Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/930 E. 2018/444 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/930 Esas
KARAR NO : 2018/444
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/09/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı banka vekilinin verdiği dava dilekçesinde özetle; “.. Müvekkilinin …Bankasında İşleyen TR… IBAN no’lu hesaplarından “ kredi teklif ve değerlendirme ücreti “ adı altında 2.100,- TL kesinti yapıldığını ( 100,- TL’si fon) Davalı bankanın açıkça gasıp olduğu, 2.100,- TL’yi tek yanlı olarak gasp ettiğini, müvekkilinin iradesine aykırı vaziyette, hatta haberi dahi olmaksızın gerçekleştiğini, Bankaların kredilerde tahsis ücreti bile almazken teklif ve değerlendirme gibi afaki ve muğlak bir isim altında kesinti yapabileceğini açıklaması gerektiği, müvekkilinin bilgisi dışında yapılan bu kesintinin hukuka aykırı olduğu, açıklanan ve resen göz önüne alınacak sebeplerle, davalı bankanın, hukuka aykırı şekilde müvekkilin hesabından kestiği 2,100,- TL tutan, kesinti tarihinden itibaren işleyecek ticari reeskont faiziyle birlikte müvekkile iade etmeye ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi gerektiği iddiasında bulunmuştur.
Davalı Banka vekili tarafından verilen 14.10.2016 Uyap alındı tarihli cevap dilekçesinde özetle “.. Davacının müvekkili Bankadan taraflar arasında imzalanan Genel kredi ve Teminat sözleşmesi kapsamında kullanılan ticari krediler nedeniyle alınan masraflardan oluştuğunu, ticari kredilerde Yargıtayın yerleşik uygulamaları Bankanın tacir olması sebebiyle müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığı yönünde olduğu. Yargıtay …HD.’nin 23,11.2015 tarih E…. K…. sayılı ilamında ” mahkemece, iddia savunma ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında 09,01.2013 tarihinde genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden davalı Bnaka tarafından 06.11.2013 tarihinde 500.000,- TL nakit kredi kullandırıldığı, kredi ile ilgili olarak 31.03.2014 tarihinder, kom/mas tahsilart mart/2014 limit talep tahsis ücreti adı altında 5.250,- TL tahsil eidldiği, Davalı tarafından davacıdan tahsile dilen ücretin taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, 5411 sayılı Bankalar kanunun 144. Maddesine uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Sonuç. Yuk. Açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına muhal olmadığına, 23.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ” Davalı Bankanın müvekkille aktetmiş olduğu sözleşmelere istinaden tahsis ettiği kredilere istinaden Kredi Tahsis ve Değerlendirme ücreti adı altında aldığı ücretlerin Bankacılık Kanunu 144.Maddesi, TCMB Tebliği ve taraflar arasında imzalanan Tüketici Kredisi ve Teminat Sözleşmesinin 4.Maddesine göre alındığı buna ilişkin şubelerde gerekli bilgilendirmelerin yapıldığının bilindiği,taraflarca imzalanan Genel kredi Sözleşmesinde kullandırılan ticari kredi nedeniyle bankanın serbestçe belirleyebildiği ve tahsil edebildiği maliyetlerle ilgili hükmün de yer aldığı, kredi sözleşmelerinin, iltihakı sözleşmeler kapsamında da değerlendirilemediğinden herhangi bir dürüstlük kuralına aykırılık bulunmadığı, bu nedenle, davacının haksız şart taleplerinin de reddi gerektiği,açıklanan nedenlerle müvekkili hakkında açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesi gerektiğini savunmuştur
Taraflarca gösterilen delliller toplanmış, davalı tarafça kesilen bedellerin varlığı ve hukuka aykırı alınıp alınmadığı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Bilirkişi dosyaya sunduğu 08/08/2017 tarihli raporda ” 27/03/2014 tarihli 500.000,00-TL limitli çerçeve niteliğinde ve süresiz Genel Kredi ve Teminat sözleşmesi akdedilerek bu tutarda genel bir kredi limiti tahsis edildiği görülmüştür.19/07/2016 tarihinde nakdi kredi kullandırılarak davacının ticari nitelikteki hesabına alacak kaydedildiği anlaşılmaktadır. Davalı Bankanın ticari kredi komisyon tarifesinin davacı şirket tarafından kaşelenip imzalanmak suretiyle kabul edildiği ve bir suretin kendisine verildiği,tarifenin ilan edilmiş olduğu, davalı bankanın müşterilerine sunduğu bankacılık hizmetleri sebebiyle hizmet bedeli, komisyon, masraf gibi adlar altında münasip bir ücret tahsil etmesine yasal bir engel bulunmadığı, davacıdan alınan toplam 2.000-TL tutarındaki komisyon ve 100TL BSMV ‘ nin yerinde ve meri mevzuata uygun olduğu” görüşü bildirilmiştir.
Tüm dosya ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 27/03/2014 tarihinde imzalanan çerçeve genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı banka tarafından davacıya muhtelif tarihlerde kredi kullandırıldığı, tarafların tacir olup kredinin ticari kredi olduğu, davalı bankanın ticari kredi komisyon tarifesinin davacı şirketin bilgisi ve kabulü dahilinde bulunduğu bu nedenle kesilen bedelin davalı bankadan iadesini talep etmenin hukuken mümkün olmayıp ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL den peşin alınan 35,87 TL nin düşümü ile kalan 0,03 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.100,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim