Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/391 E. 2019/550 K. 24.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/391
KARAR NO: 2019/550

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 25/04/2017
KARAR TARİHİ: 24/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … Bankası A.Ş.’nin İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı icra dosyası ile müvekkilim aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin aleyhine başlatılan icra takibine konu olan keşideci imzaların sahte olduğunu, taklit edildiğini, başka deyişle müvekkil …’ın imzasını taşımamadığını, kambiyo senetlerinde keşidecinin imzası olmaksızın keşidecinin lehtara ya da başka kişiye borçlu olmasının hukuken mümkün olmadığını, zira borç ilişkisi doğmayacağını, aynı şekilde çekteki yazıların da müvekkilime ait olmadığını, çeklerde müvekkilin el ürünü hiçbir yazı ve rakam bulunmadığını, çekteki imzaların davacı müvekkile ait olmadığı gerekçesi ile tarafımızca dava konusu … no.lu çek ile işbu davaya konu edilmeyen…Bankası, …Şubesi’nin …çek no.lu 22.02.2016 keşide tarihli, keşidecisi …, Lehdarı … A.Ş olan 42.500 TL meblağlı, IBAN NO: TR … (… hesabına ait) çek ve…Bankası, … Şubesi’nin … çek no.lu 30.02.2016 keşide tarihli, keşidecisi …, Lehdarı … A.Ş olan 25.000 TL meblağlı, IBAN NO: TR … (… hesabına ait) çeke ilişkin olarak İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi’nde (icra takibinden önce) menfi tespit davası açıldığını, davanın halen derderst olduğunu, ancak bu davada… Bankası A.Ş. taraf olmadığı için ve davanın sonucunda verilen karar …Bankasını bağlamayacağı için zaruret neticesinde işbu huzurunuzdaki davayı açmak durumunda kaldıklarını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde … Esas sayılı dava dosyası ile davacısının müvekkil olduğu, davalısının ise …A.Ş. olduğu menfi tespit davasında 19.12.2016 tarihinde bilirkişi raporu alındığını, söz konusu bilirkişi raporunda; “inceleme konusu çek aslındaki keşideci … ismine atfen atılı imzanın …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varılmıştır.” denilmek sureti ile inceleme konusu yapılan… Bankası … Şubesi’ne ait 22.02.2016 tarihli … sayılı 42.500 TL’lik çekteki imzanın davacı müvekkile ait olmadığının tespit edildiğini, dava konusu edilen …no.lu çekteki imzanın da tıpkı işbu dava konusu edilmeyen …sayılı çekteki imza gibi müvekkil tarafından atılmadığını, aynı şekilde çekteki yazıların da müvekkiline ait olmadığını, çeklerde müvekkilin el ürünü hiçbir yazı ve rakam bulunmadığını, müvekkilin dava konusu çek yapraklarının kaybolması veya çalınması ve rızası dışında elden çıkması neticesinde kötü niyetli olarak doldurulup haksız kazanç amaçlı tedavüle çıkartıldığının tahmin edildiğini, öte yandan, dava konusu edilen çekin lehtarı olan dava dışı …A.Ş. ile müvekkil arasında bu çeklerden dolayı borç ilişkisi doğurabilecek herhangi bir mal veya hizmet alışverişi, herhangi bir akdi ilişki söz konusu olmadığını, dava konusu çeklerin aynı zamanda bedelsiz olup bu bakımdan da müvekkil borçlu olmadığını, bu açıklanan nedenlerle; takip konusu …no.lu çek nedeniyle borçlu olmayan müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi nedeni ile müvekkilin daha fazla mağduriyetine neden olunmaması adına işbu menfi tespit davasını açmak ve ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmek zaruretinin hasıl olduğunu, müvekkilinin imzasını taşımayan (sahte – taklit imzalı) ve hiçbir akdi ilişkiye de dayanmayan, bedelsiz olan … Bankası, …Şubesi’nin … çek no.lu, 17.05.2016 keşide tarihli, keşidecisi …, lehtarı …A.Ş olan 25.000 TL meblağlı, IBAN NO: TR …(… hesabına ait) takip dayanağı çekten dolayı müvekkilin davalıya borçlu olmadığının tespitini, icra veznesine ödenen paranın davalıya ödenmemesi için uygun görülecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkili aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle toplam alacak üzerinden %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın …Şubesi kredili müşterilerinden …A.Ş tarafından ifa uğruna edim kapsamında muhtelif kişilere ait çeklerin ciro edilerek müvekkil bankaya teslim edildiğini, … A.Ş.’nin ödeme güçlüğü yaşaması ve mevcut kredi hesaplarının kat edilerek sonlandırılması üzerine söz konusu çeklerin yasal takibe konu edildiğini, bu kapsamda davacı … tarafından … A.Ş. Lehine düzenlenen 17/05/2016 keşide tarihli 25.000TL bedelli çeke istinaden İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlanıldığını, davacı tarafın çekteki imzanın davacıya ait olmadığını, imzanın sahte olduğunu, davaya konu çekin kendisince keşide edilmediği iddiaları ile işbu davayı açtıklarını, müvekkil banka aleyhine kötü niyet tazminatı talebinde bulunduklarını, davacı tarafından açılan işbu davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davaya yanıt verilmesi zorunluğunun doğduğunu, bu nedenlerle davanın reddi ile yapılacak imza incelemesinde imzanın davacıya ait olduğunun tespiti halinde müddeabbihin %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesini, tüm yargılama masrafı ve vekalet ücretlerin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince dava konusu çekteki imzanın davacıya ait olmadığının olmadığının tespiti için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 06/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu çekte … adına atfen atılmış imzanın yatay eksene paralel olacak tarzda atılmış olduğu, imzanın el kaldırmaksızın tek seferde tamamlanmış olduğu, imzanın majiskül tarzda yapılmış, “Z” harfi ile başladığı, devamında sekiz adet “u” benzeri ara grama yapıldığı, bitişin “^” benzeri bir yapı ile tersim edildiği, imzanın genel olarak yavaş seyirle ve baskılı olarak tersim edilmiş olduğunun saptandığı, …’a ait mukayese imzalarının olay tarihinden önceki tarihlerde olay ile alakasız farklı amaçlar için atılmış bir adet senet aslı, iki adet fotokopi belge ile bila tarihli bir belge aslı ve istiktab tutanağındaki imzalardan oluştuğu, mukayese imzalarının kendi aralarında benzer ve uyumlu imzalar oldukları, inceleme konusu imza ile aralarında haricen benzerlik bulunmakla birlikte aralarında istikrarlı bir şekilde tekrar eden ve lafzi olarak tanımlanan farklılıklar saptandığını, inceleme konusu çekteki … adına atfen atılmış keşideci imzası ile adı geçen şahsa ait mevcut mukayese imzaları arasında işaret edilen hususlar ve grafolojik tanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar bulunduğundan söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
…A.Ş. 21/06/2019 tarihli dilekçesi ile davacı… Bankası A.Ş alacağının temlik alındığını bildirmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 16/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın incelenen ticari defter kayıt ve belgelerine göre; davacının kavaya konu …Bankası A.Ş…Şubesi İstanbul 17/05/2016 keşide yer ve tarihli 25.000TL bedelli, … numaralı çeki, dava dışı… A.Ş’ye vermiş olduğu, 2015 yılı yevmiye defterinde 03/12/2015 tarihli … yevmiye madde numarası “03/12/2015 – 1446 – 17.05.2016 – … – …” açıklaması ile 103.Y.001 – … HS. verilen çekler hesabına alacak kaydı ve 120.A004 … A.Ş alıcılar hesabına borç kaydı işlediği ve ticari defterlerinin birbirini teyit ettiğinin görüldüğü, davacı tarafın çekteki imzanın ve çekteki yazı ve rakamların davacıya ait olmadığının bildirildiği, çek için İstanbul …Asliye Ticaret Mahkmesinde 09/02/2016 tarihinde menfi tespit davacı açtığı, çekin bankaya ibraz tarihinin ise 17/05/2016 tarihi olduğu, davacının kendisinin keşide etmediğinin yazı ve rakamların kendisine ait olmadığının bildirildiği çekteki bilgilerin çekin ibrazından 3 ay 8 gün önce nasıl ve nereden öğrendiğine dair dosyada belge ya da bilgi olmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı, davalı bankanın kambiyo senedine mahsus icra takibine konu ettiği çeki kendisinin keşide etmediği, çek üzerindeki yazı, rakam ve imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile mahkememizde menfi tespit davası açmıştır. Davalı banka ise iyiniyetli hamil olduğunu, çekin müşterisi olan dava dışı … A.Ş tarafından kredi borcuna mahsup edilmek üzere bankaya ciro edildiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davaya konu çek; 17.05.2016 tarihli , 25.000,00 TL bedelli, keşidecisi davacı …, lehdarı dava dışı … A.Ş olan,…A.Ş tarafından davalı bankaya ciro edilen bir çektir.
Davacı tarafından dava dışı … A.Ş’ne karşı İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davaya konu çekin vade tarihinden önce 09/02/2016 tarihinde çekin tüm bilgileri belirtilerek menfi tespit davası açılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporuna göre çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı sabittir. Ayrıca davacının ticari defterlerinin incelenmesinde davacının dava dışı…A.Ş ile ticari ilişkisinin olduğu, davaya konu çekin davacı defterlerinde yer aldığı alınan bilirkişi raporu ile de sabittir.
Çek kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi için verilir. Kambiyo senedine bağlı borcun ödenebilmesi için, kambiyo senedinin aslının ibraz edilmesi ve ibraz eden hak sahibinin bir birini doğrulayan müteselsil cirolarla hak sahibi olduğunun anlaşılmasına bağlıdır. Çeke bağlı alacağı bulunan kişinin müracaatı halinde kambiyo borçlusu belirtilen şekilde hak sahipliğini belirledikten sonra ödeme yapması halinde borcundan kurtulur. Çeke ilişkin borcun ise muhatap bankada bulunan hesapta keşide tarihinde çek karşılığının bulundurulması ve muhatap bankanın çeki ibraz edenin gerçek hak sahibi olduğunu tespit ederek ödemesi halinde keşideci borcundan kurtulur. Somut olayda, davacı, çekin rızası dışında elinden çıktığını, çekteki yazı rakam ve imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya borçlu olmadığını iddia etmektedir, davalı banka ise çekin son hamilidir. Bu durumda, davalının iktisabının korunup korunmayacağının değerlendirilmesi gerekir.
Kendi hakkının varlığı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşılan ve cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son cironun beyaz ciro olması halinde dahi, yetkili hamil sayılır. Aynı şekilde TTK’da iyiniyetli çek hamilinin korunacağı düzenlenmiştir. Buna göre;çek ister hamiline, ister emre yazılı olsun, çek hamili onu kötü niyetle ya da ağır bir kusuru bulunarak iktisap etmiş olmadıkça, önceki hamilin elinden ne suretle çıkmış olursa olsun,onu geri vermeye mecbur değildir. Somut olayda, her ne kadar çekteki keşideci imzası davacıya ait değil ise de; bu çeki ibraz eden ve takibe konu eden davalının iktisabında kötüniyetli veya ağır kusurlu olduğuna ilişkin hiç bir kanıt bulunmamaktadır. Davacı ile çeki davalıya ciro eden dava dışı şirket arasında ticari ilişki olduğu, çekin bu şirkete verildiği, davacının çek bilgilerini çekin ibrazından önce nasıl ve nereden öğrendiğini izah edemediği hususları da dikkate alındığında davacının davasında haksız olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 475,95TL harçtan mahsubu ile artan 431,55TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.344,38TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama aşamasında yapılan 32,00TL (posta ve tebliğler) yargılama giderinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verlen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır