Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/262 E. 2021/419 K. 25.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/262
KARAR NO:2021/419

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:17/03/2017
KARAR TARİHİ:25/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 18.09.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu sürücü … yönetimindeki … plakalı araç ile sürücü … yönetimindeki … plakalı çekici ve … plakalı araçların çarpışması sonucu … plakalı araçta yolcu davacının daimi sakat kaldığını, genel adli muayene formu ve kaza krokisi ve ifade tutanaklarından ve … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın raporundan kazada davacının %27,2 oranında ağır yaralandığının anlaşıldığını, ayrıca raporda iyileşme süresinin 3 ay ve bakıcıya ihtiyaç duyduğu dönemin 1 ay olduğunun belirtildiğini, ödeme yapması için davalı şirkete 22.04.2016 tarihinde başvurduklarını ancak davalının ödeme yapmadığını, bunun üzerine sigorta tahkim komisyonuna başvurduklarını, komisyonca maluliyet raporu alınması istenildiğinden rapor alındığını ancak 4 aylık sürede karar verilemeyeceğinden karar merciinin mahkemeler olduğunun belirtilmesi üzerine dava açmak zorunda kaldıklarını, davalı şirketin kişi başına teminat kadar sorumlu olduğunu, davacının zararının aktüerya bilirkişisi tarafından hesaplanması gerektiğini, davacının çalışma gücünü büyük oranda kaybettiğini, davanın ticari dava olduğunu, bu nedenle ticaret mahkemesinde bakılması gerektiğini, şimdilik 5.000,00TL maddi (500 TL tedavi, 500 TL bakıcı gideri, 1500TL geçici ve 2500TL daimi iş gücü kaybı tazminatı) tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini istediklerini, davacının taksi ücreti, sağlık harcamaları yaptığını, bunların faturasız olsa dahi dikkate alınması gerektiğini, ayrıca 30.000,00TL manevi tazminat da avans faizi ile birlikte davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plakalı aracın 02.01.2014/2015 vadeli … nolu ZMS sigorta poliçesi ile davalı şirkete sigortalı olduğunu, poliçedeki maddi teminat limitinin kişi başına ölüm ve sakatlık için 268.000,00TL olduğunu, kusur ve zarar yönünden hesaplama yapılması gerektiğini, davacının meslekte kazanma gücünün tespiti için Adli TIP Kurumundan rapor alınması gerektiğini, raporda sol göz yönünden ifade eksikliği olduğunu, ayrıca sakatlığın kesin ve sürekli olduğu şeklinde bir ifadenin olmadığını, imza eksiği olduğunu, kusur yönünden rapor alınması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinin kapsam dışı olduğunu, davacının müterafik kusurunun hesaplanacak tazminattan düşülmesi gerektiğini, olayda hatır taşıması olduğunu ve bunun da belirli oranda indirilmesi gerektiğini, ön ödeme talebinin reddinin gerektiğini, davacının yasal faiz talep edebileceğini, olayın haksız fiilden kaynaklandığını, davacının sürekli maluliyetinin olmaması ihtimalinin mevcut olduğunu, buna ilaveten davacı tarafın taleplerine dayanak olarak ileri sürmüş olduğu mevcut sağılık raporunun da denetime elverişli olmadığını, tüm bu nedenlerle davacı tarafın ön ödemeye ilişkin talebinin reddini, dava konusu tazminatın haksız fiilden kaynaklandığını, ticari iş niteliği bulunmadığını, kazaya karışan sigortalı aracın da ticari bir araç olmadığını, hususi bir otomobil olduğunu, bu sebeple kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi halinde faizi dava tarihinden yasal oranda olması gerektiğini, itirazları doğrultusunda huzurdaki davanın reddini, aksinin kabulü halinde ise maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, olayda davalı sürücünün tamamen kusursuz olduğunu, davacının dilekçesinde kazanın oluşundan bahsetmediğini, davalının seyri sırasında arkasından gelen diğer aracın dorsesine çarptığını, olayda sürücü …’ın tamamen kusurlu olduğunu, davacının olayda ağır yaralandığını, acilen paraya ihtiyaç duyan birisi için gerekli belgelerin tamamlanmadığını, kazanın üzerinden 3 sene geçtiğini, iyileşme süresinin geçtiğini, davalının kusursuz olması nedeniyle davacı taleplerinin reddine karar verilmesini, haksız ve hukuka aykırı açılmış olan söz konusu davanın reddini, davacı tarafın talep ettiği ön ödeme talebinin kanun tarafından aranan şartları gerçekleştirmediğinden dolayı reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istediklerini, davacının delillerini ikame etmediğini, dava konusu olayda davalı şirkete ait aracın normal seyrini sürdürürken arkasından gelen aracın çarptığını, kazadan sonra tır şoförünün yardıma gittiğinde ticari taksi şoförünün bir gözünün olmadığını, aracın içinin alkol şişesiyle dolu olduğunu gördüğünü, ticari taksinin ön tekerinin yerinden fırladığını, hava yastıklarının açıldığını, daha sonra terörle mücadele ekiplerinin ve ambulansın geldiğini, tüm olayın bundan ibaret olduğunu, haksız davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; 18.09.2014 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının davalılardan talep ettiği maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
… CBS’ye müzekkere yazılarak … soruşturma sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak dava konusu … plakalı aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
… Üniversitesi Tıp Fakültesine müzekkere yazılarak dava konusu olay sebebiyle davacıya ait tedavi evrakları celp edilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak dava konusu ola sebebiyle davacıya indirime tabi ödeme yapılıp yapılmadığı, herhangi bir gelir bağlanıp bağlanmadığı hususları sorulmuştur.
…’ye müzekkere yazılarak dava konusu hasar dosyası celp edilmiştir.
… Emniyet Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak davacının sosyal ekonomik durum tespitinin yapılması istenilmiştir.
… SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya ait mümkün olan tüm tedavi evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davacının maluliyet durumunun tespiti için dosya ATK’ya gönderilmiş olup; mevcut tıbbi belgelere göre … oğlu 26.08.1979 doğumlu …’ın 18.09.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak; Gr1 II (2…..30)A %34, E cetveline göre, %32,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 23.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı sürücü … yönetimindeki … plakalı aracıyla seyri sırasında önündeki araçla arasında güvenli ve yeterli bir takip mesafesi bırakmamış, ticari araç sürücüsü olarak alkollü araç kullanmaması gerekirken, 1,12 promil aşırı alkollü araç kullanmış, aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamamış, önündeki araca sol arka kısımlarından çarpmış ve savrularak önce sola sonra sağa doğru giderek sağ taraftan yol dışı olmuştur. Bu nedenle davalı sürücü … olayda %100 oranında tamamen kusurludur, davalı sürücü … ise … plakalı çekicisiyle en sağ şeritte normal süratle seyri sırasında arkasından aşırı süratle gelip aracına arkadan çarpan diğer davalı sürücüye karşı kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olaysa kusursuz olduğu, davacı yolcu … ise alkollü olduğunu bildiği bir sürücünün aracına binerek kendi can güvenliğini tehlikeye soktuğundan kendi yaralanmasında %20 oranında müterafik kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve sair tedavi giderine dair maddi tazminat ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
18/09/2014 tarihinde davacının yolcu olarak içinde bulunduğu, davalı … şirketince sigortalı, davalı …’ın sevk ve idaresindeki aracın, önünde seyreden davalı … … Ltd. Şti’nin işleteni olduğu, diğer davalı …’nin sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması neticesinde davacı yaralanmıştır.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti için bilirkişi raporu aldırılmış olup, 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın önündeki araçla arasında güvenli ve yeterli bir takip mesafesi bırakmadığı, ticari araç sürücüsü olarak alkollü araç kullanmaması gerekirken, 1,12 promil ile aşırı alkollü şekilde araç kullandığı, aracının hızını yol, hava ve trafik şartlarına göre ayarlamadığı, önündeki araca sol arka kısımlarından çarptığı, bu sebeple davalı sürücü …’ın olayda %100 oranında tamamen kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü davalı …’nin kazayı önlemek bakımından alabileceği bir tedbir olmadığından olayda kusursuz olduğu, davacı yolcu …’ın ise alkollü olduğunu bildiği bir sürücünün aracına binerek kendi can güvenliğini tehlikeye soktuğundan kendi yaralanmasında %20 oranında müterafik kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, oluşa ve dosya kapsamına uygun düştüğü değerlendirilmekle; Mahkememizce mütalaaya itibar ile iş bu raporun hükme esas alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya arasında bulunan 06/05/2019 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; varsa olay tarihli ayrıntılı göz muayenesi raporlarının ve kişinin olaydan öncesine ilişkin görme düzenine ilişkin muayene kayıtları, olay öncesi ve sonrasına ilişkin muayene kayıtlarının gönderilmesi istenmiştir. Mahkememizce gerekli araştırma yapılmasına rağmen istenen evraklar temin edilememiştir. Mevcut verilere göre rapor düzenlenmesi için dosya tekrar ATK’ya tevdi edilerek rapor tanzimi istenmiş, 11/10/2019 tarihli raporda; mevcut arızanın olayla illiyetli olduğunun mahkemece kabulü halinde, davacının kaza sebebi ile %32,2 oranında malul olduğu, iyileşme süresinin 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir. Somut olayda davacının gözünde kaza öncesinde bir sorun olup olmadığı tespit edilemediğinden, gözünde meydana gelen arızanın dava konusu kaza ile illiyet bağı olup olmadığı yönünde kanaate varılamamıştır.
Davacı vekili, 22/09/2020 tarihli duruşmadaki beyanında maddi tazminat yönünden sigorta şirketi ile sulh olunduğunu, dosyanın yeniden ATK’ya gönderilmesine gerek olmadığını beyan ederek manevi tazminat yönünden karar verilmesi talep etmiştir.

Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin 49. Maddesinde aynıyla “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” hükmü vaz olunmuştur.
Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre; haksız fiil sonucunda bedensel bütünlüğü zarar gören kişi olarak manevi tazminat talep etme hakkı vardır.

Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile yukarıda gösterilen kusur durumuna ilişkin bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde; davalı … şirketi tarafından sigortalanan araç sürücüsü davalı …’ın kusurlu olduğu tespit edildiğinden, Türk Borçlar Kanununun 54. maddesine göre, davacının, çalışma gücünün azalmasından, ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıplarını bu davalılardan talep etme hakkı bulunmaktadır, ancak davacı vekilinin sigorta şirketi ile sulh olduklarını beyan etmesi karşısında maddi tazminat davasında davalılar sigorta şirketi ve … yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporuna göre davalı şirketin işleteni olduğu araç sürücüsünün olayda kusurunun olmadığı anlaşılmakla, davalı … Limited şirketi ve davalı … yönünden maddi ve manevi tazminat davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, yolcu olarak içinde bulunduğu araç sürücüsü davalı …’dan manevi tazminat talep etmektedir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, T.B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Somut olayda davacının kaza neticesinde yaralanması, tarafların kusur durumu, davacının da müterafik kusurunun olması, tarafların gelir durumu, kaza tarihi gibi hususlar dikkate alındığında; davacı için 5.000,00 TL manevi tazminata hükmedilerek, davalı sürücü …’dan tahsiline karar vermek gerekmiştir
Sonuç olarak iddia, savunma, toplanan tüm deliller, alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; maddi tazminat davasında, davalılar … ve … yönünden karar verilmesine yer olmadığına; davalılar … Limited şirketi ve … yönünden davanın reddine; manevi tazminat davasının, davalılar … Limited şirketi ve … yönünden reddine; davalı … yönünden ise kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat davasının;
a)Davalılar … ve … yönünden karar verilmesine yer olmadığına,
b)Davalılar … Limited şirketi ve … yönünden REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının;
a)Davalılar … Limited şirketi ve … yönünden REDDİNE,
b)Davalı … yönünden kısmen kabulü ile 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18/09/2014’den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan alınması gerekli 341,55TL harcın peşin alınan 119,55TL harçtan mahsubu ile eksik 222,00TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;

MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILAR … LİMİTED ŞİRKETİ VE …’YE VERİLMESİNE,

MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILAR … LİMİTED ŞİRKETİ VE …’YE VERİLMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin DAVALI …’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLEMSİNE;
4-Maddi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/05/2021

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır