Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/206 E. 2018/838 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/206
KARAR NO : 2018/838
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/03/2017
KARAR TARİHİ : 18/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacıdan mal satın aldığını, alım-satım sonucu satın alınan mallar ve faturaları davalıya teslim edildiğini, yasal sürede davalı borçlunun faturalar ve fatura konusu malları teslim aldığını, faturalara itirazda bulunulmadığını, davalı şirketin satın aldığı malların fatura bedelleri bakiyesinin 52.454,06TL davacı şirkete ödenmediğini, davacı tarafından davalı şirket ile aralarında faturalardan kaynaklanan cari hesap bakiyesi olan 52.454,06 TL borç tutarında davalı şirkete gönderilen mutabakat mektubunun davalı şirket tarafından 30.12.2016 tarihinde “Mutabıkız” şeklinde faturalar bakiyesi borç kabul edildiğini ve cevap verilerek imzalandığını, bu hali ile dahi davalı borçlunun 30.12.2016 tarihinde müvekkil şirkete 52.454,06 TL borcu olduğunu kabul etmediğini,davalı şirketin cari hesap borcunu ödemeyince, temerrüt gerçekleştiğini ve davacı şirket adına borçlu aleyhine İst…. İcra Müd. … E. Sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalı vekilinin 16.01.2017’de borca ve takibe itiraz edildiğini, borçlu tarafından yapılan itirazla icra takibinin durduğunu, itirazın iptali için Mahkemede işbu davayı açma zarureti doğduğunu, bu nedenlerle borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile icra takibinin devamına takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
2.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını,itiraz etme zorunluluğu doğduğunu, şöyle ki; öncelikle davacı tarafça dosyaya sunulan cari hesap ekstreleri ve faturaların tutarsız olduğunu, davacının dava dilekçesine müvekkilin 52.454,06-TL borçlu olduğunu yazdığını, davacının dava dilekçesindeki faturaların tutarı 54,945,34-TL olduğunu,davacı faturaların bir kısmının ödendiğini 52.454,06-TL’nin bakiye olduğunu iddia ettiğini, davacının dosyaya 2014 ve 2016 carilerini sunduğunu, 2015 yılı carisi sunulmadığını, müvekkilin 2015’de yapılan ödemelerin carilere yansıtılmadığı için davalının davacıya borçluymuş gibi göründüğünü, ayrıca davacının davalıya 45.000,00 TL borç yazdığı “Tediye Makbuzu”nun dosyaya sunulmadığı gibi neden borç yazıldığı da belli olmadığını, davalının cari hesap kayıtları incelendiği takdirde bu şekilde borcu olmadığını, Davacı tarafın carisinde yer alan 45.000,00 TL tutarlı tediye makbuzunun kayıtlarında olmadığını, neden eklendiğinin de anlaşılamadığını, cari hesap ekstresinin faturalar ve tahsilatlardan oluştuğunu, ancak davacı tarafın 10.03.2016’de “tediye makbuzu” ekleyerek anlaşılmayan 45.000,00 TL bedelli bir açıklaması dahi olmayan bir borç yarattığını, faturaya dayanmayan ve ne olduğu belli olan bu rakamın taraflarınca kabul edilemez olduğunu, 45.000,00 TL borç bakiyesinden düşüldüğünde faturalardan kalan bakiye rakamın 7.454,06 TL olduğunu, bu rakamın da taraflarınca borç olarak kabul edilmediğinden borcun tamamına itiraz edildiğini, davacı tarafından piyasa değerinin üzerinde gönderilen faturaları gönderdiğini,zira taraflar arasında önceden yapılmış sözleşme olmadığını, bu durumun piyasa rayicinin bilirkişi incelemesi ile tespiti ve davacı faturalarının değerlendirilerek bakiye alacağın istenmesi gerektiği, davacının davalıya gönderilen ürünlerin bir kısmı ayıplı olduğunu, bu ayıpların şantiyede Mahkemece yapılacak keşifle tespit edilebilir olduğunu, davacının dava dilekçesinde yer verdiği mutabakatın ise, şirket yetkililerinin imzasını taşımaması ve bir ön muhasebe çalışanı beyanı olması nedeniyle hukuken bir değeri bulunmadığını, bu şekilde bir evrakın borç ikrarı anlamına gelmesinin söz konusu olmadığını, bu sebeplerle müvekkilin davalı tarafa bir borcu bulunmadığından, yani müvekkilin borçlu olduğu miktarlarının hali hazırda ödediğinden ve bundan fazla bir borcu da olmadığından davacı tarafından ikame edilen işbu haksız davanın reddini talep etmiştir.
3.Mahkememizce verilen ara karar gereğince dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafın savunma dilekçesi ekinde 2016 yılı cari hesabı düzenleyip eklediğini, bu cari hesabın davalının ticari defterleri incelenemediği için doğrulama yapılmamakla birlikte, bu cari hesapta yer almayan ancak davacı tarafın 10.03.2016 tarihine bir “tediye makbuzu” ekleyerek ne olduğu anlaşılmayan 45.000,00 TL bedelli bir açıklaması dahi olmayan bir borç yarattığı,bu dikkate alınmayınca davalının borcunun 7.454,06 TL olmasına rağmen davacı cari hesabı incelenince çekin düzenlemesine dair 06.11.2015 tarihli tahsilat makbuzu bulunmadığı, bu tahsilat olarak davacının …yevmiye defterinde davalının cari hesabına 294 yevmiye no’lu fişle alacak kaydedildiği, çekin karşılıksız çıkması üzerine davacı şirketçe “karşılıksız çek iadesi” açıklamasıyla 10.03.2016 tarihinde tediye makbuzu kesildiği ve 2016 yılı davacı yevmiye defterinde …yevmiye numarası ile borç kaydedildiği ve yine davalının çeke karşılık… Bankası’na 20.000,00 TL ödeme gönderdiği, 2016 davacı taraf yevmiye defterine 22.02.2016 tarihinde 43 numara ile alacak kaydı yapıldığı, Davacı şirketin çeki bankadan geri aldığını, davacının dava dosyasına yaptığı savunma dilekçesi ekinde sunduğu 2016 yılı cari hesabında da 22.05.2016 tarihinde çek için 20.000,00 TL davacıya ödeme yaptığı kayıtlı olduğu, bu inceleme ile davalının iddialarının yerinde olmadığının tespit edildiği,davacı ürünlerinin ayıplı olması; davalı tarafın davacı tarafından kendisine gönderilen ürünlerin bir kısmının ayıplı olduğunu bu ürünlerin kullanıldığı şantiye sahasına Mahkemeniz ile yapılacak bir keşif ile de tespit edilebileceğini belirttiği, davalı davacının teslim ettiği malların ayıplı olduğuna dair süresi içinde davacıya bir bildirimde bulunmadığını kabul ettiğini ve bunun tespitini mahkemeden talep ettiğini, davalı vekili inceleme sırasında davaya konu ticari defter ve belgelerin fazlaca yüklü olduğunu beyan ederek yerinde inceleme talep etmiş ve sayın mahkeme yerinde inceleme talebinin kabul etmesine rağmen, davalı taraf vekili 02.02.2017 tarihinde tarafıma gönderdiği mailde incelenecek dava konusu ticari defter ve belgelerin vergi dairesi tarafından incelenmek üzere talep edildiği ve vergi dairesince 29.12.2017 tarihinde teslim alma tutanağı ile 2014-2015-2016-2017 yılları ticari defterlerin (Yevmiye Defteri Ve Envanter Defteri) GİB İstanbul Kâğıthane Uyg. Den. Müd. teslim alındığının görüldüğü.bu nedenle davalı tarafından talep edilen yerinde incelemeye gidilemediği ve davalı tarafın davaya konu ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmadığı incelenen davacı şirkete ait 014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yılsonunda yaptırılması gereken yevmiye defteri kapanış tasdiklerinin yasal süresinde olduğu (T.T.K mad.66-72/2)davacı şirketin 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulmuş ve kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu kanaatine varılmakla davacı tarafın dava dosyasına incelemeye sunduğu ticari defterleri üzerinde yapılan incelenmede, düzenlenen 2014-2015-2016 yılı cari hesap ekstresinde davalı ile olan hesap hareketlerini (…) no’lu hesap kodunda takip ettiği, düzenlemiş olduğu faturaları bu hesabın borcuna, yapmış olduğu tahsilatları ise bu hesabın alacağına kaydettiği, sunulan ve yevmiye madde ve sayfa numaraları detaylı yazılan 2014-2015-2016 yılları cari muavin defter dökümünde de görüleceği üzere 2014-2015-2016 yılları ticari defterlerine davaya konu faturaları kaydetmiş olduğu, 31.12.2016 tarihinde toplam 52.454,06 TL davalıdan alacaklı olduğu davacı tarafın dava açma tarihi olan 03.03.2017 tarihi itibari ile 52.454,06 TL anapara ve 773,70TL yasal faiz olmak üzere toplamda 53.227,76 TL davalıdan alacaklı olduğu, tarafların diğer faiz, inkâr tazminatı yargılama gideri, mahkeme masrafları ve diğer benzeri taleplerinin Sayın Mahkemenizin takdiri içinde kaldığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4.Mahkememizce verilen ara karar gereğince tarafların itirazlarının giderilmesi açısından dosya ek rapor için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporda incelenen davacı şirkete ait 2014-2015-2016 yılları ticari defterlerinin açılık tasdikleri ile yılsonunda yaptırılması gereken yevmiye defteri kapanık tasdiklerinin yasal süresinde olduğu, davacı şirketin 2014-2015-2016 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tutulduğu ve kendi lehine delil olma özelliğinin bulunduğu, davacı tarafın dava dosyasına ve kök raporda incelemeye sunduğu cari hesap ekstresi incelenmesi, davalı tarafın savunmalarının değerlendirilmesi sonucu davacının davalıdan 01.01.2014’de 46.210,01TL alacaklı olduğu, 2014 yılı sonu 214.801,77TL alacaklı olduğu, 2015 yılı sonu itibari ile davacının davalıdan cari hesap yönünden toplam 28.112,31TL alacaklı 31.12.2016 tarihi itibari ile davacının davalıdan 52.454,06TL alacaklı olduğu, ek raporda davalının davacı ile ilgili ticari işlemlerini 320 satıcılar ana hesap altında 150 alt hesapta takip ettiği davacının davalı defterlerine göre 31.12.2014 itibari ile davalının davacıya 214.801,77TL borcu bulunduğu davalının 2015 yılı yevmiye defteri açılış fişinden tespit edildiği, 31.12.2015 itibari ile davalının davacıya 28.112,31TL borcu olduğu davalının 2015 yılı yevmiye defterinde kapanış kaydında görüldüğü, davalının ticari defterindeki tutarların davacının ticari defteri ile birbirini teyit ettiği, davalının 2016 yılı ticari defterlerinde 01.01.2016 açılış fişinde davacının davalıdan 28.112,31TL alacaklı olduğu yine 31.12.2016 itibari ile davalı taraf e yevmiye defteri kapanış fişinde davalının davacıya 52.454,06TL borçlu olduğu, davalı tarafın 2017 yılı yevmiye defteri açılış fişinde davacı tarafın 52.454,06TL alacaklı olduğu bu tutarında davacının ticari defterlerindeki 52.454,06TL davacı alacağı ile birebir birbirini teyit ettiği, davacı tarafın dava açma tarihi olan 03.03.2017 tarihi itibari ile 52.454,06TL anapara ve 852,37TL ticari avans olmak üzere toplamda 53.306,43TL davalıdan alacaklı olduğu, tarafların diğer faiz inkar tazminatı yargılama gideri, mahkeme masrafları ve diğer benzeri taleplerinin sayın Mahkemenin takdirinde olduğu bildirilmiştir.
5.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğu ve davacı alacağına yönelik fatura tanzim ettiği ve faturaların davalıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu itirazın iptalidir.
Davalı defterlerini sunmadığından sadece davacının ticari defterlerini, cari hesap belge, faturalar ve dosya üzerinde muhasip bilirkişiye denetime elverişli, usul ve yasaya uygun rapor tanzim etmiştir. Taraflar arasındaki cari hesap ekstresi, ticari defterler, faturalar ve bilirişi raporunda davacının aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak davalıdan 52.454,06TL ana para, 852,37TL işlemiş faiz alacağı olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüyle itirazın iptaline, asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın Kısmen Kabül Kısmen Reddi ile;
1-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin 52.454,06TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki koşullarla devamına,
2-Asıl alacak hesaplanabilir ve likit olduğundan asıl alacağın %20’sine tekabül eden 10.490,81TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan alınması gereken 3.583,17TL harçtan peşin alınan 992,28TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.590,89TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 1.028,28TL (31,40TL BH, 992,28TL PH, 4,60TL VH ) harcının davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 901,50TL(600,00TL bilirkişi ücreti, 301,50TL tebliğ ve müzekkere masrafı) yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre takdiren 813,83TL’sinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücretlik Tarifesi gereğince hesap olunan 6.119,94TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …