Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/464 E. 2019/826 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/464 Esas
KARAR NO : 2019/826

DAVA : Ticari Şirket
DAVA TARİHİ : 04/07/2016
KARAR TARİHİ : 05/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; davalı şirket müdürünün diğer şirket ortaklarının bilgisi ve onayı olmadan 01/07/2016 tarihinde müdürlük görevini kötüye kullanarak şirkete ait banka hesabından 200.000 AVRO nakit para çekip kendi hesabına yatırdığını ve bu nedenle şirketin ödemesi gereken çekler, işçi ücretleri, vergi, SGK, hammadde alımları vb. ödemelerin yapılamadığını, bu surette davalının zimmetine para geçirmek suretiyle şirketi zarara uğrattığından bahisle davalının tedbiren müdürlük yetkilerinin kullanılmasının engellenmesi, davalının … Bankası … şubesindeki hesabına bloke konularak hesapta bulunan 200.000 AVRO’nun zimmetine geçirilmesinin engellenmesine, müdürlükten azli ile uhdesinde bulunan 200.000 AVRO’yu şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili özetle; HMK nun 14/2. maddesi uyarınca yetkili mahkemenin İstanbul mahkemeleri olduğunu, davacının hukuki menfaatinin bulunmadığından bahisle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi halde ise esasa ilişkin olarak iddiaların asılsız olduğunu, aksine diğer ortaklardan kaynaklanan nedenlerle müvekkili tarafından İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile şirket ortaklığından çıkma talepli dava açtıklarını beyanla davanın esastan reddini savunmuştur.
Bakırköy …ATM’de açılan dava 26/01/2017 tarihinde verilen yetkisizlik kararı neticesinde mahkememize tevzii edilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, Gaziosmanpaşa…Asliye Ceza Mahkemesi’nin . …Esas sayılı dosyası, …Bankası cevabi yazısı,…Müdürlüğü yazısı, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, şirket hesabından çekilen paranın varlığı ve miktarı yönünden biilirkişi incelemi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 03/10/2018 tarihli raporunda ” Davacı şirket müdürü ve aynı zamanda ortağı olan davalının, dosya kapsamında yer alan deliller ve beyanlar ışığında şirkete ait parayı kendi hesabına geçirdiği, Davalı tüm bu işlemi şirketten ayrılmasına ilişkin ortaklar arasındaki sözlü anlaşmaya dayanarak yaptığını iddia ettiği, ancak davacının bu iddiaları kabul etmediği, Dava konusu uyuşmazlığın, davalının şirket hesaplarından çekmiş olduğu parayı haklı ve hukuki bir sebebe dayanarak uhdesinde bulundurup bulundurmadığı noktasında toplandığı, davacı şirket sözleşmesinde ortağa çıkma hakkı tanıyan bir hüküm yer almadığı, davalının taraflar arasındaki sözlü anlaşmaya yönelik herhangi bir delil sunmadığı, yalnız şirkete karşı işlem sonrasında haklı sebeple çıkma davası açtığı ve ayrılma akçesi talep ettiği; Davalının, şirketten ayrılmasına ilişkin sözlü olarak prensipte ortakların anlaştığına ilişkin iddiaları bir an için doğru kabul edilse dahi, çıkmaya ilişkin karan vermeye yetkili şirket organının genel kurul olduğu, şirket genel kurulunun çıkmaya ve ayrılma akçesinin ödenmesine ilişkin bir kararının bulunmadığı, davalı ortağın, çıkmasına izin verilmesine ilişkin herhangi bîr genel kurul kararı ve ödeme planı olmaksızın aynılma akçesine mahsuben şirkete ait 181.176,45 Euro’yu haksız olarak uhdesine aldığı ve bu sebeple davacıya iade etmesi gerektiği,” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava limited şirkette davalının müdürlükten azli ve kendi uhdesine geçirilen paranın iadesi istemine ilişkindir.
Davalı …, … Şti.’de temsile yetkili müdür iken iş bu dava açıldıktan sonra davacı vekilinin 07.03.2017 havale tarihli dilekçesi ve 22.02.2018 tarihli duruşmadaki beyanında belirttiği üzere şirketin olağanüstü genel kurul toplantısı yaparak davalının müdürlükten azledildiği anlaşılmakla bu yönden dava konusuz kalmış olup hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Davalının uhdesine geçirdiği para yönünden açılan istirdat davasına gelince davalının …Bankasından şirket hesaplarından 29.05.2016 ve 01.07.2016 tarihlerinde toplam 181.176,45 Euro para çektiği ve daha sonrasında bu miktarı kendi hesabına geçirdiği davalının da kabulünde olup uyuşmazlık konusu değildir. Davalı bu parayı şirket ortakları arasında yaşanan sıkıntı nedeniyle şirketten ayrılmak istemesi ve ortaklar arasında yapılan sözlü anlaşma uyarınca ayrılma akçesine mahsuben aldığını iddia etmekte ise de “Hizmet nedeniyle görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla devam eden GOP … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında şirket ortakları vermiş oldukları ifadelerde davalının ayrılma isteğinden ve paranın hesaplardan çekileceğinden haberleri olmadığını beyan etmektedirler. Limited şirketlerde ortaklıktan çıkma TTK 638 Md. Düzenlemiş olup ayrılmak isteyen ortağın şirket ana sözleşmesinde hüküm olması veya haklı sebeplerin varlığı halinde mahkeme kararı ile ortaklıktan çıkması mümkündür. Somut davada şirket ana sözleşmesinde çıkma hakkı tanıyan hüküm olmadığı gibi paranın çekildiği tarihlerde açılmış ve karara bağlanmış bir ortaklıktan çıkma davası da yoktur. İstanbul …ATM’nin… Esas sayılı dosyasında 02.08.2016 tarihinde yani bu dava açıldıktan sonra açılmış bir ortaklıktan çıkma davası olup paranın çekildiği tarihteki hukuki durumu değiştirmemektedir. Davalı taraf ayrılma isteği hususunda şirkete de başvurmamış bu konuda karar alma yetkisine sahip şirket genel kurulu tarafından da verilmiş bir karar bulunmamaktadır. Genel Kurul tarafından çıkma kararı verilmiş olsa idi ayrılma akçesine hak kazanılacağı tarih genel kurul karar tarihi olacak olup oysa ki davalı taraf 29.05.2016 ve 01.07.2016 tarihlerde kendi hesabına geçirdiği 181.176,45 Euro’yu ayrılma akçesine mahsuben aldığını iddia etmiş ise de bu tarihlerde muaccel ayrılma akçesinden bahsetmek hukuken mümkün değildir. Bu nedenle davalı tarafça çekilen 181.176,45 Euro’nun şirkete iadesi gerekmekte olup açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A)Müdürlükten azil talebi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
B)181.176,45 Euro’nun davalıdan alınarak davacı şirkete iadesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 39.658,18 TL nispi harçtan peşin ve tamamlama ile alınan 10.993,00 TL’nin mahsubu ile eksik kalan 28.665,18-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 11.026,50 TL ( 29,20 TL başvurma harcı, 29,20 TL peşin harç , 10.963,80 TL tamamlama harcı, 4,30 TL vekaletname suret harcı ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, tebligat gideri ve dosya masrafı 317,75 TL toplam 2.317,75 TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.099,60 TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 37.172,46 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalının yaptığı 250,00 TL tebligat gideri ve dosya masrafı’nın red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 23,53 TL’nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 6.985,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …