Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/974 E. 2019/69 K. 12.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/974
KARAR NO : 2019/69
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 07/10/2016
KARAR TARİHİ: 12/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekil dava dilekçesinde özetle; davacının, tapu kaydı yazılı dava konusu bağımsız bölümü dava dışı alıcı… isindi şahsa bu şahsın …bank Şubesinden aldığı 90.000 TL. banka kredisi karşılığında tapuda sattığı; bu paranın aynı bankanın …Şubesine … şubesi tarafından havale edildiği; davacı ile bina müteahhidi ve dava dışı alıcı …’ın… Tapusundan hep birlikte…bank… Şubesine gittikleri, ancak bu şahısların davacının işlemlerinin uzayacak olması sebebiyle bankanın yanındaki pastanede beklemesini istedikleri; ne var ki, bankanın satış parası olan 90.000TL’nin satıcı davacıya ödemeyip alıcı …’a ödediği, davacının çağrılması ve paranın davacıya ödenmesi gerektiği; davacı tarafından bu konuda üçüncü şahıslara tahsil yetkisi ve bankaya da böyle bir yetki verilmediği; davacının dolandırılarak mağdur edildiği; davalı bankanın hatalı olduğu; davacının daha sonra da paranın verilmesi bakımından oyalandığı öne sürülerek 90.000 TL. maddi tazminat, 785 TL, işlemiş faiz ve 30.000TL. manevi tazminat olmak olmak üzere toplam 120.785 TL’nın davalılardan tahsiline karar verilmesi istenmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumet açısından reddi gerektiği; davalı bankanın … şubesi müşterisi olan dava dışı…’ye tapu kaydı yazılı taşınmazı satın alması için kredi kullandırıldığı ; kullanılan kredi için ilgili taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek kurulduğu; kredi tutarının “konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen” açıklaması ile satıcı …’a (davacıya) ödenmek üzere…’ye ödendiği; davanın parayı teslim alan…’ye karşı açılması gerektiği; davalı bankanın davacıya herhangi bir ödeme yapma taahhüdünün bulunmadığı, keza bankanın davacı ile bir sözleşme de yapmadığı; davalı bankanın müşterisine kredi bedelini Ödeyerek sözleşmesel ilişkiden doğan edimini yerine getirdiği; müşterisine karşı yükümlülüğünü yerine getiren davalı bankaya karşı taşınmaz bedelinin ödenmediği iddiası ile açılan davanın reddi gerektiği; davacının resmi satış senedinde taşınmaz hissesinin tamamının 62.000 TL. karşılığında sattığını ve satış bedelini nakden ve tamamen aldığını beyan ettiği; dolayısıyle satış bedelinin tamamını aldığını beyan eden davacının… tarafından bu bedelin kendisine ödenmediği iddiasıyle açtığı davanın reddi gerektiği; kredi müşterisi …, müteahhit ve emlakçı ile irtibat kurulduğu, bu kişilerin bedelin teslim edildiğini beyan ettikleri, davacının eşinin de bedeli aldıklarını, geç aldıkları İçin davayı kızgınlıkla açtıklarını söylediği; satış bedelini almayan bir kimsenin banka şubesinde beklemeyip dışarıda restoranda oturmasının hayatın olağan akışı ile bağdaşmadığı, davacının ise bu şekilde davrandığı, davacının bu davranış tarzının kendisinin kusurlu olduğunu gösterdiği; davalı bankanın sorumlu olduğu kabul edilse bile tazminatın kusur oranına göre değerlendirilmesi gerektiği; manevi tazminat talebinin reddi, aksi kanaatte olunması halinde ise ispatlanabilen zarar ölçüsünde tazminata karar verilmesi gerektiği öne sürülerek davanın reddine karar verilmesi istenmiştir.
Taraflarca gösteriler deliller toplanmış,… Müdürlüğü kayıtları, …bank-… Şubesi ve …Şubesi cevabi yazıları, dekont aslı celp edilmiş, Kusur durumu ve maddi tazminatın varlığı ve miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti 26/12/2017 tarihli raporunda ” davalı …bank A.Ş.’nin, davacının kredi miktarını daha sonra tahsil ettiği iddiasını ispatlamadığı takdirde davacıya 90.000 TL.asıl alacak ve talep gibi 785TL. faiz olmak üzere toplam 92.352,33 TL. ödemesi gerektiği,manevi tazminat talebi hususunun sayın Mahkemenin takdirine tabi olduğu sonuç ve kanaatine vanlmıştır. ” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde, açılan dava rucüen alacak ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. … İlçesi… Mahallesi 326 Ada 17 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın maliki olan davacı, dava dışı …’ye gayrimenkulü satmış, satım bedeli hususunda … …bank’tan konut kredisi çekerek kullanmak istemiş ve satım bedeli 23.06.2016 tarihinde …bank… Şubesi tarafından …’nin imzasına konut kredisi bedeli ödenmiştir. Bu hususlar ihtilaflı olmayıp nizalı olan husus banka tarafından yapılan işlemin kusurlu olup olmadığı ve haksız fiil oluşturacak tazminata hükmedilip, hükmedilmeyeceği hususudur. Öncelikle her ne kadar husumet itirazı mevcut ise de söz konusu bankacılık işleminin ve ödemenin …bank … Şubesi Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmiş olması nedeniyle husumet itirazının reddine karar vermek gerekmiş ve dosya esastan incelendiğinde işlemin kusurlu olup olmadığına karar verebilmek adına Mahkememizce …bank’tan banka kayıtları ve özellikle dekont aslı getirtilmiş, dekontun tetkikinde 23.06.2016 tarihinde 90.000 TL bedelin “konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen” işlem açıklamasıyla …’ye ödeme yapıldığı anlaşılmış olup banka dekontu yazılı delil olup açık, net ve somut olarak yapılan işlemi ortaya koymaktadır. …bank konut kredisinin kimin tarafından kullanıldığını sözleşme ilişkisi çerçevesinde bilmekte olup alıcının … olduğu ve işlemin konut kredisi bedeli ödemek olduğu bellidir. Davalı banka alıcının … olduğunu bilmesine rağmen “Konut kredisi bedeli olarak satıcıya ödenen” açıklamasını düşerek satıcıya değil aksine yine alıcıya ödeme yapmıştır, oysa “Satıcıya ödemen” şerhi düşülüyorsa bedelin banka memuru tarafından satıcıya ödenmesi gerekir. Bu husus oldukça açık ve net durumdadır, ortada yazılı delil bulunmaktayken bankacılık teamül veya uygulamalarına gidilerek somut davanın çözümlenmesi mümkün olmayıp …’ye ödenen 90.000 TL bedelin davacıya ödenmemesi davalı banka ve şubenin kusurlu ve hatalı işleminden kaynaklanmakta olup davacı bu bedeli talep etmekte haklı olup maddi tazminat talebinin ve açılan davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ayrıca ödeme tarihinden itibaren faiz istenebileceği anlaşılmış olup 785 TL işlemiş faize hükmetmek gerekmiş, manevi tazminat talebine gelince davacının kişilik haklarına saldırı mahiyetinde bir fiil bulunmadığından bu talebin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
90.000,00 TL asıl alacak ve 785,00 TL işlemiş faizin asıl alacaklısına dava tarihi olan 07/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline,
Manevi tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gereken 6.201,52 TL harçtan peşin alınan 2.062,71 TL nin mahsubu ile eksik kalan 4.138,81 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 2.096,21 TL ( 29,20 TL BH, 2.062,71 TL PH, 4,30 TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 1.400,00 TL, tebligat gideri 150,20 TL toplam 1.750,20 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.315,49 TL nin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 10.012,80 TL ücreti vekaletin davalılardan dan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Davalılar tarafından yapılan 57,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 14,16 TL nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.600,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak DAVALILARA VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin üzerinde bırakılmasına, yatırılan avantan bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim