Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/996 E. 2018/1162 K. 13.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/996
KARAR NO : 2018/1162
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 13/10/2016
KARAR TARİHİ: 13/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ” Davalı, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyası ile müvekkilim aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi başlatmıştır. Müvekkilim aleyhine başlatılan icra takibine konu olan 01.08.2016 vade tarihli 88.000,-TL bedelli senet …ŞTİ. şirket yetkilisi müvekkilim davacı tarafından limited şirketi temsilen imzalanmış olup müvekkilim şahsi olarak değil şirketi temsilen imzalanmıştır. Bu sebeple müvekkilim tarafından davacının şahıs olarak senede ilişkin bir sorumluluğu bulunmamaktadır.Takip konusu senedin kambiyo vasfını taşıması İçin senedi tanzim edenin imzasını ihtiva etmesi zorunludur, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … Esas No’lu kararı: ‘‘Somut olayda, takip dayanağı bonolarda yeralan iki imzanın da keşideci şirketin kaşesi üzerine atıldığı görülmektedir. İtiraz eden ve adı geçen şirket yetkilisi olan borçluların, kaşe dışında, açıkta herhangi bir imzaları da bulunmadığına göre; kaşe üzerinde atılan imzaların şahısları adına değil, kaşesi bulunan şirketi temsilen atıldığı ve şirketi borç altına soktuğu kabul edilmelidir. “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …,… No’lu kararında da belirtildiği üzere müvekkilim tarafından atılan her iki imza da şirket kaşesi ile olmakla, müvekkilim borçlu sıfatıyla senet borcundan şahsen sorumlu olmadığı için icra takibinin müvekkilim açısından iptali ve borçlu olmadığının tespiti gerekmektedir. Ayrıca senedin üzerinde herhangi bir aval şerhi de bulunmamaktadır. Senede imza davacı tarafından … Şti.’yi temsilen imzalanmış olup, şirket kaşesinden de görüleceği üzere tüzel kişiliği temsilen müvekkilim davacının imza attığı açıktır.Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun …, … No’lu kararında da belirtildiği üzere “Senetle atılan her iki imza da şirket kaşesi üzerine atılmışsa, burada artık aval olgusundan söz edilemezMüvekkilim davacı, …ŞTİ.’yi münferit imzası ile temsil ve ilzama yetkili olduğu ve takip konusu senedin ön yüzünde …Şti.’nin kaşesi üzerinde bulunan davacının her ikisi imzası da şirket kaşesi üzerinde olduğu, atılan ikinci imzanın aval şerhi atmadığı belirgindir. Keza müvekkilim davacı, imzasını kaşenin üzerine atmıştır. Görüldüğü üzere senedin üstünde müvekkilimin ADI VE SOYADI YAZMAMAKTADIR. BU DURUM DA şirket adına imza atıldığını bir kez daha ispatlamaktadır.ÖNCELİKLE VE İVEDİLİKLE yukarıda belirtilen gayrimenkullere işbu davaya konu icra takibi ile birlikte konulan hacizler davaya konu senet bedelinin 10 katı değerinde olduğundan, dava konusu icra takibindeki alacağı fazlasıyla karşıladığından ve senet incelendiğinde müvekkilimin şahıs olarak borçlu olmadığı açık olduğundan Öncelike teminatsız olarak İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASI yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE, bu olmadığı takdirde yukarıdaki olay ve eylemlerde dikkate alınarak takdir edilecek teminat karşılığında HMK ve İİK, uyarınca TAKİBİN DURDURULMASI yönünde İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,Müvekkilimin davalıya ve söz konusu senede ilişkin borçlu olmadığının tespitine, Müvekkilimi menfî tespit davası açmaya zorlayan işbu davaya konu takip haksız, kötü niyetli olduğundan, müvekkilimin dava sebebi ile uğradığı zararın alacaklıdan tahsili amacıyla haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak kaydıyla tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleriyle vekâlet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini ” talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından her nekadar senet üzerindeki her iki imzanın şirket kaşesi üzerine atıldığı iddia edilmekteyse de, senet üzerinde bulunan 2.imzanın açığa atıldığı ve aval hükmünde olduğu Yargıtay içtihatlarıyla sabittir. Bu kapsamda, davacının davaya konu icra takibinden şahsi olarak sorumluluğunun bulunduğunu ,davacı tarafın icra takibine konu senette davacının yetkilisi olduğu şirket kaşesi üzerinde iki adet imza olduğunu, ikinci imzanın aval şerhi taşımaması ve davacının adının soyadının ayrıca yazılmamış olması nedeniyle davacının işbu senet sebebiyle şahsi sorumluluğu bulunmadığını beyan ettiğini, davacının iddialarının aksine, davacıya ait yalnızca tek bir imzanın şirket kaşesi üzerinde olduğu ve ikinci imzanın kaşenin yanında AÇIĞA ATILDIĞI senet üzerinden açıkça anlaşılmaktadır. fazlaya ilişkin tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; haksız ve mesnetsiz olarak ikame edilen işbu davanın reddine,yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı Takip dosyası, İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin …-… E-K sayılı ilamı ve dosyası İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası celp edilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava menfi tespit davasıdır. Davacı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı takip dosyasına dayanak yapılan bonodaki keşideci imzasının şirket kaşesi üzerine atıldığını, bu nedenle şahsi sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmiş ise de senedin incelenmesinde Keşideci imza bölümünde “…Şti” şirket kaşesinin üzerinde ve ayrıca ikinci olarak açıkta davacının imzasının bulunduğu, açığa atılan imzanın aval imzası olarak kabul edilmesi gerektiği, aynı hususun İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin ilamında da belirtilmiş olduğu, davacının açığa attığı aval niteliğindeki imzası nedeniyle senetten dolayı şahsi sorumluluğunun bulunduğu bu nedenle açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 1.520,92 TL harçtan mahsubu ile artan 1.485,02 TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.874.77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, davacı asil, davacı vekili, davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …