Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/207 E. 2018/56 K. 06.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/207 Esas
KARAR NO : 2018/56 Karar
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 06/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı’nın dava dilekçesinde özetle; Davacı “…/SİVAS” adresinde ikamet ettiğini, arada bir İstanbul’a çocuklarının yanına geldiğini, 2016 yılının ilk ayında emekli maaşını çekmeye gittiğinde maaşına haciz yapıldığını öğrendiğini bunun nedeninin ise kendi adına iş yerinin olduğunu ve bu iş yerinin vergi borcundan dolayı hakkında icra takibi başlatıldığını, söz konusu vergi borcunu araştırdığında kendisi adına şirket açıldığını bu şirketin ” …” vergi numaralı olduğunu, iş yeri açılış sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını beliterek İstanbul Şişli Vergi Dairesinde kişi veya kişilerce oluşturulan talep kaydının iptalini ,borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı kuruma bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesi sunmamıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Kural olarak adli yargı yerinde idareyi belirli yönde işlem yapmaya zorlayıcı karar verilemez. Davacı, davalı idarenin tahakkuk ettirdiği vergi borcundan sorumlu olmadığının belirlenmesine, vergi mükellefi olmadığının tespiti ile sicil kaydının ve borçlu sıfatının silinmesine dair, idareyi belli doğrultuda işlem yapmaya zorlayıcı yönde bir karar verilmesini istemiştir. Bu haliyle davacının isteği idari bir işleme dayanmaktadır. İdari makamların kamu hukuku kuralları içinde gerçekleştirdikleri işlemlere karşı ise adli yargı yerinde dava açılamaz. Bu nitelikteki davaların 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü kanunun 2. maddesine göre kamu hukuku kuralları içerisinde inceleme yapacak olan idari yargı yerinde (Vergi mahkemesinde) açılması gerekir. Mahkemelerin görevi hususu kamu düzenine ilişkin bulunduğundan taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında mahkemelerce kendiliğinden gözetilir. Tüm bu açıklamalar ışığında davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiği kanaati hasıl olmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusu itibariyle idari yargının görevli olması nedeniyle mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, dava dilekçesinin görevsizlik sebebiyle REDDİNE,
2-2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 9. maddesinin “çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli ve askeri yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.” hükmü gereğince itiraz edenin GÖREVLİ VE YETKİLİ İDARİ YARGI BİRİMİNDE DAVA AÇABİLECEĞİNİN İHTARINA (İhtar edildi),
3-6100 sayılı HMK’nın 331/2 maddesi gereğince yargılama giderlerinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayın gider avansının 6100 sayılı HMK’nın 333/1. Maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair,davacının yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …