Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/534 E. 2020/59 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/534
KARAR NO : 2020/59

DAVA : Tespit
DAVA TARİHİ : 09/06/2017
KARAR TARİHİ : 23/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 4.8.2015 tarihli ihaleyi müteakiben Davalı …’nun 22.10.2015 tarihli kararıyla ihalenin …üzerinde bırakıldığını, davacı İş Ortaklığı’nın itirazen şikayeti üzerine …’nun 10.2.2016 tarihli kararıyla düzeltici işlem yapılmasına karar verildiğini, yasal sürecin bu kapsamda tamamlanmasıyla davacı ile davalı arasında 22.4.2016 tarihinde sözleşme kurulduğunu, …’nin idari yargı nezdinde yaptığı başvurular sonucunda Dan. … D., 10.2.1017,… E.-… K. sayılı kararıyla Kamu İhale Kurumu’nun zikredilen kararının iptaline karar verildiğini, iptal kararı sonucunda …’nun 12.4.2017 tarihli kararıyla düzeltici işlemin belirlenmesine hükmettiğini, Kurum kararının davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalının, davacı ile arasındaki sözleşmenin uygulanmasının durdurulmasına karar verdiğini, davalının aldığı bu kararın hukuka aykırı olduğunu, Kurum’un aldığı kararın ÎYUK kapsamında yerine getirilmesi gereken bir mahkeme kaTan vasfını taşımadığını ve Kurum’un ihalenin iptaline hükmetmediğini, ihale tekliflerinin yeniden değerlendirilmesinin yeterli olacağını, taraflar arasında akdedilmiş özel hukuk hükümlerine tabi sözleşmenin geçerli ve yürürlükte olduğunu, idari yargı kararlarının da özel hukuk sözleşmeleri üzerinde doğrudan etki doğurmayacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin 35. maddesi kapsamına giren bir durumun dahi söz konusu olmadığını, davalının ilgili iptal davalarında da bu yönde savunmalar ileri sürdüğünü, davalının aldığı durdurma kararının davacıyı ve kamuyu zarara soktuğunu belirtmek suretiyle davalının aldığı durdurma kararının hukuka aykırılığının ve sözleşmenin bağlayıcılığının tespitini, davalı belediye ile müvekkili arasında imzalanan “… İşi”ne ilişkin 22.04.2016 tarihli Sözleşme’nin uygulanmasının durdurulmasının, sözleşmeye ve mevzuata açıkça aykırılırık teşkil ettiğinin tespiti suretiyle Muarazanın giderilmesi ve bu nedenle Müvekkilinin daha fazla hak kaybına uğramasının önlenmesi bakımından, öncelikle mezkur sözleşmenin uygulanmasının durdurulması kararının tedbiren durdurulmasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Kuram’un 12,4.2017 tarih ve 2017/MK-113, 2017/MK-114, 2017/MK-115, 2017/MK-116 ve 2017/MK-117 kararlan uyarınca ortaya çıkan iştem tesis etme gereği üzerine davalı tarafından sözleşmenin uygulanmasının durdurulmasına karar verildiği ve sonraki işlemler ile işlerin mahkeme ve Kurum kararlarına göre yürütüleceği hususlarından bahisle davanın reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacılara aidiyetine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 03/01/2019 tarihli raporda ” 1-Davalı idare tarafından yargı kararının uygulanması yönünde tesis edilmiş herhangi bir işlem bulunmadığı, 2-Dava konusu sözleşmenin uygulanmasının durdurulması yönünde tesis edilmiş olan işlemin, borçlar hukuku kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, 3-Borçlar hukuku bakımından davalının sözleşmenin uygulanmasını durdurmasını sağlayak bir hakkının bulunmadığı, ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı tarafın itirazları üzerine yeni bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 19/09/2019 tarihli ek raporda ” 1.Kamu İhale Genel Tebliğinin 25.4. Maddesinin açık hükmü ve Borçlar Hukukunun temel ilkeleri çerçevesinde, davacının dvalı ile sözleşmeyi akdettiği tarih olan 22.04.2016 ile yeniden işe başlatıldığı tarih aralığında, davalının sözleşmeye aykırı davranarak borcunu ifa etmeyi durdurması nedeni ile uğradığı zararı tazmin edebileceği, ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava tespit ve muarazanın giderilmesi davasıdır. Davalı belediye tarafından 04.08.2015 tarihinde “… işi” hususunda ihale yapıldığı, 22.10.2015 tarihli kararla ihalenin davadışı …’nun firmasına verildiği, bunun üzerine davacının aralarında bulunan katılımcıların itiraz ettiği, itirazların reddedilmesi üzerinde Kamu İhale Kurumuna şikayette bulunulduğu, …’in 10.02.2016 tarihli düzeltici işlem tesisi yönünde karar verildiği, bu kararın iptali için dava dışı …’nun firmasının idari yargıya gittiği, idari davanın reddedildiği davanın temyizi üzerine Danıştay … Dairece kararın bozulduğu ve işlemin iptaline karar verildiği, bunun üzerine Kamu İhali Kurumu’nun bu yargı kararına göre dava dışı …’nun firmasının da teklifinin değerlendirmeye alınarak düzeltici işlem tesisine karar verildiği, …’in 12.04.2017 tarihli kararı üzerine davalı belediye’nin davacı ile 22.04.2016 tarihinde imzaladığı sözleşmeyi durdurma kararı aldığı mevcut delillerle sabit ve uyuşmazlık konusu değildir. Nizalı olan husus durdurma kararının sözleşme ve kanuna aykırı olup olmadığı hususudur.
Taraflar arasında imzalanan 22.04.2016 tarihli sözleşme özel hukuk sözleşmesi olup eser sözleşmesinin askıya alınabileceğine dair hüküm ihtiva etmemektedir. Davacının herhangi bir ayıplı veya eksik ifası da bulunmamakta olup sözleşme hükümlerine göre durdurma kararı dayanaksızdır. Ayrıca Danıştay … Dairesi’nin bozma kararı ve buna uygun Kamu İhale Kurumu’nun aldığı düzeltici işlem tesisi kararı, taraflar arasındaki sözleşmeyi doğrudan doğruya etkilmemekte …’in kararı sonucu ihale feshedilmeyip sadece düzeltici işlem gerçekleştirilerek ihale sonucu taraflar arasındaki sözleşmenin değerlendirilmesi gerekmekte ise de davanın açıldığı tarih itibariyle davalı belediye’nin …’in 12.04.2017 tarihli kararına dayanarak sözleşmeyi durdurması hukuka aykırı olmakta olup Kamu İhale Genel Tebliği’nin 25.4 md. Sözleşmenin uygulanması aşamasındaki idari yargı kararları başlıklı hükümde idarenin izleyeceği yol ve yöntem belirlenmiş olmasına rağmen bu husus gözardı edilerek durdurma kararı verildiğinden 22.04.2016 tarihli taraflar arasında imzalanan sözleşmenin durdurulması kararının sözleşmeye ve kanuna aykırı olduğunun tespitine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Taraflar arasında imzalanan “… işi”ne ilişkin 22/04/2016 tarihli sözleşmenin uygulanmasının davalı tarafça 03/05/2017 tarihli …-S.17/1635 sayılı Başkanlık olur yazısına istinaden durdurma kararının sözleşme ve hukuka aykırı olduğunun tespitine, Muarazaa’nın bu şekilde giderilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 54,40 TL maktu karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 2.784,10 TL’nin (31,40-TL başvurma harcı, 4,60-TL vekalet suret harcı , 31,40-TL peşin harç, 316,70-TL tebliğler, 2.300,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan

Üye

Üye

Katip