Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/609 E. 2019/538 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/609
KARAR NO: 2019/538

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 10/03/2014
KARAR TARİHİ: 24/09/2019
KARAR YAZIM TARİHİ:29/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili kurumdan … tahsis no.su ile yaşlılık aylığı almak iken 20.07.1995 tarihinde vefat eden…’ın hak etmediği, 21.07.1995- 17.06.2003 dönemi aylıkları toplamı olan 10.439,48 TL müteveffanın davalı bankanın Ümraniye Şubesindeki hesabından haksız olarak çekildiğinin anlaşıldığı, taraflar arasında akdedilen 27.09.1984 ve 15.12.2000 tarihli protokole aykırı olarak süresiz bankomat kartı verilmesi suretiyle sigortalının ölümünden sonra da banka hesabından yaşlılık aylıklarının çekilmesi kurum faiz hariç 10.439,48 TL maddi zarara uğratıldığı, ATM kartı süresinin 1 yıl ile sınırlandırmadığı ve sigortalının her yıl yaşayıp yaşamadığını kontrol etmeyen banka protokolden doğan sorumluluğunu ifa etmediği, vefattan sonra kart iptal edilmediği için 8 yıl süreyle hesaptan aylık maaşların çekildiği ve bu suretle kurumun maaş ödemesine sebep olunduğu, sigortalının kanuni temsilcisine ödeme yapılıyor İse yoklama belgesi alınması gerektiği, bu uygulamaya Kasım 1996 ayında başlanıldığı, bu belgenin de alınmadığının anlaşıldığı, davalı bankadan yersiz ödenen 10,439,48 TL İşlemiş faizi ile birlikte tahsili için İstanbul …İcra Md. … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi açıldığı, davalı bankanın itirazı üzerine takibin durduğu, alacak miktarı sunulan tablodan anlaşılabilecek durumda olduğunu belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra İnkar tazminatına hükmedilmesi ne karar verilmesi talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davacı kurum arasında akdedilen protokoller gereği, müteveffa …’ın yaşlılık aylıkları düzenli olarak yatırıldığı, davacı ve mirasçıları tarafından sigortalının vefat ettiği müvekkil bankaya bildirilmediği, davacı kurum düzenli olarak yaşlılık aylığını hesabına yatırdığı, müvekkil bankanın herhangi bir kusur ya da ihmalinin bulunmadığı, bilirkişi incelemesi ile işbu durumun anlaşılacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiil nedeniyle tazminat alacağı için başlatılan icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve iflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklısının SGK olup, borçlusunun… Bankası T. A. O. Olduğu, takibin 04/03/2013 tarihinde yapıldığı, itirazın 25.03.2013 tarihinde yapıldığı, davanın 10/03/2014 tarihinde açıldığı, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri belge ve dayanakları ile birlikte dosyaya sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara kararı gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Mülga T.T.K. nun 3, ve 12/b.8 m. ile Bankalar Kanunu hükümlerine göre, davalı bankanın ticari bir işletme olduğu kuşkusuzdur Bu nedenle davalı bankanın TTK 18 m (mülga T.T.K. 20/ll.m) hükmüne göre basiretli bîr iş adamı gibi hareket etme yükümlülüğü altında bulunduğu, usulsüz ve haksız olarak para çekilmesine engel olabilecek caydırıcı güvenlik tedbirlerinin alınmasında yeterli dikkat ve özenin gösterilemediği anlaşılmakla, somut olayda davalı bankanın TBK’nun 49, 66, 116 ve 506.m {mülga B.K.nun 41, 55. 100. ve 390.m) bükümleri ile protokol şartlarına göre, müterafik kusurlu ve sorumlu bulunduğu, öte yandan davacı kuru m unda Yoklama Yönetmeliğİ’nin 12 m. ihlal etmiş olması nedeniyle, kadı ki böyle bir yönetmelik olmasa bile Nüfus Md. İle kendi arasında on-line sistemi kurup emekli aylığı Ödenenlerin son durumlarının takip edilmemesi (ölüm, evlilik, dul kalma gibi vesair hususlar) nedeniyle olayda karşılıklı müterafik kusurlu bulundukları, Davacı kurumun takip tarihi itibariyle toplam alacağı; Anapara alacağı: 10.439,56, İşlemiş faiz : 27.880.30, Toplam alacak..: 38.319,86 TL olduğu, Davalı bankanın sorumlu olduğu miktar; Tarafların %5üişer oranında müterafik kusurlu olduklarının kabulü halinde, davalı bankanın işlemiş faiz dahil toplam 19.159,93 TL’den (38.319,86/2=) sorumlu olduğu, Mahkemece raporun benimsenmesi halinde; usulsüz ödemeler nedeniyle oluşan anapara toplamının %50’si mertebesinde 5.219.78 TL (10.439.56/2=alacağın, takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 1. m. hükmü uyarınca basit usulde işleyecek niteliksiz yasal faizi ile birlikte davalı bankadan istenilebileceği belirtilmiştir.
Dava İtirazın İptali davası niteliğindedir.
Dosyada toplanan tüm deliller talep, cevap, bilirkişi raporu, takip dosyası ve Mahkememizin kabulüne göre; Davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası ile vefat edene ödenen aylığın iadesi talebine dayalı alacak nedeniyle takibe başlanıldığı, davalı vekilinin süresinde borca itirazı ile takibin durduğu, huzurdaki davanın açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı…bank … Şubesi aracılığıyla emekli aylığı ödenen Hanife Önoral’ın 20.07.1995 tarihinde vefat etmesine rağmen 21.07.1995 tarihinden 17.06.2003 tarihine kadar geçen süre içerisinde emekli aylığı ödemesine devam edilmesi nedeniyle ortaya çıkan kurum zararından davalı tarafın sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında olduğu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre vefat eden dava dışı kişi adına takip tarihine kadar 10.439,56 TL ödeme yapıldığı, takip tarihine kadar işleyecek yasal faizin 27.880,30 TL olarak hesaplandığı, taraflar arasındaki 27.09.1984 tarihinde akdedilen protokolün 6. Maddesine göre; “ Ödemeler, bizzat emekli sigortalının kendisine veya onu temsil eden kayyum veya vekiline, bankanın cari usulüne göre, kimlik tespitinden sonra yapılacaktır.” hükmünün yer aldığı, yine taraflar arasında 15.12.2000 tarihli 2. protokolün 4.13 maddesine göre ise; “ Gelir ve aylık sahiplerine süresiz ATM kartı (Banka kartı) verilmesinde banka yetkilidir. Ancak, banka ATM kartı geçerliliğini 1 yılla sınırlandıracak ve bir yıllık süre sonunda gelir ve aylık sahibinin bizzat bankaya gelmesi sağlanarak yaşadığının tespiti halinde banka kart süresini 1 yıl süreyle uzatabilecektir.” hükmünün yer aldığı, Emekli aylık ödemelerinin ne şekilde yapılacağına ilişkin iki ayrı protokolün ilgili m. hükmü uyarınca düzenlemeler yapıldığı, ödeme döneminde hem manuel tabir edilen sistem dahilinde doğrudan kimlik tespiti yöntemiyle ve hem de ATM’ler aracılığıyla kartlı sistem dahilinde ödemeler yapılmış olduğu, Yukarıda belirtilen 27.09.1984 tarihli Protokolün (B) Bendi 7. maddesi hükmü uyarınca Kayyum ve vekile yapılacak ödemelerde asıl hak sahibinin sağ olduğuna dair, yılda iki kez Mayıs ve Kasım aylarında muhtarlık ilmühaberinin alınmamış olduğu, yine 15.12.2000 tarihli protokolün 4.13 m. göre ATM kartlarıyla da ödeme yapılabileceği düzenlendiği, Davalı banka anılan bu protokolün 4.13 m. göre banka kartlarının 1’er yıllık süreler ile geçerli olacağı ve bu sürelerin sonunda emekli maaşı almakta olan hak sahibinin/lerinin bizzat bankaya gelmesi ve hayatta olduklarının kanıtlanmasının gerektiği, Davalı banka ta ki 19.05.2003 tarihine kadar vefat eden emeklinin aylıklarını ödemeye devam ettiği, davalı banka protokollerin 7. ve 4.13 maddesinin gereğini yapıp banka kartının kullanım süresini” 1 yıl ile sınırlandırmadığı için ” ve “ Yoklama Belgesi “ almadan aylıkların ödenmesine devam etmesi nedenleriyle anılan protokolleri ihlal etmiş olduğu, davalı bankanın basiretli tacir gibi davranmadığı, aylık ödemesinde ve davacı kurum zararında tarafların müterafik kusurlarının bulunduğu, yukarıda açıklanan protokol hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle davalı bankanın % 50 oranında kusurlu kabul edilmesinin gerektiği, müterafik kusur nedeniyle davacı tarafça takip dosyasında talep edilen alacakla ilgili olarak % 50 kusur oranına göre davalı bankanın borca itirazının kısmen iptaline karar verilmesinin gerektiği, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacağın likit olarak kabul edilemeyeceği, davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği anlaşılarak davanın kısmen kabul ve kısmen reddine yönelik olarak hüküm kurulmuştur.

YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİNİN BOZMA KARARI:
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi “…ilgiliye maaş ödemesi yapan davalı bankanın SGK ile aralarında 27.09.1984 ve 15.12.2000 tarihli protokoller uyarınca maaş ödemesi yapılan şahsın kimliğini tespit ederek, ATM kartı vermesi ve maaş ödemesi yapması yükümlülüğü bulunmaktadır. Bankanın bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi halinde müterafik kusur indirimi yapılması doğru değildir. Mahkemece, protokol hükümleri uyarınca inceleme ve değerlendirme yapılıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle mahkememiz kararı bozulmuş ve yeniden yargılama yapılamak üzere dosya mahkememize gönderilmiştir.

YENİDEN YAPILAN YARGILAMA VE GEREKÇESİ:
Yargıtay 19. HD’nin bozma kararına karşı tarafların beyanları alındıktan sonra bozma kararına uyulması yönünde ara karar oluşturulmuş ve yargılamaya devam edilmiştir. Yargıtay 19. HD’nin içtihadı doğrultusunda dosya bilirkişiye verilmiş ve hazırlanan 19.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda yoklama belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek davalı bankanın taraflar arasında yapılan protokolü ihlal ettiği tespit edilmiştir.
Yargıtay’ın bozma kararı öncesinde mahkememizde yapılan ilk yargılama da olayın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan T.C. Emekli Sandığı Yoklama Yönetmeliğine göre Nüfus Müdürlüğünün ölen kişileri T.C. Emekli Sandığı Genel Müdürlüğüne bildirme yükümlülüğü olduğu, bu nedenle de müterafik kusur yönünden, Nüfus Müdürlüğünün de kusurunun bulunduğu düşünülerek araştırma ve kusur oranlarının tespiti yapılması yoluna gidilmemiştir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin bozma kararı sonrasında da bozma kararına uyulmasına karar verilmiştir.
Hazırlanan son bilirkişi raporu ve taraflar arasındaki protokol hükümlerine göre davalı bankanın yoklama belgesi alma zorunluluğunu yerine getirmemiş olması nedeniyle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı bankanın bankacılık işlemlerini yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak protokol hükümlerine göre üzerine düşen yoklama belgesi alma yükümlülüğünü yerine getirmemiş olması ve bundan ötürü meydana gelen zarardan sorumlu olması nedeniyle icra takibine yaptığı itiraz haklı olmadığı için % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davcıya verilmesine karar verilmiştir.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 2.639,51TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.600,41 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.768,20 TL’nin (1500,00 TL bilirkişi ücreti, 268,20 TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair; Davacı vekili Av. … Davalı vekili Av. … yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 15 gün içinde Yargıtay Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır