Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/882 E. 2020/95 K. 03.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/882
KARAR NO : 2020/95

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 03/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, davalı… ile 01.06.2012 tarihinde Alan Tahsis Sözleşmesi adı altında sözleşme yaptıklarını, bu sözleşmeye göre kendilerine ait Kanlıca Mağazasında bir bölümü davalıya tahsis etiklerini, davalının tahsis edilen bu bölüme ilişkin borçlarını ödemediğini, bunun üzene de İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, takibe itiraz edilmesi üzerine de itirazın iptali davası açtıklarını belirtmiştir.

DAVALININ TALEBİ:
Davalı…, davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, İstanbul …İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, 01.06.2012 tarihli Alan Tahsis Sözleşmesini, ticari defterlerini, yemin delilini, tanık beyanlarını, keşif ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı HMK m. 126’ya göre cevap ve dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 339 ve devamı maddelerine göre konut ve çatılı iş yeri kiralarına dair sözleşme hükümlerine göre başlatılmış icra takibine itiraz nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 67’ye göre açılmış itirazın iptali davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299’a göre; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” Taraflar arasında imzalanan 01.06.2012 tarihli Alan Tahsis Sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin “Tahsis Edilen Alan” başlıklı 2.2 maddesinde “Sözleşmeye konu alan …’nın …adresindeki taşınmazda kiracı olara işlettiği Kanlıca Mağazası yanındaki …m2 alandır.” yazılı olduğu, “Sözleşmenin Konusu” başlıklı 3’üncü maddesinde de “Tahsis edilen alanda işletici tarafından sadece Ek 2 de yer alan malzemeleri ve ürün listesindeki diğer ürünlerin satışının yapılması veya hizmetlerin sunulması suretiyle bu sözleşme hükümlerince işletilmesidir.” hükmünün yer aldığı görülmektedir. Sözleşmede yer alan bu iki hüküm taraflar arasında yapılan sözleşmenin kira sözleşmesi olduğunu ve 6098 sayılı TBK m. 322’de yer alan “Kiracı, kiraya verene zarar verecek bir değişikliğe yol açmamak koşuluyla, kiralananı tamamen veya kısmen başkasına kiraya verebileceği gibi, kullanım hakkını da başkasına devredebilir.” hükmüne göre de alt kiracılık ilişkisinin kurulduğu anlaşılmaktadır.
Davaya konu İstanbul … İcra Dairesinin … sayılı dosyası getirtilerek mahkememiz dosyası içerisine alınmıştır. Davacının takip talebinde borcun kaynağını göstermediği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve alacak borç durumunun tespiti için her iki tarafında ticari defterlerini mahkememize sunmaları istenilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf ticari defterlerini mahkememize sunmuş davalı taraf ise usulüne uygun şekilde ticari defterlerini mahkememize sunması istenildiği halde sunmamıştır.
Hazırlanan 18.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait yevmiye defterlerine göre davacının davalıdan 13.223,81 TL alacaklı gözüktüğü tespit edilmiştir. Rapor içerisine yevmiye defterinin ilgili kısmının dökümü de konulmuştur. Rapor ve rapor içeriğinde yer alan davacı tarafın yevmiye defteri dökümü incelendiğinde davacının alacak kalemi olarak gösterdiği alacakların kira bedeli, sözleşmeye göre davalı tarafa tahsis edilen yerin enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedeli olduğu görülmektedir. Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun şekilde tebliği edilmiştir. Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi vererek, davaya konu alanı boşalttığını, borcunun bulunması durumunda kendi eşyalarını tahsis edilen yerden çıkartmasına izin verilemeyeceğini, bu nedenle de borcunun bulunmadığını belirtmiştir.
Davacı tarafın yevmiye defterinde alacak kalemi olarak kaydettiği kalemler içinde yer alan kira bedeli 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 299’a göre kiracının edimleri içinde yer almakta olup taraflar arasında yapılan sözleşmenin “Tahsis Bedeli ve Ödeme Koşulları” başlıklı 6’ncı maddesinde de 1.000,00 TL olarak düzenlenmiştir. Davacının yevmiye defteri dökümünde kira bedeli 1.180,00 TL olarak gözükmekte olup sözleşmenin 6’ncı maddesine göre ilk yıl 1.000,00 TL kira bedelinin sabit olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı tarafta yine bilirkişi raporunda yer verilen davacı taraf yevmiye defterine göre 1.180,00 TL üzerinden kira bedeli yatırmış olup kira bedelinin uyuşmazlığın doğduğu dönem için 1.180,00 TL olduğu konusunda bir anlaşmazlık bulunmamaktadır.
Davacının yevmiye defterinde yer alan diğer alacak kalemleri olan enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedeli ise 6098 sayılı TBK m. 341’de yer alan “Kiracı, konut ve çatılı işyeri kiralarında, sözleşmede aksi öngörülmemişse veya aksine yerel âdet yoksa, ısıtma, aydınlatma ve su gibi kullanma giderlerine katlanmakla yükümlüdür.” hükmü kapsamına girmekte olup bu giderlerden davalı sorumludur. Ayrıca taraflar arasında yapılan sözleşmenin 4.12 ve 4.13 maddelerinde de bu giderlerden işletici olan davalının sorumlu olacağı açıkça düzenlenmiştir. Ancak sözleşmenin 4.12 ve 4.13 maddelerinde bu giderler için davalının kendi adına sayaç takması, sayaç takılamaması durumunda da gündelik hayatta “süzme sayaç” olarak isimlendirilen sayacın takılması öngörülmüştür. Davacı taraf kendi yevmiye defterinde alacak kalemi olarak kayıtlı olan enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedeli için davalıya ait sayaç ya da süzme sayaç fatura ya da bilgilerini dosyaya delil olarak sunmuş değildir. Bu nedenle davacı taraf her ne kadar kendi ticari defterine bu giderleri alacak kalemi olarak kaydetmişse de bu giderleri belgeleyememektedir. Bu nedenle bu alacak kalemleri toplamının toplam alacak miktarından düşülmesi gerekmektedir.
Davacı tarafın hazırlanan 18.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait yevmiye defterlerinde dökümü yapılan enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedeli toplamı 2.092,26 TL olup icra takip miktarı olan 13.223,81 TL’den düşüldüğünde davacı tarafın alacaklı olduğu miktar 12.131,55 TL olarak ortaya çıkmaktadır. (Takip miktarı 13.223,81 TL – davacının enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedeli toplamı 2.092,26 TL = 12.131,55 TL) Hazırlanan 18.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacıya ait yevmiye defterlerinde dökümü yapılan enerji bedeli, su kullanım bedeli ve elektrik tüketim bedellerinin toplanması ve takip miktarından düşülmesi basit matematik işlemini gerektirdiğinden dosya yeniden bilirkişiye verilmemiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Dairesi’nin … sayılı takip dosyasına, davalının itirazının kısmen iptali ile takibin 12.131,55-TL üzerinden devamına, asıl alacağın takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
2-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Asıl alacak likit ve hesaplanabilir olduğundan 12.131,55-TL üzerinden %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 828,71-TL nispi karar harcının peşin alınan 225,83-TL harçtan mahsubu ile eksik 602,88-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 766,00-TL ( 650,00-TL BK ücreti, 126,00-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 711,90-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 259,33-TL (29,20-TL BH, 225,83-TL PH, 4,30-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 3.400,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokulğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim
¸