Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1080 E. 2018/1193 K. 19.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1080
KARAR NO : 2018/1193
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 22/08/2017
KARAR TARİHİ: 19/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmayan … plaka sayılı aracın 18/07/2005 tarihinde müvekkilinin oğlu … tarafından kullanılmaktayken …’in direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen tek taraflı kazada …’in hayatını kaybettiğini, olayla ilgili olarak Şemdinli Cumhuriyet Başsavcılığının …sayılı soruşturma dosyası üzerinden yürütülen soruşturmada kazanın meydana gelmesinde maktulün kusurlu olması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini, bu kaza sonucu …’in ölümü nedeniyle davacının annesi …’in destekten yoksun kaldığını, tazminat ödemesi amacıyla davalı şirkete 08/08/2017 tarihinde yapılan başvuru sonucunda açılan… numaralı hasar dosyasında 15/08/2017 tarihli yazı ile talebin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red kararı verildiğini, davalı sigorta şirketinin red gerekçesinde Yargıtay …Hukuk Dairesinin 05.05.2016 tarihli … E.-… K. sayılı kararına vurgu yapılarak tek taraflı ölümlü trafik kazasında eylemin TCK 179/2. Maddesinde düzenlenen “trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunu” oluşturduğu, bu eylem için yasada 8 yıllık zamanaşımı süresi öngörüldüğü bu nedenle talebin zamanaşımı süresinden sonra olduğunun belirtildiğini, Yargıtay …Hukuk Dairesinin 05.05.2016 tarihli yukarıda belirtilen kararından sonra 04.10.2016 tarihli … E.-… K. sayılı kararında içtihat değişikliğine gidildiğini ve tek taraflı ölümlü trafik kazalarında TCK’nın “taksirle ölüme neden olma suçu için öngörülen 15 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğini, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçu için öngörülen 8 yıllık zaman aşımı süresinin uygulanamayacağını belirterek yerel mahkeme kararını bozduğunu belitmiş olup, açıklanan nedenlerle destekten yoksun kalma tazminatı olarak şimdilik 100,00.-TL’nin talep ve red tarihi olan 15/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkili mahkemede açılmadığını, Karayolları Trafik Kanunu Madde 110. Maddesinde ‘’Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabilir.’’ şeklinde yetki konusuna ilişkin özel bir düzenleme getirildiğini, dava dilekçesinin içeriğinden ve delillerde yer alan savcılık dosyasından kaza yerinin Hakkari İli Şemdinli hudutları içerisinde olduğunu, müvekkili kurumun niteliği itibariyle herhangi bir şubesinin ya da acentesinin olmasının da söz konusu olmadığını, bu nedenle, işbu davaya bakmakla Antalya Mahkemeleri yetkili olmayıp; KTK Md. 110 uyarınca yetkili mahkemeler davalı müvekkil kurumun bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemeleri veya kaza yeri olan Şemdinli Mahkemeleri olması nedeniyle, yetki itirazında bulunulduğunu ve yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemelerine ya da Hakkari Şemdinli Asliye Ticaret Mahkemelerine dosyanın gönderilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, 25.09.2018 tarihli duruşmada bilirkişi incelemesi ara kararı oluşturulduğu, ücretlerin yatırılması için 1 haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilince 16.11.2018 tarihli beyan dilekçesinde kesin süreye rağmen gider avansı yatırmadıklarını, tahkime başvuracaklarını, derdestlik durumunun oluşmaması için davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettikleri anlaşılmış olup davacı tarafın beyanı, tahkime gideceklerini belirtmiş olup gider avansını yatırmayacaklarını beyan ettiklerinden HMK 114-115. Madde de gözetilerek kesin süre içinde gider avansının yatırılmamış olması, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Gider avansı yatırılmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL den peşin alınan 31,40 TL den düşümü ile kalan 4,50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …