Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1087 E. 2021/152 K. 23.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2017/1087
KARAR NO:2021/152

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:12/12/2017
KARAR TARİHİ:23/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 25/02/2015 tarihli ticaret sicil gazetesinden de açıkça anlaşılacağı üzere müvekkili firma yetkilisi …’ın daha önce …Tic. Ltd. Şti. Olan firmayı devralarak o tarih itibari ile firmanın yeni ünvanını … Şti olarak değiştirerek ticaret sicil kayıtlarında tescil ettirdiğini, devamında aynı firmanın 21/07/2016 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinden de görüleceği üzere yeniden ünvan değişiliğine giderek son ünvan olarak…Ltd. Şti. Halini aldığını ve imzaya ve temsili yetkisinin …’da olduğunu, davalı tarafın yargı organlarını yanıltarak kötü niyetli bir şekilde hukuki ve usule aykırı tebligat ile icra dosyasını kesinleştirdiğini, ancak müvekkilinin hiç tebliğ almadığını, icra takibine konu çek üzerindeki imzanın sahte olup borçlu firmanın önceki ve şimdiki yetkililerinin hiçbirinin imzası olmadığını, çek üzerindeki imzaya açıkça itiraz ettiğini, icra takibine konu edilen çek üzerinde borçlu keşideci olarak görülen müvekkili şirket ile lehine çek yazılan şirket arasında bu çeke ilişkin hiçbir ticari faaliyet olmadığını, davalı bankanın kötü niyetli ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, davalı aleyhine açtığı menfi tespit davasının kabulüne ve …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitini ve icra takibinin iptalini, davaya konu icra takibinin durdurulması adına ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili Banka tarafından Genel Kredi Sözleşmesine istinaden borçlu …. Şti. lehine kredi hesabı açıldığını ve kullandırıldığını, kredi kullanan tarafından cirantası … … Şti. olan takip müstenidi çekin ciro ve temlik edilmek sureti ile müvekkili bankaya ibraz edildiğini, karşılığının olmaması nedeni ile bu hususta arkasına şerh düşüldüğünü, çek hakkında yasal takip işlemlerine başlandığını, dava konusu; … A.Ş. … Şb. 18.05.2015 tarih, 55.000 – TL, bedelli çek hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, Müvekkili bankanın iyi niyetli ve yetkili hamil olduğunu, müvekkili bankanın kullanacağı veya kullandıracağı krediye karşılık borçlusundan ciro yolu ile çek ve senet almasının son derece doğal olduğunu ve bu durumda müvekkili bankanın kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini, bu nedenle davanın reddi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; … … şubesine ait 18/05/2015 tarihli … çek nolu 55.000,00 TL bedelli çekten dolayı davacnını borçlu olup olmadığı, imzanın sahte olup olmadığı, …. İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasından davacının borçlu bulunup bulunmadığından ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
…. İcra Müdürlüğüne müzekkere yazılarak… esas sayılı dosyası celp edilmiştir.
… Ticaret Sicil Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davacı şirketin 2015/2016 yıllarına ait şirketi temsil ve imzalamaya yetkili kişi veya kişilerin bilgi ve kayıtlarını içerir döküman ve …. Ltd. Şti’nin tüm ticari sicil kayıtları celp edilmiştir.
İng banka müzekkere yazılarak … adına hesap bilgileri talebi celp edilmiştir.
…. Noterliğine müzekkere yazılarak …’a ait izmasını gösteriri imza sirküleri asılları celp edilmiştir.
Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtları, şirkete ait ticaret sicil kayıtları ve ticaret sicil gazetesi görüntüleri, …. Ltd. Şti’ne ait ticari defter kayıtları, şirkete ait imza sirküleri, takibe konu çek sureti Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 30/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; inceleme konusu senet aslında borçlu adına atfen atılmış imzaların ve yazıların şahsın mukayese örnekleri ile arasında grafolojik ve grafometrik usullere göre optik cihazlar kullanılarak ve çıplak göz ile yapılan incelemede; münker imza ile her iki şahsın da mukayese belgelerindeki imzalar arasında tersim tarzı, istif, ebad, seyir, sürat, baskı derecesi, gelişmişlik ve alışkanlıklar yönünden farklın bulunduğundan çekteki borçlu imzasının … veya …’ın eli mahsülü olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, davalı tarafından davacı hakkında başlatılan …. İcra Müdürlüğüne ait… Esas sayılı dosyasının dayanağı olan çekin altındaki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığı iddiasına dayalı menfi tespit davasıdır.
…. İcra Müdürlüğüne ait… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklının … Bankası A.Ş, borçlunun … İnş.Ltd. Şti, takibin 18/05/2015 vade tarihli 55.000,00 TL miktarlı çeke ilişkin 55.000,00 TL asıl alacak, 1.251,25 TL işlemiş faiz, 165 TL komisyon ve 5.500,00 TL komisyon olmak üzere toplam 61.916,25 TL alacağa ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili davalı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğüne ait… Esas sayılı takip dosyasına konu çekteki keşideci adına atfen atılı imzanın davacı şirket yetkilisi eli ürünü olmadığını iddia ederek takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitini ve takibin iptalini talep etmiş, davalı davanın reddini savunmuştur.
Dosyada alınan bilirkişi raporuna göre takibe konu çekin altında keşideci adına atfen atılı imzaların davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir. İmza inkârı çeki elinde bulunduran herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olup, hamilin iyiniyet savunması dinlenemeyeceğinden ve takibe konu çekteki keşideci şirket yetkilisine atfen atılı imzaların davacı şirket yetkilisinin eli ürünü olmadığı tespit edildiğinden, davacı tarafından açılan davanın kabulü ile davalı tarafından davacı hakkında başlatılan …. İcra Müdürlüğüne ait… Esas sayılı takip dosyası nedeni ile davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde, çekin iptalini de talep etmiş ise de; keşideci davacının sorumluluğu bulunmasa bile lehtarı sorumluluktan kurtaracak şekilde senedin iptaline karar verilemeyeceğinden, davacının bu talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunmuştur. Takibe konu çek incelendiğinde davalının ilk ciranta olmadığı, söz konusu çekin davalı bankaya ciro yolu ile devredildiği ve davalının söz konusu çek altındaki imzanın keşideci şirket yetkilisinin eli ürünü olup olmadığını denetleme şansının bulunmadığı, bu nedenle de davaya konu çek nedeni ile takip başlatmasında kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere
Davanın KABULÜNE,
1-…. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına konu çekteki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisinin eli mahsulü olmaması sebebiyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, söz konusu takibin iptaline,
2-Davalının çekte ilk ciranta olmadığı, söz konusu çeki ciro yoluyla devraldığı anlaşıldığından koşulları oluşmayan kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Çekin iptaline karar verilmesi talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 3.757,05TL karar harcından peşin alınan 939,27TL harcın mahsubu ile eksik 2.817,78TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA;
5-Davacı tarafından yargılama sırasında yapılan toplam 975,27TL ( 31,40 BVH, 4,60TL VSH, 939,27TL Peşin Harç, 266,00TL posta ve tebliğler, 900,00TL bilirkişi ücreti) yargılama giderinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 7.950,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır