Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/229 E. 2018/560 K. 22.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/229 Esas
KARAR NO : 2018/560
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; ” İstanbul Barosuna … sicil numarası ile kayıtlı avukat olarak görev yapmaktayım. Davalı yan ise eski müvekkilimdir.Şahsım ile davalı arasında, davalının, dava dışı …Şirketi’nden (bundan böyle kısaca … İnşaat olarak anılacaktır) olan 139.300,00 TL tutarındaki alacağının tahsili hususunda 12.09.2014 tarihinde vekalet ilişkisi kurulmuş, bu ilişki davalının tarafımı azlettiği 09.12.2014 tarihine kadar devam etmiştir.Davalı ile şahsım arasında vekalet ilişkisini başlaması üzerine, tarafımca, davalının … inşaattan olan alacağının tahsili amacıyla, İstanbul … Tüketici Mahkemesi’nin … E. Sayılı davası ikame edilmiş ve ihtiyati haciz talebinde bulunulmuştur. Bu talep Mahkemece kabul edilerek 139.300,00 TL tutarındaki alacağı ilişkin olarak,…İnşaatın menkul ve gayrimenkulleri ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarını ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Akabinde tarafımca, İstanbul …Tüketici Mahkemesince tesis olunan ihtiyati haciz karır, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konu edilmiş ve …İnşaat adına kayıtlı malvarlıkları ihtiyaten haczedilmiştir.Davalının vekili olarak tarafımca … İnşaat aleyhine icra işlemleri yapılmaya devam edilirken, borçlu … İnşaat ile alacağın sulh yoluyla ödenmesi konusunda görüşmelere başlanmıştır. … İnşaat, üzerine haciz konulan… Tapu Müdürlüğü nezdindeki taşınmazlarını satacağını, alıcısını hazır olduğunu, bu satıştan elde edilen gelir ile icra takibine konu borcu ödeyeceğini teklif etmiş ve bu teklif alacağına daha erken ulaşmak isteyen davalı tarafından da kabul edilmiştir. Bunun üzerine,…Tapu Müdürlüğü nezdindeki taşınmazların satılması için üzerinde bulunan ihtiyati haciz şerhi davalını bilisi ve talebi dahilinde terkin edilmiştir.” davanın kabulüne, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; ” Ben …,…Üniversitesi Mühendislik Fakültesinde Öğretim Görevlisi bir Akademisyenim. 2011 Aralık tarihinde …ŞTİ. Adlı firmadan konut almak için harici satış sözleşmesi imzaladım ve tüm edimlerimi yerine getirerek konut bedeli olarak 139,300.00 (yüzotuzdokuzbinüçyüz lira) TL yi sözleşme tarihinde ödedim. 2012 sonu itibariyle daireleri bitirip teslim etmek üzere anlaştık. Fakat firma bir türlü inşaatı bitirmedi ve verdiği sözü tutmadığı gibi paramızı da geri iade etmeye yanaşmadı ve çok ciddi mağduriyetimize sebep oldu. Sözleşme tarihi üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen hala bahsi geçen firmadan paramı tahsil edemedim. Davacı Avukat … ile mağduriyetimize çözüm bulmak amacıyla ve kendisinin … İnşaat davalarına bakması nedeniyle bir arkadaş ortamında tanıştık. Firmanı dairelerin teslim etme ihtimali ve bizim de inancımız kalmayınca 12.09.2014 tarihinde Av. …’e vekâlet vererek, bahsi geçen firmaya karşı İSTANBUL …TÜKETİCİ MAHKEMESİNDE … Esas sayılı ve ihtiyati haciz talepli davayı açtık.” haksız davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı, … E. Sayılı, … E. Sayılı takip dosyaları celp edilmiş, davaya konu senetteki yazı ve rakamların tek bir seferde ve aynı kalemden olup olmadığının tespit yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve 26/02/2018 tarihli rapor alınmıştır.
6098 sayılı Tark Borçlar Kanunu’nun 39.md “yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf yazılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutulmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayacak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse sözleşmeyi onarmış sayılır” hükmünü içermektedir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava korkutma ve şantaj baskısı altında verilen senetlerden ötürü icra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasıdır. Taraflar arasında 12/09/2014 tarihinde vekalet ilişkisi kurulduğu 09/02/2014 tarihinde son bulduğu nizasızdır. Ayrıca davalının dava dışı … İnşaat’tan alacağını alamadığı hususu da nizasınadır. Uyuşmazlık konusu davalının alacağını tahsil edememesinden ötürü davacıyı sorumlu tutarak taciz, tehdit ve şantaj yoluyla bu alacağı alabilmek için davacıdan 3 adet senet alıp almadığı hususudur. Dava dilekçesinde davacının alacağı tahsil için suç duyurusunda bulunacağını, şikayet edeceğini, sosyal medyada karalama yapacağını belertip taciz ve şantaj yoluyla kendi ofisinde 3 adet senedi imzalayarak verdiğini, daha sonraki senetleri almak amacıyla davalıyla son bir görüşme yaptıklarını bu görüşme neticesinde ibraname imzalandığını fakat senetlerin iade edilmediğini belirtmiş ise de bir an için davacının iddialarının doğru olduğu kabul edilse ve senetlerin sosyal medyada karalama kampanyası yapılacağından ve şikayet edileceğinden korkarak imzalanarak verildiği kabul edilse bile dosyaya sunulu 26/01/2016 tarihli tarafların imzalarını taşıyan ibraname başlıklı yazılı belgeye gene ” Avukat hakkında herhangi resmi mercii, savcılık veya Baro veyahut gayriresmi mercide sosyal medyada anıları dosyalarla ilgili beyanda bildirimde ve şikayette bulunmayacağını kabul beyan ve taahhüt eder ” ifadesi karşısında davacının üzerindeki korkutma etkisinin son bulduğu bu tarihten 1 yıl içinde senetlerle bağlı olmadığı yönünde menfi tespit ve istirdat davası açması gerektiği fakat iş bu somut davanın 08/03/2017 tarihinde yeni 1 yıllık süre geçtirildikten sonra açıldığı ayrıca davacının iddiasına göre senetleri geri almak için ibraname düzenleniyorsa ibranamede neden senetlere yer verilmediği, bahsedilmediği hususunun mahkememizce çelişkili bulunduğu ayrıca ibranameden sonra davacı iddiasına göre korkutmanın devam ettiği belirtilmiş ise de davalının baroya şikayet hakkını kullanmış olmasını korkutma tehdit olarak değerlendirilemeyeceği, bu tarih itibariyle zaten davacınını iddiasına göre senetlerin verilmiş olduğu anlaşılmakla 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmayan davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
6098 sayılı yasanın 39.mad ger, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle açılmış olan davanın USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 3.287,42 TL harçtan mahsubu ile artan 3.251,52 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair, Davacı asil , vekili ve davalı asilin yüzüne karşı karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …