Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/99 E. 2018/877 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/99 Esas
KARAR NO : 2018/877 Karar
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
Mahkememizde görülen tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Davacı … ile Davalı… AŞ. …ında …/04/2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi imzaladığını, davacının ../04/2012 – 31.01.2015 tarihleri …ında … Kargo’nun Akatlar Acentesi / “… Kargo Acenteliği” olarak faaliyetini sürdüğünü, davalı tarafından gönderilen, …Noterliği’nin 27.01.2015 tarih ve…yevmiye nolu fesih ihtarnamesi ile davacının Acentelik Sözleşmesi feshedildiğini, “Fesih Koşullan ve Fesih Nedeniyle Cezai Şart” hükmü düzenlendiğini, Davacının sözleşmenin herhangi bir hükmünü ihlal etmediği gibi yükümlülüklerinin tamamını da yerine getirdiğini, Fesih koşullarının düzenlendiği maddede ifade edilen “uyarı yazısı” niteliğinde herhangi bir yazının müvekkiline tebliğ edilmediğini, bu nedenle yapılan fesih usule de aykırı olduğundan haksız bir fesih olduğunu acentenin feshi, usule aykırı olarak yapıldığını ve ihtarnamede belirtilen gerekçeler açısından da haklı sebep teşkil etmediğini beyan ederek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla toplamda karşı tarafın 141.047,00-TL maddi, 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Dava dilekçesinin eklerinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle söz konusu delil ve belgelere ilişkin beyanda bulunma hakkını saklı tuttuklarını; huzurdaki davada hem müspet ve hem de menfi zarar talebinde bulunulduğunu söz konusu taleplerin aynı davada ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, taraflar …ında akdedilen sözleşmenin, haklı olarak feshedildiğini, sözleşmenin 01.06.2012 tarihli Acentelik Sözleşmesi kapsamında davacının, Müvekkil Şirketin …” acentesi sıfatıyla “…” adresinde ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davacı acentenin taraflar …ındaki sözleşmeye aykırı İş ve işlemleri tespit edildiğini, Müşteriye (…Kozmetik) verilmeyen bir malzemeye ilişkin -hediye koli- bedelin faturaya yansıtılmış olduğu belirlendiğini, bu hususta davacıya … Noterliği 17.06.2014 tarihli ve … Yevmiye Numaralı ihtarname gönderildiğini, söz konusu usulsüzlüklerin ve sözleşmeye aykırılıkların devam ettirilmemesi, tekrarı halinde sözleşmenin derhal feshedileceği ihtar edildiğini, 22.12.2014 tarih ve 140 Sayılı denetim raporuna göre, yine müşteriye (…Kozmetik) verilmeyen bir hizmetin fatura edildiği tespit edildiğini, bu gelişmeler neticesinde 13.01.2015 tarihli 1 numaralı Disiplin Kurulu Kararı ile davacı ile kurulan acentelik ilişkisinin sona erdirilmesine, acentelik sözleşmesinin feshedilmesine karar verildiğini davalının isim ve markasının kullanılarak rakiplerinden önde, karlı bir yatırım yapan davacı, kendi usulsüz iş ve işlemleri gereği söz konusu ticari ilişkinin sonlanmasına sebebiyet verdiğini, belirterek yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
08/12/2016 tarihli celsede bir hukukçu, bir acenta konusunda uzman ve bir SMM’den oluşan heyettin bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiş, 29/05/2017 tarihli bilirkişi raporunda; Acente Sözleşmesine aykırı davranılması nedeni ile fesih işleminin belirtilen sürelerde yasa ve kurallara uygun olarak yapıldığı, Acente faaliyetlerinin 5 yıldan kısa sürmüş olması nedeni ile “denkleştirme tazminatı” hesaplaması yapılamadığı, davacı tarafın toplam: 141.047,00TL maddi tazminat taleplerinin, dava dosyasında bulunan belge ve sözleşmelerin incelenmesine dayanarak uygun olmayacağı görüş ve kanaatini bildirmiştir.
27/02/2018 tarihli celsede önceki heyete karayolu taşımacılığı konusunda uzman bilirkişi eklenerek ek rapor tanzim edilmesine karar verilmiş, 17/07/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; tarafların beyanları, dosyada bulunan deliller ve sair belgeler ve davacı itirazları üzerinde yapılan inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; KÖK raporda ulaşılan sonuç ve kanaatlerin aynen devam ettiği hususunda görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, acentelik sözleşmesinin feshinin haksız ve geçersiz olduğunun tespiti ile Haksız Fesih Tazminatı, İsim Hakkı Bedeli Tazminatı, Personele Ödenen Tazminatlar, Denkleştirme Tazminatı, Tahsil Komisyonu Bedeli, Vadesi Geçmiş Alacak Yansıtmaları, Tahsilatı Yapılamayan Müşteri Alacakları Yansıtmaları, Personelin Geçmişe Dönük Mesai Ödemeleri, Haksız Katsayı Uygulamasından Kaynaklanan Maddi Zararlar, Ölçüm Tartım Yansıtması, Çağrı Merkezi Yansıtmaları, Günsonu Yapmayan Acenteler Yansıtması, Matbu Evrak, Kırtasiye Malzemesi, Personel Giysileri Yansıtması, Hasar Tazmin Yansıtması, Mesai İhlal Cezaları, Ek Araç Şirket Kiralama Bedeli Yansıtması, Sahte Teslimat Yansıtması, haksız diğer yansıtma bedellerinin tazmini ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili davalı tarafça yapılan feshin haksız ve geçersiz olduğunun tespitine karar verilmesi ile dava dilekçesinde belirtilen bedellerin tazmini talep etmiş, davalı vekili ise feshin haklı sebebe dayandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
6102 Sayılı TTK’nın 121. Maddesi:
“F) Acentelik sözleşmesinin sona ermesi
I – Sebepleri
MADDE 121- (1) Belirsiz bir süre için yapılmış olan acentelik sözleşmesini, taraflardan her biri üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshedebilir. Sözleşme belirli bir süre için yapılmış olsa bile haklı sebeplerden dolayı her zaman fesih olunabilir.
(2) Belirli süre için yapılan bir acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi hâlinde, sözleşme belirsiz süreli hâle gelir.
(3) Müvekkilin veya acentenin iflası, ölümü veya kısıtlanması hâlinde, Türk Borçlar Kanununun 513 üncü maddesi hükmü uygulanır.
(4) Haklı bir sebep olmadan veya üç aylık ihbar süresine uymaksızın sözleşmeyi fesheden taraf, başlanmış işlerin tamamlanmaması sebebiyle diğer tarafın uğradığı zararı tazmin etmek zorundadır.
(5) Müvekkilin veya acentenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi veya iflası sebebiyle acentelik sözleşmesi sona ererse, işlerin tamamlanması hâlinde acenteye verilmesi gereken ücret miktarına oranlanarak belirlenecek uygun bir tazminat acenteye ya da bu maddede yazılı hâllere göre onun yerine geçenlere verilir.” düzenlemesini içermektedir.
6102 Sayılı TTK’nın 122. Maddesi:
“II – Denkleştirme istemi
MADDE 122- (1) Sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra;
a) Müvekkil, acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde, sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da önemli menfaatler elde ediyorsa,
b) Acente, sözleşme ilişkisinin sona ermesinin sonucu olarak, onun tarafından işletmeye kazandırılmış müşterilerle yapılmış veya kısa bir süre içinde yapılacak olan işler dolayısıyla sözleşme ilişkisi devam etmiş olsaydı elde edeceği ücret isteme hakkını kaybediyorsa ve
c) Somut olayın özellik ve şartları değerlendirildiğinde, ödenmesi hakkaniyete uygun düşüyorsa,
acente müvekkilden uygun bir tazminat isteyebilir.
(2) Tazminat, acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalamasını aşamaz. Sözleşme ilişkisi daha kısa bir süre devam etmişse, faaliyetin devamı sırasındaki ortalama esas alınır.
(3) Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz.
(4) Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir.
(5) Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” düzenlemesini içermektedir.
Taraflar …ındaki uyuşmazlık acentelik sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
6102 Sayılı TTK’nın 121/2 Maddesi değerlendirildiğinde taraflar …ında belirsiz süreli bir acentelik sözleşmesi mevcuttur.
Acente tacirdir ve bu nedenle öncelikle tacirin tabi olduğu yükümlülüklere tabidir. Bu itibarla öncelikle davalı tarafından cevap dilekçesinde ileri sürülen sebebin gerçek ve haklı olup olmadığının araştırılması gerekir.
Öte yandan akdin feshine ilişkin irade beyanı tek taraflı bozucu yenilik doğuran haklardan olup, karşı tarafa uluşmasıyla hüküm doğurur. Feshin gerçekleşmesi için karşı tarafın kabulüne gerek bulunmamaktadır. Ancak sözleşmeyi haksız ya da kendi kusuruyla fesheden taraf, fesih bildiriminin sonuçlarına katlanmak zorundadır.
Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya döndüğümüzde; davacı ile davalı şirket …ında 01/06/2012 tarihli acentelik sözleşmesi, işbu sözleşmenin cüzi olan cari hesap sözleşmesi ve ticari ünvan ve marka kullanım sözleşmesi imzalandığı sabittir. Davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 17/06/2014 tarihli noter ihtarnamesi ile davacının hediye koli kullanılmamasına rağmen hediye koli bedelini faturaya yansıttığı ve 02/12/2014 tarihli noter ihtarnamesi ile müşteriden tahsil edilen 2.604,06-TL tutarındaki bedelin banka havalesinin yapılmamış olduğu ve iş yeri kasasında bulunmadığı hususlarının belirlendiği, 02/12/2014 tarihli ihtarname ile uygunsuzluğun devam etmesi halinde sözleşmenin feshedileceği ihtarının yapıldığı, davacının sözleşmeyi tekrar ihlal etmesi nedeniyle davalı şirket tarafından davacı adına … Noterliğinin 27/01/2015 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarnamenin keşide edilerek sözleşmenin feshedildiği, davacı tarafın eylemleri ve davalı şirket tarafından yapılan ihtarlar değerlendirildiğinde davalı şirketin sözleşmenin feshinde haklı olduğu, bu sebeple:
-Davacının Haksız Fesih Tazminatı isteminin feshin haklı nedenle yapılması nedeniyle yerinde olmadığı,
-İsim Hakkı Bedeli Tazminatı isteminin taraflar …ındaki Ticari Ünvan ve Marka Kullanım Sözleşmesi’nin 4. Maddesi gereğince yerinde olmadığı,
-Personele Ödenen Tazminatlar bakımından talep edilen bedelin sözleşmenin 27. Maddesi gereğince yerinde olmadığı,
-Denkleştirme Bedeli isteminin 6102 Sayılı TTK’nın 122/3 maddesi gereğince sözleşmenin haklı nedenle feshedilmesi nedeniyle yerinde olmadığı,
-Davacı tarafın diğer talepleri olan Tahsil Komisyonu Bedeli, Vadesi Geçmiş Alacak Yansıtmaları, Tahsilatı Yapılamayan Müşteri Alacakları Yansıtmaları, Personelin Geçmişe Dönük Mesai Ödemeleri, Haksız Katsayı Uygulamasından Kaynaklanan Maddi Zararlar, Ölçüm Tartım Yansıtması, Çağrı Merkezi Yansıtmaları, Günsonu Yapmayan Acenteler Yansıtması, Matbu Evrak, Kırtasiye Malzemesi, Personel Giysileri Yansıtması, Hasar Tazmin Yansıtması, Mesai İhlal Cezaları, Ek Araç Şirket Kiralama Bedeli Yansıtması, Sahte Teslimat Yansıtması, haksız diğer yansıtma bedellerinin tazmini bakımından davacının davalı eylemleri ile zarar gördüğü iddiasını kanıtlayamadığı, taraflar …ında hesap mutabakatı olduğu ve davacı tarafça mutabakata karşı bir itiraz olmadığı hususları değerlendirildiğinde bu taleplerinin de yerinde olmadığı,
davalı tarafından yapılan fesih işleminde sözleşme ve kanun hükümlerine aykırılık bulunmadığından feshin geçerli olduğu, davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığından koşulları oluşmayan madddi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de davanın özelliği gereği davacının kişilik hakkının zedelendiği kanaatine varılmadığı ve manevi tazminat şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmakla bu talebin reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 2.750,29-TL harçtan mahsubu ile artan 2.714,39-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Maddi tazminat talebinin reddi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 14.033,76-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebinin reddi bakımından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4 maddesi gereğince hesap olunan 2.400,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan yargılama giderinin karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …