Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1137 E. 2020/682 K. 19.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/207
KARAR NO:2020/683

DAVA:TAZMİNAT
DAVA TARİHİ:05/03/2018
KARAR TARİHİ:19/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … Ltd. Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, oyun hamuru ürettiklerini, davalı …’in kendi iş yerlerinde üretimden sorumlu, ticari sırları bilen, müşterilerle iletişimi gerçekleştiren görevli personel olarak çalışmakta olduğunu, diğer davalı … Ltd. Şti,’nin de kendilerinden oyun hamuru almakta ve “…” markasını koyarak piyasaya satmakta olduğunu, davalı …’in 18.08.2016 tarihinde kendi şirketlerinden istifa ettiğini, davalı …’in istifasından sonra davalının satış için muhatap olduğu firmalardan sipariş alamadıklarını, davalı … Ltd. Şti.’nin kendilerine sipariş vermeyi kestiğini, … Ticaret Odasındaki kayıtların incelenmesi sonucunda davalı …’in diğer davalı … A.Ş.’nin kurucu ortağı olduğunu öğrendiklerini, bu şirketin davalı …’in kendi şirketlerinden istifa etmesinden bir gün önce 17.08.2016 tarihinde kurulduğunu, davalı … A.Ş.’nin diğer ortaklarının diğer davalı … Ltd. Şti,’nin de ortaklarının akrabaları olduğunu, adreslerinin aynı binada olduğunu, davalı … A.Ş.’nin eski çalışanları davalı …’i ayartarak kendisine şirket kurduklarını ve eski müşterileri olan … Ltd. Şti. başta olmak üzere diğer davalı … Ltd. Şti. de dahil olmak üzere eski müşterilerine ürün satışını engellediklerini, bu durumun tespiti için …. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında delil tespiti yaptırarak bilirkişi raporu hazırlattıklarını, davalı …’in kendi şirketlerinden ayrılması ve ayrı bir şirket kurması sayesinde davalı şirketlerin fason üretim yaptırmaktan kurtulduklarını, davalıların eylemlerinin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-b,3 maddesine göre haksız rekabet oluşturduğunu, bu nedenlerle haksız rekabetin tespitine, haksız rekabetin menine, haksız rekabet nedeniyle uğradığı zararın tazmini için 15.000,00 TL’nin taraflarına yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILARIN TALEBİ:
Davalılar birlikte verdikleri cevap dilekçelerinde, davalı …’nin davalı … Ltd. Şti.’nin ortaklarından sadece biri olduğunu, bu nedenle de davada taraf sıfatı olmadığından husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …’in davalı … A.Ş.’nin ortaklarından sadece biri olduğunu, bu nedenle de davada taraf sıfatı olmadığından husumet yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … ile davalı şirket arasında rekabet etmemeye yönelik bir sözleşme yapılmadığını, bu nedenle de davalı …’in davacının faaliyet gösterdiği alanda şirket ortağı olmasının haksız rekabet oluşturmayacağını, davalı …’in davacı yanında çalışırken davacıya ait ticari sırları bilebilecek bir konumda olmadığını, davacının ürettiği oyun hamurunun da özel bir ürün olmadığını, dava konusu oyun hamurunun üretiminin ve pazarlamasının davacı açısından işletme sırrı niteliğinde olmadığını, bir çok firmanın bu alanda alınmış patenti bulunduğunu, bu nedenle de oyun hamuru üretiminin davacının tekelinde olmadığını, davalı … …’in davacı ile olan iş sözleşmesini feshetmesinin davacının iş hukukuna aykırı eylemleri nedeniyle olduğunu, ücretlerin, mesailerin ve primlerin ödenmemesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini, dava konusu olayda 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55’de ki haksız rekabet koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-a’ya göre haksız rekabetin tespiti, aynı yasanın 56/I-b maddesine göre haksız rekabetin meni ve aynı yasanın 56/I-d maddesine göre haksız rekabet nedeniyle tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalılar, ticaret sicil kayıtlarını, davalı …’in … sicil kaydını, …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, tanık beyanlarını, yemin delilini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-a’ya göre haksız rekabetin tespiti, aynı yasanın 56/I-b maddesine göre haksız rekabetin meni ve aynı yasanın 56/I-d maddesine göre haksız rekabet nedeniyle tazminat davasıdır.
Davalı şirketlerin ticaret sicil kayıtları getirtilerek dosya içerisine alınmış ve incelenmiştir. Davalı …’in davalı … A.Ş. de % 50 pay sahibi olduğu, davalı … A.Ş.’nin diğer ortaklarının dava dışı … ve … olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin ortaklarından birinin davalı … diğerinin dava dışı … olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin ortaklarından birinin davalı … diğer ortaklarının dava dışı … ve … olduğu anlaşılmaktadır.
Davalılar vekili davacının ürettiği oyun hamurunun da özel bir ürün olmadığını, dava konusu oyun hamurunun üretiminin ve pazarlamasının davacı açısından işletme sırrı niteliğinde olmadığını, bir çok firmanın bu alanda alınmış patenti bulunduğunu, bu nedenle de oyun hamuru üretiminin davacının tekelinde olmadığını belirterek bu iddiasına kanıt olarak …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasından verilmiş olan kararı dosyaya delil olarak sunmuştur. …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı kararı incelendiğinde davacılarından birinin dosyamız davacısı … Ltd. Şti., diğer davacısının, … Ltd. Şti. olduğu, dava konusunun oyun hamuruna ilişkin patent başvurusunun hükümsüzlüğü davası olduğu ve mahkemenin davacılar lehine davaya konu oyun hamuru için alınmış patent hakkında davalı şirketlerin patentinin hükümsüzlüğüne karar verdiği anlaşılmıştır. Söz konusu karar Yargıtay 11. HD tarafından onanarak kesinleşmiştir. Davalı tarafın sunduğu ve davacılarından biri mahkememiz davacısı olan …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı kararı davalı iddialarının tersine davaya konu oyun hamurunun üretiminin ve pazarlamasının davacı açısından işletme sırrı niteliğinde, davacı adına alınmış patenti bulunan bu nedenle de üretiminin davacının tekelinde olduğu bir ürün olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 444’e göre rekabet yasağı sözleşmesi yapılmasa bile bu ürünün sırlarının davacı yanında çalışanlar tarafından başkalarına verilmesi ya da bu sırların öğrenilmesi için davacı yanında çalışanların işten ayrılmaya teşvik edilmeleri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55 ve devamı maddelerine göre haksız rekabet oluşturacağından davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır.
Davacı taraf, davalı …’in istifa etmesi ve istifasından bir gün önce davalı … A.Ş.’nin kurucu ortağı olarak şirketin kuruluşuna katılmasından sonra satışlarının düştüğünü ve zarar ettiğini ileri sürmektedir. Bu durumun tespiti için 17.09.2019 tarihli ara kararla 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre davacı şirket ticari defterleri ile davalı şirketlerin ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak; davacının uğradığı gelir kaybının olup olmadığının, davacının satış yaptığı şirketlerle davalı … A.Ş.’nin satış yaptığı şirketlerin aynı şirketler olup olmadığının, davacının satış yaptığı miktarlar ile … A.Ş.’nin satış yaptığı miktarların karşılaştırılmasının, davacı şirketin, davalı şirketlere davalı …’in istifasından sonra diğer davalı iki şirkete … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’ne ne kadar satış yapabildiğinin tespitinin araştırılması istenilmiştir.
Hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’nin diğer davalı … Ltd. Şti.’ne kurulduğu tarihten itibaren hiç satışının olmadığı tespit edilmiştir. Davacı şirketin davalı … Ltd. Şti.’ne yaptığı satışlarda 2016 yılından sonra düşme yaşanmaya başlanmış ve 2018 yılında da hiç satış yapılmamış olmasına karşın söz konusu düşüşün davalı … Ltd. Şti.’nin davalı … A.Ş.’den ürün satın almasından kaynaklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçelerle davalı … Ltd. Şti. yönünden davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’nin diğer davalı … Ltd. Şti.’ne 2016 yılında 487.371,00 TL, 2017 yılında ise 5.147.266,00 TL satışının olduğu, 2018 yılı Mart ayına kadar da 1.395.300,00 TL tutarında satış yaptığı, davacı şirketin ise davalı … Ltd. Şti.’ne 2016 yılında 20.663,00 TL satış yaptığı, 2017 ve 2018 yıllarında hiç satış yapmadığı tesit edilmiştir. Dolayısıyla davalı … Ltd. Şti.’nin alımlarının davacı şirketten davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’ne kaydığı anlaşılmaktadır.
Hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’nin davacı şirketin satış yaptığı … isimli şirketlere de 2017 yılından itibaren satış yaptığı, davacı şirketin her iki şirkete yaptığı satışların 2017 yılından itibaren düştüğü ve … 2018 yılında hiç satış yapmadığı da tespit edilmiştir. Dolayısıyla davacı şirketin satış rakamlarının düştüğü şirketler sadece davalı … Ltd. Şti. değil başka şirketleri de kapsadığı anlaşılmaktadır.
Hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı … A.Ş.’nin davacı şirket ile aynı firmalara yaptığı satış oranının % 5,9 olduğu hesaplanmıştır. Davacı şirketin kâr kaybı ise 2017 yılı net kârı üzerinden hesaplanmıştır. Buna göre davacının 2017 yılı net kârı olan 1.158.571,77 TL’nin davalının davacının da satış yaptığı diğer şirketlere olan satış oranı olan % 5,9 (0,059) ile çarpılması sonucunda davacı şirketin kâr kaybı 68.355,00 TL olarak tespit edilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-d’ye göre; “Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” Davalı …’in davacı şirketten istifa etmeden bir gün önce diğer davalı … A.Ş.’nin kurucu ortağı olarak kuruluşunu sağladığı, eski çalıştığı yer olan davacı şirkette işyerlerinde üretimden sorumlu, ticari sırları bilen, müşterilerle iletişimi gerçekleştiren görevli personel olarak çalıştığı, davaya konu oyun hamurunun …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı kararından da anlaşıldığı üzere davacı şirket adına patentinin bulunduğu ve davacı şirket yönünden ticari sır niteliğinde olduğu, davalı …’in istifasına gerekçe yaptığı işçilik haklarının kendisine verilmemesi ile ilgili olarak açılmış bir davasının olmadığı ve bu konuda mahkememize delil sunmadığı, dolayısıyla davacı şirketten ayrılmasına haklı hukuki gerekçe oluşturacak bir nedenin bulunmadığı, davalı …’in kurucusu olduğu diğer davalı … A.Ş.’nin satışlarının davacı şirketin üç ayrı müşterisini kapsadığı ve 2016 yılından 2018 yılına kadar artan oranlarda satış yapmaya başladığı anlaşılmakla davalı …’in 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-d’ye göre davacı şirketin üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı şekilde ifşa ederek dürüstlüğe aykırı davranışta bulunduğu anlaşılmıştır. Bu gerekçelerle hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen davacı zararından hukuki sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek diğer davalı şirketlerle birlikte müştereken ve müteselsilen maddi tazminat ödemesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-b’ye göre; “Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle; 1. Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek, 2. Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak, 3 İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek, 4 Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.” haksız rekabet durumları olarak tespit edilmiştir. Davalı … A.Ş. tüzel kişilik olarak diğer davalı …’in davacı şirketle olan iş sözleşmesini sona erdirerek davacı şirket ile yapmış olduğu sözleşmeye aykırı davranışta bulunmaya yönelttiği, davacı şirket adına patenti alınmış ürünün sırlarını paylaşımı konusunda yükümlülüklerine aykırı davranmaya ve yarar sağlamaya çalıştığı, davacı şirketin sözleşme yaptığı diğer şirketlerle olan sözleşmelerini feshetmeye yöneltiği anlaşılmakla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-b’ye göre sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek haksız fiilini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu gerekçelerle hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen davacı zararından hukuki sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen maddi tazminat ödemesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı …’in davalı … A.Ş. de % 50 pay sahibi olduğu, davalı … A.Ş.’nin diğer ortaklarının dava dışı … ve … olduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin ortaklarından birinin davalı … diğerinin dava dışı … olduğu, gelen ticaret sicili kayıtlarından ve davalıların cevap dilekçelerindeki beyanlarından anlaşılmaktadır. Her iki davalı şirketin ortaklarının birbiriyle soyad benzerliği değil akraba oldukları yine tarafların kabulündedir. Hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’nin diğer davalı … Ltd. Şti.’ye 2016 yılında ve 2017 yılında artan miktarlarda satışının olduğu, 2018 yılında da satışın devam ettiği, davacı şirketin ise davalı … Ltd. Şti.’ye 2016 yılında satış yaptığı, ancak 2017 ve 2018 yıllarında hiç satış yapmadığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla davalı … Ltd. Şti.’nin alımlarının davacı şirketten davalı …’in kurucu ortağı olduğu davalı … A.Ş.’ye kaydığı anlaşılmaktadır. Davalı şirketler … A.Ş. ile … Ltd. Şti.’nin davacı şirkete karşı davaya konu oyun hamuru alım satımında ticari eylem birliği içinde oldukları ve ortakları arasında akrabalık bağı bulunduğu anlaşılmakla … Ltd. Şti.’nin de davacı şirkete karşı 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 55/I-b’ye göre sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek haksız fiilini gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Bu gerekçelerle hazırlanan 30.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen davacı zararından hukuki sorumluluğunun bulunduğu kabul edilerek diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen 68.355,00 TL maddi tazminat ödemesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalıların davacı şirkete karşı haksız rekabet içinde bulundukları anlaşıldığından 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 56/I-a’ya göre haksız rekabetin tespitine yönelik olarak ve aynı yasanın 56/I-b maddesine göre de haksız rekabetin menine yönelik olarak hüküm kurulmuştur.
Davalı …’nin her iki davalı … Ltd. Şti.’nin ve … Ltd. Şti.’nin uyuşmazlık öncesinden beri ortağı olduğu ve her iki şirketin de başka ortakları bulunduğu, dava konusu uyuşmazlıkta davacı şirket ile gerçek kişi olarak ticari ilişkisinin hiç bir zaman olmadığı anlaşılmakla davalı tarafın husumet itirazının kabulü ile davalı … yönünden 6100 sayılı HMK m. 114/I-d ve 115’e göre taraf sıfatı yokluğundan davanın usulden reddine yönelik olarak hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve … yönünden KABULÜNE,
2-Davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve …’in fiilinin 6102 sayılı TTK madde 56/1-a’ya göre haksız olduğunun tespitine,
3-Davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve …’in 6102 sayılı TTK madde 56/1-b’ye göre haksız rekabetinin menine,
4-68.355,00-TL maddi tazminatın davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı …. Ltd.Şti yönünden davanın REDDİNE,
6-Davalı … yönünden davanın 6100 sayılı HMK madde 114/1-d ve 115’e göre taraf ehliyeti yokluğundan usulden reddine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 4.669,33-TL nispi karar harcının peşin ve ıslah harcından alınan 1.168,17-TL harçtan mahsubu ile eksik 3.501,16-TL harcın davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve … müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
8-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 2.256,67-TL ( 35,90-TL BH, 256,17-TL PH, 5,20-TL VH, 912,00-TL ıslah harcı, 347,40-TL tebliğler ve posta, 700,00-TL BK ) harcın davalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.686,15 -TL vekalet ücretinin avalılar …. A.Ş, …. Tic. Ltd. Şti ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.686,15-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALI … ve …. Şti.’ye VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır