Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1091 E. 2018/1428 K. 26.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1091 Esas
KARAR NO : 2018/1428 Karar
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ: 13/12/2017
KARAR TARİHİ: 26/12/2018
Mahkememizde görülen istirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekilinin Dava Dilekçesinde Özetle; Borçlu… aleyhine İstanbul … İcra müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkili …’ın adresine 22/05/2017 tarihinde geldiklerini müvekkili …’a ait 1 adet 10.000,00 TL markasız plastik kırma makinası haczi gerçekleşitirildiğini, vergi levhasının bulunduğu ve … adına olduğunu, dosya borçlusu olmadığı halde İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı borcunu ödediğini, müvekkilinin üçüncü kişiye ait olan mallar haczedildiğini taraflarına istihkak davası açıldığını, müvekkilinin üçüncü kişi haciz baskısı altında dosya borcunu ödemek mecburiyetinde kaldığını, müvekkilinin borçlu olmadığı icra dosyası borcunu ödediğini, müvekkil ile borçlu arasında hiçbir organik bağ olmadığının anlaşılacağını, davalı alacaklının müvekkil üçüncü kişi … ile borçlu…’in arasında hiçbir bağın bulunmadığını bildiğini, kötüniyetli olarak hacze giriştiğini, ayrıca yine kötüniyetli olarak, müvekkili cebri icra tehdidi ve baskısı altına bırakarak müvekkilinin borçlu olmadığı bir icra dosyasını müvekkilinin ödemesini sağladığını bu nedenle aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini beyan ederek davanın kabulüne karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekilinin Cevap Dilekçesinde Özetle; Taraf sıfatı yokluğu ve görevsizlik itirazlarını ilk itiraz olarak sunduğunu, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, Davacının aktif taraf ehliyeti yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, borç, borçlu…’in kardeşi … tarafından ödendiğini, İstihkak iddiasında bulunan üçüncü kişi olan davanın davacısı …’ın aktif taraf ehliyetinin olmadığını, haciz yapılan adresin borçlunun eski iş yeri adresi olduğunu, borçlu adına mahalde evrak bulunduğu, kardeşinin mahalde hazır olduğu, iştigal konusunun değişmemiş olduğu, istihkak iddia edenin borçlunun eski çalışanı olduğu, muvazaalı işlemler yapılarak hacizlerden korunmayı amaçladıklarını, aslında iş yerinin hala borçluya ait olduğunu çok net bir şekilde gösterdiğini, davacı vekili dava dilekçesinde haksız ve mesnetsiz şekilde iddialarda bulunduğunu, davada ileri sürülen iddiaların tümünün haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, uydurma beyanlar olduğunu, borçlunun işbirlikçisi olan davacı … vekili mesnetsiz iddilarını ileri sürerek alacaklıyı zarara uğratmak için çaba harcadığını, istihkak iddiasının tamamen kötü niyetli olduğunu, davacı vekili dilekçesinde borçlu arasında hiçbir bağ bulunmadığını tekrar ettiğini ancak bunun yalan olduğunu, müvekkilinin üçüncü kişi …’ın şuan eski çalışanı olan …’in işletmeyi müvekkili …’a devrettiğini ve …’in müvekkili …’ın çalışanı olduğunu, 1 yılı aşkın süredir müvekkili üçüncü kişinin yanında çalıştığını, alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik ve danışığa dayalı işlemler yapıldığını ve alacaklıyı zarara sokmak kasdiyle iş yerinin devredilmiş gibi gösterilip alenen mal kaçırıldığının ortada olduğunu, arz ve izah edilen nedenler usul yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ederek %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, İİK 72. madde gereğince açılan, davacı üçüncü kişinin, haciz baskısı altında alacaklıya yapmış olduğu ödemenin istirdadına ilişkindir.
Davalı tarafından, dava dışı takip borçlusu aleyhine, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı başlatılan icra takibinde, ne davalı takip alacaklısına ne de dava dışı takip borçlusuna borçlu bulunmadığının tespiti ile haciz baskısı ve tehdidi altında davacı şirketten haciz sırasında tahsil edilen icra dosyası borcunun yasal faiziyle birlikte iadesi için iş bu dava açılmıştır.
Davadaki sorun, davacının davalı aleyhine istirdat davası açma yetkisinin bulunup bulunmadığı noktasındadır. İİK 72.maddesi uyarınca İstirdat davasını açma hakkı takip borçlusuna aittir. Davacı, takip borçlusu konumunda olmayıp üçüncü şahıs durumundadır. İcra takibi, dava dışı…’e yöneltilmiştir. Davacı haciz sırasında ve haciz baskısı altında icra dosyası borcunu takip alacaklısına ödemiş olmakla birlikte, yasal olarak, takip alacaklısına karşı istirdat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Zira takip borçlusu kendisi değildir. Yargıtay 19. HD nin konuya ilişkin içtihatları da, davacı üçüncü Kişinin istirdat davası değil, istihkak davası veya maddi ve manevi tazminat davası açılabileceği yönündedir (Yargıtay 19. HD nin 2009/442 E. 2009/4085 K. Ve 06.05.2009 T. ve 2013/9005 E. 2013/14813 K. 26.09.2013 T. ). Yine davacı, takip borçlusu aleyhine sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak davası açabilir. Çünkü takip borçlusu, pasifindeki azalma nedeniyle, davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmiş durumdadır.
Yukarıdan açıklandığı üzere, bir takip nedeniyle menfi tespit davasını ve istirdat davasını takip borçlusu açabilir. Takip borçlusu yerine geçerek, üçüncü şahıs konumundaki davacının dava açma ve davayı takip etme yetkisi yoktur.
HMK 53.maddesinde dava takip yetkisi düzenlenmiştir. Buna göre dava takip yetkisi, talep sonucu hakkında hüküm alabilme yetkisidir. Bu yetki, kanunda belirtilen istisnai durumlar dışında maddi hukuktaki tasarruf yetkisine göre tayin edilir. Dava takip yetkisinin bulunması HMK 114/1.e.maddesi uyarınca dava şartıdır. Davacının üçüncü şahıs konumunda olup, takip borçlusunun yerine geçerek istirdat talebinde bulunma ve hüküm alma yetkisi yoktur.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının açmış olduğu istirdat davasının HMK’nın 114/1-e ve HMK 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL den peşin alınan 31,40-TL nin düşümü ilekalan 4,50-TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 2.180,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Kullanılmayan gider/delil avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.