Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1033 E. 2019/517 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1033
KARAR NO: 2019/517

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ: 23/06/2016
KARAR TARİHİ: 17/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVACININ TALEBİ:
Davacı …, davalı borçlu … ile aralarında “ödünç para alışverişi” bulunduğunu, bu ödünç para alış verişi karşılığında davalıdan 01.07.2005 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve 10.07.2006 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli iki adet bono aldığını, borcun ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Dairesinin …sayılı dosyasından icra takibi başlattığını, dosyanın uzun süre işlemsiz kalması nedeniyle davalı borçlunun İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas; … Karar sayılı dosyasından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına kararı aldığını, bu kararın Yargıtay tarafından onanarak kesinleştiğini, her iki bonoya dayalı bu alacağını tahsil etmek için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 732’ye göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açtığını, bu talebinin kabul edilmemesi durumunda kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayalı dava konusu bonoların yazılı delil başlangıcı sayılarak alacak davası açtığını belirterek bono bedellerinin ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … verdiği cevap dilekçesinde, davacının taleplerinin hem genel alacak yönünden hem de sebepsiz zenginleşme yönünden zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı defini ileri sürmüştür. Davanın esası yönünden ise davacı ile arasında temel ilişki olduğunu davacının kanıtlayamadığını bu nedenle de davanın esastan reddedilmesi gerektiğini belirtmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 732’ye göre zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak, olmadığı takdirde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak talepli 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 111’e göre açılmış terditli davadır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasını, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesini… Esas; … Karar sayılı dosyasını, Gaziosmanpaşa… Asliye Hukuk Mahkemesi… Esas; … Karar sayılı dosyasını ve tanık beyanlarını delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını, yemin ve tanık beyanlarını delil olarak sunmuştur.
Davacı iki ayrı talepte bulunmuştur. Davacı zamanaşımına uğradığı İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasını ile tespit edilen dava konusu her iki bonoya dayalı alacağını tahsil etmek için 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 732’ye göre sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası açtığını, bu talebinin kabul edilmemesi durumunda kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayalı dava konusu bonoların yazılı delil başlangıcı sayılarak alacak davası açtığını belirterek bono bedellerinin ticari faizi ile birlikte tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının asli talebi TTK m. 732’ye dayalı sebepsiz zenginleşme davası, feri talebi ise TBK m. 386’ya dayalı tüketim ödüncüne dayalı alacak davasıdır. Bu nedenle dava usul hukuku yönünden 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 732’ye göre zamanaşımına uğramış kambiyo senedine dayalı sebepsiz zenginleşme nedeniyle alacak, olmadığı takdirde 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacak talepli 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 111’e göre açılmış terditli davadır.
6100 sayılı HMK m. 111’e göre terditli davalarda davacının asli talebi hakkında karar verilmeden feri talebinin incelemeye geçilemeyeceğinden öncelikle davacının TTK m. 732’ye dayalı sebepsiz zenginleşme davası incelenmiştir. Davalının her iki talep hakkında da zamanaşımı defi bulunduğundan davacının her iki talebi de öncelikle zamanaşımı yönünden incelenmiştir.
Dava konusu 01.07.2005 vade tarihli 5.000,00 TL bedelli ve 10.07.2006 vade tarihli 10.000,00 TL bedelli iki adet bonodur. Davacı vekili dava dilekçesinin birinci sayfasında bonoların davacı ile davalı arasındaki “ödünç para alışverişi” nedeniyle alındığını belirtmiştir. Dava konusu bonolarla ilgili olarak başlatılan icra takibine bağlı olarak açılan Gaziosmanpaşa … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas; 2015 / 569 Karar sayılı sıra cetveline itiraz dosyasının 31.01.2014 tarihli duruşmasında da her iki taraf vekilleri taraflar arasında ödünç ilişkisi bulunduğunu belirtmişlerdir. Dolayısıyla taraflar arasındaki temel ilişkinin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncüne dayalı olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Dava konusu bonolar davacı tarafından İstanbul… İcra Dairesinin… sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü icra takibine konulmak suretiyle icra takibine konulmuştur. Takibin üç yıldan uzun süre takipsiz bırakılması üzerine davalı İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasından zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması kararı almıştır. İstanbul…İcra Hukuk Mahkemesi dosyası getirtilerek incelenmiştir. Buna göre dava konusu bonoların takibe konulduğu icra dosyasında en son 04.03.2009 tarihinde işlem yapılmış olup İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesine şikâyet başvurusunda bulunulduğu 29.01.2015 tarihine kadar da işlem yapılmamıştır. 6102 sayılı TTK m. 778’inci maddenin yollamasıyla 751’inci maddeye göre bonolarda zamanaşımı süresi üç yıldır. Bu maddeye göre; “Poliçeyi kabul edene karşı ileri sürülecek poliçeden doğan istemler, vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.” Bu durumda bonolara dayalı alacak talebi İstanbul …İcra Dairesinin… sayılı dosyasında ki son işlem tarihi olan 04.03.2009 tarihinden üç yıl geçtikten sonra 04.03.2012 tarihinde dolmuştur.
Davacının asli talebini oluşturan 6102 sayılı TTK m. 732’ye göre sebepsiz zenginleşme davasında zamanaşımı süresi bu maddenin 4’üncü fıkrasında “Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir.” şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre TTK m. 732’ye dayalı sebepsiz zenginleşme davası bonoya dayalı alacağın zamanaşımına uğramasından en geç bir yıl sonra açılabilecektir. Dava konusu bonolar TTK m. 751 kapsamında yukarıda yaptığımız açıklamalara göre 04.03.2012 tarihinde zamanaşımına uğradığından TTK m. 732/IV hükmüne göre sebepsiz zenginleşme davasının bu tarihten itibaren bir yıl içinde yani en geç 04.03.2013 tarihinde açılmış olması gerekmektedir. Davacı ise asli talebini oluşturan TTK m. 732’ye dayalı sebepsiz zenginleşme davasını 23.06.2016 tarihinde açmıştır. Bu nedenle dava zamanaşımına uğramış olup davalının zamanaşımı definin kabulü ile davanın reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının feri talebi olan kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayalı dava konusu bonoların yazılı delil başlangıcı sayılarak alacağın ödenmesi talebi ise taraflar arasındaki temel ilişkinin hukuki niteliğine göre çözülecektir. Nitekim davacı vekili de dava dilekçesinin ikinci sayfasında “kendi cirantasına karşı ise temel ilişkiye dayanarak müracaat edebilecektir” görüşü ile feri davasının çözümünü temel ilişkinin hukuki nitelendirmesinin yapılarak çözülmesini talep etmiştir.
Yukarıda yaptığımız açıklamaya göre taraflar arsındaki temel hukuki ilişki 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncüne dayalıdır. Bu durumda 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun genel hükümlerinde yer alan sebepsiz zenginleşme de zamanaşımına ilişkin 82’inci değil, özel hüküm niteliğinden olan TBK m. 389’da yer alan tüketim ödüncüne ilişkin zamanaşımı süresi uygulanacaktır. 6098 sayılı TBK m. 389’a göre; “Ödünç alanın, ödünç konusunun teslimine ve ödünç verenin de bu şeyin teslim alınmasına ilişkin istemleri, diğer tarafın bu konuda temerrüde düşmesinden başlayarak altı ayın geçmesiyle zamanaşımına uğrar.” Bu maddeye göre dava konusu bonoların İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından kambiyo senetlerine özgü icra takibine konulmasıyla davalı temerrüde düşmüş ve zamanaşımı da kesilmiştir. İcra takibinin de İstanbul… İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas; … Karar sayılı dosyasında tespit edildiği üzere üç yıldan fazla süre takipsiz bırakıldığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla İstanbul… İcra Dairesinin … sayılı dosyasının son işlem tarihi olan 04.03.2009 tarihinden sonra 6098 sayılı TBK m. 389’da ki 6 aylık tüketim ödüncü zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlamış ve 6 aylık zamanaşımı süresinin bittiği tarih olan 04.09.2009 tarihinde de zamanaşımı süresi dolmuştur. Bu gerekçelerle davacının feri talebi olan kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayalı dava konusu bonoların yazılı delil başlangıcı sayılarak alacağın ödenmesi talebinin de davalının zamanaşımı definin kabulü ile zamanaşımı nedeniyle reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Temmuz 2019 tarihinde hakim değişikliği olmuş ve dosya mahkememize atanan Hakim … tarafından karara bağlanmıştır.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının 6100 sayılı HMK madde 111’e göre terditli olarak açmış bulunduğu davalarından;
a)Asli talebi olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun madde 732 ye göre açmış bulunduğu sebepsiz zenginleşme davasının Türk Ticaret Kanunu madde 732/4’e göre 04/03/2013 tarihinde 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, zamanaşımı nedeniyle davanan REDDİNE,
b) Davacının ferri talebi olan kendi cirantasına karşı temel ilişki olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu madde 386’ya göre tüketim ödüncünden kaynaklı açmış bulunduğu alacak davasının Türk Borçlar Kanunu’nun madde 389’a göre dava konusu bonoların vade tarihleri üzerinden bu maddede yazılı olan 6 aylık zamanaşımı süresi geçtiği anlaşılmakla, davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 597,72 TL harçtan mahsubu ile artan 553,32 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır