Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/263 E. 2018/796 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/263 Esas
KARAR NO : 2018/796 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Müvekkilinin …’in kardeşi …ile birlikte… adı altında mühendislik tesisat ve mekanik proje taahhüt işleri ile İştigal etmekte olduğunu, davalı şirketin müvekkili İle irtibata geçerek Amavutköy Belediyesine yapacakları gizli söndürme sisteminin boru tesisatı için fiyat teklifi istediklerini, davalı şirketin fiyat teklifi talebi üzerine müvvekilinin ve proje müdürü kardeşi tarafından çalışma yapılarak 19.000 TL+KDV olarak fiyat teklifinin davalı şirkete 07/11/2016 tarihinde mail ile sunulduğunu, davalı şirketin müvekkilinin vermiş olduğu teklifi kabul ettiğini ve müvekkilin hesabına 5.700,00TL iş avans yolladığını, davalı şirket tarafından yollanan iş avansı üzerinde müvekkil ve ekibinin gerekli malzemeleri tedarik ettiğini ve taahhüt edilen tesisat işine başladığını, iş devam ederken davalı şirketin projede değişiklik yaptığını ve döşenecek boru metrajlarını artırdığını, müvekkiline artan boru metrajlarının bulunduğu yeni projeyi de ilettiklerini, müvekkil bildirilen yeni projeye göre işe devam ettiğini ve artan metrajlara göre kdv li toplam 39.235,00TL ye fiyatın çıktığını, davalı şirketin yeni projeye göre döşenecek boru metrajlarının arttığı için müvekkil hesabına 10.000,00TL daha avans ödemesi yaptığını, davalı şirketin ikinci avans ödemesinden sonra revize edilen projeye göre taahhüt edilen işin tamamlanarak teslim edildiğini, davalı şirketin müvekkil tarafından tamamlanıp teslim edilen iş için fatura kesilip kendilerine gönderilmesini istediklerini, müvekkili tamamlayıp teslim ettiği tesisat döşeme işi karşılığı 21.12.2016 tarih … sıra nolu 39.235,00TL meblağlı faturayı düzenleyerek aynı tarihte davalı şirkete imza ve kaşe karşılığında elden teslim ettiğini, davalı şirketten toplam 15.700,00TL avans alındığını, müvekkilinin davalı şirketten 23.535,00TL bakiye fatura alacağı bulunduğunu, davalı tarafın bakiye fatura borcunu ödeyeceklerini söylediğini ancak sonrasında müvekkilini çeşitli bahanelerle oyalamaya başladıklarını, ilerleyen süreçte müvekkilin telefonlarına dahi bakmadıklarını, davalı şirket tarafından faturaya itiraz edilmediğini, fatura ticari defterlerine geçirildiğini hatta müvekkilin muhasebecisi tarafından davalı şirketin muhasebe birimi ile iletişime geçilip takip konusu fatura için davalı şirketin muhasebe biriminden mutabakat istendiğini ve davalı şirket ise takip konusu fatura için mutabık olduklarını bildirdiklerini, davalı şirketçe verilen mutabakat sonrası bir süre daha ödeme için beklenildiğini ancak davalı şirketin alacaklarından mal kaçırma gayesiyle hareket ettikleri istihbar olunmuş bunun üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takip işlemlerine başladıklarını beyan ederek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini, davalı tarafın %40’dan aşağı olmakak koşulu ile icra inkar tazimanatına hükmedilmesini ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Arnavutköy Belediyesine yapılacak gazlı söndürme sisteminin boru tesisatı için 19.000TL+KDV ücret karşılığında müvekkil şirket ile anlaşmaya varıldığnı, anlaşma kapsamında müvekkil şirketin davacıya 5.700,00TL ve 10.000,00TL olmak üzere 2 adet ödeme gerçekleştirdiğini, proje değişikliği olması sebebiyle davacıdan yeni bir maliyet maili gelmiş ise de bunun ancak bir icap niteliğinde olduğunu, müvekkil şirketin bu belirtilen maliyetleri kabul etmediklerini, davacının göstermiş olduğu mail ile icra takibine konu fatura bedellerinin birbirine uymadığını, bahse konu tutar dan 39.235,00TL’lik bir sözleşme taraflar arasında kurulmadığını, müvekkil şirketin yapılan icaba karşı herhangi bir kabul beyanı olmadığını, bu sebeple taraflar arasında 39.235,00TL’lik geçerli bir sözleşme yokken takibe konu faturaya itiraz etmediğini, müvekkili şirketin Arnavutköy Belediyesine yapılacak gazlı söndürme sisteminin ana müteahhit şirketi olan … A.Ş. tarafından geçici kabulün gerçekleşmesine yakın devam etmekte olan işler için davacıdan fatura gönderilmesini istemiş olduğunu ve bu durumun ticaretin olağan akışına uygun olup gönderilen fatura işin teslim edildiği anlamına gelmediğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa hükmedilmesini, karşı tarafın %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava itirazın iptali davası niteliğindedir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… takip sayılı dosyasının dosya arasına alınarak itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, varsa davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için mali müşavir bilirkişiden rapor alınmıştır.
03/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda: Dava konusu alacağın malzeme ve işçilik faturasından oluştuğu, alacağı oluşturan faturaların hizmet içeriği ile uyumlu olduğu, alacağı oluşturan faturanın 15.700,00TL’lik kısmının ödendiği, dava konusu 39.235,00TL faturanın kalan 23.535,00TL kısmı için davalı yan tarafından fiyat farkı faturası düzenlediği davalı yan tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının davacının defter ve kayıtlarında olmadığı, davalı şirketin defter ve kayıtlarında davacı firma ile ilgili faturaları muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016-2017 yılı defter ve kayıtlarına işlediği, eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle borçlu olmadığı, davacı şirketin defter ve kayıtlarında davalı firma ile ilgili faturayı muhasebe teknik ve usullerine uygun olarak 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği, 2017 yılında davalı yan tarafından düzenlenen herhangi bir fatura kaydının olmadığı, eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2017 tarihi itibariyle 23.535,00TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, başkaca ödeme olmadığı, davacının icra takip tarihinde alacağını işlemiş 213,75TL faiziyle birlikte talep ettiği, davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren 414,31TL faiz hesaplandığı ancak taleple bağlılık İlkesi gereği; 213,75TL İşlemiş faiz talebinde bulunduğu, işlemiş faizi İle birlikte 23.748,75-TL alacaklı olduğu kanaatine varmıştır.
Mahkememizce verilen 27/02/2018 tarihinde davalı tarafın itirazlarının değerlenidrilmesi bakımınan bilirkişiden ek rapor aldırılmış, 28/05/2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; 03/01/2018 tarihli kök raporumun ticari defter kayıt ve belgeler üzerinde inceleme yapılarak yazıldığı, kök raporumu değiştirecek herhangi kayıt ve belge olmadığı, davacının düzenlediği 20/12/2016 tarihli 39.235,00TL malzeme işçilik faturasının davalı yan tarafından 15.700,00TL kısmının ödendiği, 20/02/2017 tarihinde 23.535,00TL kısmına ise fiyat farkı faturası düzenlendiği, davalının düzenlediği fiyat farkı faturasının davacının kayıtlarında olmadığı, davalının dosyaya sunduğu fiyat farkı faturasının, kargo teslim belgesine ilişkin takdirinin Mahkemeye ait olduğu görüşünü bildirmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Uyuşmazlık fatura konusu işlerin davacı tarafından yapılarak davalıya teslim edilip edilmediği, mevcut delillerle bu hususun kanıtlanıp kanıtlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
Taraflar arasındaki sözleşme niteliği itibariyle eser sözleşmesi niteliğindedir. Eser sözleşmesi taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdidir. Yüklenici yapımını üstlendiği eseri sözleşmeye teknik ve sanatsal kurallara ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etmekle, iş sahibi de kararlaştırılan bedeli ödemekle mükelleftir. Eser yüklenicinin sanat ve beceriyi gerektiren emek sarfıyla gerçekleştirdiği bir sonuçtur. Taraflar arasında akdi ilişkinin kurulduğu konusunda çekişme bulunmamaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190. maddeleri uyarınca taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Yine, gerek doktrinde gerekse Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere; ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kişiye düşer. Bu kabul, adi karine niteliğindedir. Yargıtay’ın istikrar bulmuş içtihatlarında kabul edildiği üzere, bir sözleşme fesih ya da başka bir nedenle ortadan kaldırılmadıkça, sözleşme kapsamında kalan işlerin, o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapıldığı kabul edilir. Ancak, sözleşme feshedilmiş ve işin üçüncü kişiye yaptırıldığı ileri sürülmüşse, bu kez karine, üçüncü kişi yararına oluşmaktadır. Elbette, her iki durumda da, bu karinelerin aksini ileri süren tarafın, bu savunmasını kanıtlanması mümkündür.
Somut olay incelendiğinde; davacı yüklenici ile davalı şirket arasında eser sözleşmesi kurulduğu ihtilâfsız olup, davacı yüklenici tarafından sözleşmeye konu işlerin tümünün kendisi tarafından yapıldığı ileri sürülmüştür. Davalı verdiği cevapta davacının kendisine verilen işleri eksik yaptığını, bu nedenle davacının yapacağı işlerin kendileri tarafından yaptırılmak zorunda kaldığını beyan etmiştir. Bu beyanı ile davalı, fatura konusu işlerin yapıldığını kabul etmiş, ancak bu işlerin davacı tarafından değil kendileri tarafından yaptırıldığını savunmuştur. Fatura konusu işlerin yapıldığı davalının kabul ve ikrarı ile sabittir. Eser sözleşmelerinde işin yapılıp teslim edildiğini ispat yükü yükleniciye aittir. Davalı tarafça yüklenicinin işi eksik yaptığı iddia edilmekle birlikte, bu hususa ilişkin herhangi bir tespit yaptırıldığı ya da ihtar gönderildiğine ilişkin dosyada delil bulunmamaktadır. Taraflar arasında akdi ilişkinin varlığı çekişmesiz olduğuna göre sözleşme konusu (fatura konusu) işlerin davacı tarafından yapıldığı karine olarak kabul edilmelidir. Bu karinenin aksini savunan davalı iş sahibinin, bu savunmasını yasal delillerle ispatlaması gerekir. Davalı cevap dilekçesinde eksik yapılan işlerin, kendileri tarafından yaptırıldığını iddia etmiş ise de, işin 3. kişilere yaptırıldığına ilişkin dosyaya herhangi bir fatura sunmamıştır. Davalı tarafından davacıya gönderildiği belirtilen fiyat farkı faturasının da davalı tarafa teslim edildiği kanıtlanamıştır. Davalı tarafından dosyaya sunulan fiyat farkı faturası işin iş sahibi tarafından tamamlatıldığını ispatlamak için yeterli değildir. Açıklanan nedenlerle davalı, işin eksik yapıldığı ve kendileri tarafından tamamlattırıldığına ilişkin savunmasını kanıtlayamamıştır. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu durumda tüm imalâtların yüklenici tarafından yapıldığına dair karine bulunmaktadır. Açıklanan kurallar ve somut olayda gerçekleşen duruma göre, davacı ile davalı şirket arasında akdedilmiş ve feshedilmemiş sözleşme kapsamında işlerin davacı tarafından yapıldığının kabulü gerektiği kanaati hasıl olmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, İstanbul….İcra Müdürlüğü’nün…Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına,
2-Alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’sine tekabil eden 4.707,00TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa vereilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.607,68-TL nispi karar harcından peşin alınan 401,92-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.205,76-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.824,20-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 1.253,42-TL (31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 401,92-TL Peşin Harç, 215,50-TL Tebliğler, 600,00-TL Bilirkişi Ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …