Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2017/538
KARAR NO:2023/739
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:12/06/2017
KARAR TARİHİ:7/11/2023
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN …ESAS SAYILI DOSYASINDA;
ESAS NO:…
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/10/2017
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
ESAS NO:…
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/10/2017
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASINDA;
ESAS NO : …
DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:16/10/2017
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
Davacı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı …nin kendilerine yönelik olarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını, bu ihtiyati haciz kararını …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından takibe koyduğunu, …. İcra Dairesinin … Talimat sayılı dosyasından da kendisine haciz uygulandığını, ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasından kaldırıldığını ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13 HD … Karar sayılı dosyasında da onaylandığını, 28.07.2016 tarihinde haksız şekilde davacıdan alınan 100.000,00TL’nin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre ödendiği tarihten itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, davacı şirketin mali krize girmesine haksız, kötü niyetli ve ağır kusurlu bir şekilde sebebiyet veren davalının eylemleri neticesinde davacı şirkette ortaya çıkan mali zararların tam olarak tespiti önceki yıllara ait davacı şirketin bilanço ve muhasebe kayıtlarının tetkiki, davalının haksız işlemlerinden sonra ortaya çıkan icra takipleri vb. Mali incelemeler yapacak bilirkişi marifetiyle tam olarak tespit edilebileceğinden şimdilik doğmuş ve doğmakta olan zararlara ilişkin olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydı ile 28.07.2016 tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek ticari faizi ile birlikte şimdilik 1.000,00TL nin davlıdan alınarak davacıya verilmesini, şirket adresinde yapılan fiili hacizler ile davacı şirketin ticari mecralardaki itibar ve saygınlığı zedelenmiş ve icra dosyaları incelendiğinde görüleceği üzere her ne kadar dosyalar durdurulmuş olsa da davacı müvekkil ve yetkilisine ait banka ve tapulara gerekli haciz bildirimleri yapılmış olmakla özellikle bankalar nezdinde davacı şirketin ticari itibarı sarsılmış olup yerleşik yargıtay içtihatları gereğince tüzel kişiliğin de manevi tazminat talep etme hakkı olduğu hususları ve müvekkil firmanın uğradığı haksızlık derecesi de dikkate alınarak en az 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Dava “haksız fiil “nedeni ile açılmış tazminat davasıdır, davanın konusunu oluşturan olaylar, ticari işletmeyi ilgilendirmediği gibi ticari nitelikte de olmadığını, haksız haciz iddiası ile açılan bu davada görevli Mahkeme, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemelerinin olduğunu, davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığını, davacı tarafından açılmış olan istihkak davası henüz neticelenmediğini ve kesinleşmediğini, haczin haksız olup olmadığı değerlendirilmeden bu konuda bir tespit olmadan huzurda ki davanın açıldığını, halihazırda, davacının aktif dava ehliyetine sahip olduğunun söylenemeyeceğini, davacı tarafından açılmış ve derdest bulunan istihkak davalarının bekletici mesele yapılmasını, davacı şirket yetkilisi … fetö soruşturması kapsamında gözaltına alınmış olup, ticari yaşamı olsa olsa bunun için zedelenmiş olacağını, haciz mahallinde kurulu bulunan telefon borçlunun kullanımında olduğunu, haciz işleminden dolayı davacı zarar gördüğü iddiası gerçeği yansıtmadığını, davacı haksız kazanç elde etme gayesinde olduğunu, haricen ödeme yapıldığı tarihte davacı tarafından açılan istihkak davalarından tedbir kararı verildiğini,davacı açısından manevi zarar oluşturan bir fiil bulunmadığını, davacı için manevi tazminata hükmedilemeyeceğini, davacının teminat senedi olduğu iddiası ile takibe yaptığı itiraz icra hukuk mahkemesi tarafından reddedildiğini, davacı tarafından verilen senet teminat senedi olarak nitelendirilemeyeceğini, öncelikle Mahkemenizin görevsizliğine karar verilmesine, aktif husumet yokluğundan davanın reddine, davacı tarafından açılmış ve derdest bulunan istihkak davalarının bekletici mesele yapılmasına, Sayın Mahkemeniz aksi kanaatte ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen istanbul 7. asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle:
Davacı … Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı …nin kendilerine yönelik olarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını, bu ihtiyati haciz kararını …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından takibe koyduğunu, …. İcra Dairesinin … Talimat sayılı dosyasından da kendisine haciz uygulandığını, ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasından kaldırıldığını ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13 HD … Karar sayılı dosyasında da onaylandığını, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararlarının karşılanması için dava açtığını belirtmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen istanbul 7. asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:
Davalı …Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacının İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017 / 538 Esas sayılı dosyasında da dava açtığını, bu nedenle de derdestlik itirazında bulunduklarını, ihtiyati haciz başvurularının reddedilmiş olmasının ikinci kez ihtiyati haciz başvurusunda bulunmalarını engellemediğini, davacı aleyhine başlatılan beş tane icra dosyası için hacze gidildiğinde 100.000,00 TL tutarlı protokol yapıldığını, davacının da aval olarak imzaladığını, ihtiyati hacze konu bonoları da aval olarak imzalanan bonolar olduğunu, davacının haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararı varsa bunu ispatlaması gerektiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının 128.300-TL bedelli 3 adet senedi ihtiyati haciz talebi ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından işleme koyduğunu ve talebinin red edildiğini, davalının aynı senetleri İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş dosyasından işleme koyduğunu ve talebinin kabul edildiğini, talebinin kabulünden sonra ilgili kararı ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, takip dosyasında müvekkilinin ev ve işyeri adreslerine haciz uygulandığını, davalı tarafın kötü niyetli ve bilinçli bir şekilde hareket ederek müvekkilinin ve şirketinin borç batağına saplanmasına sebebiyet verdiğini ve tüm bu nedenlerle teminat bedeli olan 19.245,00-TL maddi tazminatın ve 10.000,00-TL manevi tazminatın 08/08/2016 tarihindeki haciz işleminden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle;
davacının yetkilisi olduğu … Baskı Teks. San. Tic. Ltd. Şti.’nin menkul mallarının haciz nedeni ile uğranıldığı iddia edilen zarara ilişkin olarak açılmış tazminat davası olduğunu, aynı hacizle ilgili olarak İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2017/538 Esas sayılı dosyası ile tazminat davası açılmış ve halen derdest olduğundan derdestlik itirazında bulunduklarını, takibe konu edilen bonoların faktoring işlemi ile değil açılmış bir takipte ödeme aracı olarak müvekkil şirket tarafından iktisab edildiğini, hukuken ikinci kez ihtiyati haciz başvurusu yapılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığını, bu nedenle ihtiyati haciz kurumunun amacı ile ters düşen bir üst mahkemeye başvurmak yerine yeniden ihtiyati haciz başvurusunda bulunulduğunu, davacı aleyhine uygulanan haksız haciz bulunmamakta olup zarar şartı gerçekleşmediğini, tazminat davasının açılabilmesi, alınan ihtiyati haciz kararının uygulanması ve bu nedenle zarara uğranılması şartına bağlı olduğunu, zarara uğranıldığının ispat yükü davacıda olup, davacı uğradığını iddia ettiği zararı ispata yarar hiç bir belge sunamadığını, davacı nezdinde yapılan haciz gerçek, muaccel, muaccel olmasına karşılık ödenmemiş ve bu nedenle takibe konu edilmiş bir alacağın tahsili için uygulandığını ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. asliye ticaret mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş saylı dosyasından 128.300,00 TL bedelli 3 adet senedi ihtiyati haciz talebinde işleme koymaya çalıştığını, ancak mahkeme tarafından ihtiyati haciz talebinin red edildiğini, red kararına rağmen dava konusu senetler bu kez İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile aynı konu ile ilgili ihtiyati haciz kararı alındığını bu kararın …. İcra Müdürlüğü … Es sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, davalı alacaklı tarafın 08/08/2016 tarihinde davacının işletme müdürü olduğu …, adresinde …. İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasından ihtiyati haciz işlemi yapıldığını, ayrıca davalı alacaklı tarafından iki farklı tarihte ev adresinde haciz işlemi uygulandığını, bu nedenlerden dolayı davacının uğradığı maddi zarar için fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik en az ihtiyati haczi alınırken yatırılan teminat bedeli olan 19.245,00 TL maddi tazminatın 08/08/2016 tarihindeki fiili haciz işleminden itibaren işleyecek hasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, 10.000 TL manevi tazminatın 08/08/2016 tarihindeki fiili haciz işleminden itibaren işleyecek faiz ile birlikte tahsilini, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyaya yatırdığı 19.245,00 TL bedelli teminatın yargılama sonuna kadar davalıya iade edilmemesine ve davanın kabulünü, yargılama giderleri ve mahkeme masraflarının karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların;
Davalı tarafça 5 adet çek dayanak yapılarak ….İcra Müd’de başlatılan 5 ayrı icra takibi sonucunda davacı taraftan borçlu olmadığı halde çek alınıp alınmadığı, alınan çeklerden dolayı ….İcra Müdürlügünde de icra takibi yapıldığı, ….İcra Müd dosyalarında asıl borçlu tarafından yapılan ödemelerin haricinde davacıdan alınan bedeller sonucunda sebepsiz zenginleşme mevcut olup olmadığı, davacının icra takipleri haciz ve muhafaza işlemleri nedeniyle zararının olup olmadığı, varsa miktarı , davacı tarafın manevi tazminat talep edip edemeyeceğinden ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER; … Hukuk Mahkemesine müzekkere yazılarak … sayılı dosyasında kesinleşme şerhi celp edilmiştir.
İstanbul Avcılar Vergi Dairesi Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı …nin 2011-2018 yılları arasındaki kurumlar vergisi, geçici gelir vergisi beyannamelerinde düzeltme talep edilip edilmediği hususları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 20/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle;Davalı … şirketinin mal veya hizmet faturasına dayanmayan çekleri temlik alarak karşılığında cirantası finansman sağladığına dair fatura ibraz etmediği, borçlu …’nun, davacı şirketin kurulduğu 2002 yılından beri ticaret sicil kayıtlarına göre ortağı, yetkilisi, temsilcisi ilzam edeni olmadığı gibi ortaklarda soy ismi benzerliği de olmadığından organik bağının tespit edilemediği, … Ltd. Şti. Tasfiye memuru olduğu ve 08/11/2016 tarihinde tasfiyenin tamamlandığı, icra takip talebinde borçluların adreslerinin, haczin uygulandığı davacı faaliyet adresi ile ilgisinin ve aralarında organik bağ olmadığı, haksız haciz işlemi yapıldığının benimsenmesi halinde, istihkak davası ile bağlı kalınmaksızın, davalı şirketin alacağını tahsil edebilmek için kötü niyet ve ağır kusuru değerlendirilerek, İİK nun 97. Maddesinin 15. Fıkrası değerlendirilerek toplam 260.000,00TL mahcuzun muhammen bedelinin %15 si= 39.000,00TL yerine taleple bağlı kalınarak 1.000,00TL maddi tazminat, davacı şirketin uygulanan hacizde muhafaza yapılarak mahcuzların olduğu yerden taşınıp götürülmediği ve çalışmasına devam ettiği, ancak birden fazla dosyada hacze gelinmesi sebebi ile davacı şirketin ticari itibarının haciz işlemleri ise zarar görmesi sebebi ile ve zenginleşmeye sebep olunmadan 5.000,00TL manevi tazminat, 9.000,00TL + 14.000,00TL+36.000,00TL +27.000,00TL +14.000,00TL= 100.000,00TL davalı alacaklıya yapılan ödemelerin davalı şirketten istirdadı ile davacı şirkette ödenmesi gerekeceği, daha önce ihtarname olmadığından, temerrüt tarihinin dava tarihi ve uygulanacak faizin tarafların tacir olması sebebi ile 3095 s. Faiz kanunun 2. Md. Göre avans faizi olacağı, cebri haciz 09/06/2016 tarihinde uygulanmıştır, 29/07/2016 tarihinde taraflar arasında protokol düzenlenmiştir davacı 3. Şahıs 28/07/2016 ve 17/08/2016 tarihlerinde takip dışı davalı takip alacaklısına havalelerle ödemelerde bulunmuştur. Ödeme anında davacı üzerinde fiili bir haciz baskısı olmadığı, tarafların 09/06/2017 haciz tarihinden sonra 29/07/2016 tarihinde ödeme protokolü düzenledikleri, daha sonra 28/07/2016 tarihinde takip dışı havale ile ödeme yaptığı, davacının bu havale işlemi sırasında herhangi bir ihtirazi kayıt ile sürmediği ve istihkak davasının sonucunun beklenmediğinden, yaptığı ödeme ücüncü kişinin borcunu ödeme kapsamında kabul edilerek bu bedeli ödeme yaptığı kişiden değil borcunu kapattığı dava dışı ve takip borçlusundan talep etmesi gerektiğini sayın mahkeme tarafından benimsenmesi halinde davanın kabul edilebilir olmayacağı sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 08/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Davacı tarafa ait ticari defter kayıt ve belgeleri, davacı tarafından sunulan banka hesap dökümü ile dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, davaya konu haciz tarihinin 09.06.2016 olduğu, davacı tarafın 09.06.2016 haciz tarihinden sonra satış tutarlarının düştüğü, 2017-2018 yıllarında satış yapmadığı, davacının haciz işleminden sonra mali krize girdiği, davacının 2016 yılında 110.524,83 TL kar elde ettiği, 2017 yılında 655,27 TL ve 2018 yılında 343,23 TL zarar ettiği, davacı tarafından ibraz olunan … A.Ş’ne ait banka hesap hareketlerine göre, davacının en son 25.10.2016 tarihinde kredi kullandığı ve davacının 20.06.2017 tarihine kadar banka hesap hareketlerinin devam ettiği, davacı tarafından ibraz olunan … A.Ş’ne ait banka hesap hareketlerine göre, davacının en son 25.10.2016 tarihinde kredi kullandığı ve davacının 20.06.2017 tarihine kadar banka hesap hareketlerinin devam ettiği sonucuna varılmıştır.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup 13/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Davacı tarafın 09/06/2016 haciz tarihinden sonra 12/06/2017 dava tarihine kadar satışlarının düşmesi nedeniyle uğradığı kar kaybı zararının 417.858,02TL hesaplandığı görüş ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Davacının davası haksız ihtiyati haciz kararına dayanılarak davacının uğramış olduğu maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalının davacı hakkında ihtiyati haciz kararın istinaden yapılan hacizlerin haksız olup olmadığı ve haksız haciz nedeniyle tazminat talep etme hakkı bulunup bulunmadığı hususudur.
Davacı vekili beyanında özetle; Davalı tarafça ….İcra Müdürlüğü’nün … E.,….İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E., ….İcra Müdürlüğü’nün … E., ….İcra Müdürlüğü’nün … E. ve ….İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyalarında davacının … San. Tic. Ltd, Şti.’nin faaliyet gösterdiği …Sok. No: 12/2… adresinde, davacı şirketin dosya borçlusu olmadığı halde haciz işlemi uyguladığını, haciz mahallinde istihkaklı haciz işlemi yapıldığı, söz konusu dosyalara ilişkin davacı tarafça … Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyalarında 5 adet istihkak davası açıldığı, söz konusu dosyalarda tedbir kararı verilmeden davalı tarafça fiili haciz işlemlerine başlanıldığı, malları muhafaza altına alınmakta olan davacı şirketin ticari faaliyetlerinin durmaması için haciz ve muhafaza baskısı altında davalı tarafa 100.000 TL ödeme yapmak zorunda kaldığı, ayrıca davacının borçlu olmadığı halde 100.000 TL. nakit dışında şirket yetkilisi … ile …’ın birlikte avalist olduğu 3 adet 128.300 TL. bedelli senetleri de haciz ve muhafaza baskısı altında ve teminat amaçlı olarak davalı tarafa verdiği, davalı tarafın, haciz ve muhafaza baskısı altında davacıdan alınan 128.300 TL bedelli senetleri; …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyadan ihtiyati haciz talebi ile işleme koymaya çalıştığını, faktoring firmalarının fatura ile tevsik edilmemiş ve faktoring sözleşmesine dayanmayan senetleri tahsil edemeyeceğini bu sebeple bu senetlerin teminat senedi olacağı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddedilmiş olduğunu, ancak davalı tarafın aynı senetler ile tekrar ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, davalının ihtiyati haciz talebinin İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile kabul edildiğini, ihtiyati haciz kararının ….İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile işleme koyulduğunu, 08.08.2016 tarihinde davacı şirketin adresine …. İcra Müdürlüğü … talimat sayılı dosyasından ihtiyati haciz işlemi için gelindiğini, birçok menkul malın vinçler vasıtasıyla nakliye vasıtalarına alınarak muhafaza işlemi uygulandığını, davacının muhafaza tehdidi altında borçlu olmadığı para için İİK 263.madde gereğince kendilerine ait malların bedelini muhafaza işlemini durdurmak için ihtirazi kayıtla dosyaya depo etmek zorunda kaldığını, davacının maddi olarak çok zor durumda kaldığını, davacı şirketin kredi portföyünün zedelendiğini, banka hesapları haciz ve bloke altına alınmış olduğundan davacının var olan parasını kullanamadığı gibi gerçekte borçlu olmadığı icra dosyaları yüzünden ticari kredi kullanma imkanından da mahrum kaldığını ifade ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf davanın reddini talep etmiştir.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının … A.Ş, borçluların; 1- …ve Tic. Ltd. Şti., 2- … Baskı Teks. Ve İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti., 3- … olduğu anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün 2015/… esas sayılı takip dosyasında; alacaklının … A.Ş, borçluların; 1- … … Tic. Ltd.Şti., 2- … San. Tic. Lmt. Şti., 3- … olduğu, 22.04.2015 tarihinde 1 adet 24.750,00 TL. çeke dayanarak haciz yolu ile kambiyo icra takibinde bulunulduğu, davalının, söz konusu çek ile ilgili mal veya hizmet faturasına dayanan alacağı fatura yolu ile edinerek finansman sağladığına dair fatura ibraz etmediği;alacaklı vekilinin 01.06.2016 tarihli talebi ile, borçluların … Sk. No. 12/2 adresinde menkullerinin haczi ve muhafazasını talep ettiği, takip talebi adresleri ile haciz uygulanması istenen adresin aynı olmadığı anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının … A.Ş, borçluların; 1- … Temsilçilik ve Tic. Ltd. Şti.b, 2- … Baskı Teks. ve İth. İhr. San. Tic. Ltd. Şti., 3- … olduğu, takibin 29.08.2015 tarihli 30.082,40 TL. tutarlı çeke dayandığı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Tal. Dosyasında 09.06.2016 tarihinde borçlular 1- …, 2- Hedef … Ltd. Şti.’nin … Cad. … Sok. No, 12/2 adresinde hacze gidildiği,1 adet 40.000,00 TL.. değerti Mıtırmı 4.000 model … seri nolu 2012 model baskı makinasının haczedildiği ve yediemin olarak …’ya bırakıldığı anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının … A.Ş, borçluların;1- … tic. Ltd. Şti., 2- … olduğu, takibin 20.04.2015 tarihli 29.980,00 TL ve 28.04.2015 tarihli 23.000,00 TL. tutarlı iki adet çeke dayandığı anlaşılmıştır.
….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklının … A.Ş, borçluların 1-… Baskı Teks. Ve İth. İhr. San. Tic.Ltd. Şti., 2- … konf. Ve Kim. Üm. San. tic. Ltd, Şti., 3- … olduğu, takibin çeke dayandığı, …. İcra müdürlüğünün 2016/1880 Tal. Dosyasında 3 borçlunun takip talebi adresi olmamasına ve icra takibinde … borçlu olmamasına rağmen haciz tutanağı girişinde … borçlu olarak belirtilmiş, istihkak iddiasında bulunulmuş, 1 adet 35.000 TL. değerinde … marka 4075 seri nolu 2003 model makine haczedilmiş ve …’a yediemin olarak bırakıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen mahkememizin … esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı …nin kendilerine yönelik olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı aldığını, bu ihtiyati haciz kararını …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından takibe koyduğunu, …. İcra Dairesinin … Talimat sayılı dosyasından da kendisine haciz uygulandığını, ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazın İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Karar sayılı dosyasından kaldırıldığını ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13 HD … Karar sayılı dosyasında da onaylandığını, haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının 128.300-TL bedelli 3 adet senedi ihtiyati haciz talebi ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyasından işleme koyduğunu ve talebinin red edildiğini, davalının aynı senetleri İstanbul 7.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş dosyasından işleme koyduğunu ve talebinin kabul edildiğini, talebinin kabulünden sonra ilgili kararı ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile işleme koyduğunu, takip dosyasında müvekkilinin ev ve işyeri adreslerine haciz uygulandığını, davalı tarafın kötü niyetli ve bilinçli bir şekilde hareket ederek müvekkilinin ve şirketinin borç batağına saplanmasına sebebiyet verdiğini ve tüm bu nedenlerle haksız ihtiyati haciz nedeniyle uğradığı zararlarının tazminini istemiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalının …. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş saylı dosyasından 128.300,00 TL bedelli 3 adet senedi ihtiyati haciz talebinde işleme koymaya çalıştığını, ancak mahkeme tarafından ihtiyati haciz talebinin red edildiğini, red kararına rağmen dava konusu senetler bu kez İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası ile aynı konu ile ilgili ihtiyati haciz kararı alındığını bu kararın …. İcra Müdürlüğü … Es sayılı dosyası ile işleme konulduğunu, davalı alacaklı tarafın 08/08/2016 tarihinde davacının işletme müdürü olduğu …, adresinde …. İcra Müdürlüğü … Talimat sayılı dosyasından ihtiyati haciz işlemi yapıldığını, ayrıca davalı alacaklı tarafından iki farklı tarihte ev adresinde haciz işlemi uygulandığını, bu nedenle uğradığı zararın tazminini istemiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/08/2016 tarih, … esas,… sayılı kararı incelendiğinde; ihtiyati haciz isteyenin … A.Ş, karşı tarafın …, … ve … .. Ltd. Şti. Olduğu ihtiyati haciz talebinin fatura ile tevsik edilmeyen kambiyo senedine dayandığı, mahkemece ihtiyati hacze konu senedin teminat senedi olduğu, taraflar arasında imzalanmış herhangi bir faktoring sözleşmesi ve fatura olmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 04/08/2016 tarih, … esas,… sayılı kararı incelendiğinde; ihtiyati haciz isteyenin … A.Ş, karşı tarafın …, … ve … .. Ltd. Şti. Olduğu, toplam 128.300,00 TL bedelli üç adet senede dayanarak 128.300,00-TL alacağın temini için İİK 257 vd. Maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilmesi istenildiği ve mahkemece ihtiyati haciz kararı verildiği; ihtiyati haciz kararına itiraz üzerine mahkememizin 24/11/2016 tarih, … esas sayılı dosyasında; ” 01/08/2018 vade tarihli 28.300, TL bedelli ayrıca ,03/08/2016 vade tarihli 50.000 TL bedelli ayrıca 05/08/2016 vade tarihli 50.000 TL bedelli üç adet bonoya dayanak yapılarak mahkememizden ihtiyati haciz talep edildiği, mahkemece 04/08/2016 tarihinde ihtiyati hacze karar verildiği fakat yapılan itiraz sonucunda bonoların daha önceden ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İŞ sayılı dosyasından karar verildiği, …. Asliye Tic.,Mahkemesince 6361 sayılı kararı uyarınca faktoring şirketlerinin kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilmeyen alacağı temlikle alamayacakları ve tahsilini isteyemeyecekleri ihtiyati hacze konu senedin teminat senedi olduğu tarafların arasında imzalanmış herhangibir faktoring sözleşmesi veya fatura olmadığı belirtilerek red kararı verilmiş olup, işbu dosyada da senetlerin fatura ile tevsik edilmediği faktoring sözleşmesi bulunmadığı anlaşıldığından yerinde ve haklı bulunan itirazın kabulüne karar vermek gerekmiş, mahkememizin … D.iş sayılı kararının kaldırılmasına.. ” gerekçesi ile ihtiyati haciz kararına itirazın kabul edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce aldırılan 20/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda;Davalı … şirketinin mal veya hizmet faturasına dayanmayan çekleri temlik alarak karşılığında çirantasına finansman sağladığına dair fatura ibraz etmediği, borçlu …’nun, davacı şirketin kurulduğu 2002 yılından beri ticaret sicil kayıtlarına göre ortağı, yetkilisi, temsilcisi, ilzam edeni olmadığı gibi ortaklarla soy ismi benzerliği de olmadığından organik bağının tespit edilemediği, … Ltd. Şti. tasfiye memuru olduğu ve 08.11.2016 tarihinde tasfiyenin tamamlandığı,İcra takip talebinde borçluların adreslerinin, haczin uygulandığı davacı faaliyet adresi ile ilgisinin ve aralarında organik bağ olmadığı, haksiz haciz işlemi yapıklığının benimsenmesi halinde, istihkak davası ile bağlı kalınmaksızın, davalı şirketin alacağını tahsil edebilmek için kötü niyet ve ağır kusuru değerlendirilerek,aa- İİK. nun 97. Madesinin 15. Fıkrası değerlendirilerek, toplam 260.000,00 Mahçuzun muhammen bedelinin %15 i 39.000,00 TL. yerine taleple bağlı kalınarak 1.000,00 TL. maddi tazminatın, bk- Davacı şirketin uygulanan hacizde muhafaza yapılarak mahçuzların olduğu yerden taşınıp götürülmediği ve çalışmasına devam ettiği, ancak birden fazla dosyada hacze gelinmesi sebebi ile davacı şirketin ticari itbarının “haciz işlemleri ise zarar görmesi sebebi ile ve zenginleşmeye sebep olunmadan 5.000.00 TL. manevi tazminat; 9.000,00 TL+ 14.000,00 TL+ 36.000,00 TL+ 27.000,00 TL+ 14.000,00 TL= 100.000,00 TL’nin davalı alacaklıya yapılan ödemelerin davalı şirketten istirdadı ile davacı şirkette ödenmesi gerekeceği, daha önce ihtamame olmadığından, temermüt tarihinin dava tarihi ve uygulanacak faizin tarafların tacir olması sebebi ile 3095 s. Faiz Kanunu’un 2. Md. göre avans faizi olacağı belirtilmiştir. b- Cebri haciz 09.06.2016 tarihinde uygulanmıştır. 29.07.2016 tarihinde taraflar arasında protokol düzenlenmiştir. Davacı 3. Şahıs 28.07.2016 ve 17.08.2016 tarihlerinde takip dışı davalı takip alacaklısına havalelerle ödemelerde bulunduğu, ödeme anında davacı üzerinde fiili bir haciz baskısı olmadığı, tarafların 09.06.2016 haciz tarihinden sonra 29.07.2016 tarihinde ödeme protokolü düzenledikleri, daha sonra 28.07.2016 tarihinde takip dışı havale ile ödeme yaptığı, davacının bu havale işlemi sırasında herhangi bir ihtirazi kayıt ileri sürmediği ve istihkak davasının sonucunun beklenmediğinden, yaptığı ödeme üçüncü kişinin borcunu ödeme kapsamında kabul edilerek bu bedeli ödeme yaptığı kişiden değil borcunu kapattığı dava dışı ve takip borçlusundan talep etmesi gerektiği hususunun Mahkeme tarafından benimsenmesi halinde, davanın kabul edilebilir olmayacağı belirtilmiştir.
08/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle;Davacı tarafa ait ticari defter kayıt ve belgeleri, davacı tarafından sunulan banka hesap dökümü ile dosya kapsamında yapılan inceleme sonucu, davaya konu haciz tarihinin 09.06.2016 olduğu, davacı tarafın 09.06.2016 haciz tarihinden sonra satış tutarlarının düştüğü, 2017-2018 yıllarında satış yapmadığı, davacının haciz işleminden sonra mali krize girdiği, davacının 2016 yılında 110.524,83 TL kar elde ettiği, 2017 yılında 655,27 TL ve 2018 yılında 343,23 TL zarar ettiği, davacı tarafından ibraz olunan … A.Ş’ne ait banka hesap hareketlerine göre, davacının en son 25.10.2016 tarihinde kredi kullandığı ve davacının 20.06.2017 tarihine kadar banka hesap hareketlerinin devam ettiği, davacı tarafından ibraz olunan … A.Ş’ne ait banka hesap hareketlerine göre, davacının en son 25.10.2016 tarihinde kredi kullandığı ve davacının 20.06.2017 tarihine kadar banka hesap hareketlerinin devam ettiği sonucuna varıldığı belirtilmiştir.
13/05/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davacı tarafın 09/06/2016 haciz tarihinden sonra 12/06/2017 dava tarihine kadar satışlarının düşmesi nedeniyle uğradığı kar kaybı zararının 417.858,02TL hesaplandığı belirtilmiştir.
… Hukuk Mahkemesi’nin 25/02/2020 tarih, … sayılı ilamında; … kayıtları , vergi kayıtları taraf delilleri toplanmış, mahkememizce bilirkişi … dan 10.11.2017 tarihli rapor alınmış olup, raporda borçluya ödeme emrinin haciz adresine tebliğ edilmediği, davacı şirketin … kayıtlarına göre merkez, şube, ortak ve yetkilileri bakımından benzerlik bulunmadığı haczedilen malların faturalarla karşılaştırılması sonucu örtüştüğünü, belirlemiş itiraz üzerine alınan 10.02.2020 tarihli raporunda da aynı doğrultuda beyanda bulunarak danışıklı işlem bulunmadığını belirttiği,01.10.2019 tarihli 8 nolu celsede davacı vekili imzalı beyanında birleşen … E sayılı dosyalar borcunun alacaklı tarafından başka borçlulardan tahsil edildiğini, dosyaların infazen işlemden kaldırıldığını, bu dosyaların konusunun kalmadığını belirttiği, bu tespitlere göre; Davacı vekilinin 8. Celsedeki imzalı beyanı karşısında birleşen … E sayılı dosyaların konusu kalmadığından bu dosyalardaki davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı alacaklının davanın açılmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine karar verildiği, asıl ve diğer birleşen dosyalar yönünden icra dosyası, dava dosyaları , taraf vekillerinin delilleri ve bilirkişi raporuna nazaran davacı şirket ile davalı borçlular arasında organik bağ bulunmadığı mahcuzların davacının faturaları ile örtüştüğü danışıklı işlem bulunmadığı bilirkişi raporu ve ek raporundan anlaşıldığından davacı 3. Kişinin istihkak iddiasının kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre,davalı tarafca borç ve icra takibi ile ilgisi bulunmamasına rağmen davacıya ait iş yerinde haciz uygulaması yapıldığı, bu nedenle davacının maddi anlamda kazanç kaybı ve zararının oluştuğu, davacı tarafça açılan istihkak davasının lehine sonuçlandığı, iş yerinde haksız bir şekilde haciz uygulanmış olması nedeniyle manevi yönden de zarar gördüğü anlaşılmıştır. Davacı, şirket adresinde yapılan fiili hacizler ile ticari mecralardaki itibar ve saygınlığının zedelendiğini ve icra dosyaları incelendiğinde görüleceği üzere her ne kadar dosyalar durdurulmuş olsa da davacı müvekkil ve yetkilisine ait banka ve tapulara gerekli haciz bildirimleri yapılmış olmakla özellikle bankalar nezdinde davacı şirketin ticari itibarının sarsıldığını beyan ederek manevi tazminat talebinde bulunmuştur.Haksız yere uygulanan hacizden kaynaklanan manevi tazminat davalarında davacının manevi zararının gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Davacının zararını kanıtlamasına gerek olmaz. Nitekim İcra Hukuk Mahkemesinin kararıyla davalı tarafın talebiyle uygulanan haciz ve muhafaza işleminin haksızlığı saptanmış durumdadır. Bu durumda davalının kusurlu eylemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat taleplerininin kabulüne karar verilmiştir.
Birleşen dosyalar yönünden yapılan değerlendirmede;2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 259. maddesinin 1. fıkrasında; ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. Haksız ihtiyati hacizden dolayı alacaklının maddi tazminat ile sorumlu tutulabilmesi için; borçlunun malları için ihtiyati haciz kararı alınmış ve bu karar yerine getirilmiş olmalı, ihtiyati haciz koydurmuş olan alacaklı haksız çıkmış olmalı, borçlu (veya üçüncü kişi) malları üzerine ihtiyati haciz konulmuş olmasından bir zarar görmüş olmalı ve zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağı bulunmalıdır. Tazminat talep edebilmek için haciz koyduranın haczinin haksız olduğunun kesin olarak tespit edilmesi gerekmektedir. Davacılar vekilince birleşen dosyalara dayanak teşkil eden senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ilişkin açılmış bir menfi tespit davası bulunmadığı ya da açıldığına ilişkin dosyaya bir belge sunulmadığı, birleşen davaya konu takiplerin iptal edildiğine ilişkin belge sunulmadığı anlaşılmakla dosya kapsamı ve toplanan delillerden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
100.000,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
39.000,00 TL kazanç kaybına ilişkin maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleştirilen davaların ayrı ayrı reddine,
Asıl dava yönünden;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 10.861,29-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah ile alınan 3.701,36-TL harçtan mahsubu ile geri kalan 7.159,93-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
4-Kabul edilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 22.240,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan dava açılırken yapılan toplam 3.845,36-TL(125,60-TL BVH, 18,40-TL VSH, 3.052,36-TL peşin harç, 649,00-TL ıslah harcı) harcın davalıdan alınarak, davacılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yargılama aşamasında yapılan toplam 6.585,70-TL (1.185,70-TL tebliğler ve posta, 5.400,00 TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Birleşen davalar yönünden;
Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden; davanın REDDİ ile;
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-TL nispi karar harcının peşin alınan 328,66-TL harçtan mahsubu ile artan 58,81-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
8-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
9-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası yönünden; davanın REDDİ ile;
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-TL nispi karar harcının peşin alınan 328,66-TL harçtan mahsubu ile artan 58,81-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
11-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
12-Reddedilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
Mahkememiz dosyası ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyası yönünden; davanın REDDİ ile;
13-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-TL nispi karar harcının peşin alınan 328,66-TL harçtan mahsubu ile artan 58,81-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dava davacısına iadesine,
14-Reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 10.000,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
15-Rdeddilen maddi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 17.900,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine,
16-Birleşen davalar yönünden davalı tarafça yargılama gideri yapılmadığından takdirine yer olmadığına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.07/11/2023
Katip …
e-imzalıdır.
Hakim …
e-imzalıdır.