Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1048 E. 2020/342 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1048
KARAR NO : 2020/342

DAVA : Menfi Tespit, Sebepsiz Zenginleşme
DAVA TARİHİ : 29/11/2017
KARAR TARİHİ : 29/06/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı… Şti. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı …A.Ş. ile 26.08.2015 tarihinde …plakalı otomobilin satışına ilişkin olarak iki tane araç kredi Sözleşmesi yaptıklarını, kredilerin ödenmediği gerekçesiyle davalı şirketin kendileri aleyhine İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, rehinli aracın icra yoluyla satışı sonucunda satış bedelinin tamamının davalı şirkete ödendiğini, icra takibi öncesinde de yaptıkları ödemelerle birlikte davalı şirkete borçlarının kalmadığını, davalı şirketin İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından rehin açığı belgesi aldığını, bu belgeyi de İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibine koyduklarını, davalı şirket ile iki kredi sözleşmesi yapıldığını, bunlardan 15.569,71 TL tutarlı olanın kendilerinden talep edilmekte olduğunu, her iki kredi sözleşmesi için de borçlarının kalmadığını, bu nedenle borçlarının bulunmadığının tespitine ve fazla ödenmiş olan miktarın tespit edilerek taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, davacı ile 215110281 ve 215110282 sayılı iki tane kredi sözleşmesi yapıldığını, bu kredi sözleşmeleri ile birlikte …plakalı otomobilin de davacıya satıldığını, kredilerin taksitlerinin süresi içinde ödenmemesi üzerine davacı borçluya … Noterliğinin 06.04.2016 tarih ve … ve … sayılı ihtarnamelerinin gönderildiğini, ihtarnamelere rağmen borcun ödenmemesi üzerine İstanbul …icra Dairesinin … sayılı dosyasından rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, söz konusu otomobilin icra yoluyla satışının yapıldığını, satış sonrasında 47.939,37 TL bakiye alacaklarının kaldığını ve bu miktar için rehin açığı belgesi aldıklarını, bu rehin açığı belgesini de İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibine koyduklarını, davacının halen kendilerine borçlu olduğunu bu nedenle de davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve davamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz üzerine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre sebepsiz zenginleşme davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, …Noterliğinin 06.04.2016 tarih ve… ve… sayılı ihtarnamelerini, İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasını, İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, kredi sözleşmelerini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Davalı taraf, … Noterliğinin 06.04.2016 tarih ve… ve … sayılı ihtarnamelerini, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, kredi sözleşmelerini, şirket kayıtlarını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.

Yargılama devam ederken davalı … A.Ş. İcra dosyalarındaki alacağını … A.Ş.’ye devretmiştir. Bu nedenle menfi tespit davası yönünden davalı olarak davaya…A.Ş.’ye karşı devam edilmiş, sebepsiz zenginleşme davası yönünden ise davalı … A.Ş.’ye karşı davaya devam edilmiştir.

Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve davamı maddelerine göre tüketim ödüncünden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz üzerine 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre sebepsiz zenginleşme davasıdır.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Davacı, dosyaya sunduğu belgelerle taraflar arasında tüketim ödüncü sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşmeye göre davalıya verilen kredinin geri ödenmemesi nedeniyle İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptıklarını ve rehin açığı belgesi aldıklarını kanıtlamaktadır. Dava konusu uyuşmazlık taraflar arasında yapılan kredi sözleşmelerinden kaynaklı borcun ödenip ödenmediği ve davacı tarafın fazla ödeme yapıp yapmadığı noktasındadır.

İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası, … Noterliğinin 06.04.2016 tarih ve … ve …sayılı ihtarnameleri, kredi sözleşmeleri ve hesap özeti getirtilerek dosya içerisine alınmıştır.

Taraflar arasında yapılan 215110281 ve 215110282 sayılı sözleşmeler ayrı ayrı incelendiğinde sözleşmelerin her ikisinin 13’üncü maddesinde “VDF’den birden fazla kredi kullanılmış ise VDF, yapılan ödemeleri dilediği krediye mahsup edebilecektir.” düzenlemesi getirilmiştir. Davacı şirket icra takibinin 15.569,71 TL bedelli 215110282 sayılı sözleşme için yapıldığını ileri sürmekte ve bu sözleşmeden kaynaklı borcunun bulunmadığının tespitini ve fazla yapılan ödemenin iadesine karar verilmesini talep etmektedir.

Davalı şirketin başlattığı İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyası incelendiğinde icra takibinin konusu olarak 26.08.2015 tarihli 21511028(?) sayılı sözleşmenin gösterildiği belirtilmiştir. Ancak sözleşmenin son rakamı yazılmamıştır. Her iki sözleşmede 26.08.2015 tarihli olup birinin son rakamı (1) diğerinin ki ise (2) olup icra takibine konu yapılan sözleşmenin son rakamı yazılı olmadığı için davalı şirketin hangi sözleşme için icra takibi başlattığı anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla bu dosyadan alınan rehin açığı belgesinin de hangi sözleşme için olduğu belli değildir. Bu durumda davalı şirketin her iki sözleşmenin 13’üncü maddesinde yer alan “VDF’den birden fazla kredi kullanılmış ise VDF, yapılan ödemeleri dilediği krediye mahsup edebilecektir.” hükmüne göre davacı şirketin yaptığı ödemeleri ve İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasından yapılan araç satışı sonucu elde edilen parayı hangi sözleşmeden kaynaklanan borca mahsup ettiği anlaşılamamaktadır.

İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası ise İstanbul… İcra Dairesinin … sayılı dosyasından alınan rehin açığı belgesine dayanılarak başlatılmıştır. İstanbul … İcra Dairesinin 2… sayılı dosyasının UYAP kaydı getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Bu dosyada talep edilen asıl alacak miktarı 47.939,37 TL olup bu miktar her iki sözleşme bedeli ile de uyuşmamaktadır. Bu dosyada da takip talebinin konusu yazılmamış olup takibin hangi sözleşme için başlatıldığı belli değildir. Bu nedenle bu icra takibinin de hangi sözleşmeye dayalı olarak başlatıldığı belirsizdir. Bu durumda davalı şirketin her iki icra takibini de her iki sözleşmeden kaynaklı alacak için başlattığı kabul edilerek davacı şirketin borcunun bulunup bulunmadığı ve fazla ödeme yapıp yapmadığının araştırılması gerekmektedir.

Davacı şirketin borcunun bulunup bulunmadığı ve fazla ödeme yapıp yapmadığının araştırılması için davacının yaptığı bütün ödemeleri gösterir hesap dökümleri getirtilerek 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya hesap bilirkişisine verilmiştir. Hazırlanan 16.07.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının her iki icra takibi için de borçlu olmadığı ve 126.144,45 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bilirkişi raporunda her bir sözleşme için ayrı ayrı hesaplama yapılmamış olması ve tarafların itirazları nedeniyle başka bilirkişiye ikinci bir bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Hazırlanan 09.03.2020 tarihli bilirkişi raporunda taraflar arasında dört kredi sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmelerden ötürü de davacının 10.073,85 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiştir. Taraflar arasında dört değil iki sözleşme olması ve yapılan ödemelerle ilgili olarak da raporda hesaplama hataları bulunması nedeniyle aynı bilirkişiden ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. Hazırlanan 11.05.2020 tarihli ek raporda 215110281 sayılı sözleşmenin bedelinin 119.786,78 TL ve 215110282 sayılı sözleşmenin bedelinin 15.569,71 TL olduğu, her iki sözleşmenin toplam bedelinin 135.356,49 TL olduğu, 215110281 sayılı sözleşme için 22.228,82 TL, 215110282 sayılı sözleşme için 2.174,26 TL ve her iki sözleşme için birlikte 220.472,07 TL olmak üzere toplam 244.875,15 TL davacının ödeme yaptığı, sözleşmelerin toplam bedeli olan 135.356,49 TL’nin bu rakamdan düşülmesi sonucunda da davacının 109.518,66 TL fazla ödeme yaptığı tespit edilmiştir.

Davacı vekili 16.06.2020 tarihli dilekçesiyle davasını ıslah ederek dava değerini 109.518,66 TL’ye çıkartmış ve takibe konu alacağı davalı taraftan devralan…A.Ş.’nin de 6100 sayılı HMK m. 125’e göre yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasını talep etmiştir.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Davacı, dosyaya sunduğu belgelerle taraflar arasında tüketim ödüncü sözleşmesi yapıldığını kanıtlamakta ise de hazırlanan 11.05.2020 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınan ödemeye ilişkin hesap dökümleri ve icra dosyaları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu sözleşmelere göre davacıya verilen kredilerin geri ödendiği ve davacının 109.518,66 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmakla davacının menfi tespit talebinin kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 77’ye göre; “Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.” Hazırlanan 11.05.2020 tarihli bilirkişi raporu dosya içerisine alınan ödemeye ilişkin hesap dökümleri ve icra dosyaları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu sözleşmelere göre davacıya verilen kredilerin geri ödemesinde davacının 109.518,66 TL fazla ödeme yaptığı anlaşılmakta olup bu durumun davalı … A.Ş. yönünden sebepsiz zenginleşme oluşturduğu kabul edilerek fazla yapılan 109.518,66 TL ödemenin davalı… A.Ş.’den alınarak davacıya verilmesine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

6001 sayılı HMK m. 125’e göre dava konusu alacağı davalıdan devralan…A.Ş.’nin de yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden önceki davalı … A.Ş. ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına karar verilmiştir.

Davalı … A.Ş.’nin davacıya verdiği kredileri tahsil edip etmediğini kendi kayıtlarına göre ve icra dosyası bilgilerine göre bilebilecek durumda olmasına karşın davacı aleyhine icra takibi başlatmış olması iyiniyetli görülmediğinden % 20 kötüniyet tazminatının icra dosyası alacağını devralan davalı …Ş.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
2-Davacının İstanbul …İcra Dairesi’nin … sayılı dosyaya borçlu olmadığının tespitine ve icra takibinin iptaline,
3-%20 kötüniyet tazminatının davalı …Ş’den alınarak davacıya verilmesine,
4- 109.518,66-TL’nin davalı …den alınarak davacıya verilmesine,
5-6100 sayılı HMK m.125’e göre yargılama giderleri ve vekalet ücretinden menfi tespit davası yönünden davalı temlik eden davalı …nin ve temik alan davalı …Ş ile birlikte sorumlu olduğunun kabulüne,
6-Sebepsiz zenginleşme davası yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 7.481,22-TL nispi karar harcından ıslah harcı (1.855,00-TL) ve peşin harç (31,40-TL) ile birlikte alınan 1.886,60-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.954,82-TL harcın davalı …den tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Menfi tespit davası yönünden, davalı …Ş’nin 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m. 143/6’ya göre harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Sebepsiz zenginleşme davası yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 14.354,27-TL nispi vekalet ücretinin davalı …den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Menfi tespit davası yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 7.032,12-TL nispi vekalet ücretinin davalı …Ş ‘den alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafından yapılan toplam 4.357,70-TL’nin ( 31,40-TL BVH, 4,60-TL VH, 31,40-TL Peşin Harç, 1.855,00-TL Islah Harcı, 2.100,00-TL Bilirkişi Ücreti, 335,30-TL Tebliğ ve Posta,) yargılama giderinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸