Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/632 E. 2019/563 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/632
KARAR NO: 2019/563

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 03/07/2017
KARAR TARİHİ: 26/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -İcra takibine konu bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren ve kambiyo vasfına sahip bir belge olmadığı, eldeki bononun İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosya borçluları ile davalı arasında çok önceden kullanılan kredi sözleşmesinin teminatı olarak imzalandığı, davalı…A.Ş. arasında imzalanan sözleşmeleri ve takip tarihi itibariyle takip borçluları ile davalı banka arasındaki alacak borç bakiyesinin tespit edilmesi gerektiği ve borç miktarının takip asıl alacağı olan 1.100.000,00 TL olduğunun tespit edileceği, buradan çıkan sonucun eldeki icra takibi dayanağı bonodan dolayı davacıların herhangi bir borcunun bulunmadığı, aslında tartışılması gerekenin …A.Ş. ile takip borçluları arasındaki genel kredi sözleşmesinden kaynaklanması ihtimali olan borç bakiyesi olduğu, davalının basiretli bir tacir olarak borcun doğum tarihi olan 30.05.2016 tarihinde müvekkillerin ve diğer borçlular arasında teşekkül etmiş olan alacak borç ilişkisinin kaynağının davalı kayıtlarının incelenmesini gerektirdiği, Yukarıda belirtilen hususları destekleyen bir başka hususunda, müvekkillerin bononun tanzim ve vade tarihi itibariyle…A.Ş. ile bir bağlantısının bulunmadığı, gerek bononun tanzim tarihi olan 30.05.2016 tarihînde gerekse de vade tarihi olan 24.06.2016 tarihinde borçlu şirketlerden bağımsız olarak …’lı olarak çalışmakta olduğu, …’lı işçi olarak çalışmakta iken 2.000.000 TL gibi yüklü bir miktardaki bonoyu ödeme taahhüdüne girerek imzalanmasının hayatın doğal akışına aykırı olduğu, müvekkillerin aslında takibe dayanak bonodan dolayı borçlu olmadıkları, aslında takip borçlusu …A.Ş. nin Yönetim Kurulu üyesi oldukları dönem olan 2012 yılı öncesinden kaynaklanan kredi sözleşmesi gereği borçtan kaynaklandığının anlaşılacağı, bu tespitlerle birlikte, Yargıtay 12.HD uzun yıllardan beri teminat alındığı bu şekilde anlaşılan bono, senedin ilk hamili olan lehdarın elinde kaldığı sürece kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılamayacağı, yapılan takibin IİK 170 a maddesi gereğince iptalinin gerektiği, çünkü teminat koşullarının yerine getirilip getirilmediğinin tespitinin yargılamayı gerektirdiği şeklindeki bir çok yerleşmiş içtihat gereğince eldeki takibin iptali ile takip konusu bonodan dolayı müvekkillerin borcunun olmadığının ispatlanacağı, davalının %40 oranında tazminat ödemesi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, 12.01.2018 işlem tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf ile müvekkil arasında 19.07.2012 tarihli GKS ne istinaden davacı tarafa kredi kullandırıldığı, kredi sözleşmesinde davacıların müteselsil kefil sıfatına haiz oldukları ve kefalet limitlerinin 4.000.000,00 TL olduğu, davacıların kredi borçlarını ödemek amacıyla davaya konu kambiyo senedini tanzim ederek bankaya teslim ettikleri, senedin süresinde ödenmemesi üzerine yasal takip başlatıldığı, davacıların senedi ciranta olarak değil müşterek borçlu müteselsil kefil olarak İmzaladıkları, senede alonj yapıldığı ve davacı borçluların senedi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları, senedin yasal takip işlemlerine başlanabilmesi için protesto olmasına da gerek bulunmadığı, senet metninde ya da taraflarca imzalanan GKS de de takibe konu senedin teminat senedi olduğuna dair bir ibare, hüküm bulunmadığı, davacı yanın da senedin teminat senedi olduğuna dair bir belge de ibraz edemediği, bu itibarla yazılı delil ile ispat edilemeyen iddiaların reddinin gerektiği, mevzuat gereği kambiyo takiplerine uygulanan Merkez Bankasının tayin ettiği avans faizi oranında temerrüt faizi talep edildiği, senedin zamanaşımına uğradığı yönündeki itirazın yersiz olduğu, GKS nin de zamanaşımına uğradığı yolundaki itirazın bu davanın konusu olmadığı, esasen bu iddianın da gerçeği yansıtmadığı, tazminat talebinin de yersiz olduğu, Bankanın kambiyo senedine bağlı alacağını takip etmekte haklı olduğu, tazminat oranında %20 olduğu, beyan edilerek, davanın temlik alacaklısı…A.Ş. ne bildirilmesi, davanın reddi,davacılar aleyhine asıl alacağın %20 oranında tazminata hükmedilmesi, yargılama ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılması talep edilmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, İstanbul …İcra Müdürlüğünün…E sayılı dosyası ve dosya dayanağı bonodan dolayı davacıların borçlu olup olmadığı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 28/08/2019 tarihli raporda “1-) Davalı …Ş. ile dava dışı asıl borçlu …A.Ş. arasında 19.07.2012 tarihli 4.000.000,00 TL tutarlı aralarında davacı … ve …nın da müteselsil kefil olarak kefalet imzalarının alındığı, ayrıca davacı kefiller … ve …’nın da borçlu olduğu 2.000.000,00 TL tutarlı senet alındığı, söz konusu kredi sözleşmesi kapsamında nakdi ve gayrinakdi krediler kullandırıldığı ve kredi kartı tahsis edildiği, nakdi kredilerin temditlerle vadelerinin uzatıldığı, bu kapsamda …Noterliğinin 29.06.2016 tarih ve… yevmiye kaydı ile ihtarname keşide edilerek, kredi hesaplarının 29.06.2016 itibariyle kat edildiği,29.06.2016 hesap kesim tarihinin aynı zamanda söz konusu senet üzerinden başlatılan takip tarihi olduğu, bu tarih itibariyle eldeki veriler esas alınarak, davalı …Ş. nin dava dışı asıl borçlu ….A.Ş. Den, Rotatif kredilerden dolayı 1.058.214,79 TL Asıl alacak, -Kredi Kartından, davalı banka talebine bağlı kalınarak 47.967,33 TL asıl alacak, olmak üzere 1.106.182,12 TL nakdi alacaklı olduğu, -Gayrinakdi kredilerden dolayı asıl borçlu şirket lehine verilen teminat ve kefalet mektuplarının 29.06.2016 hesap kesim tarihi itibariyle halen yürürlükte olduğu ve Bankanın 436.100,00TL tutarındaki yükümlülüğünün devam etmekte olduğu, Bu bağlamda, takip sonrası 20,07.2016 tarihinde 426.600,00 TL lık mektup bedelinin muhatabı tarafından talep edilere tazmin olduğu ve nakdi sorumluğun bu tutar kadar daha artmış olduğu, 2-) Yukarıda ilgili bölümde ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, İstanbul …İcra Müdürlüğü … E sayılı dosya üzerinden 2.000.000,00 TL lık senedin 1.100.000,00 bölümü üzerinden yürütülmekte olan takipte söz konusu bonodan dolayı davacılar … ve Metin Karalı’nın, yapılan değerlendirme çerçevesinde takibe konu senedin görülememesi ve senedin kambiyo senedi vasfının devam edip etmemesine göre, senetten dolayı borçlu oldukları, ancak davacı tarafından iddia edilen zamanaşımı hususu da dahil olmak üzere, takibin devamı yada iptali konularındaki hukuki niteleme ve nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu,şayet takibe devam kararı halinde takip tarihinden alacağın tahsiline kadar geçen süre için, talep edildiği şekli ile Merkez Bankası tarafından ilan edilen değişen avans faiz oranları üzerinden faiz hesabı yapılabileceği ve istenebileceği, 3-) Taraflarca talep edilen tazminat ve yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunun da Sayın Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı, ” görüşü bildirilmiştir.
Davacı tarafın itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmış, 13/11/2018 tarihli ek raporda ” davalı Banka alacağının keşide edilen ihtarname ile kat edilip her halükarda muaccel hale gelmesi ile, davalı Banka’nın dolayısıyla temlik alacaklısı … A.Ş. nin dava dışı asıl borçlu … A.Ş. den 29.06.2016 takip tarihi itibariyle, kök raporun “SONUÇ” bölümü 1.maddesinde belirtildiği üzere, taraflar arasında akdedilen sözleşme kapsamında kullandırılan krediler itibariyle toplamda 1.106.182,12 TL nakdi alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle 436.000 TL lık teminat ve kefalet mektubundan kaynaklı gayrinakdi yükümlülüğün devam etmekte olduğu, takip sonrası 426.600,00 TL lık mektubun tazmin edildiği ve nakdi riskin bu miktar kadar daha artmış olduğu, 9.400 TL lık gayrinakdi yükümlülüğün devam etmekte olduğu, bununda tazmini halinde oluşacak nakdi borçtan ve tahsiline kadar İşleyecek temerrüt faizinden da asıl borçlu ve kefillerinde birlikte sorumlu olacakları, dolayısıyla, alacağın tamamından dava dışı asıl borçlu ile birlikte davacı kefillerin de sorumlu oldukları ve kefalet limitlerinin yeterli olduğu ancak, GKS yerine dava konusu senet üzerinden takibin tercih edildiği, senet tutarı yerine o tarihteki borç tutan kadar bölümünün takibe konu edilmesi bu haliyle esas olarak, gerek dava konusu bono, gerekse 2.000.000 TL’lık bononun 1.100.000 TL’lık kısmı üzerinden başlatılan takibin devamı yada iptaline ilişkin hukuki niteleme ve nihai değerlendirmenin Sayın Mahkemenin takdirlerinde olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, takipten sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı tarafça başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasında 30.05.2016 tanzim tarihli 24.06.2016 vade tarihli 2.000.000,00 TL bedelli bono dayanak alınarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığı fakat bonunu davalı tarafın cevap dilekçesinde belirttiği üzere davalı banka ile dava dışı … A.Ş. 19/07/2012 tarihinde imzalanan genel kredi sözleşmesi sırasında davacıların sözleşmeyi müşterek borçlu/müteselsil kefil olarak imzaladıkları ve kredi borçlarının teminat olarak senedin verilmiş olduğu, senedin teminat senedi olup senedin tanzim tarihinden çok önce…bank … Şubesince 11.02.2013 tarihinde banka kayıtlarına girişinin yapıldığı, bononun kayıtsız şartsız borç ikrarının içermemesi nedeniyle kambiyo senedi vasfına haiz olmayıp kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe dayanak yapılamayacağı, açıklanan tüm bu nedenlerle açılan ve ispatlanan menfi tespit davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca her ne kadar kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de şartları oluşmayan talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davacılar … ve …’nın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında dayanak yapılan tanzim tarihi 30/05/2016 vade tarihi, 24/06/2016 olan bonodan kaynaklı asıl alacak ve ferilerinden borçlu olmadığının tespitine,
Talep edilen kötüniyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 75.474,50-TL nispi karar harcından peşin alınan 18.868,63-TL harcın mahsubu ile bakiye 56.605,87-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 57.096,47 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 19.694,63 TL’nin ( 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekaletname suret harcı, 18.868,63 TL peşin harç, 190 TL tebliğler, 600,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen oy birliği ile karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …