Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/176 E. 2018/1064 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/176 Esas
KARAR NO : 2018/1064
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ: 28/08/2012
KARAR TARİHİ: 18/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin davalı şirkette hisseye sahip ortak pozisyonunda olduğunu, davalı şirketin 31/05/2012 tarihinde 2012 yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, alınan kararların akla ve mantığa aykırı olduğunu, müvekkilinin 3-4-5-6-7-8-9-10-11-12-13-14-15 maddelerine muhalefet şerhi koyduğunu ve tutanaklara işlettiğini beyanla; davalı Şirketin 31.05.2012 tarihli Olağan Genel Kurul Kurulu’nda alınan ve gündemin 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15. Maddelerinde yer alan kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı kararların iptaline, evvelemirde bu kararların uygulanmasının geri bırakılması yönünde tedbir kararı verilmesine, şirkete yönetici kayyım atanmasına, mevcut yönetimin ve denetçilerin tedbiren işten el çektirilmesine, şirket kayıtları üzerinde deneyimli ve alanında uzman özel bir denetim firmasına şirketin 2010-2011 yılı hesaplarının denetlettirilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretlerinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2-Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde; Davacılar tarafından genel kuruldan çok önce ve tamamen önyargılara dayalı ve kötü niyetli olduğu aşikar olan muhalefet şerhleri hazırlandığını, bugüne kadar açılan davalardan 2008 yılı olağan genel kurul kararlarının iptali talebiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas numarasında açılan davanın reddolunarak iptali talep edilen kararların hukuka uygun olduğunun Mahkemece de onandığını, yine davacıların da içerisinde bulunduğu ortaklar tarafından 2007 yılı Olağan Genel Kurulu kararlarının iptali talebiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … (… Eski esas) Esas numarasında açılan davada ise aynı İddia ve taleplere dayalı olan ve şirket lehine sonuçlanmış olan İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esasındaki dosyanın Yargıtay’dan dönüşünün beklenmesine karar verildiğini ve henüz esastan bir karara bağlanmadığını; şirket belgelerinin davaya konu genel kuruldan 15 gün öncesinde şirket merkezinde ortakların incelemesine açıldığını ve aynı zamanda şirketin resmi internet sitesinde yayımlanmış olduğunu beyanla; iptali talep edilen genel kurul maddelerin uygulanmalarının geri bırakılması yönündeki tüm tedbir talebinin reddine, uygun görülmeyip tedbire hükmolunacak olması halinde tedbirin HMK 392. Maddesi uyarınca teminata tabi olmasından dolayı Mahkemece yeteri kadar takdir olunacak tutarda davacılardan teminat istenmesine, kayyım atanması ve mevcut yönetimin ve denetçilerin tedbiren el çektirilmelerine yönelik talebin yasal koşullar kesinlikle bulunmadığından reddine, şirketin 2010-2011 yılı hesaplarının denetlettirilmesi yönündeki usuI ve yasaya aykırı talebin de yine reddine ve dava konusu genel kurul gündem maddelerinin hukuka ve yasal düzenlemelere uygun olduğunun kabulü ile davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir.
3-Dava, davalı şirketin 31/05/2012 tarihli Olağan Genel Kurul Toplantısının 3 ila 15. Maddelerinin iptali istemine ilişkindir.
4-Davalı şirketin sicil dosyası getirtildiğinde kayıtlı yer itibarıyla mahkememizin iş bu davada yetkili ve görevli olduğu anlaşılmış ve toplantının 31/05/2012 tarihi oluşu ve davanın açılış tarihi itibarıyla yasal ve süresinde açıldığı görülmüş.
5-31/05/2012 Tarihli toplantı tutanağı ve ekleri ve hazirun cetveli getirtilmiş davacıların davalı şirketin ortağı oldukları aktif ve pasif dava ehliyetlerinin yerinde olduğu görülmüş.
6-İddia ve savunma hudutları doğrultusunda, taraflarca sunulan deliller, davalı şirketçe sunulacak defterler incelenerek öncelikle genel kurul ilanının usulüne uygun olup olmadığı, alınan kararların toplantı ve karar sayısı ile alınıp alınmadığı, davacıların karara muhalif kalıp kalmadıkları, bunun genel kurul tutanağına yazdırıp yazdırmadıkları, yönetim kurulu ve denetçi raporlarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve genel kurulda alınan kararların iptali koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği koşullarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yapılmıştır.
7-05/05/2014 havale tarihli bilirkişi kurulu kök raporunda; iptali talep edilen 3. gündem maddesinin yönetim kurulunun faaliyet raporunun, bağımsız dış denetim ve denetçi raporunun okunup onaylanmasına ilişkin olduğu, faaliyet raporu ve denetim raporunun kanunun aradığı şartları taşımadığı, kanuna veya esas sözleşmeye aykırılık teşkil ettiği ya da genel kurulda yapılan oylamada toplantı ve karar nisaplarına uyulmadığı yönünde bir tespit bulunmadığından 3 nolu gündem maddesi bakımından iptal koşullarının oluşmadığının düşünüldüğü, davacılar tarafından ileri sürülen denetçi… ile yönetim kurulu üyesi … arasında akrabalık ilişkisine ve bunun anılan kararın iptaline gerekçe olup olmadığına gelince; adı geçen şahısların bu göreve seçildikleri genel kurul kararının yer aldığı sicil kayıtlan üzerinde yapılan incelemede bu görevlere oy birliği ile seçildiklerinin anlaşılmış olduğu, davacıların seçilmelerine onay verdikleri şahısların aralarında akrabalık ilişkisi olduğundan bahisle genel kurul kararların iptalini talep etmelerinin MK 2’de yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmadığının düşünüldüğü, iptali talep edilen 4. gündem maddesinin bilanço kar ve zarar hesabının onaylanmasına ilişkin olduğu, bilindiği üzere bilançonun görüşülmesi TTK md. 369 gereği olağan gündemin sorunlu maddelerinden olduğu, bilanço ilkelerine veya bilânçonun düzenlenmesine ilişkin kanun hükümlerine uyulmaması halinde genel kurulun iradesinin yanıltılmış olacağı, bilançonun bazı husuları ihtiva etmiyor veya gerçeği yansıtmıyorsa alınan kararın iptal edileceği, şirketin hesaplarının kapsamının büyük olması ve iddiaların incelenmesinin bütün yıl ve önceki yıllar hesapların incelenmesine vabeste olması sebebiyle, bu kapsamda bir inceleme yapılamadığı, iptali talep edilen 5. gündem maddesinin, yönetim kurulu ve denetçilerin ibrasına ilişkin olduğu, Anonim şirketlerde ibranın, genel kurulun, yönetim kurulunu, denetçilerin ve murahhas müdürlerin bir hesap yılı sonunda, o yıla ait iş ve faaliyetlerini onaylaması ve şirketin ibra edilenlere karşı faaliyetlerinden dolayı bir alacak ve hak ileri sürmeyeceği ve onları sorumlu tutmayacağı anlamına geldiği, genel kurulun ibra kararının, yönetim kurulu üyeleri aleyhine sorumluluk davası açılmasına engel teşkil edeceği, ancak bu kararın sadece şirketi ve ibra kararına olumlu oy veren pay sahiplerini bağlayacağı, ibra kararına muhalif kalan pay sahibinin sorumluluk davası açmasına hiç bir engel olmadığı, yönetim kurulu ve denetçilerin ibrasına ilişkin oylamanın kanuna ve usulüne uygun şekilde yapıldığından ve söz konusu ibra kararı olumsuz oy kullanan davacıların sorumluluk davası açmalarına engel teşkil etmemesi nedeniyle kararın iptalinde bir hukuki yarar bulunmadığı, iptali talep edilen 6. gündem maddesinin, istifa eden yönetim kurulu üyesinin yerine TTK md. 315’e istinaden atanan yönetim kurulu üyesinin onaylanmasına ilişkin olduğu, genel kurul kanuni vasıflarını taşıyan ve esas sözleşmede belirtilmişse bu koşulları bulunduran kimseyi üye olarak seçmekte serbest olduğu, genel kurulun esas sözleşme ile azlığa tanınmış temsil haklarını ihlal etmemek suretiyle dilediği kimseyi yönetim kuruluna seçebileceği, anonim şirketlerin çoğunluk prensibine göre yönetildiği dikkate alındığında bu kararın iptali için gerekli koşulların bulunmadığını, iptali talep edilen gündemin 7. maddesinin kar payının dağıtımına ilişkin olduğu, davalı şirket genel kurulunda 2011 yılına ilişkin kardan dağıtılması gereken 1. tertip temettü tutarının SPK’nın ilgili tebliğine istinaden dağıtılmamasına karar verildiği, karın dağıtımına ilişkin karar verme yetkisinin münhasıran genel kurulda olduğu, bir başka organa devredilemeyeceği, 6762 sayılı TTK’nun 385.maddesinde bu konuda hükme yer verildiği, yeni TTK’nın 507’nci maddesine göre her pay sahibi, kanun ve esas sözleşme hükümlerine göre, pay sahiplerine dağıtılmasının kararlaştırılmış “Net Dönem Kârına” payları oranında katılma hakkına sahip olduğu, yeni TTK’da ortakların mevcut haklarında iyileştirmeler yapılarak ortakların lehine olacak şekilde yeni haklara yer verildiği, ortaklara tanınan hakların en önemlilerinden birinin ise, kar payı alma hakkı olduğu, bu bağlamda davalı şirketin karın dağıtılmaması yönünde aldığı kararın kanuna aykırılık teşkil etmese de, objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil ettiği, genel kurulda ortaklara kâr payı dağıtılmaması yönünde karar alınmasının objektif iyiniyet kuralı ile bağdaştırılmasının mümkün görülemeyeceği, iptali talep edilen gündemin 8. maddesinin bağımsız denetim firması seçimine ilişkin olduğu, bağımsız denetçi seçimi hususunda 6102 s. TK md. 397 vd. da denetçiler ve seçilme koşullarının düzenlendiğini, yapılan seçimin anılan hükme ve esas sözleşmeye bir aykırılık teşkil etmediği, iptali talep edilen 9. gündem maddesinin yönetim kurulu üyelerinin huzur hakkı ve murakıpların ücretlerine ilişkin olduğu, TK md. 394 yönetim kurulu üyelerine, tutarı esas sözleşmeyle veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmak şartıyla huzur hakkı, ücret, ikramiye, prim ve yıllık kârdan pay ödenebileceğinin hükme bağlandığı, davalı şirketin esas sözleşmesinde aksi bir düzenleme de bulunmadığı, dolayısıyla GK da alınan yönetim kurulu üyelerine verilecek huzur hakkı ve denetçilerin ücretine ilişkin kararın kanuna veya esas sözleşmeye veya objektif iyi niyet kuralına aykırılık teşkil eden bir yönü bulunmadığı, iptali talep edilen 15. gündem maddesinin yönetim kurulu üyelerine TTK md. 334 ve 335’e istinaden izin verilmesine ilişkin olduğu, anılan genel kurul kararının Kanunun bizzat genel kurula bu yetkiyi tanıması dolayısıyla kanuna aykırılık teşkil etmediği, alınan kararın toplantı ve karar yeter sayıları bakımından da kanuna aykırılık barındırmadığı, izne ilişkin kararın esas sözleşmeye aykırı olabilmesi için, esas sözleşmede TTK md. 334 ve 335’e istinaden izin verilmeyeceği yönünde bir hüküm bulunması gerektiği, netice itibarıyla 15. gündem maddesinin iptali koşullarının oluşmadığı, davalı şirketin 31.05.2012 tarihli genel kurulunda görüşülen ve iptal davasına konu olabilecek 3, 5, 6, 8. 9 ve 15 nolu genel kurul kararlarının iptali koşullarının oluşmadığı, diğer maddelerinin iptal davasına konu olamayacağı, karın dağıtılmamasına ilişkin 7 nolu karar bakımından ise bu kararın objektif iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil etmesi dolayısıyla iptal edilebileceği belirtilmiştir.
8-Bilirkişi kök raporuna taraf vekillerinin itirazı üzerine bilirkişi kurulundan 30/09/2014 havale tarihli ek rapor alınmıştır. Bilirkişi Kurulu ek raporda, kök rapordaki görüşlerini tekrarlamıştır. Davaya konu 31/01/2012 tarihli genel kurul gündeminin 4.maddesi yönünden davalı şirketin kapsamlı olduğu belirtilen 2010 ve 2011 yılı ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak ve taraf vekillerinin rapora beyanlarının da ayrı ayrı değerlendirilerek genel kurul kararlarının iptali gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi bakımından bilirkişi kuruluna 3 Mali bilirkişi eklenmek suretiyle yeni oluşan bilirkişi kurulundan 2. ek raporu alınmıştır.13/04/2015 havale tarihli bilirkişi kurulu 2.ek raporunda; davalı şirketin 2011 yılına ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin TTK 64/3.maddesine uygun olarak yasal süresi içinde yapılmış olduğu, usulüne uygun olarak tutulduğu, heyete yeni ilave edilen bilirkişilerce yapılan mali incelemelerin dikkate alınması neticesinde bilançonun kanuna ve bilanço ilkelerine aykırılık içerdiğine dair bir tespitte bulunulmadığının da dikkate alınarak 4 nolu gündem maddesinin iptaline gerek olmadığı belirtilmiştir.
9-Davacılar, davalı Şirketin 31.05.2012 tarihli Olağan Genel Kurul Kurulu’nda alınan ve gündemin 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15. Maddelerinde yer alan kararların kötü niyetli, usul ve yasaya aykırı olduğundan iptaline karar verilmesini istemişlerdir.
10-Mahkememizin 03.06.2015 tarihli davanın reddine dari hükmünü davacı tarafın temyizi üzerine, Yargıtay … HD’nin… Esas, 2016/8853 Karar sayılı, 15/11/2016 tarihli ilamı ile “Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve iptali istenen genel kurulda yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı verilmemesi yönünde karar verilmiş bulunmasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, anonim şirket genel kurul kararlarının iptali istemine ilişkindir.Mahkemece yukarıda yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir. Her ticaret şirketi gibi anonim şirketin nihai amacı kar elde etmek ve bunu dağıtmak olup anonim şirketin kar elde etme ve dağıtma nihai amacından doğan pay sahibinin kar payı hakkı da bir vazgeçilmez haktır. Bu çerçevede anonim şirketin pay sahiplerine dağıtılabilecek karı bulunuyorken iyiniyet kurallarına aykırı olacak şekilde uzunca bir süre dağıtılmaması ya da yetersiz dağıtılması halinde pay sahibi bu hakkını mahkeme aracılığıyla talep edebilecektir.
Somut olayda davacılar vekili, davalı şirketin iyi niyet kurallarına aykırı olarak 2000 yılından beri kar payı dağıtmadığını ileri sürmüş olup mahkemece davacı tarafın bu iddialarına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Bu durumda mahkemece, davacıların davalı şirketin uzun yıllardır kar payı dağıtmadığına ilişkin iddiaları da araştırılarak, yukardaki genel kurulda alınan kar dağıtmama kararının davalı şirketin faaliyet gösterdiği sektörün genel gelişimi, davalı şirketin ekonomik faaliyet ve amaçları, ayrıca şirket işlemlerinin devamlı gelişmesini veyahut mümkün olduğu kadar istikrarlı kâr payı dağıtılmasını temin bakımından değerlendirilerek yasaya, ana sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olup olmadığı yolunda bu sahada uzman içinde ekonomistin de bulunduğu bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle genel kurulun kar dağıtılmaması kararına ilişkin iptal isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle bozulmuştur.
11-Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
12-Bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmasına karar verilerek dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş, dosyaya ibraz edilen bilirkişi kurulu raporunda; Davalı şirketin dava konusu genel kurul toplantısının ilgili bulunduğu 2011 yılsonu ve izleyen yılsonu itibarıyla gerek faaliyet sonuçlan gerekse varlık ve kaynak yapısı itibarıyla, işletme politika ve stratejilerine uygun olmak üzere makul bir düzeyde kâr dağıtımı yapılmasına elverişli bir fınansal yapıya ve ekonomik güce sahip durumda göründüğü, bu çerçevede dava konusu genel kurul toplantısında iptali talep edilen (7) sayılı gündem maddesi kapsamında alınan kararın iptali için gerekli koşulun finansal yönden bulunduğu görüş ve kanaatine vardıklarını bildirmiştir.
13-Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
14-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı, davalı şirketin hissedarı olduğunu, davalı şirketin 2012 yılı Olağan Genel Kurul toplantısında şirketi zarara uğratacak nitelikte kararlar alındığını ve bu kararların kötü niyetli, yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek gündemin 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14 ve 15 maddelerinin iptalini talep etmiştir.
Davamızın konusu Genel Kurul Kararının İptalidir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucu, Genel Kurul Gündemin 10, 11, 12, 13 Maddelerinin iptal davasına konu olamayacağı, diğer maddelerininde iptalinin koşullarının oluşmadığından reddine karar verilmiş, temyiz üzerine Yargıtay 11. HD’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla 2012 yılının genel kurul, gündeminin 7. Maddesinin iptalinin reddi kararı bozulmuş, diğer kısımlar bozma dışında kalmıştır.
Mahkememizce bozma kapsamında, bilirkişi incelemesi yaptırılmış 21.03.2017 tarihli bilirkişi raporu ve dosyadaki belgelerden, davalı şirketin 2011 yıl sonu ve izleyen yıl sonu itibariyle faaliyet sonuçlarını, varlık ve kaynak yapısı itibariyle, işletme politikası ve stratejilerine uygun makul bir kar dağıtım yapmasına, finansal ve ekonomik yapısının, müsade ettiği, ayrıca Anonim Şirketlerinin temel hedeflerininde kar elde etmek ve bunu ortaklarına dağıtmak, olup bu hakkının vazgeçilmez nitelikte olduğuda dikkate alındığında, bu ilkelere ters olan 2012 yılının gündeminin 7. Maddesindeki kararının iptalinin gerektiğini kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-31.05.2012 tarihli Genel Kurul Gündeminin 7. Maddesi dışındaki genel kurul kararları bozma kapsamı dışında kaldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-31.05.2012 tarihli Genel Kurul Gündeminin 7. Maddesine ilişkin kararın iptaline
3-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 21,15 TL nin mahsubu ile eksik kalan 14,80 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 45,60 TL ( 21,15 TL BH, 21,15 TL PH, 3,30 TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı 10.300 TL bilirkişi ücreti, 467 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 10.767,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 828,00 TL nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Davalının yaptığı 18,00 TL nin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 16,50 TL nin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Yatırılan avanstan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süresi içerisinde Yargıtay yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …