Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/328 E. 2019/269 K. 30.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/328
KARAR NO : 2019/269
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 05/04/2017
KARAR TARİHİ: 30/04/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili tarafından, Davalı/Borçlu aleyhine, İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 02.03.2016 tarihli 273,665,64 TL bedelli ticari alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını,. Davalı/Borçlu, “herhangi bir borcu bulunmadığı” iddiasıyla haksız olarak borca ve yetkiye itiraz ettiğini, müvekkiline olan 273.664,64 TL’lik borcu nedeni ile Davalı şirkete e-arşiv faturası düzenlenmiş olduğunu, davalı 07.03.2016 tarihinde haksız şekilde faturaya itiraz ettiğini, Davalı tarafından, Müvekkili ile ilgisi bulunmayan üçüncü bir kişiden satın alınmış olan eşyanın, Müvekkili tarafından işletilen Limana (Evyapport) tahliye edildiği ve bir yılı aşkın süre ile Liman’da kalması nedeni ile Müvekkil Şirketin ardiye ücreti alacağının doğduğunu, ayrıca Davalının, fatura içeriğindeki hizmeti aldığını, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip konusu alacağın mevcut olduğunun hükmen tespitine, Yukarıda belirtilen icra dosyasındaki takibe Davalı tarafınca yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına, Haksız olarak itiraz edilen tutar üzerinden %20’den az olmayacak oranda icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından talep edilen İcra takibine konu herhangi bir hizmet davacı firma tarafından müvekkil firmaya verilmediğinden şirketimizin herhangi bir sorumluluğu ve ödeyeceği bedelin olmadığını, Yetki İtirazının kabulü ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, müvekkil firmanın kusurlu olmadığını, bilakis mağdur olduğunu bu nedenle müvekkilce ödemek zorunda olduğu herhangi bir hizmet bedelinin olmadığını ve varsa ödenmesi gereken hizmet bedelinin …A.Ş’den talep edilebileceğinin dolayısı ile husumet itirazımızın kabulü ile davanın reddini, Davacının kötü niyetli olduğunun kabulü ile müvekkil lehine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini yine alacağın likit olmadığı müvekkilin alacağı sürüncemede bırakmak niyetinde olmadığı bilakis davacının kötü niyetli olduğunun kabulü ile davacının İcra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmesini; Aksi kanaat halinde ise davanın esastan reddini ve yargılama gideri ve ücreti vekaleti davacı üzerinde bırakılmasına dair kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 …dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 273.655,64 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 oranında faizi ile birlikte tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalının İİK 66 …uyarınca itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 …belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, fatura alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan defter incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyetinin dosyaya sunduğu 28/08/2018 tarihli raporda “Söz konusu eşyalar 1972 Konteynerle İlgili Gümrük Sözleşmesi kapsamında konteynerler ile Derince limanına getirildiği, gümrük kanunu uyarınca Özet beyan verilerek, davacının Derince’deki geçici depolama yerine konteynerler güvenlik mührü altında 20.01.2014 tarihinde konulduğu, gümrük idaresinin bilgisi olmadan açılmasının söz konusu olmadığı, 24.01.2014 tarihinde ithal amacıyla Serbest Dolaşım Beyannamesinin tescil edilmesiyle ithal yükümlülüğünün doğduğu, gümrük idaresi geçici depolama yeri işletici firma sahibin müştereken tuttukları 29.01.2014 tarihli tutanak ile noksanlığın tespit edildiği, davalının verdiği 30.01.2014 tarihli dilekçede, mahreçten İçi boş koliler gönderildiği görüldüğünden beyannamenin iptali istendiği, geçici depolama yerlerinin gümrük mevzuatı uyannca açılması ve işletilmesi usulleri belirlenen gümrük gözetim ve kontrolündeki yerler olduğu, Davalının, 20.01.2014 tarihinde geçici depolama yerine konulan eşyaların, teslimine kadar geçen süre içinde geçici depolama yerini kullandığı, Konteyner tespit, konteyner sahadan tartım, konteyner kapı çıkış, konteyner ardiye hizmetine ilişkin ücretin karşılığı 02.03.2016 tarih… no.lu KDV dahil 273.655,61 TL faturayı düzenlediği ve elektronik ortamda tutulan muhasebe kayıtlarında olduğu, 1-Davacı yanın iddialarının yerinde olduğu, 2-davacı yanın davalı yandan 20.01.2014 tarihinde eşyaların geçici depodan çıkan İmasına kadar geçen süreye ilişkin Konteyner tespit, konteyner sahadan tartım, konteyner kapı çıkış, konteyner ardiye hizmetine ilişkin ücretine karşılık 273.655,64 TL alacaklı olduğu,3-davalı kefilin gümrük kanunun gümrük beyanından önce eşyayı muayene ve kontrol yetkisi olduğu bunu kullanmadığı, sorumluluğunun bulunduğu, ” görüşü bildirilmiştir.
Davalı tarafın itirazları üzerine bilirkişi heyetinden ek rapor alınmış, 01/12/2018 tarihli ek raporda “1-Gümrük kanunun 41.maddesi ve Gümrük Yönetmeliğinin 87. Maddesinde, Talep Üzerine, gümrükçe onaylanmış bir İşlem veya kullanıma tabi tutulmasından önce, gümrüğe sunulan eşyanın incelenmesi veya bundan numune alınması yönünden İlgili ve yetkili kişilere izin verilebileceği, 2- Yargıtay kararlarına göre İtiraz edilen fatura, faturanın içeriğinin doğruluğunu ispat etme yükümlülüğü, faturaya itiraz edilmesiyle birlikte faturayı düzenleyene (satıcıya) geçtiği İtiraz edilen fatura, fatura niteliğini yitirmiş bir belge olmadığı, 3-Derice Gümrük Müdürlüğünün … sayılı 24.01.2014 tarihli serbest dolaşıma giriş beyannamesi ile 51375 kap fotokopi kağıdı beyan edildiği ve gümrük idaresince tescil işleminin yapıldığı, Gümrük kanunun 61/3.maddesi ve Gümrük Yönetmeliğinin 113, Maddesi göre, tescil edilmiş beyanname, ait olduğu eşyanın vergileri ve para cezalarından dolayı taahhüt niteliğinde beyan sahibini bağlar ve gümrük vergileri tahakkukuna esas tutulduğu, Gümrük Kanunun 181/1 maddesi ve Gümrük Yönetmeliğinin 483. Maddesi uyarınca ithal yükümlülüğünün doğduğu, 4-29.01.2014 tarihli tutanakta eşyalar sayılarak noksanlık tespit edildiği, ancak konteynerler boşaltılmadığı, 5-mevcut 696 paket fotokopi kağıdının Tasfiyelik hale geldiği ve 29.01.2016 tarihli tutanakla evyap liman işletmesinden alındığı, Anlaşılmasıyla, Konteyner ve eşyaların 29.01.2016 tarihine kadar … İşletmesi yerinde kaldığı, ilk raporumuzdaki görüşlerimizi değiştirecek bir husus bulunmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava itirazın iptali davası olup takibe konu faturada Derince Limanı geçiçi depolama alanında bırakılan eşyalar için ardiye ücreti talep edilmektedir. Davaya konu mallar 1972 konteynerler Derince Limanına getirilmiş, 20.01.2014 tarihinde eşyalar geçici depolama alanına konulmuş, 24.01.2014 tarihinde beyannamenin verilmesiyle ithal yükümlülüğü doğmuş, 29.01.2014 tarihli tutanakla konteynerlardaki kolilerin çoğunun boş koli olduğu tespit edilmiş fakat konteynerler boşaltılmamış fotokopi kağıtları tasfiyelik hale geldiğinde 29.01.2016 tarihinde malların liman işletmesinden alındığı, 20.01.2014 ile 29.01.2016 tarihleri arasında geçiçi depolama alanının davalı tarafça kullanıldığı, her ne kadar davalı husumet itirazında bulunarak kusurlu tarafın dava dışı … A.Ş. Olduğunu iddia etmiş ise de Gümrük Kanunu 41. Maddesi gözetildiğinde gümrüğe sunulan eşyanın listelenmesi ve kontrolü için yetkili kişilere izin verilebileceği fakat davalının bu muayene yükümlülüğünü yerine getirmediğinden sorumluluğunun bulunduğu, faturaya yansıtılan ardiye ücretinin geçiçi depolama alanının kullanılmasına ilişkin olup davalının ilgili faturadan kaynaklı borçlu olduğu anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca dava konusu likit yani belirlenebilir olup davacı tarafça talep edilip davalı da haksız olduğundan kabul edilen asıl alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 273.655,64 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %9 oranında faiz yürütülmek suretiyle devamına,
Kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 18.693,42 TL nispi karar harcından peşin alınan 3.305,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15.388,22 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 22.369,34 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 6.100,30 TL’nin ( 31,40 TL BVH, 4,60 TL VH, 3.305,20 TL Peşin Harç, 359,10 TL tebliğler ve posta masrafı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve ilgili tarafa iadesine
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …