Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/922 E. 2018/516 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/922 Esas
KARAR NO : 2018/516 Karar
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/09/2016
KARAR TARİHİ : 11/05/2018
Mahkememizde görülen davanın yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle: Müvekkili hastanenin Türkiye’nin farklı illerinde sağlık alanında faaliyet gösteren …Hastaneleri’nin sahibi ve işleteni olduğunu, davalı hastanenin, müvekkil hastane yetkilileri ile temasa geçerek müvekkili hastaneye ai…Hastanesi’ne ve… Hastanesi’ne yönlendireceği Libya vatandaşı …’nin tedavi bedellerini kendi ödemek kaydı ile hizmet alım talebinde bulunduğunu, bu konuda taraflar arasında karşılıklı mutabakat sağlanarak gönderilen hasta müvekkil hastaneden sağlık hizmeti aldığını bedellerinin de davalıya fatura edildiğini, davalı hastanenin Libya vatandaşı hastayı müvekkili hastaneye bizzat yöndendirdiğini, 10/05/2013 tarihli elektronik posta içeriğinde ödemenin kendileri tarafından yapılacağını kabul ettiklerini, faturaya konu alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itiraz edildiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında yapılan haksız itirazın iptalini ve takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle: Açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, müvekkili ile davacı arasında herhangi bir anlaşma olmadığını, müvekkilinin davalı ile hasta arasındaki alacak borç ilişkisine kefil de olmadığını, davaya konu edilen hastanın müvekkili hastanede organ nakli ameliyatını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin ise Libya Hükümeti arasında bulunan sözleşmeye istaneden hastanın tedavisini gerçekleştirdiğini, davacı ile herhangi bir sözleşmelerinin olmadığını, söz konusu hastanın nakil ameliyatı için müvekkilinin hastanesine başvurduğunu, davacı hastanenin hastayı kendilerine göndermesinin söz konusu olmadığını, zaten müvekkili ile Libya Hükümeti ile anlaşması mevcut olduğunu, Libya Hükümetinin her hastaneye olan borcunu yine aynı hastaneye ödediğini, o dönem müvekkilinin hastanede çalışan …’ya gönderilen yazının da aynı doğrultuda olduğunu, müvekkilinin kendi bünyesinde yatan Libyalı hastaların faturalarını ilgili bakanlığa göndermekte olduğunu, tahsilatın da ilgili ülke bakanlığınca karşılanacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …takip sayılı dosyasının dosya arasına alındığı, itirazın iptaline ilişkin taraflar arasındaki hukuki ilişki değerlendirilerek, davacı tarafın hak ve alacaklarının belirlenmesi için bir mali müşavir ve bir hukukçu bilirkişiden rapor alınmıştır.
02/05/2017 Tarihli Bilirkişi Heyet Raporunda: Davacı taraf, dava dışı …için verdiği tıbbi hizmetin bedelini davalı taraftan talep etmekte, buna gerekçe olarak da davalı Hastane bünyesinde çalışan hasta hesapları sorumlusu tarafından kendilerine yollanan elektronik postayı gerekçe göstermekte olduğu, eğer taraflar arasında daha önceden benzer hukuki ilişkiler yaşandığı Mahkeme tarafından tespit edilirse bu durumda davacı Hastanenin, hukuki görünüş ilkesi uyarınca davalı Hastane çalışanını, Hastane adına sözleşme yapmak konusunda yetkili kişi olarak görmekte dürüstlük kuralı gereği haklı olacağı ve davalı Hastanenin vekâlet sözleşmesi uyarınca ücretten sorumlu olması gerektiği, böyle bir durumda üçüncü kişi yararına vekâlet sözleşmesinin bulunduğunu, Mahkeme tarafından bu yönde bir tespit yapılamaz ise yetkisiz temsil kuralı gereği davalı Hastanenin vekâlet sözleşmesinden dolayı bir sorumluluğunun bulunmadığını, Mahkemeniz davalı Hastaneyi vekâlet ücretinden dolayı sorumlu tutar ise, davacı icra takip tarihinde alacağına işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiği alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa icra takip tarihinden itibaren, işlemiş faizi ile birlikte 137.589,31TL fatura bedeli + 7.876,52 TL işlemiş faiz = 145.465,83 TL) (04/02/2016) olduğu görüşünü bildirmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, Davalı tarafın isteği ile Libya vatandaşı olan dava dışı hastanın davacı taraf hastanesinde tedavi edildiği iddiası ile davalı taraf adına fatura düzenlenmesi ve fatura bedelinin davalı tarafça ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Bir kimsenin temsil yetkisi olmadığı halde başka bir kişi adına bir hukukî işlem veya sözleşme yapması, yetkisiz temsil olarak ifade edilmektedir. Yetkisiz temsilin söz konusu olabilmesi için birtakım şartların gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Öncelikle, yetkisiz temsilci ile üçüncü kişi arasında bir sözleşme yapılmış olmalıdır. Yetkisiz temsilcinin, bu sözleşmeyi başka biri özellikle temsil olunan adına yapmış olması gerekir. Yetkisiz temsil ilişkisi çeşitli şekillerde ortaya çıkmaktadır. Bunlardan birkaçı şu şekilde sayılabilir:
-Yetkisiz temsil olunan, yetkisiz temsilciye hiç temsil yetkisi vermemiş olabilir veya verilen yetki herhangi bir şekilde sona ermiş ve dolayısıyla temsilci işlem anında yetkisiz olabilir. Yine temsil yetkisi henüz verilmemiş olabilir.
-Temsilci, temsil olunanın talimatlarına aykırı bir hukukî işlem veya sözleşme yapmış olabilir.
Yetkisiz temsilde temsilcinin yaptığı sözleşme, kurulmuş olmakla birlikte yetkisiz temsil olunanın hukuk alanında hüküm ve sonuçlarını doğurmaz. Temsil olunan onayıncaya kadar sözleşme, eksik bir sözleşmedir. Bu durumda “askıda hükümsüzlük, eksiklik” söz konusu olur. Temsil olunan, yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemleri onayabilir. Bu durumda TBK. m. 46/I gereğince, yetkisiz temsilcinin yaptığı işlem temsil olunanı bağlar. Bazı istisnai durumlarda, temsil yetkisi bulunmamasına ve onama verilmemesine rağmen, yetkisiz temsilcinin yaptığı sözleşmeler temsil olunanı bağlar. Bu haller, özellikle temsil olunanın temsil yetkisini üçüncü kişilere bildirmesi ve onların da iyiniyetli olmaları durumunda söz konusu olur. Bu husus genellikle dış temsil yetkisinin olduğu durumlarda kendisini gösterir. Bunun yanında yetkisiz temsilcinin iş ve işlemlerinin temsil olunan tarafından benimsenmiş olması da aynı sonucu doğurmaktadır. Yetkisiz temsilcinin iş ve işlemlerinin temsil edilen tarafından benimsendiğinin ispatı davacıya aittir. Temsil olunan, temsil hususunda üçüncü kişilerde belirli bir kanaatin doğumuna yol açan bir hukukî görünüş yaratmışsa bunun sonuçlarına katlanır. İyiniyetli üçüncü kişiler, söz konusu hukukî görünüşe göre yaptıkları işlemler bakımından korunur.
Somut olayda elektronik postalarda adı geçen davalı çalışanı …’ın hasta hesapları sorumlusu (muhasebe elemanı) olarak görev yaptığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı çalışanı …’ın hasta hesapları sorumlusu olarak davalı adına sözleşme yapma yetkisinin bulunduğuna dair dosya kapsamında bir delil bulunmamaktadır. Davalı şirkete ait Yönetim Kurulu Kararından anlaşıldığı üzere davalı şirketi temsile yetkili kişiler arasında davalı şirket çalışanı … bulunmamaktadır. Yine temsil olunan davalının, çalışanı olan …’ın temsil yetkisi olduğunu üçüncü kişilere bildirdiği ve onların da iyiniyetli oldukları hususunu ispat edecek dosya kapsamında delil bulunmamaktadır. Hukuki görünüş ilkesi gereğince taraflar arasında dava konusu olaya benzer sözleşmelerin yapıldığı hususunda da bir delil sunulmamıştır. Yapılan tüm bu açıklamalar gereğince davacı taraf ile yetkisiz temsilci davalı çalışanı …’ın arasında yapılan sözleşmenin, temsil olunan davalı tarafça onanmadığı, …’ın davalı taraf adına sözleşme yapma yetkisinin bulunmadığı, davalı tarafın dava konusu tedavi giderlerine ilişkin bedelden sorumlu olmadığı kanaati hasıl olmakla davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90-TL maktu karar harcının peşin alınan 1.756,87-TL harçtan mahsubu ile artan 1.720,97-TL harcın talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap olunan 14.387,27-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
Dair,davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır
Bu Belge, 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununa Göre Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmıştır.