Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1010 E. 2019/126 K. 05.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/1010
KARAR NO : 2019/126
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 14/11/2017
KARAR TARİHİ: 05/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asilin verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak olarak 1 adet 43.500,00 TL bedelli çek gösterildiğini, çekin ciro silsilesinde imzası olduğu iddia edildiğini, çekin sahte olduğunu, konuyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, davalı tarafça yapılan haciz neticesinde haciz mahallinde ve haciz tehtidi altında alacaklı vekiline 9.500,00 TL ödendiğini, alacaklı görünen tarafa icra dosyasında yazılı bulunan 46.926,97 TL ve ferileri ile borçlu olmadığının tespitine, icra tehdidi altında ödemiş olduğu toplam 9.500,00 TL’nin davalı taraftan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; müvekkili davaya konu çeki ciro yolu ile almış olup haklı olarak çekin keşidecisi, lehtarı ve tüm cirantaları aleyhinde icra takibine giriştiğini, Davacıya da ödeme emri tebliğ edildiğini ve süresinde imzanın inkarına veya kambiyo vasfına yönelik bir dava ikame edilmediğini, Yine borçlu ile telefonla görüşüldüğünü, keza ayrıca işyerine hacze gidildiğini, borçlu çeki ve borcu kabul ederek ödeme taahhüdünde bulunduğunu, müvekkili geçerli bir kambiyo ilişkisine dayanarak yasal işlemlerini sürdürmüş olup kambiyo evrakının yasal hamili olduğunu, davacı imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bu iddiasını yasal süresinde icra mahkemesinde ileri sürebileceğini, Kambiyo takibine karşı yasal süresinde ileri sürülebilecek bu neviden iddiaların sonradan menfi tespit davasında ileri sürülebilme olanağı olmadığından kambiyo ve icra hukuku yönünden müvekkilinin alacaklı olduğu, her ne kadar dava dilekçesinde savcılık şikayetinden bahsedilmiş olsa da taraflarına tebliğ olmadığını, tüm aşamalarda imzasını inkar etmeyen davacının sonradan sahtecilik iddiasında bulunmasının kötü niyetli olduğu,hakdüşürücü süre, husumet yönünden ilk itirazlarımızın kabulü ile haksız davanın reddine, takibin durdurulmasına yönelik tedbir kararı verilmesi halinde kötüniyetli davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası celp edilmiştir, davacı asilin ıslak imza örnekleri alınarak , emsal imza örnekleri toplanmış çekteki imzaların davacıya ait olup olmadığı hakkında bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 15/10/2018 tarihli raporda ” İnceleme konusu çekin arka yüzündeki … adına atfen atılmış ciro imzası ile adı geçen şahsa ait, mevcut mukayese imzaları arasında gerek yukarıda oklarla işaret edilen hususlar gerekse grafolojiktanı unsurlarından işleklik derecesi, alışkanlıklar, tersim biçimi, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığı cihetle söz konusu ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’nin eli ürünü olmadığı kanaatimi bildirir bilirkişi raporudur.” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde açılan dava, takipten sonra açılan menfi tespit davası olup, davacı taraf…bank … Şubesi’ne ait … Çek No’lu 30.11.2016 tarihli 43.500,00 TL bedelli çekten ve bu çekin dayanak yapıldığı İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasından ötürü borçlu olmadığını ve imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmekte olup davaya konu keşidecisinin … İnşaat olup lehdarının dosya davacısı olan … Kebap-… olduğu, cirantaların ise sırasıyla …, …,… ve … Turizm … olduğu, ciro silsilesinde kopukluk olmayıp yetkili hamilin dosya davalısı olan … olduğu, her ne kadar imza incelemesi sonucunda çekteki lehdar imzasının davacıya ait olmadığı tespit edilmiş ise de TTK hükümleri uyarınca yetkili hamilin kötüniyet veya ağır kusuru ispatlanmadıkça davacının çekten dolayı sorumluluğunun devam edeceği, davalının kötüniyetli davranarak çeki devraldığı ispatlanmış olmadığından, ciro silsilesininde düzgün olduğu gözeltiğinde açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 44,40 TL maktu karar harcının peşin alınan 801,40 TL harçtan mahsubu ile artan 757,00 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.511,97 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı asilin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …