Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1146 E. 2020/792 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1146
KARAR NO :2020/792

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/12/2017
KARAR TARİHİ: 18/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde davalı …’ın kendi şirketlerinin personel taşıma işini üstlendiğini, taşıma işinin yerine getirilmesi için davalıya ait aracın yakıt ve masraflarının peşin olarak davalıya ödendiğini, davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden ötürü kendilerinin 3.338,74 TL alacaklarının doğduğunu, bu paranın ödenmemesi üzerine …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe davalının itiraz etmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, yakıt belgelerini, faturaları, ticari defterleri, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
Davacının beyanına göre taraflar arasında taşıma sözleşmesi yapılmış ve davacı şirketin personelinin taşınması konusunda davalı ile anlaşılmıştır. Bu anlaşmaya göre davacı taraf davalının aracının yakıt giderini peşin olarak ödemiş olması nedeniyle ve taraflar arasındaki sözleşmenin devam etmemesi üzerine fazladan ödenmiş olan yakıt giderinin iadesini talep etmektedir.
6098 sayılı TBK m. 77’ye göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” Davalı tarafın taraflar arasında yapılan taşımacılık sözleşmesine göre almış olup da iadesi gereken yakıt bedeli varsa bu durum davalı yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturacağından davacının dava açmakta hukuki yararı vardır.
Davacı tarafın iddialarının araştırılması için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 02.10.2020 tarihli bilirkişi raporunda davacı tarafın kayıtlarına göre davacının davalıdan 3.338,74 TL alacaklı olduğu, davalı kayıtlarına göre ise davalının davacıdan 6.667,25 TL alacaklı olduğu, iki taraf ticari defterleri arasındaki farkın davacının davalıya ödediği 5.256,00 TL akaryakıt bedeli ile 4.749,99 TL araç sigorta poliçesi bedelinin davacının kendi kayıtlarında davalı ile olan hesaptan düşmesinden davalının ise kendi kayıtlarına bunu yansıtmamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir. Bu durumda davacı tarafın davalıya 5.256,00 TL akaryakıt bedeli ile 4.749,99 TL araç sigorta poliçesi bedeli olarak toplam 10.005,99 TL ödediği, bu rakamdan davalının kendi hesaplarına göre alacaklı gözüktüğü 6.667,25 TL düşüldüğünde ise geriye 3.338,74 TL kaldığı görülmektedir. (davacı tarafın davalıya ödediği akaryakıt bedeli ve araç sigorta poliçesi bedeli toplamı 10.005,99 TL – davalının kendi hesaplarına göre alacaklı gözüktüğü miktar 6.667,25 TL = 3.338,74 TL) Bu hesaplama basit matematik işlemini gerektirdiğinden ve yapılan hesaplama tarafların 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre bedel artırımında bulunmalarını ya da HMK m. 176’ya göre ıslah da bulunmalarını gerektirmeyeceğinden 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi uyarınca ikinci kez bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Davacı taraf dosyaya bir sözleşme sunmamış, davalı tarafta cevap vermemiştir. Bu nedenle taraflar arasında yapılan taşımacılık sözleşmesinin yakıt, sigorta ve ücret olarak mı yapıldığı yoksa ücretin yakıt ve sigortanın da dahil edilerek mi anlaşıldığı tespit edilememektedir. Davalı davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiş olup bu durumda davacının kendisine verdiğini belirttiği yakıt ve sigorta bedelinin ücrete dahil olarak ödenmiş olduğu maddi vakıasını inkâr etmiş olup bu durumu gerek 4721 sayılı TMK m. 6 gerekse 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Ancak davalı dosyaya böyle bir kanıt sunmamıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre; “Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.” Davalı defterlerinde davalının davacıdan aldığı yakıt masrafını ve sigorta masrafını muhasebeleştirmediği anlaşılmakla davalı defterlerinin bu maddeye uygun şekilde tutulmadığı anlaşılmış ve davalı defterlerinin davalı lehine delil hükmünde olmadığı kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmamıştır.
Davacı defterlerinin ise bu maddeye uygun şekilde tutulduğu anlaşılmakla davacı defterlerinin kendisi lehine delil hükmünde olduğu kabul edilmiş ve bu kayıtlar hükme esas alınmıştır.
6100 sayılı HMK m. 222/III’e göre; “İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” Bu maddeye uygun olarak davacı defterlerindeki kayıtların aksi davalı tarafından senet ya da kesin delillerle kanıtlanamadığından davacı defterleri davacı lehine delil hükmündedir.
Hazırlanan bilirkişi raporu ile davacının davalıya ödediği yakıt ve sigorta masraflarının düşülmesinden sonra geriye 3.338,74 TL alacağının kaldığı, bu miktarın da davalı yönünden 6098 sayılı TBK m. 77’ye göre sebepsiz zenginleştirme oluşturduğu anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalının davacıdan ne kadar yakıt masrafı ve sigorta ücreti aldığını bilebilecek durumda olmasına karşın aldıklarını kendi ticari kayıtlarına yansıtmaması ve başlatılan icra takibine de itiraz etmesi iyiniyetli görülmeyerek davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile …. İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki diğer koşullarla devamına,
2-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 228,07-TL nispi karar harcından peşin alınan 31,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 196,67-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.338,74-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 950,40-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 31,40-TL Peşin Harç, 700,00-TL BK, 183,00-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olarak karar verildi.18/11/2020

Katip …
¸

Hakim …
¸