Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/127 E. 2018/1027 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/127
KARAR NO : 2018/1027
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/02/2017
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili bankanın… Şubesi müşterilerinden dava dışı borçlu …ŞTİ. Adlı şirkete Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden çek taahhüt kredisi, Devre Faizli Nakdi krediler açılıp kullandırıldığını, Davalı/Borçlular söz konusu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarının, borçlular tarafından kredi şartları ihlal edildiğinden hesaplar kat edilerek, Bakırköy… Noterliği’nin 27/01/2016 tarih ve… yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı/borçlulara 9.590.519,83-TL nakit ve 1.023.090,00-TL gayrinakit borçlarının ödemesinin ihtar edildiğini, ancak buna rağmen borcun ödenmediğini, kredi borcu ödenmediğinden İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi …D.iş Sayılı dosyası ile ihtiyati haciz talep edilmiş ve ihtiyati haciz kararı verildiğini, ihtiyati haciz kararı İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile infaz edilerek borçlular hakkında genel haciz yolu ile takip başlatılmış ise de davalı/borçlular tarafından yapılan Haksız İtiraz ile icra takibinin kısmen durduğunu, davalı-borçlular, itiraz dilekçesi ile faize, ferilerine ve işleyecek faiz ve ferilerine itiraz etmişlerdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı borçluların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itarazlarının iptaline ve takibin takip talebindeki şartlarla devamına. Davalı/Borçluların itiraz ettiği alacağımız üzerinden %20’tan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin, ve avukatlık ücretinin davalı borçlulara yükletilmesine, karar verilmesini “talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Davacı taraf faize yaptıkları itirazın iptali amacıyla huzurdaki davayı açtıklarını, iş bu dava hukuki dayanaktan yoksun olup %100 faiz oranı hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı taraf kendileri tarafından tek taraflı olarak hazırlanan ve iş bu krediye ihtiyacı olan müvekkilin itiraz hakkının olmadığı sözleşmeye dayanarak faiz talebinde bulunduğunu, bu uygulama açıkça hukuka ve hakkaniyete aykırı olup kredi ihtiyacı olan kişi ve firmaların çok fahiş faiz ödemlerine sebebiyet verdiğini, davacının iddiaları kabulü demek bankaların isterlerse %1000 faiz talep etme hakkına da sahip olmaları anlamına geldiğini, Borçlar Kanununun 88. Maddesinde faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz denilmektedir. Temerrüt faizi oranı 01/01/2014 – 31/12/2014 tarihleri arasında %11,75 01/01/2015 – 31/12/2016 %10,50 -01/01/2017’den itibaren de %9.75 olarak belirlendiğini, bankaların temerrüt faizi oranını tek yanlı olarak belirlemesi 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 27. Ve 25. Maddelerine aykırıdır ve bu yöndeki düzenlemeler kesin hükümsüz olduğunu, Borçlar Kanununun 25. Md; genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı tarafın aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamaz. Borçlar Kanununun 27. Md.; Kanun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmeler kesin olarak hükümsüzdür. Sözleşmenin içerdiği hükümlerden bir kısmının hükümsüz olması, diğerlerinin geçerliliğini etkilemez. Ancak, bu hükümler olmaksızın sözleşmenini yapılmayacağı açıkça anlaşılırsa, sözleşmenin tamamı kesin olarak hükümsüz olur denildiğini, belirtilen kanunu maddelerinden de anlaşılacağı üzere davacı tarafın faiz oranlarını tek yanıl olarak belirlemesi hukuka açıkça aykırıdır. Sözleşmenin, “herhangi bir hakimiyet unsuru olmayan bir alanda eşit bireyler arasındaki ilişkileri düzenle (yebilmesi)” aynı zamanda sözleşmenin sıhhatinin taraflarca serbest irade ile kurulmasına bağlıdır. Dolayısıyla temerrüt faizinin taraflarca değil, taraflardan biri tarafından belirlenmesine yönelik sözleşme hükmü, TBK md. 26 ile uyumsuzdur. Kabul anlamına gelememek kaydıyla asıl borçlu birden fazla kredi sözleşmesi imzalamış ve kredi kullanmış olabilir. Kefil yalnızca imzası bulunan kredi sözleşmelerinden doğan borçlardan sorumlu olacaktır. Ayırca kabul anlamına gelememek kaydıyla takip açılırken faiz miktarı da yanlış hesaplandığını, yine %5 BMSV yi de kabul etmediklerini, söz konusu kefalette geçerli bir kefalet olmadığını, yukarıda anlatılan nedenlerle zararlarımız nedeniyle açacakları tüm dava hakları saklı kalmak kaydıyla: yukarıda izah edilen sebeplerden ötürü haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 Mad.dayalı olup davalının hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasında 6.041,809,83-TL asıl alacak,191.167,82-TL işlemiş faiz,9.558,74-TL BSMV 2.150,40-TL ihtar gideri olmak üzere ödeme düşürüldükten sonra 6.104,404,27-TL toplam alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %100 temerrüt faizi ve BSMV ile birlikte ayrıca müteselsil kefiller … … …ve… asıl alacağın tamamı ile işlemiş faizin 25.954,53-TL’lik kısmı ve BSMV’nin 1.297,72-TL’lik kısmından sorumlu olmak kaydı ile tahsili istemli ilamsız icra takibi yaptığı ve fakat davalıların İİK 66 Mad. uyarınca faize itiraz ederek takibi durdurduğu saptanmıştır. Ayrıca itirazın iptali davasında İİK 67 mad.belirtilen ve hak düşürücü nitelikte olan 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış faiz alacağının varlığı ve miktarı açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 26/04/2018 tarihli raporda ” takip tarihinden başlamak üzere 5.901.527.83-TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık % 100 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği, takip tarihi itibarı ile 276.800-TL çek ve 45.000,00-TL teminat mektubu talebinin itiraza uğramaması nedeniyle davacı bankanın depo talebinin yerinde olduğu tarafların masraf, vekalet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin değerlendirilmesi sayın mahkemenizin takdirleri içinde kaldığı,” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava itirazın iptali davası olup davacı banka ile takip borçlusu olan dava dışı …Şti arasında 01/04/2009 tarihinde ve 18/06/2013 tarihinde Genel Kredi Sizleşmesi imzalandığı davalıların ise bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladıkları ve kefalet limitiyle sınırlı olarak sorumlu oldukları, davalı kefillerin takibe karşı yaptıkları itirazda sadece faize ve BSMV’ye itiraz etmiş oldukları, dava dilekçesinde de davacının harca esas değeri yüksek olarak belirtmesine rağmen takibe faiz ve ferilerine BSMV’ye yapılan itirazın iptalini talep ettiklerinin anlaşıldığı, takip talebinde de müteselsil kefiller için sorumlu olacakları miktarın ayrıca belirtmiş olduğu, faiz oranına itiraz edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22. Md. Gereğince kredi borcunun muaccel olduğu tarihde cari olan merkez Bankasının uygulayacağını bildirdiği en yüksek kredi faiz oranına bu oranın yüzde yüzünün eklenmesiyle bulunacak oran üzerinden temerrüt faizinin işletileceği, akdi faiz oranının %50 olup yüzde yüz ilavesinin %100 oran olarak belirlendiği temerrüt faizinin bu oran üzerinden işletilmesinin imzalanan sözleşmeye uygun olduğu ayrıntılı ve denetime açık bilirkişi raporu ile hesaplandığı gibi müteselsil kefillerin faiz miktarından sorunlu olacakları miktarın 26.585,02-TL BSMV’nin ise 1.329,25-TL olduğu, takip talebinde daha az miktar talep edildiğinden taleple bağılı kalınarak 25.954,53-TL işlemiş faiz ve 1.297,76-TL BSMV’ye hükmetmek gerektiği ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak miktarına %100 temerrüt faizi ve %5 faizin gider vergisi talep edilebileceği, takibin takip tarihindeki koşullarla devamına karar vermek gerekmiş ayraca itiraz edilen miktarlar likit olup davacı tarafça talep edilip davalılarda haksız olduğundan kabul edilen alacağın %20 oranında icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalıların işlemiş faiz ve BSMV’ye yaptıkları itirazın iptali ile takibin taleple bağlı kalınarak 25.954,53TL işlemiş faiz ve ayrıca 1.297,76TL BSMV olarak takip tarihinde ki koşullarla devamına,
Kabul edilen alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine davalıdan tahsiline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 1.861,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 2.993,61 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.132,01 TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.270,27 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 4.045,61 TL’nin ( 31,40 TL BVH, 4,60 TL VH, 2.993,61TL Peşin Harç, 216,00 TL tebliğler, 800,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı diğer tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim