Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/562 E. 2021/420 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/562
KARAR NO:2021/420

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:20/06/2017
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … … Şti arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, itiraz eden borçlu davalı … Çalışan’ın ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, borçlunun kredi borçlarını ödemede temerrüde düşmeleri üzerine müvekkili banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesinin ilgili maddeleri uyarınca borçluların kredi hesapları, …. Noterliği’nin 01 Aralık 2016 tarih ve … ve … yevmiye sayılı hesap kat ihtarnamesi ile kat edilerek, kredi borcunun müvekkili bankaya ödenmesi hususunun ihtar edildiğini, söz konusu hesap kat ihtarnamesi muhatabının sözleşmede bildirmiş olduğu adreslerine gönderilmesine rağmen borçlu davalılar tarafından kredi borcunun müvekkili bankaya ödenmediğini, bunun üzerine borçlu hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, söz konusu takibe borçlu davalı tarafından itiraz edildiğini, davalının haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı borca itirazları alacağın tahsilini geciktirmek maksadı taşıdığından kötü niyetli olduğunu, yasaya ve hukuka aykırı olduğunu, dava konusu Genel Kredi Sözleşmelerinin 7.2.e maddesinde taraflar arasında doğacak her türlü uyuşmazlıkta … İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olacağının kararlaştırıldığını, söz konusu maddenin HMK’nın yetki sözleşmesi ile ilgili maddelerindeki şartları taşıdığından davalının yapmış olduğu yetki itirazının yersiz olduğunu, iş bu sebeplerle davalı borçlunun yapmış olduğu yetki itirazı alacağının tahsilini geciktirmek maksadı ile yapıldığından öncelikle yetki itirazının reddine karar verilmesini, borçluların borca ve ferilerine yapılan tüm itirazlarının reddini, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptalini, takibin takip talebindeki şartlarla devamını, davalı borçlunun asgari %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, tüm yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğunu, davacı tarafça iptali talep edilen itirazın yapıldığı …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde; taraflarından yapılan takipteki alacak kalemlerinin esası ile birlikte öncelikle İcra Müdürlüğü’nün yetkisine itiraz edilmiş olduğunu, davacı/alacaklı tarafça, icra müdürlüğünün yetkisine yapılan itirazın kabul edilmediği gibi, yetki itirazının kaldırılması yönünde İcra Hukuk Mahkemesi’ne yapılmış bir başvuru da bulunmadığını, yapılan itirazında da ifade edildiği ve tüm dosya kapsamı (icra dosyası, dava dilekçesi) ile de sabit olduğu üzere davalı müvekkili …’ın adresinin … Mah. … Sk. No:…/… …/… olduğunu, diğer davalı şirketin adresinin ise … San. Sit. … Cad. No:… Zemin …/… ve Kat:…-… …/… olduğunu, Sayın Mahkemenin de takdir edeceği üzere icra takibinin yer bakımından yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, yetki itirazını da Sayın Mahkeme’de de yenilemekte olduklarını, davacı/alacaklı tarafça iptali talep edilen itirazlarıyla birlikte yapmış oldukları geçerli yetki itirazımız olumlu veya olumsuz bir şekilde sonuçlandırılmadığını, yapılan açıklamalar ve sunulan yargıtay kararları gereğince huzurdaki davanın görülebilmesi şartlarından olan usulüne uygun bir şekilde yapılmış, geçerli, ayakta bulunan bir icra takibi bulunmadığını, bir başka ifade ile …. İcra Müdürlüğü’nün …/… E. sayılı dosyası ile yapılan yetki itirazı sonuçlandırılmadığını, bu hali ile ortada usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığını, bu nedenlerle Sayın Mahkemede ikame edilen davanın ‘dava şartı eksikliği’ nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğini, müvekkilinin müşterek ve müteselsil kefili olduğu sözleşmenin borçlusu dava dışı … Şti. sektöründe tanınmış ve ciddi cirolar yapan bir firma olduğunu, Sayın Mahkemenin de malumu olduğu üzere 2013’den bu yana toplumsal/siyasal olayların bir yansıması olan kur hareketliliğinden büyük ölçüde kötü etkilendiğini, 2013 Mayısında 2.30 civarlarında seyreden euro gezi olaylarından sonra 3.15’lere çıkarken bu oran 17-25 Aralık olaylarından sonra günümüze kadar -özellikle son 6 aylık dönemde- iyice yükseldiğini ve ticari hayatı bir kaosa sürüklediğini, müvekkilinin bütün bu olumsuzluklara ve aleyhine açılmış birçok dava olmasına rağmen bugün dahi aynı piyasada ticari iş yapmakta olduğu hiçbir firmaya borcu bulunmadığını, ayrıca müvekkili şirketin hiçbir bankaya karşı temerrüde de düşmediğini, borçlarını günü gününe ve taraflar arasındaki ödeme planına sadık kalarak ödediğini, kurun yükselmesi ile kat ihtarnamesi gönderen ve alacağı tahsil için harekete geçen bankanın kötü niyetli hareket ederek, kendisine verilen hakları suiistimal etmekte/kötüye kullandığını, takipte belirtilen asıl borç miktarının tarafların ticari defterlerinin incelenmesini ve uzman hesabını gerektirdiğini, davacı tarafça takibe konulan asıl alacak miktarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, taraflar arasındaki ticari ilişkinin yıllar sürecek geniş bir zamana yayıldığını, bu zaman diliminde birçok kez kredi çekilip ödendiğini, ihtiyaçlar doğrultusunda yeniden çekildiğini, çekler kullandırıldığını, yine banka lehine çek ve senetler keşide edildiğini ve borca karşılık olarak bankaya verildiğini, bu ticari ilişki hacminin genişliği nedeniyle müvekkili tarafından borç miktarının belirlenmesinin imkânsız olduğunu, borç miktarının belirlenmesi için bankaya yapılan başvuruların da sonuçsuz kaldığını, müvekkili tarafından bankaya yapılan ödemeler ve banka lehine düzenlenerek verilen çek ve senetler hakkında müvekkillerine hiçbir bilgi verilmediğini, asıl alacak miktarının uzman hesabını gerektirmesi nedeniyle bu alacağa işleyecek faizinde bilinmesinin imkânsız olduğunu, ayrıca kredi sözleşmesinde dahi belirtilmeyen %30,24 oranında faizin açıkça gabin olduğunu, alacaklı bankanın bu faiz oranlarıyla borcunu resmen ikiye katladığını, yine takipte “Takip tarihinden itibaren işleyecek temerrüt faiz oranının %30,24 olarak talep edildiğini, borçlu müvekkilinin ödememe suretiyle temerrüde düşmediğini alacaklı banka tarafından kat ihtarnamesi keşide edilerek temerrüde düşürüldüğünün açık olduğunu, alacaklı bankanın hem müvekkili kötü niyetli olarak temerrüde düşürmesi hem de % 30,24 gibi yüksek bir oranlarda temerrüt faizi talep etmesinin Borçlar Kanunu hükümlerine göre açıkça gabin teşkil ettiğini, müvekkillerinin sadece tacir olmaları bankalar tarafından kullandırılan kredilere fahiş faiz oranları işletilerek sömürülebilecekleri anlamına gelmediğini, bu nedenle faiz miktarının kabulünün mümkün olmadığını, nitekim yargılama aşamasında düzenlenecek bilirkişi raporu ile de iddialarının sabit olacağını, bu nedenlerle taraflar arasındaki alacak belirli ve likit olmadığından, borç miktarının belirlenmesi yargılanmayı gerektirdiğinden davacı tarafın icra-inkar tazminatı talebinin reddinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle, haksız ve kötü niyetli davanın reddini, davacı tarafın %20′ den aşağıya olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacı banka tarafından davalıların müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları GKS’den kaynaklı borçlarının bulunup bulunmadığı, davalıların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın haklı olup olmadığı, faizin türü ve başlangıcının ne olduğu, icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı takip dosyası aslı celp edilmiştir.
Davacı vekili tarafından dava dilekçesi ekinde; dava konusu genel kredi sözleşmesi fotokopisi, tebliğ şerhli kat ihtarnamesi ve hesap özeti fotokopileri, takip talebi fotokopisi, itiraz dilekçesi fotokopisi, faiz genelgesi, 2016 yılı defter tasdikleri fotokopileri, kredi ekstleri ve hesap özetleri Mahkeme dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup; 22/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; takip tarihi olan 24.04.2017 tarihi itibariyle taraflarına yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın şirket kredi kartları ve kredili mevduat hesabı için; toplam 19.268,86TL talep edebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibari ile; kredili mevduat ve kredi kartı asıl alacak toplamı olan 16.929,12TL için takip tarihinden tamamen tahsiline kadar 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununun faize ilişkin hükmüyle bağlantılı olarak T.C Merkez Bankasınca 3 er aylık dönemler halinde yayınlanmakta olan gecikme faiz ve faizin gider vergisini isteyebileceği, davacı bankanın 596,03TL muhtelif borç toplamı için faiz talebinin olmadığı, faiz talebi olmadığı için taraflarınca da hesaplama yapılmadığı, muhtelif borç tutarının teminat mektubu komisyonu + icra dosyası masrafları + noter ekstre masrafları toplamı olduğu, ancak davacı bankanın icra dosyası masrafları + noter ekstre masraf kalemleri için dava dosyasına (yapılan masraflar ile ilgili) masraf makbuzlarını ibraz etmediği, tarafların diğer taleplerinin Sayın Mahkemenin takdirleri içinde kaldığı, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olmakla; 08.12.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; kök rapora aynen katılarak; takip tarihi olan 24.04.2017 tarihi itibariyle taraflarınca yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın şirket kredi kartları ve kredili mevduat hesabı için; toplam 19.268,86TL talep edebileceği, davacı bankanın takip tarihi itibari ile; kredili mevduat ve kredi kartı asıl alacak toplamı olan 16.929,12TL için takip tarihinden tamamen tahsiline kadar, 5464 sayılı banka kartları ve kredi kartları kanununun faize ilişkin hükmüyle bağlantılı olarak T.C Merkez Bankasınca 3 er aylık dönemler halinde yayınlanmakta olan gecikme faiz oranlarını aşmamak kaydıyla TCMB’nin belirlediği nispetlerde temerrüt faizi ve faizin gider vergisini isteyebileceği, davacı bankanın 596,03TL muhtelif borç toplamı için faiz talebinin olmadığı, faiz talebi olmadığı için taraflarınca da hesaplama yapılamadığı, muhtelif borç tutarının teminat mektubu komisyonu + icra dosyası masrafları + noter ekstre masrafları toplamı olduğu, ancak davacı bankanın icra dosyası masrafları + noter ekstre masraf kalemleri için dava dosyasına (yapılan masraflar ile ilgili) masraf makbuzlarını ibraz etmediği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava itirazın iptali davasıdır.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu … Ltd. Şti arasında 22/11/2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığı davalı …’ın bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı, kefalet limitinin 400.000,00 TL olduğu dosya kapsamı ile sabittir.
Davacı banka, yukarıda belirtilen sözleşmeden kaynaklanan borç ödenmediğinden davalılara …. Noterliği’nin 01/12/2016 tarih 4662 sayılı kat ihtarı göndermiş, kat ihtarı borçlu ve kefile usulüne uygun şekilde 05/12/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalılar, ihtarnamede belirtilen bir günlük mehilin sonunda 07/12/2016 tarihinde temerrrüde düşmüşlerdir.
Davalılar, ihtara rağmen kredi borcunu ödemediklerinden, davacı, ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, anılan takibe davalılar itiraz ettiğinden takip durmuş, davacı da itirazın iptalini, takibin devamını talep etmiştir.
Dava konusu sözleşme ve kefalet hukuken geçerli olup, Türk Borçlar Kanunu’nun 581 ve devamı maddelerine uygundur. Davalıların kat ihtarına rağmen kredi borcunu ödemedikleri açıktır.
Davacı bankanın alacak miktarının tespiti için dosyadaki belgeler ve banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bankacı ve mali müşavir bilirkişilerin 01/12/2020 tarihli raporu, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan Mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Mahkememizce hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre; davacının davalılardan 16.929,12 TL asıl alacak, 1.954,37 TL işlemiş faiz, 96,05 TL %5 BSMV, 289,32 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 19.268,86 TL alacaklı olduğu, bu bağlamda; davanın kısmen kabulü ile icra takibine davalıların yaptığı itirazın kısmen iptaline ve asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
1-Davalıların …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında yaptığı itirazın iptali ile takibin 16.929,12 TL asıl alacak, 1954,37 TL işlemiş faiz, 96,05 TL %5 BSMV, 289,32 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 19.268,86 TL üzerinden devamına
2-Asıl alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 1.316,26TL harçtan peşin alınan 234,82TL’nin mahsubu ile eksik 1.081,44TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
4-Davacı tarafından yatırılan toplam 270,82TL (31,40TL BH, 234,82TL PH, 4,60TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 1.965,90TL (1.600,00TL bilirkişi ücreti, 365,90TL posta ve müzekkere masrafı, ) yargılama masrafının davanın kabul red oranına göre takdiren 1.948,39TL’sinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE;
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 173,20TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
8-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır