Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/481 E. 2022/65 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/481
KARAR NO : 2022/65

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket yetkilisi …’nun çalışma ofisinden dava konusu çekin de aralarında bulunduğu 21 adet çekin çalındığını, çeke ilişkin … 1. ATM’nin… Esas sayılı dosyası ile zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, çekin lehtar olarak davacı şirketin emrine düzenlendiğini, yasal olarak ciro silsilesinin başlaması için müvekkilinin ciro etmesi gerektiğini, davalının müdahale talebi üzerinden … 1. ATM’nin …Esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen tebligat ile istirdat davası açmak üzere 1 haftalık süre verildiğini bu nedenle davayı açtıklarını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek müvekkilinin dava konusu çek nedeniyle davalıya karşı borçlu olmadığını ve müvekkiline çekin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Borçlu firma tarafından kredinin teminatı olarak keşidecisi …Ltdi. Şti. olan 20/02/2017 keşide tarihli 43.300,00 TL bedelli … Bankası … Şubesine ait … seri numaralı çekin borç ödeme aracı olarak … Şti. tarafından temlik cirosuyla müvekkil bankaya devir edildiğini, dava konusu çekin müvekkili bankanın kredi borçlusu …Ltd. Şti tarafından ciro edildiğini, müvekkili bankanın iyi niyetli hamil sıfatı bulunduğunu, davacı tarafın çek üzerindeki imzasının kendine ait olmadığını belirttiğini ancak müvekkilinin çeki … Tic. Ltd. Şti’ne kullandırmış olduğu kredinin teminatını teşkil etmek üzere almış bulunduğunu, üzerindeki imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilmesinin mümkün olmadığını ve müvekkilinin bu hususu araştırma zorunluluğunun da bulunmadığını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
… Bankası … Şubesine ait, … seri numaralı, keşidecisi …Şti. olan 20/02/2017 keşide tarihli 43.300,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine istemine ilişkindir.
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır. Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen istemin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise, hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacı tarafa aittir. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Borçlunun, temel borç ilişkisinden dolayı herhangi bir nedenle sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek açtığı menfi tespit davası, öğreti ve uygulamada bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası olarak adlandırılmaktadır. Bedelsizlik ise, bir kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın herhangi bir nedenle mevcut olmamasıdır (İnan, Nurkut: Türk Hukukunda Hatır Senetleri ve Özellikle Hatır Bonoları, Ankara, 1969, s.16). Başka bir deyişle bir kambiyo taahhüdünün temel alacağı geçersizse ya da sona ermişse, o kambiyo taahhüdü bedelsiz demektir. Bu anlamda senedin bedelsiz sayılmasında esas alınan husus, temel borç ilişkisinin kendisi değil, bu temel borç ilişkisinden doğan temel alacaktır. Bu itibarla bedelsizliğe dayalı menfi tespit davası ile maddi hukuk bakımından borcun mevcut olup olmadığının tespiti amaçlanmakta; borçlu olmadığını iddia eden borçluya, genel hükümlere göre bu durumu tespit imkânı verilmektedir. Dava neticesinde borçlu olunmadığının tespiti hâlinde ise davacı (borçlu) hakkında bir icra takibi başlatılması engellenmiş olacak veya başlatılan ve devam eden icra takibi iptal edilerek, davacının mevcut olmayan bir borcu ödemesi engellenmiş olacaktır. Bedelsizlik iddiası, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı TTK) 687. maddesi anlamında bir kişisel def’îdir. Bedelsizlik bir kişisel def’î olduğundan düzenleyen tarafından kural olarak ancak senet lehtarına karşı ileri sürülebilir. Ancak borçlu, hamilin senedi bilerek kendi zararına devraldığını kanıtlamak şartıyla hamile karşı da bedelsizlik def’îni ileri sürebilir. Bedelsizliğe dayalı menfi tespit davasının yasal dayanağı TBK’nın 77 vd. maddelerinde düzenlenen sebepsiz zenginleşmedir. Zira kambiyo senetlerinde geçerli olan mücerretlik (soyutluk) ilkesi gereğince, temel alacağın mevcut olmaması veya geçersiz olması, kambiyo senedinin hükümsüzlüğü sonucunu doğurmamakta; buna karşılık temel ilişkideki sakatlık, kambiyo borçlusuna, borçlu olmadığının tespitiyle birlikte, alacaklıya karşı sebepsiz zenginleşme def’îni dermeyan etme hakkını vermektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 25.11.2021 tarih 2017/(19)11-2740 esas ve 2021/1496 karar sayılı ilamı) Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli inceleme ve araştırmalar yapılmış, davacı şirket yetkilileri Nuri Top ve …’nun kamu kurum ve kuruluşlarından imza örnekleri ile dava konusu … Bankası …. Şubesine ait, … seri numaralı, keşidecisi … Ltdi. Şti. olan 20/02/2017 keşide tarihli 43.300,00-TL bedelli çek Mahkememiz kasasına alınmış, ayrıca …CBS’nin …Soruşturma sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış ve Mahkememizce 20/09/2021 tarihli celsede imza incelemesi için dosyanın bilirkişiye verilmesine karar verilmiş, 22/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; İnceleme konusu çekteki … Ltd. Şti. kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzası ile …’un karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki bulunmaması nedeni ile, 20.02.2017 olan, 43.300 TL bedelli, … nolu çekteki …kaşesi üzerindeki 1.cirantacı imzasının, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’un eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekteki … Ltd. Şti. kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzası ile …’nun karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından tespit edilen yüksek derecedeki uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, 20.02.2017 olan, 43.300 TL bedelli, … nolu çekteki …İnşaat kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzasının, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’nun eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; İnceleme konusu çekteki …Ltd. Şti. kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzası ile …’un karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından benzerlik noktasında bir ilişki bulunmaması nedeni ile, 20.02.2017 olan, 43.300 TL bedelli, … nolu çekteki …İnşaat kaşesi üzerindeki 1.cirantacı imzasının, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’un eli ürünü olmadığı, İnceleme konusu çekteki … Ltd. Şti. kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzası ile …’nun karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grafometrik tanı unsurları açısından tespit edilen yüksek derecedeki uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile, 20.02.2017 olan, 43.300 TL bedelli, … nolu çekteki …İnşaat kaşesi üzerindeki 1. cirantacı imzasının, karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla, …’nun eli ürünü olmadığı kanaatine varılmış ayrıca davacı yanca dava konusu uyuşmazlığa ilişkin kayıp ihbarının 26/12/2017 tarihinde yapıldığı, 30/12/2017 tarihinde … 1. ATM’nin …Esas sayılı dosyasından ödeme yasağı kararı alındığı ve mahkememizce dosya arasına alınan müzekkere cevabi yazısına göre dava konusu uyuşmazlığa konu çekin 28/12/2017 tarihinde davalı bankaya sunulduğu anlaşılmıştır. Bu haliyle davacı yanın elin ürünü olmayan çek hakkında davanın kabulü ve davacının … Bankası … Şubesi’ne ait, … çek no’lu 20/02/2017 keşide tarihli, 43.300,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiş, davacının çekin yetkili hamili olduğu hususunun tespiti ile çekin istirdadı talebinin ise; ihbar ve ödeme yasağının tarihleri ile davalı bankaya çekin ibraz tarihi arasındaki kısa zaman dilimi de dikkate alınarak davalının bilerek kötüniyetli olarak çeki iktisap ettiği ve ağır kusur olgusu ispat edilemediğinden bu kısımlar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davacının … Bankası … Şubesi’ne ait, … çek no’lu 20/02/2017 keşide tarihli, 43.300,00-TL bedelli çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının çekin yetkili hamili olduğu hususunun tespiti ile çekin istirdadı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.957,82-TL nispi karar harcının peşin alınan 739,46-TL harçtan mahsubu ile eksik 2.218,36-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.429,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.730,86-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 739,46-TL Peşin Harç, 750,00-TL BK, 75,00-TL Talimat, 130,40-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/02/2022

Katip
¸

Hakim
¸