Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/625 E. 2018/1283 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/625 Esas
KARAR NO : 2018/1283 Kararİ
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/07/2017
KARAR TARİHİ: 07/12/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Davalı tarafın, malları temsil ve ilzama yetkili olmayan kişiler tarafından satın alınması halinde kendilerinin sorumlu olmayacağını ileri sürerek takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, tüm sipariş ve teslimler ile bunlara dair yazışmalar şirket yetkilileri arasında yapıldığı, davalı şirket adına yetkili olarak en başından beri hareket eden … ile bu kişi tarafından gönderilen yazılarda … isimli ikiş de eklenerek müvekkil şirkete tanıtılmış ve alım satım ilişkisine dahil edildiğini, daha sonra bu kişiyle iş ilişkileri sona erince üçüncü kişilere karşı da mevcut ilişkiyi inkar ederek borçlarından kurtulmaya çalıştığını, davalı taraf adına yazışmaları yapan … olduğunu, şirketi temsilen vekaletname ile tüm işlemleri yaptığını, hatta huzurdaki davanın takip edilmesi için şirketi temsilen vekaletname dahi verdiğini, vekaletname de açıkça görüldüğü üzere … şirketi temsil konusunda gerekli ve yeterli yetkiye haiz olduğunu, taraflar arasındaki yazışmaların HMK 199.1 md. Uyarınca belge niteliğinde delil olduğunu, müvekkilinin bilgisayarında halen saklandığını, TTK 21/3. Md. Gereğince yapılan yazışmalar, davalı taraf satın aldığı malların bedelini ödememek için dürüst davranma kuralına açıkça aykırı iddia ve taleplerde bulunduğunu, yukarıda arz ve izah edildiği üzere, itirazın iptaline, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazimanatına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, davanın … ve …’ye ihbarına karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Takibe ve davaya konu borcun mesnedi faturadır ve müvekkilin sözkonusu faturadan doğan bir borcu bulunmadığını, sözkonusu faturalar davacı tarafça müvekkile veya şirketi temsile yetkili şahıslara tebliğ edilmediğinden davacının faturaya yasal süresi içerisinde itiraz edemediği yönündeki iddianın kabulü mümkün olmadığını, müvekkil şirkete tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir yazılı belge sunulamadığını, fatura tebliğ edilmediği gibi sevk irsaliyesi de mevcut olmadığını, faturaya dayalı olarak yasal faiz işletebilmek için faturanın borçluya tebliğ edilmesi zorunlu olduğunu, tebliğ olmadığı için faiz işletilmesi de mümkün olmadığını, sözkonusu faturadan doğan bir borcu da bulunmadığını, taraflar arasında bir borç ilişkisi ve akit bulunmadığını, davacı tüm sipariş ve temsiller ile bunlara dair yazışmaların şirket yetkilileri arasında yapıldığını iddia etmiş ise de müvekkil şirket yetkilisi tarafından verilen bir sipariş maili kesinlikle mevcut olmadığını, dosyayay sunulan maillerde teklif niteliğinde bir maili mevcut olmadığını, dosyaya sunulan maillerde teklif niteliğinde bir maili mevcut olmadığını, davacı ile müvekkil arasında sadece cari hesap açılışı yapılmış olup bu durum müvekkil şirketin davacıdan mal sipariş edip teslim alındığına karine teşkil etmeyeceğini, müvekkil gerçekleştirildiği iddia edilen dava konusu alıma onay vermemiş şirketi temsile yetkili olmayan üçüncü kişi tarafından şirket adını kullanmak sureti ile yapılan alımdan çok sonra haberdar olduğunu, malları ve faturayı teslim aldığı iddia edilen kişi Yücel Mençe müvekkil şirketin yetkilisi olmadığı gibi mal alım satımı konusunda yetki verdiği biride olmadığını, yukarıda arz ve izah edildiği üzere davanın reddine, %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ve vekalet ücterinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli araştırmalar yapılmış ve 01/06/2018 tarihli dilekçesi ile davacının alacağının ve varlığının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir, 25/06/2018 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Davacı şirketin kendi ticari defterlerinden takibe konu edilen faturaların kayıt altına alındığı, takip tarihi itibari ile davalı şirketten 14.981,49-TL alacaklı olduğu, Davalı şirketin ticari defterleri incelendiğinde ise davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, Takibe konu edilen faturaların ve fatura içeriğindeki ürünlerin davalı şirkete teslimine dair dosyada bir belgenin olmadığı, salt faturanın bildirilmesinin alacak hakkı doğurmayacağı, satış sözleşmesine dayanan davacı tacirin, bu mal teslimini kanıtlaması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, ticari alışveriş nedeniyle varolduğu iddia edilen alacak için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminine ilişkindir.
Somut olay değerlendirildiğinde takip konusu fatura, davacı defterlerinde kayıtlı ise de, davalı defterlerinde kayıtlı olmayıp, tarafların defterleri usulüne uygun ise de, kayıtları birbirini tutmadığından, bu davada tarafların leh ve aleyhe delil olması mümkün değildir. Davalıya fatura tebliğ edilmiş de değildir. Davalının açık ya da zımni bir kabulü de bulunmamakta olup, süreklilik arzeden ve devam eden bir ticari ilişkinin varlığı iddia ve ispat edilmiş de değildir. Her iki tarafın defterleri usulüne uygun olduğu ve davalının defterleri davacının defterlerini doğrulamadığına göre davacı tarafın ticari ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir. (Örneğin mal verdiğini irsaliye, teslim belgesi ile vs.) Sonuç olarak davacı tarafın davalıya mal teslim ettiği hususunu yazılı belge ile ispatlayamadığı, açıkça yemin deliline dayanmadığından Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun … Esas… Karar sayılı ilamı gereğince davacı tarafa yemin delilinin hatırlatılmadığı, açıklanan nedenlerle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaati hasıl olmakla davanın reddine karar verilmiş, ayrıca davacının da takipte kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 198,84-TL harçtan mahsubu ile bakiye 162,94-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Karar kesinleştiğinde artan gider/delil avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.