Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/478 E. 2019/537 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/478
KARAR NO: 2019/537

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 25/05/2017
KARAR TARİHİ: 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …A.Ş., davalı ile lisan hizmeti vermek üzere sözleşme yaptıklarını, verilen lisan hizmeti karşılığı olarak üç tane fatura kestiklerini ve bu faturaları da … @ … üzerinden hem de kargoyla davalıya gönderdiklerini, ancak davalının fatura bedellerini ödemediği, bunun üzerine İstanbul… İcra Dairesinin …sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş., verdiği cevap dilekçesinde taraflar arasında yapılmış bir sözleşme olmadığını, davacının belirttiği faturaları da almadıklarını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, ticari defterlerini, üç adet faturayı ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, ticari defterlerini, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 502 ve devamı maddelerine göre vekâlet sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
Davacı taraf, taraflar arasında lisan hizmetine ilişkin olarak sözleşme bulunduğunu, davalı taraf ise böyle bir sözleşmenin bulunmadığını iddia etmektedir. Lisan hizmeti verilmesi niteliği itibariyle davacı tarafından davalıya vekâleten yapılabilecek bir iş olması nedeniyle 6098 sayılı TBK m. 502 ve devamı maddelerine bağlıdır. Bu maddeye göre; “Vekâlet sözleşmesi, vekilin vekâlet verenin bir işini görmeyi veya işlemini yapmayı üstlendiği sözleşmedir.” Bu nedenle uyuşmazlığın çözümüne vekâlet sözleşmesi hükümleri uygulanacaktır. Aynı yasanın 503’üncü maddesine göre; “Kendisine bir işin görülmesi önerilen kişi, bu işi görme konusunda resmî sıfata sahipse veya işin yapılması mesleğinin gereği ise ya da bu gibi işleri kabul edeceğini duyurmuşsa, bu öneri onun tarafından hemen reddedilmedikçe, vekâlet sözleşmesi kurulmuş sayılır.” Dolayısıyla sözleşmenin kurulması yazılı şekil koşuluna bağlı değildir. Bu nedenle davalı tarafın yazılı sözleşme bulunmadığı itirazı dikkate alınmamıştır.
Taraflar arasında vekâlet ilişkisinin kurulup kurulmadığının tespiti ve davacının davalıya gönderdiği üç tane faturaya konu alacağının bulunup bulunmadığının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 222’ye göre her iki tarafın da ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiştir. Hazırlanan 27.03.2018 tarihli bilirkişi raporunda davacının ticari defterlerinin usulüne uygun şekilde tutulduğu, davacının @ fatura sisteminde yapılan incelemede davalı tarafından faturaların kabul edildiğinin sistem üzerinden görüldüğü, kendi defter ve kayıtlarına göre 2.056,74 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraftan usulüne uygun şekilde ticari defterlerini sunması istenildiği halde ticari defterlerini sunmamıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 21/II’ye göre de 8 günlük süre içerisinde dava konusu faturalara itirazda bulunmamış tam tersine kabul etmiştir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın lisan hizmeti alıp almadığını bilebilecek durumda olması, dava konusu faturalara itiraz etmemiş ve kabul etmiş olması nedeniyle % 20 icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 140,50-TL nispi karar harcından peşin alınan 35,13-TL harcın mahsubu ile bakiye 115,37-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.056,74-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.490,13-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 35,13-TL Peşin Harç, 219,00-TL tebliğler, 1.200,00-TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.

Katip …

Hakim …
¸