Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/498 E. 2019/209 K. 02.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/498
KARAR NO : 2019/209
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 31/05/2017
KARAR TARİHİ: 02/04/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket …Şti. (Yeni Unvan:…Şti.) ile davalı şirket arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, davacı şirketçe davalı şirkete çeşitli hizmetler verilmiş olduğunu, davacı tarafça 2017 dönemine ait 33.120,24 TL tutarındaki borcun ödenmesi için yazılı ve sözlü müteaddit taleplere rağmen davalı şirketçe bir ödeme yapılmamış olduğunu, Davalı şirket aleyhine 25.04.2017 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile Cari Hesap Ekstresine dayalı ilamsız icra takibi başlatılmış olduğunu, Ödeme Emrinin 28.04.2017 tarihinde davalı şirkete tebliğ edilmiş olduğunu davalı şirketçe 02.05.2017 tarihinde takibe itiraz edilmiş ve bu itiraza istinaden İstanbul 29.İcra Müdürlüğü’nün 03.05.2017 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğunu, Davalı şirketçe iş bu takibe yapılan itiraz haksız ve yasal dayanaktan yoksun olup, iptali gerektiğini, Davalı şirketin itiraz dilekçesinde sadece itiraz etmekle yetinilmiş olduğunu, gerekçe gösterilmediğini, Taraf ticari defterleri incelendiğinde 2017 dönemine ait cari hesap ekstresi ve ekstrede yer alan faturalardan kalan bakiye hesabın ödenmediğinin ortaya çıkacağını belirterek Davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletİlmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından 20.07.2017 tarihinde verilen dilekçesinde özetle; Haklarında başlatılan icra takibinin mesnetsiz olmakla birlikte, davacının dilekçesinde belirttiği iddiaların asılsız, hukuki dayanaktan yoksun ve hukuka aykırı olduğunu, Yetki itirazlarının bulunduğunu, Davalı şirketin davacı Şirkete karşı herhangi bir borcu bulunmadığını, asıl kötü niyetlinin davacı olduğunu, Davalı şirketin haklılığının delillerin incelenmesi sonucunda ortaya çıkacağını, davacı taraf aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, İtirazın iptali talebinin reddini, davacı şirket aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Yargılama masraftan ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini, talep etmiştir.
Dava, İİK 67 …dayalı olarak davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davalı taraf, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı takip dosyasında 33.120,24 TL asıl alacak ve bu alacağa yıllık %9,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 …uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 …belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyası celp edilmiş, takibe konu alacağın varlığı ve miktarı yönünden defter incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 04/06/2018 tarihli raporda ” Davacı taraf ticari defterlerine göre davalı taraftan 25.04.2017 takip tarihi itibarı ile 33.120,24.TL alacaklı görülmektedir. Dosyada, davacı tarafça kesilen faturaların davalı taraf tebliğ edildiğini gösteren belge bulunmadığı ve inceleme sırasında tarafımıza ibraz edilmediği, Dergiye alman ilan/paralı haber/advertoriale ilişkin ve dükkan tarafından yapılan proje satışlarına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından yapılan tahsilatlara ve müşterilere kesilen faturalara ve bu faturalar nedeniyle davalı tarafa yapılan ödemelere ilişkin belge bulunmadığı, davalı tarafından direk kesilmiş ve mutabık kalınan dükkan payı tahsilatına ilişkin bir bilgi, belge ve açıklama bulunmadığı için, davacı tarafın alacaklı olduğu kanaatine ulaşılamamıştır.” görüşü bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için alınan 24/01/2019 tarihli ek raporda ” Davalı tarafça inceleme için defter ibraz edilmemesi nedeni ile, HMK 222/5 uyarınca, davacı tarafın iddialarının ispat edilmiş sayılıp sayılmayacağı hususunun Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu, Davacı taraf ticari defterlerine göre, davalı taraftan 25.04.2017 takip tarihi itibarı ile 33.120,24TL alacaklı görüldüğü, Dosyada, davacı tarafça kesilen faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğini gösteren belge bulunmadığı ve inceleme sırasında tarafımıza ibraz edilmediği, Dergiye alman ilan/paralı haber/advertoriale ilişkin ve dükkan tarafından yapılan proje satışlarına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı, davacı tarafından yapılan tahsilatlara ve müşterilere kesilen faturalara ve bu faturalar nedeniyle davalı tarafa yapılan ödemelere ilişkin belge bulunmadığı, davalı tarafından direk kesilmiş ve mutabık kalman dükkan payı tahsilatına ilişkin bir bilgi, belge ve açıklama bulunmadığı, Davacı tarafça kök rapora itiraz dilekçesi ile birlikte sunulan mail yazışmalarına göre, davacı tarafın davalı taraftan 11.241,86 TL alacaklı göründüğü,”görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, itirazın iptali davası olup davacı taraf başlattığı ilamsız icra takibi ile cari hesap alacağını talep etmektedir. Taraflar arasında cari hesap ilişkisinin varlığı ve miktarı yönünden yaptırılan defter incelemesi sonucunda Davacı ticari defter ve kayıtlara göre 33.120,24 TL alacaklı olduğu fakat cari hesabı oluşturan faturaların davalı tarafa tebliğ edildiğine dair bir delil sunulmadığı, sadece faturanın düzenlenip deftere işlenmesinin davacı tarafı alacaklı konumuna getiremeyeceği, ayrıca fatura alacağının varlığı yönünden önem arz eden taraflar arasındaki sözleşme gereği hizmetin verilip verilemediği hususunun da ispat edilemediği, dergiye alınan proje ve işlere ilişkin belge olmadığı gibi müşterilere kesilen faturalara veya davalı tarafça yapılan ödemelere ilişkin kayıt ve belge sunulmadığı, sadece dosyaya sunulan mail yazışmalarına göre alacağın varlığının tespitinin mümkün olmadığı, maillerin sadece yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup bunu destekleyecek somut delilin dosyada bulunmadığı, cari hesap alacağının sadece davacı defterlerine işlenmiş olmasının yeterli olmayıp faturaların tebliği ve hizmetin verilip verilmediği hususları ispat edilemediğinden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 400,02 TL harçtan mahsubu ile artan 355,62TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.974,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …