Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/666
KARAR NO : 2018/1326
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/07/2017
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Asilin verdiği dava dilekçesinde özetle;
Davalı, …, …, … hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü… Esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emri tebliğ edilmiş olduğunu, kendisinin gözden kaçırmış olduğunu, gerekli itirazları icra mahkemesine yapamadığından kesinleştiğini, icra takibi konusu çek … adına düzenlendiğini, keşidecisinin … olduğunu, … ile ticari ilişkisi olmadığını, çekten habersiz olduğunu, Ciro zincirinde ki … adı altında…Nakliyat- … lehine yapılan ciro da imzanın kendisine ait olmadığını, takip konusu borçla alakası bulunmadığını, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davanın kabulü çek ile takibin iptaline ve davalının %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve kendisine ait olmayan bir borç yüzünden telafisi mümkün olmayan zararlara uğramaması için dava sonuçlanıncaya kadar takibin tedbir yolu ile durdurulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesi ne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, dava dışı kredi borçlusu…-…’a krediler kullandırıldığını, kullandırılan kredilerin geri ödenmemesi üzerine hesapları kat edilerek Noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, hesap kat ihtarına rağmen borcun ödenmemesi üzerine, alacağın tahsili amacıyla kredi borçlusu hakkında icra takiplerine başlatıldığını, müvekkiline ödendiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere TEMLİK CİROSU ile devir ve temlik edilen – huzurdaki davaya konu çek aslı da müvekkili tarafından vadesinde takastan ibraz edilmiş ise de karşılığının ödenmediğini, iyiniyetli hamil konumundaki müvekkil banka tarafından, karşılığı ödenmeyen işbu dava konusu çek, İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından takibe konu edilmiş olduğunu, huzurdaki dava ile ciranta … borçlu olmadığının tespitini talep ettiğini, müvekkilinin, iyiniyetli hamil olduğunu, davacı davası ispatla yükümlü olduğunu, huzurdaki davaya konu edilen ve kredi borçlusu tarafından müvekkiline temlik edilen çeklerde, ciranta imzasının müvekkilince kontrolü gibi bir hususun mümkün olmadığını, davacının çek bedelinden sorumlu olmadığına karar verilse dahi, davacının tazminat, yargılama gideri, vekâlet ücreti gibi taleplerinin reddi gerektiğini, davanın reddini, davacı tarafın takip konusu alacağın oranında tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, davacı asilin ıslak imza örnekleri alınarak , emsal imza örnekleri toplanmış çekteki imzaların davacıya ait olup olmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 21/10/2016 tarihli raporda “İnceleme konusu çekin arka yüzündeki … adına atfen atılmış ciro imzası ile adı geçen şahsa ait mevcut mukayese imzalan arasında gerek yukanda oklarla işaret edilen hususlar gerekse grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığı cihetle söz konusu ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasına dayanak yapılan …Bankası ‘na ait … nolu 15/11/2016 keşide tarihli 27.500-TL bedelli çekteki lehdara ait cirodaki imzanın kendisine ait olmadığı davacı tarafça ileri sürülmekte olup yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde her nekadar çekteki lehdara ait cironun davacının el ürünü olmadığı tespit edilmiş ise de TTK 687 ve 688 mad.’leri dikkate alındığında ciro silsilesindeki imzalarda kopukluk olmadığı, davalının usulüne uygun olarak çeki teslim almış olduğu ve özellikle çeki ciro yoluyla devralırken bile bile davacının zararına hareket ettiğini yani kötüniyetle davrandığını gösterecek somut delil bulunmaması nedeniyle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL den peşin alınan 31,40 TL nin düşümü ile kalan 4,50 TL nin davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.300,00TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim