Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/418 E. 2018/702 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/418 Esas
KARAR NO : 2018/702
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle: Müvekkil banka ile davalı firma arasında 15.12.2014 tarihinde … Projesine Özel Destek Hizmeti Alımına ilişkin protokol imzalandığını, Bu işlem ile davalı … bayinin müvekkil bankaya ilettiği bilgi ve belgelere istinaden ihtiyaç kredisi kullandırıldığını, … adına 12.12.2015 tarihinde davalı … BAYİİ kanalıyla 15.000,00 TL meblağlı … ihtiyaç kredisi kullandırılmış, … kredinin bilgisi dışında kullandırıldığını belirterek şikayette bulunduğunu, 24.08.2016 tarihli Teftiş Kurulu raporu düzenlendiğini, davaya konu … kredi başvurusu 09.12.2015 tarihinde… no.lu hat ile SMS gönderilerek gerçekleştirildiğini, ilgili numaraya krediye ön onay aldığı ve kesinleştiğine dair mesajlar gönderildiğini, ön onay alması sonrası … 09.12.2015 tarihinde davalı firmaya baş vurmuş, firma ekranından kredi başvurusunun tamamlanması akebinde kredi 12.12.2015 tarihinde kesin onaylanmış, davalı firma ilgili şahıstan temin ettiği kimlik belgesini ve şahsın imzaladığı kredi evraklarını (Bireysel Bankacılık Hizmetleri ve İhtiyaç Kredi Sözleşmesi, Ödeme Planı, İhtiyaç Kredisi Bilgi ve Talep Formu ve Havale talimatı) … Sistemi üzerinden bankanın Operasyon Merkezi’ne gönderdiğini, Evrakların tam olması neticesi 12.12.2015 tarihinde kredi müşteri hesabına geçmiş ve otomatik olarak davalı firma hesabına havale yapıldığını, Yapılan incelemede …’ın kredi belgelerindeki imzası ile bankamıza yapmış olduğu itiraz dilekçesindeki imzalarının benzemediğinin anlaşıldığını, …’ın Doğum yeri ve basım yerinin farklı olması yeni bir kimlik çıkartılmış olduğu kanaatine varıldığını, … kimlik bilgileri kullanılarak haksız kazanç elde edildiği, bankanın uğradığı maddi zararın davalı … bayii imzalamış olduğu sözleşme hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, Sözleşmenin 21. Maddesi; Mağaza/Firma’nın Banka’ya ilettiği kredi başvuru bilgileri orjinal belgelerdeki bilgilere uymuyorsa, metin veya imzalarda sıhhatsizlik, tahrifat ve sahtecilik gözlemleniyorsa, orjinal belgelerde yer alan tarihler hatalıysa, Magaza/Firma’nın düzenlediği fatura vs. belgelerde tahrifat veya usulsüzlük var ise Magaza/Firma, Banka’nın karşılayacağı zararlara karşı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla bu kredilerin hiç açılmamış sayılayacağını, bu durumda Müşteri nam ve hesabına açılan kredi tutarının tamamı ile bu meblağa işleyecek cezai faizi, söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten geçerli olmak üzere hesaplanacak tutarı nakden ve defaten ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder…” hükmünü içerdiğini, söz konusu sözleşmenin 12. Maddesi de davalının yükümlülüğünü ortaya koyduğunu, Magaza/Firma müşterinin Magaza/Firma içerisinde kullanacağı kredisine ilişkin …bank sisteminin gerekli gördüğü belgeler üzerindeki bilgileri, doğruluğuna ve uygunluğuna azami dikkat ve özeni göstererek, Banka sistemine girmekle, belgelemekle ve Banka’ya ibraz etmekle yükümlüdür: ” Böylece davalı … bayi, kimlik belgesi üzerinde yer alan mühür ve imzaların teyidini de içeren kimlik doğrulama adımlarını gerçekleştirmekle yükümlüdür, kimlik belgelerinin sıhhatinden sorumlu olduğunu, Bu yükümlülüğünün ihlali ve sorumluluğunun yerine getirilmemesi halinde ise kredinin hiç açılmamış sayılacağını ve müşteri nam ve hesabına açılan kredi tutarının tamamı ile bu tutara işleyecek cezai faizi söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten geçerli olmak kaydıyla nakden ve defaten ödeyeceğini kabul ettiğini, Davalı tarafın TTK. M. 18/2 hükmü gereğince ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerektiği, Yargıtay kararları da savunmamızı destekler nitelikte olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla; Davamızın kabulü ile bankanın uğramış olduğu 15.000,00 TL.lik maddi zararın, kredinin akdedildiği 12.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep etmiştir.
2-Davalı vekili cevap dilekçelerinde özetle; Davacı ile davalı arasında yapılan sözleşmeye göre kredi başvuru prosedürü şöyledir; Söz konusu bu anlaşmada tüketici finansman kuruluşu olan davacı ile müvekkil şirket arasında ki işleyiş genel olarak şu şekildedir: Davacı ile müvekkil şirket arasında yapılan sözleşme sonrasında davacı … AŞ, müşteri numarası, güvenlik kodu vererek müvekkil şirketi kendi sisteminde tanımladığını ve sistemine girişine izni verdiğini, Tüketici almak istediği ürün için mağazaya (müvekkil şirkete) gelip bu ürünü kredi çekerek almak istediğini belirttiğinde müvekkil şirket öncelikle tüketicinin nüfus cüzdanını kontrol ettiğini, Buna göre nüfus”cüzdanının soğuk damgası olup olmadığı, resmin tüketiciye ait olup olmadığı, nüfus cüzdanında tahrifat olup olmadığı veyahut tüm bilgilerin yer alıp almadığı ” gibi gözle görülebilecek tüm incelemeleri yaptıktan ve herhangi bir sahtelik veya kuşku uyandıracak bir durumun olmadığını tespit ettikten-gözlemlemesi neticesinde davacının müvekkil şirkete verdiği ve müvekkil şirketi tanımlayan kod ve şifreleri davacı bankanın internet sayfasında yer alan sistemine girdikten sonra sözleşmeye göre tüketici hakkında doldurulması gereken tüm bilgileri ve alınması gereken tüm evrakları (ad-soyad, doğum tarihi, telefon, adres, tüketici adına kayıtlı bir adet fatura vs) doldurup davacıya göndermekte ve davacıdan onay beklemektedir. Davacı banka ise kendi veri tabanında-alt yapısında yapmış olduğu araştırma ve incelemeler sonucunda söz konusu başvuruyu uygun bulması halinde doğrudan tüketicinin telefonuna onay mesajı göndererek kredi talebinin kabul edildiğine ilişkin bilgilendirme yapıldığını, Davacı şirketçe verilen bu onay mesajından sonra müvekkil şirketçe tekrar sisteme girilerek davacının onaylayarak sistemden kabul ettiği kredi miktarını, aylık ödemeyi, adres, telefon vs tüm bilgileri içerir şekilde hazır olan kredi sözleşmesini, müvekkil şirket hiç bir yerine müdahale etmeden-edemeden sadece sistemden çıktısını almakta ve tüketiciye her sayfasını imzalatarak doğrudan davacıya göndermekte ve davacının vermiş olduğu onaya dayanarak da tüketiciye ürünü teslim ettiğini, Müvekkil şirket aslında bu ilişkide herhangi bir şeye müdahale etme konumunda olmayıp bir nevi davacının talimatlarını yerine getiren aracı kurum olduğunu, Davacı şirketin sisteme bilgilerin girilmesi, imzaların alınması, sözleşmenin usule uygun yapılması ve kendilerine iletilmesine ilişkin aşamalarının hiç birisinin eksik veya sözleşmeye aykırı yapıldığını iddia etmediğini, Diğer bir deyişle müvekkil şirketin tasarrufu altında olan ve kontrol ve dikkati ile engel olabileceği tüm aşamaların müvekkil şirketçe doğru şekilde-tastamam yapıldığını kabul ettiğini, Öyle ki dava dilekçesinin 1. sayfasının 2 numaralı fıkrasının son cümlesinde “…Davalı firma kredi kullandırım öncesinde ilgili şahıstan temin ettiği kimlik belgesini ve şahsın imzaladığı kredi evraklarını … sistemi üzerinden Müvekkil bankanın Operasyon Merkezine göndermiştir. Kredi evraklarının tam ve imzalı olması neticesinde 02.03.2016 tarihinde kredi tutan müşteri hesabına geçmiş ve otomatik olarak davalı firmanın hesabına havale yapılmıştır…” denildiğini, tek başına bu ifadenin bile müvekkil şirketin sözleşmesel olarak üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmede ki hassasiyetini ortaya koyduğunu, Öyle ki Müvekkil şirket gerekli tüm dikkat ve özeni göstererek ilgili evrakları, bilgileri, imzaları tamamlayarak davacı bankanın istediği prosedüre uyduğunu, hal böyle iken davacı şirketçe müvekkilin tüm bu üstün dikkat ve Özenine rağmen sahte olduğunu tespit edemediği -edemeyeceği, müvekkil şirketin tasarrufu altında olmayan ve kontrol ve dikkati ile engel olamayacağı bir konuda müvekkil şirketi yükümlü tutmaya çalıştığını, Müvekkil şirketin üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirmiş olup, davacı banka müvekkil şirkete ve sözleşmeye aykırı yükümlülüklerin yüklenerek mutlak şekilde sorumlu kabul edilmesi hukukun en temel olan MK. 2. Dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, Müvekkil şirketin daha önce sahte kimlik kullanarak kredi çekmek isteyen bir kişiyi polise yakalattığını, Kimliğin başkaları tarafından sahte olarak kullanıldığı iddiasıyla şirket hakkında savcılığa yapılan şikayet hakkında takipsizlik kararı verildiğini belirterek haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm deliller dosyaya sunulmuştur.
4-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılması için dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı banka davalı ile imzalamış 15.12.2014 tarihli … Projesine Özel Destek Hizmeti Alımına İlişkin Protokol içeriği ile “davalı firma tarafından düzenlenerek kendisine ibraz edilen belgeler ile bu belgeleri destekleyen işyeri sahibi ise işyeri sicil kaydı vs. herhangi bir işyeri çalışanı ise S.G. Kurum bildirgesi ve çalışma belgesi, İkametgah İlmühaberi (İhtiyaç Kredisi Orijinal Belge Formu içeriğinde Adres Teyit Belgesi alınmasına ilişkin bilgi var ise de, davalı firma tarafından boş olarak bırakılmış bölüme karşın kredinin banka tarafından Adres Teyit Belgesi alınmaksızın bilerek kullandırılmış olması), Herhangi bir ev veya işyeri faturası vs. gibi talep etmekte olduğu belgelerin doğruluğunu destekleyici belgeleri alınmasına yönelik hüküm kurmadığı gibi bu belgelerinde alınması gerektiğini belirtmemiş olmakla, yalnızca Nüfus Cüzdanı’na (ki nüfus kağıdı dışında ) dayalı verilecek krediler île ilgili riskin bankanın kendisine ait olabileceği kanaatine varıldığı, Ancak, yukarıdaki tespit ve görüşümüze karşı olarak, bankaya ibraz edilen belgeleri Tamamlayıcı ve Teyit özelliği olan Adres Teyit Belgesi alınmadan, Bireysel Krediler Başvuru Formu içeriğinin eksik bilgiler ile doldurulmuş olması, müşterinin işyeri ve işyeri adresinin net ve tam olarak belirtilmediği, belgeleri teyit edebilecek ve tamamlayıcı belgeler, bilgiler yönlendirmediği, ve bir kısım belgelerin bazı doldurulması gereken yerlerin boş bırakılmış olması yanı sıra, Yine 15.12.2014 tarihli … Projesine Özel Destek Hizmeti Alımına İlişkin Protokol içeriği 21. Madde ile ” Banka tarafından kredi tahsisi, MAĞAZA / FİRMA’nın iş bu protokol gereği belirlenen esaslar dahilinde kendisine iletildiği bilgilere istinaden yapıldığı, Bu nedenle Mağaza / Firma’nın bankaya ilettiği kredi başvuru bilgiler orijinal belgelerdeki bilgilere uymuyorsa, metin veya imzalarda sıhhatsizlik, tahrifat, ve sahtecilik gözlemleniyorsa, orijinal belgelerde yer alan tarihler hatalıysa, MAĞAZA / Firma’nın düzenlediği fatura vs. belgelerde tahrifat veya usulsüzlük var ise Mağaza / Firma, Banka’nın karşılaşacağı zararlara karşı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla bu kredilerin hiç açılmamış sayılacağını, bu durumda müşteri nam ve hesabına açılan kredi tutarının tamamı ile bu meblağa işleyecek cezai faizi söz konusu kredi sözleşmesinin imzalandığı tarihten geçerli olmak üzere hesaplanacak tutarı nakden ve defaten ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt eder.” hükmü doğrultusunda davalı firmanın sorumlu bulunabileceği hukuki taktirinin sayın mahkemeniz değerlendirmesi ve taktirinde bulunduğu, hukuki taktir ve değerlendirilmesi mahkemeye ait olmak üzere, şayet davalı…Şti.nin sorumlu ve davacı banka zararımı ödenmesi gerektiği kanaatine varılır ise; Davacı bankanın kredi ödeme tarihi 12.12.2015 itibariyle 15.000,00 TL. ana para alacaklı olduğu, tazmini talep edilen 15.000,00 TL anapara tutarına, ödeme 12.12.2015 tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun 2/2. Maddesi doğrultusunda değişen oranlarda avans faizi uygulanması gerektiği sonuç ve kanaatine vardığını bildirmiştir.
5-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … TAŞ ile davalı …Şti arasında 15/12/2014 tarihli “… Projesine özel Destek Hizmeti Alımı Protokolü” imzalanmış ve … bayinin ilettiği bilgilere istinaden davacı banka müşterilerine ihtiyaç krdesi kullandırmıştır.
Davalı … müşterisi … adına 12/12/2015 tarihinde … Bayi kararıyla 15.000.00TL ihtiyaç kredisi kullandırmış ve böylece davalı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiştir. Müşterinin sunduğu belgelerin değerlendirilmesi eksikse yeni belge istemesi davacının sorumluluğu ve yetkisinde olduğundan ayrıca sistemden bu işlemleri ve kredi onayını sadece davacı yapabildiğinden davalının taraflar arasındaki sözleşmedeki taahhüdüde Garanti ya da kefalet olarak nitelendirilemeyeceğinden davacının gerekli özeni göstermesi gerektiğinden, davalının dava konusu krediden kaynaklı zararda sorumlu olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 256,17 TL harçtan mahsubu ile artan 220,27 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …