Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1119 E. 2019/667 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1119
KARAR NO: 2019/667

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 22/12/2017
KARAR TARİHİ: 22/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’a ait … plakalı arç ile 18/08/2017 tarihinde İstanbul’dan Antalya yönüne doğru seyr halinde iken Afyon Uşak karayolu istikametinde davalılardan … Şirketine ait … plakalı tırın arkadan çarpması sonucu öndeki araca çarparak hem önden hem de arkadan hasarlandığını, müvekkilinin kontrolden çıkarak çarptığı aracın durmayarak gittiğini, kapıların sıkışması sonucunda araçtan çıkamayan müvekkilinin olayın şokuyla bu aracın plakasını alamadığını, kaza tutanağında olaydaki kusurun tamamen davalılardan …’ın kullandığı araçta olduğunu, davalı …’ın beyanında kendisinin arkadan çarptığının belirtildiğini, müvekkilinin kendisine çarpan aracın kaza tutanağında davalılardan … Şirketi lehine davalı … A.Ş’ye ait … acente ve … poliçe nolu poliçe ile sigortalı olması sebebiyle bu şirkete ihbarda bulunulduğunu, müvekkilinin beyan dilekçesi ve şirketin internet ortamındaki hasarın durum çıktı örneğinin sunulduğunu, müvekkilin başvrusuna rağmen davalı sigorta şirketince hiçbir sebep gösterilmeden ödeme yapılmayacağının şifahi olarak belirtildiğini, müvekkili tarafından kazadan sonra hareket edemeyeck hale gelen aracını çekici marifetiyle ikamet ettiği İstanbul iline getirtmek zorunda kaldığını, ödeme belgesi alınmayan müvekkilinin bu gideri için bilirkişi marifetiyle çekici ücretinin hesaplanmasını, yine araçsız kalan müvekkilinin araç kiralamak zorunda kaldığını buna dair fatura miktarınca masraf etmek zorunda kaldığını, araç kiralamaya ilişkin faturaların ibraz edildiğini, müvekkilinin aracını tamir ettirmek zorunda kaldığını, buna ilişkin faturanın sunulduğunu, sigorta şirketinin ödeme yapmaması üzerine hukuki danışma için masraf yapmak zorunda kaldığını ve danışmanlık ücreti ödendiğini, avukatlık danışma ücretine ilişkin makbuz örneğinin sunulduğunu, müvekkilinin aracının tamiri sürecinde aracı dava dışı …’ya satmış ve tamir satış masraflarının araç bedelinden düşmek zorunda kaldıklarını, satış sözleşmesinin sunulduğunu, müvekkilinin kaza sonucunda değer kaybına uğrayan aracının değer kaybı miktarınca aracını piyasa fiyatından ucuza satmak zorunda kaldığını, bilirkişi incelemesi yaptırılarak aracın değer kaybının belirlenmesini, müvekkilinin tüm bu yaşananlardan dolayı çok müteessir olduğunu ve araçsız kalması ile işlerini tamamlamak için fazladan efor ve gayret göstermek zorunda kalması sebebiyle manevi olarak da zarara uğradığını, davalı sigorta şirketinin tanzim ettiği poliçe hasarının meydana geldiği tarihte yürürlükte olduğunu, bu nedenle müvekkilinin hasarının davalılarca ödenmesi gerektiğini, davalı araç sahibinin, araç sürücüsü ve sigorta şirketi müvekkilinin zararının ödenmesinden müşterek ve müteselsilen sorumlu olduğu, bu nedenlerle müvekkiline ait araç ile davalardan …Ltd’ye ait aracın karıştığı maddi hasarlı kaza sonucunda meydana gelen ve davalılarca haksız olarak ödenmeyen zarardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkiline ait araçta meydana gelen değer kaybının tespiti ile faturalandırılan 6018,57TL hasar ve maddi zarar bedelinin ve müvekkilinin olay nedeniyle duyduğu sıkıntı ve rahatsızlık sebebiyle 5.000,00TL manevi zararın 18/07/2017 tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkil şirket tarafından 30.12.2016-2017 vadeli … no.lu Zorunlu Karayolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, kaza tarihinde poliçe teminatının 33.000TL olup, müvekkil şirketin sorumluluğunun teminat limitleri ve sigortalıların kusuruyla sınırlı olduğunu, Trafik poliçesi genel şartları gereği manevi tazminatlar ve dolaylı zararların teminat dışı olduğunu Bu sebeple manevi tazminat talepleri ile dolaylı zararların (çekici ücreti, araç kiralama bedeli, hukuki danışmanlık ücreti, satış masrafları) müvekkil şirket yönünden reddinin gerektiğini, tırlarda sağ tarafın kör nokta olup; mağdur aracın sağ taraftan sigortalı aracın önüne geçtiğini, mağdur aracın iki araç arasında sıkıştığı dikkate alındığında çok yakın mesafeden sigortalı aracın önüne geçtiğini ve tam bir araç girecek kadar mesafe olan 2 aracın arasına girdiğinin anlaşıldığını, tırların ağır araç olduğundan durmalarının zor olduğunu ve daha önce de belirtildiği üzere sağ taraflarının kör nokta olduğunu, sigortalı aracın takip mesafesini korumamasının söz konusu değil aksine mağdur aracın sigortalı aracın önüne geçmesinin söz konusu olduğunu, nitekim sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, meydana gelen kazada kusur durumlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, dava konusu olayda kusur dağılımı tespit edildikten sonra, maddi tazminat taleplerinin netleştirilebilmesi için bilirkişiden hasar raporu alınmasını, dava konusu olayda kusur oranlarının ve zararın tespitinin gerektiğini, ayrıca değer kaybı zararı tespit edilirken 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Poliçesi Genel şartları ekinde yer alan formülün dikkate alınması gerektiğini, yapılan açıklamalar kapsamında Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınmasını, Manevi tazminat talepleri ve dolaylı zararlar genel şartlar gereği teminat dışı olduğundan müvekkil şirket yönünden her halükarda reddini, 01.06.2015 tarihli Genel şartlar ekinde belirtilen formüle göre; 165.000 km üstü araçlarda değer kaybı oluşmadığından değer kaybı taleplerinin de her halükarda reddini, aksi halde; tırların ağır araçlar olup durmaları zor olduğundan, sağ tarafları kör nokta olduğundan, mağdur aracın bir aracın ancak sığacağı iki aracın arasına girdiğinden, mağdur araç sağ taraftan sigortalı aracın önüne geçtiğinden ve sigortalı aracın takip mesafesini korumaması söz konusu olmayıp aksine mağdur aracın kör noktadan sigortalı aracın önüne geçmesi söz konusu olduğundan kusur durumu ve zararın tespiti için trafik poliçesi genel şartları ekinde yer alan formül de dikkate alınarak maddi hasar ve değer kaybına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasını, her halde poliçe limitini aşan tazminat taleplerinin reddini; faiz hususunda temerrüt tarihi olarak Zorunlu Karayolu Mali Mesuliyet Sigortası Genel Şartları B.2. Maddesinin dikkate alınmasını, haksız ve mesnetsiz davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; 18.08.2017 tarihinde meydana gelen kazada müvekkil şirkete ait …plakalı araç ile davacıya ait … plakalı araç arasında meydana gelen trafik kazası neticesinde uğradığı maddi ve manevi zararın tazmini talebiyle dava açtığını, sayın Mahkemeniz işbu davaya bakmakta yetkili mahkeme olmadığından, dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesini, kazanın Afyonkarahisar’da meydana geldiğini, haksız fiilin işlendiği yer ve zararın meydana geldiği yer Afyonkarahisar olduğunu, Davacının yerleşim yerinin; Küçükçekmece olduğunu, HMK yetki kurallarına göre işbu dava için yetkili mahkeme; dava konusu kazanının meydana gelmesinde müvekkil şirketin herhangi bir kusuru bulunmadığı, meydana gelen kaza ile müvekkil şirketin hiçbir ilgisinin bulunmadığını, bu nedenle, işbu davanın müvekkil şirkete yöneltilmesinin usul ve yasaya aykırı olmakla, davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, bununla beraber, dava konusu kaza ile ilgisi bulunmayan müvekkilinden manevi tazminat talep edilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, zira, manevi tazminatın talep edilebilmesi için kişinin kusurunun bulunması gerekmekte olup, kusursuz sorumluluk hallerinde manevi tazminat talep edilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin bir kusuru olmadığını yenilemekle birlikte davalı …’ın da herhangi bir kusuru bulunmadığını, dava konusu kazanın davacının kusuru ile meydana geldiğini, davacının her ne kadar kaza tutanağında görüleceği üzere kusurun tamamen …’a ait olduğunu iddia etse de, bu duruma katılmanın mümkün olmadığını, kaza tutanağında görüleceği üzere; davacı, davalı …’a göre sağ şeritte ilerlemekte olup, trafiği kontrol etmeden şerit değiştirerek iki tırın arasına girdiğini, karayolları Trafik Kanununun m46/b-c uyarınca, araçların şerit değiştirmeden önce gireceği şeritte sürülen araçların emniyetle geçişini beklemek, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek zorunda olduğunu, aynı kanunun 56. Maddesi uyarınca ise, sürücülerin; geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmelerinin yasak olduğunu, Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin 94A/b-c-f maddeleri uyarınca ise yine; sürücülere; şerit değiştirmeden önce, gireceği şeritte sürülen araçların güvenle geçişlerini beklemek, trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek yükümlülüğü yüklendiğini ve geçme, dönme, duraklama, durma ve park etme gibi mecburi haller dışında şerit değiştirmelerinin yasaklandığını, davacının KTK ve Karayolları Trafik Yönetmeliği’nin belirtilen ve sair maddeleri uyarınca uyması gereken kurallara uymadığını, şerit değiştirmek suretiyle, tehlikeye neden olacak şekilde iki tırın arasına girdiğini ve kazanın meydana geldiğini,, davacının tehlikeli olacak şekilde iki tırın arasına girdiğini ve hem arkasında ki hem de önündeki araçla tehlikeye ve kazaya neden olacak şekilde seyir ettiği çarpmanın etkisiyle önündeki araca çarpmasından da belli olduğunu, davacının kusurlu hareketi ile kazaya sebebiyet verdiğini, davacının kaza sonrasında aracını çekiçi ile hareket ettirdiğini buna ilişkin masrafın bilirkişi tarafından hesaplanmasını talep ettiğini, davacının zararını ispatlaması gerektiğini, bu yönde davacının iddiasından başka herhangi bir bilgi ya da belge olmadığını, bu nedenle, müvekkilden talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bununla beraber, avukata ödenen danışmanlık ücretinin de müvekkilden talep edildiğini, ancak, müvekkil şirketin bu yönden de bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının, kaza nedeniyle aracını ucuza satmak zorunda kaldığını beyan ettiğini, satış sözleşmesinin sunulduğunu, ancak, aracın değer kaybı hesaplanırken bu satış sözleşmesinin dikkate alınmasının imkanı bulunmadığını, her satışta olduğu gibi icap ve kabul ile ilerleyen bu süreçte pazarlık ve indirimin tarafların takdirinde olduğunu, bu nedenle, hesaplama yapılırken satış sözleşmesinin dikkate alınması gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin nedeni olarak, davacının araçsız kalması nedeniyle işlerini tamamlamak için fazladan efor ve gayret göstermek zorunda kalındığının gerekçe gösterildiğini, maddi tazminat taleplerinde ise; araç kiralamaya ilişkin faturalar ibraz edildiğini, yani, davacının belgelendirdiği üzere davacının bu süreçte araçsız kalmadığını ve fazladan herhangi bir efor sarf etmesini gerektirecek bir durum ile karşılaşmadığını, davacının herhangi bir manevi zararı yokken manevi tazminat talep etmesinin hukuka aykırı olup, talep edilen tazminat miktarı da fahiş olduğunu, davanın …Sigorta Şirketine İhbar edilmesi gerekiğini, müvekkil şirketin …Sigorta kapsamında birleşik kasko sigorta poliçesi ” genişletilmiş kasko” olmakla, manevi tazminattın bu poliçe kapsamında olduğunu, yargılama neticesinde verilecek olan karar neticesinde müvekkil şirketin …Sigorta’ya rücu imkanı bulunduğundan davanın …Sigorta şirketine Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. Maddesi uyarınca yazılı başvuru yerine geçmek üzere ihbar edilmesi, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, yargılama gider ve harçları ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; 18/08/2017 tarihinde davalı halk sigortaya ZMMS ile sigortalı davalı şirkete ait ve davalı asilin sevk ve idaresindeki aracın davacının aracına çarpması neticesinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumlarının ne olduğu, hasar tazminatının varlığı ve miktarının ne olduğu, manevi tazminatın varlığı ve miktarının ne olduğundan ibaret olduğu tespit edilmiştir.

DELİLLER;
…A.Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu araçlara ilişkin hasar dosyaları celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacıya ait aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
… Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalı … İnş.’a ait aracın trafik kayıtları celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince kazaya karışan tarafların kusur oranları ve değer kaybının belirlenmesi bakımından dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, 17/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … plakalı otomobil sürücüsü …’ın olayda %100 oranında asli derecede kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi …A.Ş’ye ZMSS trafik poliçesi bulunan … plakalı çekici sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarına göre değer kaybı hesabı sonucunda davaya konu olan … model 225.326 KM bulunan “…” plakalı ticari taksinin 225.326KM olduğundan dolayı araçta değer kaybının bulunmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; açılan dava, trafik kazasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.18/08/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının %100 oranında tam ve asli kusurlu olduğu, davacının kendi kusurundan kaynaklanan haksız fiil nedeniyle tazminat talebinde bulunmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
Maddi Tazminat Yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILAR …A.Ş. VE… ŞTİ’ye VERİLMESİNE;
Manevi Tazminat Yönünden;
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.725,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALILAR …A.Ş. VE … ŞTİ’ye VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verlen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip
*e-imzalıdır

Hakim
*e-imzalıdır