Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1011 E. 2020/265 K. 12.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1011 Esas
KARAR NO : 2020/265

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/11/2017
KARAR TARİHİ : 12/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” müvekkil şirketin dava konusu … plakalı …model … marka, … tipi aracı 29.08.2016 tarihinde 424.254,25-TL bedelle iki nolu davalıdan aldığını, araç kullanılmaya başlandıktan yaklaştk iki ay sonra: 20.10.2016 tarihinde bir an da stop etmesi, aracın rölantide silkeleme yapması ve sol arka kapının vakum yapmaması şikayetleriyle…A.Ş. … Şubesine götürüldüğünü, gerekli işlemlerin yapıldığı belirtilerek sorunun çözüldüğünün bildirildiğini, ancak yaklaşık bir buçuk ay sonra yeniden aynı şikayetlerin ortaya çıktığını, birçok kez servise girmesine karşın her defasında sorunlın giderildiği söylenerek müvekkilin gönderildiğini, 22.07.2017 tarihinde aynı zamafıda aracın vites geçişleri ve 1500-2000 devirleri arasında ses gelmeye başladğını, servis tarafından 24.07,2017 tarihinde yurtdışından parça getirileceğinin belirtildiğini, aracın 11.09.2017 tarihinde yaklaştk 50 gün sonra teslim edildiğini, parçanın değişmesine rağmen aynı şikayetlerin devam ettiğini, müvekkilin araçtan beklediği faydayı aldığı günden bu yana sağlayamamış ve halende sağlayamadığını, bir türlü çözülemeyen arızalann aracın üretim hatasının varlığına bağlı olarak arpcın AYIPLI olduğunu ve müvekkilin araçtan beklediği faydayı ortadan kaldırdığını açikça gösterdiğini, TBK. 219. maddesi uyarınca satıcının ayıptan dolayı sorumluluğu bulunduğunu, araçta problemler ortaya çıkar çıkmaz … Şubesi sorunların bildirilerek ayıp ihbarının yapıldığını, ancak müvekkilin sonuç alınamayan tamirlerle oyalandığını, dava konusu aracın … Belgesi Uygulama Esaslarına Dair Yönetmeliğin 2. Maddesi uyarınca garanti belgesi ile satılmak zorunda olduğunu, Yönetmeliğe uygun olarak aracın sefviste kalma süresi azami 30 günü aşması ve aynı arızalann tekrarlanması dolayısıyla dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi gerektiğini, davalı üretici firma orjarımı yetkili servis İstasyonları eliyle yaptığını, yani bu istasyonların satılan araçlarırj teknik özellikleri itibariyle arıza ve ayıbı doğru ve tam teşhis edebilecek, en kısa pürede ve tam anlamıyla giderecek elemanlar bulundurmak zorunda olduğunu, davalı firmanın yetkili kıldığı servislerin sorunu kabul edip çözüm üretmekten ziyajde müvekkili oyalamaktan öteye gidemediklerinin, yetmezmiş gibi yurtdışındpn parça gelmesi İle sorunun çözüleceğinden bahisle müvekkilimi araçsız olarak 50 gün daha beklettiklerini, müvekkilin araçtan beklediği faydayı alamadığımı, 21.09.2017 tarihinde davalılara gönderilen ihtarname ile durum anlatılarak TTK.’227, maddesinde belirtilen seçimlik haklardan aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakkını kullandığı ve aracın 3 iş günü içerisinde değiştirilmesinin ihtar olunduğunu,! olumlu bir dönüş alınamadığını belirterek dava konusu aracın aynı marka ,ve model olan ayıpsız misli ile değiştirilmesine, aksi halde ayıplı araca İlişkin batış bedeli olan 424.254,25-TL’nİn teslim tarihinden itibaren işleyecek ticari faitz ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu aracın 2. el olarak satın alınmış olduğunu, 2. el olarak alınan aracın “0” km misli; ile değişiminin yada bedel ladesinin Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, dava konusu araçta maldan yararlanmayı önemli ölçüde azaltacak yada ortadan kaldıracak imalattan kaynaklanan herhangi bir açık/gizli ayıp bulunmadığını, araçta meydana gelen şikayetlerin giderilmiş olduğu ve devam eden bir şikayet bulunmadığını, kanunufı emredici hükümlerine göre verilen garanti/ayıba karşı tekeffül müessesesini ortadah kaldıracak nitelikte, her şikayet ve anzamn aracın değiştirilmesi veya bedelin iadeşine sebep olacak nitelikte olduğunu düşünmenin hukuka ve hakkaniyet ilkelerine ayiırt olduğunu, taraflar arasındaki hak dengesini kanuna ve hakkaniyet ilkelerine 4n uygun şekilde yerine getirmek açısından sayın mahkeme araçta bir takım kuburların var olduğu kanaatine varsa dahi, dava konusu aracın yaklaşık 2,5 yıldır bir fiil kullanıldığı, dava konusu araçta devam eden bir şikayet olmadığı ve maldan yararlanmama durumu olmadığı dikkate alındığında BK md. 227 gereğince bedel indirimine hükmedilmesi ya da ayıp oranında semen tenziline karar verilmesi gerekmekte olduğunu, davacının iddialarının kabulü manasına gelmemekle birlikti konusu aracın İadesi ile aracın misli ile deği£ üzerinde bulunan tüm takyidatların davacı tarafından kaldırılması şartı ile aracın değiştirilmesine7’ karar verilmesi şeklinde hükünlı kurulması gerektiği ve aracın misli ite değişimini talep eden davacı tarafın, TTK: m.25’in atfı ile uygulanan Borçlar Kanunu hükümlerinden olan “Fesih Hükümleri” başlıklı madde 205 gereğince; aracından elde ettiği menfaatleri de iade etmekle mükellef olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesi sunmamıştır.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış,… A.Ş.’ye yazılan müzekkere cevabı celp edilmiş, malın ayıplı olup olmadığı, misli ile değiştirilip değiştirilemeyeceği açısından yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti dosyaya sunduğu 26/02/2019 tarihli raporda ” Dava konusu araç davacı/alıcı tarafından önemli derecede ayıplı olarak satın ve teslim alınmış olduğundan, davacının talebi gibi TBK md 227/f1/bnt 4 uyarınca aracın yenisi ile değiştirilmesini talebe hak kazandığı ve davacının bu talebinden davalıların müteselsilen sorumlu oldukları (TBK md 61 ) yönünde kanaate varıldığı, fakat eğer mahkemece bu kanaatimize katılınmaz ve araçtaki arızalar giderildiği için davacının TBK md 227/f.3 uyarınca satım bedelinden indirim yapılması gerektiği kanaatine varılacak olursa raporumuzun teknik kısmındaki tespite göre araç bedelinden 8.485-TL indirim yapılması ve tutarın davacıya iade edilmesi yönünde sonuca varılabileceği ” görüşü bildirilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden aldırılan 11/09/2019 tarihli ek raporda ” olay tarihinde 22.475 km’de olduğu anlaşılan dava konusu … marka… tipi… model araçtaki değer kaybı miktarının 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş Hazine Müsteşarlığı Değer Kaybı Hesap Yöntemi ölçütleri doğrultusunda 9.394-TL olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, ayıplı malın satımından kaynaklanan alıcının seçimlik hakkını kullanma isteğine bağlı olarak malın misli ile değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davalı … tarafından 29/08/2016 tarihinde davacı tarafa … model …marka … arazi taşıtı 424.254,25-TL bedelle satılmıştır.Davalı … A.Ş.ise satın alınan malın garanti belgesi kapsamında garanti vereni ve aynı zamanda malın imalatçısı …’nin distrübütörü ve malın ihtalatçısıdır. Satılan malda meydana gelecek ayıptan davalılar satıcı, garanti veren distrübütör olarak sorumludurlar. Bu nedenle davalı … A.Ş.’nin yaptığı husumet itirazı dinlenebilir mahiyette olmayıp reddedilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Zamanaşımı itirazına gelince her ne kadar TBK 231 mad.kapsamında malın tesliminden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi sözkonusu olsa bile satın alınan mal 29/08/2016 tarihinde satın alınmış olup dava açılış tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Zaten aracın tamir süreleri garanti süresine eklenmesi gerektiğinden her halükarda bu süre dolmamış olacaktır. Bu nedenle zamanaşımı itirazının da reddine karar vermek gerektiği anlaşılmış hak düşürücü süre itirazına gelince TTK 23 mad’de düzenlenen ayıp ve muayene sürelerine uyulmadığı itirazında bulunulmuş ise de yaptırılan teknik inceleme ile sabit olduğu üzere satın alanın satın alma esnasında makul ve yeterli bir süre incelemesi ile anlayamayacağı belirli bir kullanım mesafesinden sonra ortaya çıkabilecek mahiyette olan ve MK 2 mad’ne göre alıcının dürüstlük kuralı çerçevesinde üstüne düşen tüm yükümlülükleri tamamlayarak ortaya çıkarttığı gizli ayıbın sözkonusu olması nedeniyle TTK 23 mad’deki sürelere uyulmadığının söylenemeyeceği, makul süre içerisinde ayıp ihbarında bulunulmuş olması nedeniyle hak düşürücü süre itirazının da reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır. İşin esasına gelince satın alınan araç 29/08/2016 tarihinde teslim alındıktan 52 gün sonra 20/10/2016 tarihinde ve daha sonrasında kronolojik olarak 16/12/2016, 07/01/2017, 08/07/2017, 24/07/2017, 01/11/2017, 15/11/2017 tarihlerinde arıza kaydı verilerek garanti verenin bayisi olan yetkili servislere götürülerek parça değişimleri yapıldığı, aynı arızanın her seferinde tekrarladığı farklı arızalarında sözkonusu olduğu, 24/07/2017 tarihinde servise verilen aracın 49 gün ( 38 iş günü ) sonunda 11/09/2017 tarihinde yurtdışından parça değişimi yapılarak davacıya teslim edildiği araçta meydana gelen arızaların araçtan faydalanmayı ortadan kaldıracak ve aracın değerini azaltacak mahiyette kullanımdan kaynaklanmayan imalata dayalı önemli nitelikteki gizli ayıplar olduğu, imalata dayalı olması nedeniyle davalıların sorumluluğunun bulunduğu, alıcının gizli ayıp bulunması halinde seçimlik haklarının neler olduğu hususunun TBK 227 mad. ‘de genel olarak düzenlenmiş olduğu, iş bu davada davacının davasını terditli olarak açtığı, aracın misli ile değiştirilmesini bu olmadığı taktirde bedelin istirdatını talep ettiği, TBK 227/4 mad’ye göre imkan varsa malın misli ile değiştirilmesi istenebileceğinden ve davalıların misli ile değiştirme hususunda imkan ve olanakları bulunduğundan davacının bu talebinin yargılamaya konu edildiği, davalının araç elektro hidrolik kumandası kalıcı olarak tamir edildiğinden ve araç onarılmış olduğundan artık davacının aracın misli ile değiştirilmesini istemesinin mümkün olmadığını iddia etmiş ise de gerek TBK hükümleri çerçevesinde gerekse buna paralel düzenlenen 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un Tüketicinin seçimlik haklarını düzenleyen 11 mad’nin 4.bendinde “ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi bakımından birinin seçilmesi durumunda bu talebin satıcıya, üreticiye ve ithalatçıya yöneltilmesinden itibaren azami otuz iş günü … İçinde yerine getirilmesi zorunludur.Ancak bu Kanun’un 58.mad.uyarınca çıkarılan yönetmelik eki listede yer alan mallara ilişkin tüketicinin ücretsiz onarım talebi yönetmelikte belirlenen azami tamir süresi içinde yerine getirilir.Aksi halde tüketici diğer seçimlik haklarını kullanmakta serbesttir” şeklinde düzenlemeye yer verilmiş olup 24/07/2017 tarihinde servise verilen aracın 38 iş günü sonunda 11/09/2017 tarihinde alıcıya geri teslim edildiği azami tamir süresinin geçirilmiş olduğu, alıcının diğer seçimlik haklarını kullanmakta haklı olacağı, dava tarihinden 2 gün önce 15/11/2017 tarihinde servise giren aracın halen çeşitli arıza kayıtlarının da olduğu dikkate alındığında davacı alıcının aracın misli ile değiştirilmesini talep edebileceği anlaşılmakla bu talebin ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş dava terditli olarak açıldığı ve ilk talep mahkememizce yargılaması yapılarak kabul edildiği için 2.talep olan bedele ilişkin hüküm kurulmamış olup aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜNE,
Davaya konu … model … marka … Arazi Taşıtı olan …Plakalı aracın ayıpsız misli ile değiştirmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 28.980,81-TL nispi karar harcından peşin alınan 7.245,21-TL harcın mahsubu ile bakiye 21.735,60-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 38.147,80-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan toplam 11.105,41-TL’nin (31,40 B.H., 7.245,21 P.H., 4,60 V.H., 324,20-TL Tebliğ, 3.500-TL Bilirkişi Ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …