Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/116 E. 2018/640 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/116 Esas
KARAR NO : 2018/640
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 04/08/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mahkememizin … E. Sayılı dosyası üzerinden görülmekte olan davada sunduğu, karşı dava dilekçesinde fazlaya dair hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydı ile 651.006,00.-TL tutarındaki alacaklarının, haksız tahsilat tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talebi ile davalının Müvekkil Şirket’ten alacağının tespit edilmesi durumunda bu alacağa karşılık takas ve mahsup uygulanmasını talep ettikleri, Müvekkil Şirket ile davalı arasında kurulu 28.08.2013 tarihli Sözleşme’ye istinaden, davalı tarafın “…” isimli programın yapımını üstlendiğini, davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığını, Müvekkil Şirket tarafından icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz edilmek sureti ile takip durdurulduğunu, davalının Müvekkil Şirket’ten alacaklı olmadığını, … isimli programın mevzuata aykırı olması halinden doğacak sorumluluğun münhasıran davalıya ait olacağını, mevzuata aykırılık dolayısıyla Müvekkil Şirket’in herhangi bir nam altında bedel ödemek zorunda kalması halinde bu bedelden davalının sorumlu olacağını, program içerisinde yayınlanan ürün yerleştirme başta olmak üzere her türlü reklam uygulamalarından elde edilecek gelirin münhasıran Müvekkil Şirket’e ait olacağını, davalı tarafından imza edilen Sözleşme’nin 6.2. Maddesinin: “YAPIMCI, Program ve/veya işlenecek hallerinin, televizyonda, radyoda, internette ve Mecralarda yayınlanması nedeniyle doğacak başta reklam, sponsorluk, ürün yerleştirme olmak üzere her türlü gelirin tamamının münhasıran …’a ait olacağını, kabul, beyan ve taahhüt eder” şeklinde düzenlendiğini, şu halde, “…” isimli programda yer verilecek her türlü reklam ve reklam uygulamalarından kaynaklanacak gelirin münhasıran müvekkil şirket’e ait olacağı konusunda mutabakat sağlanmış olduğunu, davalı tarafından bu hükme aykırı surette Grup Şirketlerimizden olan … A.Ş.’ye işbu davaya konu faturalar düzenlendiğini, davacı/karşı davalı, faturaların bedelini … A.Ş.’den 651.006,00.-TL olarak tahsil ettiğini, davalının faturalarına konu edilen ürün yerleştirme uygulaması dolayısıyla hiçbir şekilde alacaklı olmadığı açık ve aşikar olduğunu, davalı, taraflar arasında akdedilmiş Sözleşme’nin 6.2. maddesine açıkça aykırı olarak ürün yerleştirme geliri tahsil etmiş olmakla, elde ettiği bu geliri Müvekkil Şirket’e ödemekle yükümlü olduğunu, işbu dava davalı tarafından 651.006,00.-TL olarak tahsil edilen ürün yerleştirme gelirlerinin haksız tahsilat tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi tahtında tahsili talebine yönelik olduğnu, Mahkeme tarafından görülmekte olan işbu dava ile davalı alacaklı olduğunu iddia ettiğini, bu iddiasının Müvekkili Şirket tarafından kabul edilmemekte ise de Mahkeme tarafından yapılacak yargılama neticesinde karşı davalının Müvekkil Şirket’ten bir alacağının tespit edilmesi halinde takas ve mahsup uygulanmasını talep ettiğini belirterek davanın kabulü ile fazlaya dair hak ve alacakları saklı kalmak kaydı ile davalıdan alacaklı olduğu 651.006,00.-TL’nin haksız tahsilat tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, kabul anlamına gelmemek kaydı ile karşı davalının Müvekkil Şirket’ten alacağının bulunduğunun tespit edilmesi halinde, işbu alacağa karşı takas ve mahsup hakkının kullanıldığını beyan ile, öncelikle dava ile birlikte işbu talebin de kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesindeki ve muhtelif tarihli dilekçelerindeki talep ve iddialarının tamamı usul ve yasalara aykırı olup, davacının tüm taleplerinin reddi gerektiğini, davacının, dava ile ileri sürdüğü taleplere ilişkin aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, Davacı şirketin, davaya konu fatura bedellerinin, dava dışı grup şirketi …A.Ş. tarafından ödendiğini ve bu ödemeler nedeniyle de alacaklı olduğunu iddia ettiğini, davacı şirketin, bir yandan iddiasına konu fatura bedellerinin dava dışı olan ve tamamen farklı bir tüzel kişiliği bulunan grup şirketi tarafından ödendiğini iddia ettiğini, diğer yandan kendisi tarafından ödenmediğini kabul ettiği bir meblağ üzerinden alacaklı olduğunu iddia ederek müvekkil şirkete dava açtığını, kabul manasına gelmemekle birlikte, dava dışı şirket tarafından bahsi geçen ödemenin yapıldığı kabul edilse dahi, davacı şirketin başka bir şirket tarafından yapılan ödemeyi kendi alacağı şeklinde yorumlayıp, bahsi geçen ödemelere ilişkin müvekkil şirkete husumet yöneltmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, başka bir şirket tarafından yapıldığı iddia edilen bir ödemeye istinaden ileri sürülen takas mahsup talebinin reddi gerektiğini, müvekkil şirketin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, tüm yükümlülüklerini eksiksiz yerine getiren müvekkil şirketin, yapımını gerçekleştirdiği program bölüm yapımıyla ilgili hak ettiği ücretleri fatura ile davacı-borçlu şirkete bildirdiğini ve fatura bedellerinin ödenmesini talep ettiğini, ihtarnameler üzerine, davacı-borçlu şirket tarafından borcun bir kısmı ödenmişse de, 251.235,35 TL’lik bakiye borç bugüne kadar ödenmediğini, konuya ilişkin yapılan görüşmeler neticesinde, davacı-borçlu şirket tarafından, müvekkil şirkete gönderilen 15/12/2015 tarihli elektronik postayla; müvekkil şirketin, davacı-borçlu şirket cari hesabında, 251.265,35 TL alacak bakiyesi göründüğü bildirilmiş ve konuya ilişkin mutabakat mektubu gönderildiğini, davacı şirket borcunu ödememek adına, usule ilişkin hukuka aykırı iddialar sürmekte, bir yandan geçersiz olduğunu ispat adına mutabakat mektubunun davalı şirketi yetkili kimse tarafından imzalanmadığını iddia etmekte, diğer taraftan ise dava dışı bir şirketin tarafından yapıldığını iddia ettiği ödemelere istinaden kendini alacaklı kabul ederek, usul ve hukuk dışı talepler ileri sürerek dava açmaya çalıştığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava; Mahkememizin… Esas sayılı dosyasında, karşı dava olarak açılmış olup, karşı davanın 2 haftalık cevap süresinde açılmaması sebebiyle yargıtay 6 HD 18.09.2007 tarihli … Esas karar sayılı ilamı gereğince tefrik edilerek Mahkememizin… Esasına kayıt edilmiştir.
Dava; Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalı şirket tarafından davacı adına tahsil edilen reklam gelirlerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde; 251,235.35 TL sözleşmeden kalan bakiye alacak için icra takibinin başlatıldığı, borcun dayanağı olarak sözleşme, ek sözleşme, faturalar, mutabakat mektubu ve mutabakata ilişkin elektronik postanın gösterildiği görülmüştür.
Mali müşavir … ile Ticaret ve Borçlar Hukuk Öğretim Üyesi Y.Doç.Dr. … tarafından Mahkememizin … Esas sayılı dosyasında hazırlanan 27.12.2016 tarihli raporda özetle; Davalı şirketin 2014 ve 2015 yılı ticari defterleri ile davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerinin kendi lehine delil olabilme özelliğini taşımakta olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Ana Sözleşmenin dava ile ilgili olan 6.2. Maddesinde özetle; “YAPIMCI, program ve /veya işlenecek hallerinin, televizyonda, radyoda, internette ve mecralarda yayınlaması nedeniyle doğacak başka reklam, sponsorluk, ürün yerleştirme olmak üzere her türlü geliri tamamının münhasıran …’ a ait olacağını kabul beyan ve taahhüt eder.” diye belirtildiği, taraflar arasında imzalanan Sözleşme ve Ek Sözleşme ile ilgili belgelerin imzasız oldukları, bu halleri ile adi yazılı belge olarak bile sayılmayacaklarını, davalının belgelerin imzasız oldukları, bu halleri ile adi yazılı belge olarak bile sayılamayacakları, iddiasının yersiz olduğu kanaati oluştuğu, program içinde yayınlanan reklamlardan kaynaklanan alacakların kendisine ödenmediğini ileri sürmekte ise de, davacının reklam içerisinde yayınlanan reklamlar dolayısıyla her hangi bir alacağı söz konusu olmadığını, davacının dava dosyasındaki cari hesap bakiyesi ( 251.235.35 TL )tespitinde ki faturalar incelenmiş olup, faturanın açıklaması tarihler arası “ (… ) PROGRAM BEDELİ olarak kesildiği, davacının iddia etmiş olduğu program içerisinde yayınlanan reklam ve reklam bedeli olarak kesilen fatura bulunmadığının tespit edildiği belirilmiştir.
Dosya arasında bulunan diğer belgeler incelendiğinde, davacı tarafca imzalı, davalı şirkete 15.12.2015 tarihli mutabakat mektubu gönderildiği, ”Şirketimizdeki cari hesabınızın 15.12.2015 tarihi itibariyle, 251.235,35 TL alacak bakiyesi göstermektedir. Mutabık olup olmadığınızı bildirmenizi, bakiyede mutabık olmadığınız takdirde hesap ekstranızın bir nüshasının aşadağıki faks numarasına yada posta ile tarafımız gönderilmesini rica ederiz.” ifadesinin yer aldığı, buna göre cari hesap bakiyesi incelendiğinde davacının davalıya 251.235,35 TL borçlu olduğunun tespit edildiği, şirket adına imza atan dava dışı …’ın davalı şirketin yetkili temsilcisi olmadığı, ileri sürülen mektubun hukuken delil vasfını haiz olmadığı iddialarının yersiz olduğunun bildirildiği, 08.05.2015 tarih 047232 numaralı fatura ile “… – … Tanıtım Ürün yerleştirme reklam bedeli (20 Ekım-31 Aralık) 14 açıklamalı 85.904,00 TL Kdv Dahil Faturayı dava dışı … AŞ. adına kestiği, bu faturanın davacının ve davlının cari hesap bakiyelerinde görünmediği, dava konusu olmayan, dava dışı ayrı bir firma olduğunun tespit edildiği ve sonuç olarak davalıya e-malini gönderilen ve mutabakat metnini imzalayan kişinin davacının e- mail göndermeye ve hesap mutabakatı yapmaya yetkili vekili olduğunun dolayısıyla anılan kişi tarafından yapılan işlemlerin davacı şirketi bağladığının kabulünün gerektiği bildirilmiş olup, ticari defterlerin delil olma durumu da dikkate alındığında, her iki tarafın ticari defterlerinde yer aldığı şekli ile, davacının davalıya 251.235,35TL asıl alacak, 21.832,35 TL faizi olmak üzere toplam 273.067,70TL borçlu olduğu, Mahkememizin … Esas ve … Karar sayılı dosyası 27.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Bu itibarla davalı davacıdan alacaklı olduğundan ve davacının iddia ettiği alacak ise dava dışı 3. Kişi konumunda olan … Reklam’a ait olup ayrı tüzel kişiliğe haiz olduğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hükü tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 11.117,60 TL harçtan mahsubu ile artan 11.081,70 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 39.990,24 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …