Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1009 E. 2019/807 K. 03.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2017/1009
KARAR NO: 2019/807

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ: 17/11/2017
KARAR TARİHİ: 03/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde davalı … Şti.’ye ait…’da ki Mado işletmesine şarküteri ürünleri sattığını, 21.03.2017 tarihine göre 140.347,53 TL alacağının doğduğunu, bu alacağının kendisine ödenmediğini, bu alacağının faizi ile birlikte toplam 142.043,24 TL olduğunu ve İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı … Şti. vekili verdiği cevap dilekçesinde davacı ile aralarındaki cari hesabın kapatılmadığını, bu yapılmadan tarafların alacaklı ya da borçlu sayılamayacağını, davacı tarafa 52.000,00 TL tutarında ödeme yaptıklarını, cari hesap kapatılmadan da faiz işletilemeyeceğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, kendi ticari defter ve kayıtlarını, davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarını, yemin delilini ve tanık beyanını delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, tarafların ticari defterlerini, yemin delilini, tanık beyanını ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır.
Davalı tarafın cari hesabın kapatılmadığı itirazının incelenebilmesi için taraflar arasında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 89’a uygun şekilde yapılmış yazılı bir cari hesap sözleşmesinin bulunması gerekmektedir. Taraflar arasında yapılmış cari hesap sözleşmesi bulunmamaktadır. Bu nedenle davalı tarafın cari hesabın kapatılmadığı itirazı kabul edilmemiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre; “Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler.” Bu maddeye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin fatura bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir.
Davalı taraf, dava konusu mal alım satımına ilişkin olarak kısmi ödeme yaptığını ve bu durumun ticari defterlerin incelenmesi sonucunda tespit edileceğini belirtmiştir. Davalının bu itirazı bileşik ikrar niteliğindedir. Davalı taraf borcun varlığını kabul etmekte ancak kısmen ödeme yapılarak borcun icra takibindeki rakam kadar olmadığını ileri sürmektedir. Bu iddiasının ispatının da kendi ticari defterleri ile yapılacağını cevap dilekçesinde belirtmektedir. Bu durumda 6100 sayılı HMK m. 190 ve 191’e göre davalı kısmi ödeme itirazını ispat yükü altındadır.
Hem davacı taraf hem dava davalı taraf hem kendi ticari defterlerini hem de karşı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanmışlardır. Bu nedenle her iki tarafında talebi doğrultusunda taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve alacak borç durumunun tespiti için her iki tarafında ticari defterlerini mahkememize sunmaları istenilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait 2016 ve 2017 yılı defterlerinin kapanış onaylarının yapılmadığı, 2016 yılına ait olan onaylı yevmiye defterinin ön sayfalarının arkasındaki onaysız sayfalarına kayıt yapıldığı, bu yönüyle 6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre davacı lehinde delil hükmünde olmadığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla davacı taraf 140.347,53 TL tutarlı alacağının varlığını kendi ticari defterleriyle kanıtlayamamıştır.
Aynı raporda davalı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda davalı defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı bu yönüyle 6100 sayılı HMK m. 222/II’ye göre davalı lehinde delil hükmünde olduğu anlaşılmıştır. Davalı defterlerine göre davalı tarafın davacıya 84.399,09 TL borçlu olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf kendi ticari defterlerinin yanında davalı taraf ticari defterlerine de delil olarak dayanmıştır. Davalı taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olması nedeniyle davalı taraf ticari defterlerine göre davalının davacıya 84.399,09 TL borçlu olduğunun tespit edilmesi davacının alacak talebinin 84.399,09 TL tutarı üzerinden kanıtlamaktadır.
Taraflar arasındaki dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207 ve davamı maddelerine göre alım satım sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre itirazın iptali davasıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 207’ye göre taraflar arasındaki mal alım satımına ilişkin fatura bedelinin davalının malların kendisine teslimi ile birlikte davacıya ödenmesi gerekmektedir. Dolayısıyla malların teslimi ile borç muaccel hale gelmiştir. 6098 sayılı TBK m. 117’ye göre; “Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer.” Yani borcun muaccel olması borçlunun temerrüde düştüğü anlamına gelmemektedir.
Dosya içerisine alınan İstanbul … İcra Dairesinin… sayılı dosyasında davacı taraf 140.347,53 TL asıl alacak ve 1.695,71 TL asıl alacağın faizi olmak üzere toplam 142.043,24 TL alacak talebinde bulunmuştur. Ancak faturaya konu alacaklarının tarafına ödenmesi için davalı tarafı temerrüde düşürdüğüne ilişkin ihtarname ya da benzeri bir bildirim yazısını dosyaya sunmamıştır. Bu nedenle davanın asıl alacak yönünden hazırlanan 03.09.2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı defterlerine göre davalı tarafın davacıya 84.399,09 TL borçlu olduğu tespiti esas alınarak kısmen kabulüne karar verilmiş, takip tarihine kadar işlemiş faiz yönünden ve asıl alacağın kalan kısmı yönünden ise kısmen reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafın hem kendi hem de davacı tarafın ticari defterlerine delil olarak dayanmış olmasına karşın kendi ticari defterlerine göre 84.399,09 TL borçlu olduğunu bilebilecek durumda olması nedeniyle icra takibinin tamamına itiraz etmesi iyiniyetli olarak kabul edilmemiş ve davalı aleyhine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin… sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 84.399,09-TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 84.399,09-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 5.765,30-TL nispi karar harcının peşin alınan 1.715,33-TL harçtan mahsubu ile eksik 4.049,97-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 839,50-TL ( 650,00-TL BK ücreti, 189,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 504,84-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 1.751,33-TL ( 31,40-TL BH, 1.715,33-TL PH, 4,60-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.501,93-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 6.504,33-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır