Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/495 E. 2019/842 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/495
KARAR NO : 2019/842

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 31/05/2017
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı …Şti. ile tüp satışına ilişkin sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmeye göre yaptıkları tüp satışları için kesilen fatura bedellerinin ödenmediğini, davalı tarafından da faturalara itiraz edilmediğini, bu nedenle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalı tarafın itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tüp satış sözleşmesini, fatura ve irsaliyeleri, ticari defterlerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, HMK m. 126’ya göre cevap dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin fatura bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve alacak borç durumunun tespiti için her iki tarafında ticari defterlerini mahkememize sunmaları istenilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş davalı taraf ise usulüne uygun şekilde ticari defterlerini mahkememize sunması istenildiği halde sunmamıştır.
Hazırlanan 30.05.2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlığı olduğu, davacı defterlerine göre davacının 28.854,70 TL alacaklı gözüktüğü, 2017 yılı envanter defterinin açılış onayının ise zamanında yapılmadığı tespit edilmiştir.
Hazırlanan 07.11.2018 tarihli ikinci bilirkişi raporunda da davacı 2017 yılı envanter defterinin açılış onayının süresi içinde yapılmamış olması nedeniyle 6102 sayılı TTK m. 64’e göre ve 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre usulüne uygun şekilde tutulmuş olmadığından delil hükmünde olamayacağı tespit edilmiştir.
Davacı taraf, diğer defterleri olan 2016 ve 2017 yıllarına ait yevmiye ve defteri kebir defterlerini ise @ defter olarak tutmaktadır. Bu defterlerin de açılış ve kapanış onaylarının yapılma zorunluluğu bulunmamaktadır. Her iki defter de davacı yönünden delil hükmündedir.
Davaya konu faturalarda sevk irsaliyelerinin bulunduğu ve davalı tarafın 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre bu faturalara süresi içinde itiraz etmediği anlaşılmaktadır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığı sürece davacı tarafın onay zorunluluğu olmayan @ defterleri davacı lehine delil hükmündedir. Davalı taraf 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre davacı tarafın onay zorunluluğu olmayan @ defterlerindeki kayıtların aksini kanıtlayan bir delil sunamamıştır. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacı taraf icra takibinde 28.854,70 TL asıl alacak miktarı talebinde bulunmuş faiz miktarında bulunmamıştır. Bu nedenle davalı 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 117’ye göre icra takibi ile temerrüte düşmüş olup bilirkişi raporundaki faiz hesabı dikkate alınmamıştır.
Davalı tarafın sevk irsaliyeli faturaları aldığı, bu faturalara 6102 sayılı TTK m. 21/II’ye göre itiraz etmediği, davalının aldığı ve itiraz etmeyerek kesinleşen fatura bedellerini ödeyip edemediğini bilebilecek durumda olduğu bu nedenle de davalı tarafın icra takibine yaptığı itirazın iyiniyetli olmadığı anlaşılmakla davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.971,06-TL nispi karar harcından peşin alınan 348,50-TL harcın mahsubu ile eksik 1.622,56-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.462,56-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.261,50-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 348,50-TL Peşin Harç, 277,00-TL tebliğler, 650,00-TL BK) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır