Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/857 E. 2018/600 K. 25.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/857 Esas
KARAR NO : 2018/600
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli), Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 25/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli, Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ile davalı …’nin … Şti. isimli şirketin ortakları olup şirket müdürünün münferit imza yetkisi ile tek başına davalı … olduğunu, istanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E…. K sayılı 10.08.2015 tarihli kesinleşmiş ilamından anlaşılacağı üzere; mülkiyeti tarafların ortağı bulunduğu …Şti.’ne ait olan 3 adet taşınmazın davacı müvekkilin bilgi ve rızası olmadan davalı şirket ortağı aynı zamanda şirket müdürü olan davalı … tarafından şirketin ücretli çalışanı yeğeni olan dava dışı …’e muvazaalı bir şekilde devir edildiğini, İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. … K. sayılı kesinleşmiş ilamından anlaşılacağı üzere bahsi geçen devir işlemlerinin tamamen kötü niyetli olup, ortada gerçek bir satış bulunmadığını; şirket ortak ve yetkilisi davalının gerçek amacının davacı müvekkilinde ortağı olduğu şirketin mal varlığını haksız olarak ele geçirmek olduğunu; Davacı müvekkilin bu muvazaalı işlemleri tesadüfen öğrenmiş olup devirler hususunda şirket müdürü davalı …’den hemen açıklama istendiğini, ancak davalının kendisine herhangi bir açıklama yapmadığı gibi müvekkili ölümle tehdit ettiğini; sonrasında müvekkilin yasal yollara başvurduğunu öğrenen davalının, şirkete ait taşınmazları davalıdan muvazaalı şekilde devir alan yeğeni …’in 07.02.2013 tarihinde yanlarına aldıkları üçüncü bir kişi ile birlikte davacı müvekkilin eşi ve aynı zamanda şirketin eski ortağı …’ı darp ve tehdit ettiklerini; Davalının aynı gün davacı müvekkilin çalıştığı …Sağlığı merkezine giderek tanıklar huzurunda bu kez de davacı müvekkili tehdit etmiş, kendisine ağza alınmayacak derecede küfürler etmiş, yuvasını dağıtacak nitelikte asılsız iftiralarda bulunmuş olduğunu; bahsi geçen bu olayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirildiğini, Savcılık Makamınca davalı hakkında… sayılı Soruşturma başlatıldığını; Davalının tehdit ve hakaretlerinin devam etmesi üzerine müvekkil tarafından yeniden savcılık makamına başvurulmuş olup açılan kamu davası sonucu İstanbul … Asliye Ceza Mahkemesi … E. … K. sayılı ilamı ile davalının müvekkile karşı hakaret ve tehdit suçlarını işlediğini sabit görerek davalının cezalandırılmasına karar verdiğini; Davacı müvekkilin tamamen iyi niyetli olup çalıştığı ikinci bir işi olduğundan şirket işlerini daha iyi takip etmesi için yetkisini tek başına davalı …’e verdiğini; Davalının ise, kendisne olan güveni kötüye kullanarak şirkete ait tüm taşınmaz mal varlığını muvazaalı bir şekilde kendisi ile aynı binada oturan şirketin ücretli çalışanı aynı zamanda öz yeğeni olan …’e devrettiğini; Buna ilaveten temsil yetkisini kötüye kullanarak şirketin…Bankası … Şubesi’ndeki hesabında bulunan 324.000 TL’yi de şirkete ait taşınmazların muvazaalı devirlerinden 1 gün önce 29.01.2013 tarihinde davacı müvekkilden habersiz ve rızası olmaksızın çekmiş olup bahsi geçen bu paranın da davalı tarafından ne yapıldığının bilinmediğini; Şirket kasasında bulunan 401.711,25 TL’nin akıbetinin de bilinmediğini, davalının bu konuda da hiçbir açıklamada bulunmadığını, ilgili muhasebe dekontlarını ekte sunduklarını; Davalının şirket temsil yetkisini yerine getirmemesi sonucu şirketin İstanbul Ticaret Odasına üyeliğinin kanunen askıya alındığını, vergi dairesi kayıtlarından anlaşılacağı üzere davalının aynı şekilde şirket temsil yetkisini yerine getirmemesi sebebi ile şirket kasasında para olmasına rağmen ödeme yapılmadığından birikmiş vergi borçlarının mevcut olduğunu, Şirketin faaliyet gösterdiği adrese ilişkin kira borçları, şirket kasasında para bulunduğu halde ödenmediğinden şirketin bu adresten tahliye edildiğini; davalı tarafından şirketin faaliyeti için yeni bir taşınmaz kiralanmadığından şirketin resmi olarak ilgili yasal düzenlemelere aykırı bir şekilde halen tahliye edildiği adreste faaliyet sürdürür göründüğünü; Davalının şirket temsil yetkisini kötüye kullanması sonucu şirkete ait 3 adet taşınmazın uzun süreden beri boş ve atıl durumda olup bu durumun müvekkilin ve şirketin mağduriyetine sebebiyet verdiğini, şirketin faaliyetinin durmuş olup, beyannamelerin boş verildiğini; yıllardır matrah belirtilmemekte ve şirketin zarar etmekte olduğunu; Müvekkilin tüm şahsi birikimlerinin de içerisinde yer aldığı şirket mal varlığının tamamı davalının tasarrufunda bulunduğu için müvekkilin mağdur durumda olduğunu; Davalının mahkeme kararları ile sabit kanun tanımaz kötü niyetli suç teşkil eden davranışları sebebi ile taraflar arasında şirket ortaklığının sürdürülmesi imkanı kalmadığından işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu; Davalının ortak ve temsilcisi olduğu şirket işlerini basiretli bir iş adamı fcibi yönetmediği; Şirket çıkarlarını gözetmediği, Özen ve sadakat göstermediği, Müvekkile kar payı ödemediği, Şirket ortağı müvekkile hiçbir hesap aktarmadığı, inşaat alanında faaliyet gösteren şirketin hiçbir iş yapmadığı, Yapımı bitmiş iskanı alınmış mevcut taşınmazlarının yıllardır atıl halde tutulduğu, Vergi borçlarının ödenmediği, Şirketin… üyeliğinin askıya alındığı dikkate alınarak; öncelikle davalı aynı zamanda şirket müdürü olup şirketi tek başına temsil etme yetkisine sahip olduğundan tedbir taleplerinin kabulü ile davalının şirketi temsil yetkisinin durdurularak kaldırılmasını; aynı zamanda terditli olarak tarafların ortağı bulunduğu şirketin feshini talep ettiklerinden, Tapunun İstanbul ili… İlçesi 4832 Ada 4 Parseline kayıtlı Çatı Arası Piyesli Konut niteliğini haiz 7 no.lu, Tapunun…l ili … ilçesi 4832 Ada 4 Parseline kayıtlı Konut niteliğine sahip 1. Bodrum 1 no.lu, Tapunun İstanbul ili Kağıthane ilçesi 4832 Ada 4 Parseline kayıtlı Konut niteliğine sahip 1. Bodrum 2 no.lu mülkiyeti şirkete ait bağımsız bölümler ile ilgili taşınmazların davalı tarafından başkalarına devrinin her an için mümkün olduğu da dikkate alınarak ilerde telafisi güç zararların doğmasını engellemek için, tensiple birlikte hüküm kesinleşinceye kadar taşınmazların üçüncü kişilere devrini engeller mahiyette taşınmazların tapu kayıtlarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini; Aksinin düşünülmesi durumunda söz konusu taşınmazlarla ilgili Sayın Mahkemede dava açıldığının ilgili tapu sicil müdürlüğüne bildirilmesini belirterek davalının şirket müdürü olarak kendisine tanınan temsil yetkisini açıkça kötüye kullanarak güven sarsıcı eylemlerde bulunduğu İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı … K. sayıh kesinleşmiş ilamı, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtlan, vergi 4airesi kayıtlan ve şirkete ait muhasebe kayıtlan ile sabit olduğundan, davalının müvekkile karşı husumet beslediği müvekkili tehdit ederek hakarette bulunduğu, dolayısıyla taraflar arasındaki ortaklığın davalının haksız eylemleri sebebi ile sürdürülmesinin mümkün olmadığı istanbul … Asliye Ceza Mahkemesinin… E…. K. sayılı kesinleşmiş ilamı ile sabit olduğundan, Öncelikle davalının …Şti.’deki müdürlük ve şirketi temsil yetkisinin haklı sebepler ile sonlandınlıp şirket ortaklığından çıkartılmasına; bu mümkün olmadığı takdirde terditli olarak tarafların birlikte ortağı bulundukları …Şti.’nin feshini talep etmiştir.
2-Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesini ve beyanlarını kabul etmediklerini, davanın reddini veya müvekkilin ortaklıktan atılması talebi ile müdürlük ve temsil yetkisinin kaldırılması taleplerinin reddi ile … Şti.’nin ortaklıktan kaynaklı hak ve paylarının, gayrimenkullerin ve diğer maddi varlıkların hisse, bak ve nesafet kurallarına uygun pay edilmesi, adil dağıtımı ve ortaklarına verilmesini sonunda da ortakların arasındaki husumet ve anlaşamamaları sebebiyle Sirketin feshine karar verilmesini kabul ettiklerini: Davacının istemi olan; müvekkili … Şti.’ndeki ortaklıktan atılması talebi ile müdürlük ve temsil yetkisinin kaldırılması taleplerinin reddinin gerektiğini; Müvekkilin yetkilisi olduğu … adlı şirkete, kurulduğu tarihten sonrasında Bahçeşehir’de bulunan 1 adet evini satarak elde ettiği parayı 06.05.2010 ve 07.05.2010 tarihlerinde borç olarak bankadan şirkete 300.000,00 TL borç para vermiş olduğunu, bu durumun…Bankası … Şubesi kayıtları ile sabit olduğunu; Müvekkilin, şirketi temsilen çok sayıda işlemler yaptığını ve arada oluşan maddi varlıklann pay edilmesindeki sorunlar ve husumet sebebi ile şirketin fiilen işlemlerini dondurduğunu, müvekkilin, şirket ortağı davacının eşi olan eski şirket ortağı …’a 29.12.201 l’de elden verdiği 100.000,00 Euro borç parayı alamadığından aralarında sorunlar çıktığını ve …’ın bilgisi ve onayı ile şirkete ait 3 adet gayrimenkulü yeğeni olan …’e satmış, bu işlemi de davacının açtığı Tapu İptali davası ile kazandığını, müvekkilin, bu satışları yaparken davacı ve eşinin bilgisi ve onayı ile yaptığını, davacının eşinin, müvekkilden elden aldığı (yazılı olarak ispat edemediği) parayı kendisine ödeyemeyince müvekkilin şirkete ait bu 3 adet gayrimenkulu satmasını kabul ettiğini, ancak daha sonra istanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinde … E, sayılı davayı açtığını; …Şti.’nin 17.09.2009’da kurulduğunu, bu tarihten 30.12.2011 tarihinde kadar çift imza ile temsil edildiğini; … Şti. tarafından yapılan gayrimenkullerin satışından, satılan ve dava konusu yapılan son 3 gayrimenkul hariç tüm daire satış paralarını örtaklann pay ettiğini ve eşit derecede faydalandıklarını; Müvekkilin temsilcisi olduğu dönemde …’tan arsa alım paralarını, şirket kira ve muhasebe ödemelerini ve tüm ödemeleri müvekkilin yaptığını, bu dönemde temsil görevlerini layıki ile yaptığını; Davacı vekilinin, gayrimenkul satışlarından müvekkilinin veya eşinin pay almadığı iddiasının doğru olmadığını, hiçbir kimsenin ortağı olduğu şirketten pay almadan ortaklığa devam edemeyeceğini, o dönemde şirketin … borçlarını ve diğer tüm borç ödemelerini, mal arazi alımlannı tüm harcamalarını bizzat müvekkilin yaptığını ; Müvekkilin 06.1l.20l2’de 100.585,00 TL … Dairesine arsa karşılığı ödeme yaptığını, bu ödemeden 77.000,00 TL miktarın… Bankasından çekilerek yapıldığını, 30.000,00 TL’lık kısmını da müvekkilin kendisinin elden ödediğini; Bu ödemelerin, devletten şirket adına hazine arsası alınırken şirketi temsilen müvekkil tarafından yapıldığını, hesaplamada dikkate alınmasını talep ettiklerini, özellikle tek imza yetkilisi olduğu 29.12.2011 sonrası kayıtlar incelendiğinde, gayrimenkul satışlarından elde edilen gelirler ile şirket harcamaları karşılaştırıldığında, davacı eşine ödenen kar payları vb.nin yapılacak bilirkişi incelemesi ile ticari defterlerde ortaya çıkacağını, müvekkil tarafından şirket gayrimenkullerine ait… Dairesi parası olarak 100.585,00 TL’yi şirket adına yatırıldığını resmi belgeleri ile kanıtlamakta olduklarını, davacı veya eşinin taksit yaptıkları sözleşmeye uymamış olup ilk 1-2 taksitten sonrasını müvekkilin ödemek zorunda kaldığını; Davacının eşi, eski şirket ortağı …’ın tüm kamu borçlan ve diğer özel borçlarını şirket kasasından ödediğini, tüm bu ödemelerin şirket kasasından yapılması sebebi ile Şirket Ticari defterleri incelenirken dikkate alınmasını talep ettiklerini; Davacı ve eski şirket ortağı eşinin şirkete taahhüt ettikleri sermaye borcunu ödemedikleri gibi, sahibi olduklan gayrimenkulü satarak 08.11.2010’da şirkete 227.000,00 TL para verdikleri hususunun da doğru olmadığını; Bu parayı, kimin, neden şirket hesabına yatırdığı konusunun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, bu paranın davacının eşi tarafından yatırıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığını, bu kişinin şirketin kendi parasını, şirket hesabına yatırmış olmasının kuvvetle muhtemel olduğunu, tüm bu kayıtlannda şirket defterlerinde işlenmiş olmasının zorunlu olduğunu, şirket defterlerine bakılması gerektiğini; Davacı vekilinin iddialannın aksine tarafların ilk işi olduğu iddia edilen Beyoğlu 43. Noterliği tarafından düzenlenen 06.01.2010 tarihli 552 yevmiye numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi ile Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesine konu 85.000,00 TL tapu alım bedelinin tamamının … tarafından ödendiğinin de doğru olmadığını, bunu da kabul etmediklerini, ispata muhtaç olduğunu, bu paranın davacının eşi tarafından Ödendiği hususunun tanıkla değil senet ile yazılı olarak İspat edilmesi gerektiğini; Davacının eşi ve şirkette müvekkilin ilk ortağı … ile … adlı kişi arasında 24.05.2009 tarihinde yapılan satış ile şirkete para aktanmının Söz konusu olmadığını; … ile … arasında yapılan 24.05.2009 tarihli bu adi sözleşme ile elde edilen parayı … Şti.’ne aktardığını kabul etmediklerini, şirkfet hesaplarına aktarılan, bu tarihli bu miktarlı bir paranın bulunmadığını, bu durumun da yazılı olarak ve şirket kayıtları ile kanıtlanması gerektiğini; Davacı vekilinin şirketin muhasebe kayıtlarında şirketin kasasında 401.711,25 TL para olduğunu iddia etmekte ise de, şirket kasasında böyle bir maddi varlığın bulunmadığını, şirket ortaklarının, davacı ve müvekkil şirketin yaptığı tüm işlerden paylarını aldıklarını; Şirket kasasında fiilen şu anda l TL nakit dahi bulunmadığını, kağıt üzerinde görünen ve varsa bu durumun tamamen fiili durumun tersine yapıları satışlar sonrası, resmi olarak gösterilemeyen masraflardan dolayı kağıt üzerinde kalan miktar olduğunu, bu durumun ticari defterlerin incelenmesi ile ortaya çıkacağını; Şirketin adresinden kira borçlannı ödeyemediğinden bahisle tahliye edilmesinin de söz konusu olmadığını, şirket fiili olarak çalışmadığından tüm kira borçları mal sahibine ödenerek adresin boşaltıldığını; Müvekkilin …’de bulunan evini satarak şirkete vermiş olduğu ve resmi kayıtlarda da görünen 300.000,00 TL paranın şirkete verildiği 06.05.2010 ve 07.05.2010 tarihlerinden itibaren avans faizi hesap edilerek müvekkilin şirketten olan alacağının hesap edilmesini ve şirket fesih edilirken ve mal varlığı pay edilirken hesaplamada dikkate alınmasını talep ettiklerini; Şirket adına tapuya tekrar tescil edilen …Semtinde bulunan 3 adet gayrimenkulun yeniden kıymet takdiri yapılarak şirketin feshi ve tasfiyesinde; davacı ve davalının şirket adına yaptıkları harcamalar, şirketteki hisse oranlan, şirkete verdikleri borçlar, şirketten aldıkları vb tüm bilanço kayıtları, şirket defterleri ve banka hesaplan dikkate alınarak uzman bilirkişilerden oluşan heyet vasıtası ile hesaplama yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın, müvekkilin ortaklıktan atılması talebi ile müdürlük ve temsil yetkisinin kaldınlması talepleri yönünden reddi ile … Şti. ortaklan arasındaki anlaşmazlık, fiili durum vb sebeplerle şirketin ortaklıktan kaynaklı hak ve paylannın, gayrimenkullerinin değerinin saptanmasını ve diğer var olan tüm maddi varlıkların şirket defterleri, banka kayıtları ve diğer tüm deliller göz önüne alınarak, ortakların şirkete kattıklan değer, emek, temettü, kar paylan tüm hususlar dikkate alınarak Hisse, Hak, Hukuk, Dürüstlük ve nesafet kurallanna uygun pay edilmesi, adil dağıtımı ve ortaklanna verilmesini, sonunda da, ortakların arasındaki husumet ve anlaşamamalan sebebi ile şirketin bu sebeple feshine karar verilmesini talep etmiştir.
3-Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … ile müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduklarını, şirket adına kayıtlı 3 adet taşınmazın … tarafından akrabası …’e muvazaalı olarak devredildiğini, ortada gerçek bir satış bulunmadığını, asıl amacın şirketin mal varlığını ele geçirmek olduğunu, banka hesabında bulunan davalı şirkete ait 324.000,00 TL’nin … tarafından zimmetine geçirildiğini, şirket üyeliğinin askıya alındığını, kasada para mevcut olmasına rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle birikmiş vergi borçlarının olduğunu, kira borçlarının da ödenmemesi nedeniyle şirketin adresinden tahliye edildiğini, şirketin zarar ettirildiğini, mahkememizin …E. Sayılı dosyasının eski Yargıtay kararlarına göre davalı şirket ortağına karşı açıldığını, yeni Yargıtay kararlarına göre ise şirketin tüzel kişiliğine karşı açılması gerektiği anlaşılmakla işbu davanın açıldığını, öncelikle davanın mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, davalı şirketin arz edilen nedenlerden ötürü TTK. 636 maddesi uyarınca feshini talep etmiştir.
4-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebi, Mahkememizce verilen 31/03/2017 tarihli ara karar ile Dava konusu itibariyle taşınmazların dava konusu olmadığı, şirket ortağının ortaklıktan çıkarılması istemi ile mülkiyetinin, tarafların ortağı olduğu şirkete ait taşınmazlar ile ilgili çekişme olmadığı, mülkiyeti çekişme konusu olmayan mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceği anlaşılmakla, dava konusu ve HMK 389 maddesi çerçevesinde ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir.
5-İhtiyati tedbir talebinin reddi kararının davacı tarafça istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesi’nin… Esas sayılı, … Karar sayılı ilamıyla ” Dava dilekçesi, ekli belgeler; İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 10/07/2015 tarihli ilam içeriğini incelendiğinde ihtiyati tedbir kararı verilmesi için yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği gibi, açılan davanın mahiyeti gereği uygulanması gereken, TTK’nun 636/4 maddesi gereği de taşınmazlar üzerine devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerektiği kanaatine varılarak redde ilişkin ilk derece mahekemesi kararı kaldırılarak ihtiyati tedbir isteminin kabulüne karar verilmiştir. ” gerekçeleriyle ” Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı 31/03/2017 tarihli ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin ara kararının HMK 353-b-2 maddesi gereği KALDIRILMASINA, Davacı vekilinin ihtiyati tedbir isteminin kabulüyle, “İstanbul ili , Kağıthane İlçesi, 4832 Ada 4 parseline kayıtlı çatı arası piyesli konut niteliğine haiz 7 nolu, … İli , … İlçesi, 4832 Ada 4 Parseline kayıtlı Konut niteliğine sahip 1. Bodrum 1 nolu, İstanbul ili kağıthane ilçesi 4832 Ada 4 Parseline kayıtlı konut niteliğine sahip 1. Bodrum 2 nolu ” taşınmazların 3. Kişilere devredilmemesi için HMK’nun 389 ve muteakip maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir konulmasına, Teminat alınmasına yer olmadığına, ” karar verilmiştir.
6-Taraf vekillerince davaya ilişkin tüm delilleri dosyaya sunulmuştur.
7-Taraf iddialarının yerindeliği bakımından inceleme yapılarak rapor tanzimi için dosya bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş olup dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda; Davacı ve davalının ortağı olduğu dava dışı…Şti.’ne ait ticari defterler ve tüm dosya muhteviyatı belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; Tarafların ortağı olduğu dava dışı şirketin bilançolarında da görüleceği üzere gayrimenkulleri ile ilgili kayıt olmadığı, Şirketin kayıtlarında sadece 250-Arazi ve Arsalar hesabında 398.720,68 TL tutarında bir kaydın olduğu, bu arsa bedelinin de şirketin kasasından ödendiğinin görüldüğü, dolayısı ile davacı tarafından belirtilen ve İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesi1 nin … E. … K. sayılı kararına konu olan 3 adet taşınmazın satışına ait ticari defterlerde kayıt olmadığı, Tarafların ortağı olduğu dava dışı şirketin sadece 2010 yılında ve 2011 yılında “Daire Satışı” altında gelir elde ettiği, şirketin bu yıllar dışında hiç geliri olmadığı, dava dışı şirketin 100-Kasa hesabında kaydi olarak yıllar itibari ile aşağıda arz edilen bakiyelerin olduğu, 31.12.2009 tarihinde 491,08 TL, 31.12.2010 tarihinde 127.121,36 TL, 31.12.2011 tarihinde 67.610,56 TL, 31.12.2012 tarihinde 7.462,19 TL, 31.12.2013 tarihinde 405.703,34 TL. 31.12.2014 tarihinde 401.711,25 TL, 31.12.2015 tarihinde 401.507,37 TL ancak davalı tarafından davaya verilen cevap dilekçesinde şirket kasasında ” 1 TL dahi olmadığının” beyan edildiği, Davalı …’in şirketten 300,010,28 TL alacaklı olduğu, Dava dışı şirketin sadcce 2010 yılında ve 2011 yılında “Daire Satışı” altında gelir elde ettiği, şirketin bu yıllar dışında hiç geliri olmadığı, 14.07.2010-31.12.2010 tarih aralığında 4 ayrı fatura ile 4 ayrı kişiye toplam 390.000,00 TL tutarında, 04.01.2011-06.12.2011 tarih aralığında 11 ayrı fatura ile 10 ayn kişiye toplam 1.104.564,36 TL tutarında daire salış faturası düzenlediği, ancak satışı yapılan dairelerle ilgili şirket kayıtlarında herhangi bir kayıt olmadığından hangi dairelerin satışı yapıldığı hususunda bir tespit yapılamadığı, Dava dışı şirketin sadece 2010 yılında 8,775,53 TL. ve 2011 yılında 235.091,18 TL. kar elde ettiği, diğer yıllarda zarar ettiği, kar dağıtımı yapılmadığı, karın 2012 yılında 12.193,34TL.sinin 540-Yasal Yedekler hesabına, 231.673,37TL’sinin de 542-Olağanüstü Yedekler hesabına aktarıldığı tespit edildiği, Davacı haklı sebeblerin varlığını iddia ederek, şirket ortağının ortaklıktan çıkanlmastni; bu mümkün değil ise, terditli olarak şirketin feshini talep etmiştir. Davalı da, şirtetin feshedilmesini kabul etmekte ve hisse, hak ve nesafet kurallarına uygun kendisine pay verilmesini istediği, Limited şirkette bir ortak diğer ortağın ortaklıktan çıkarılmasını isteyeceği, TTK’nunun 638/2. maddesine göre, kendisinin şirketten ayrılmasına müsaade edilmesini isteyebileceği, Ancak, Şirket ortaklan karar vererek bir ortağın çıkarılmasına karar verebilirler (TTK m. 640). Bu bakımdan davacının davalıya ortaklıktan çıkarma talebi TTK. hükümleri karşısında mümkün olmadığı, Ortaklar arasında bir çok ihtilafın çıktığı; bir çok hukuk ve ceza davaları bulunduğu ye ortaklar arasında husumetin varlığı göz önünde tutulduğunda ortaklığın devamının mümkün olmadığı ve haklı sebeblerin ortaya çıktığının görüldüğü, Bu durumda şirketin haklı sebeplerle feshi ile şirkete tasfiye memurunun seçilmesi gerekeceği, Tasfiye sürecinde, tasfiye memuru şirketin borç ve alacaklarını tesbit ederek bunları tahsil edecek, borçları ödeyecek ve olumlu bakiye kalmış ise, ortaklara paylan oranında tasfiye bakiyesinin dağıtılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
8-Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Asıl davada davacı, ortağı bulunduğu…Şti.’nin diğer ortağı davalı …’in haklı sebeple ortaklıktan çıkartılması bu mümkün değilse şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiş, Birleşen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında, bu sefer asıl davanında davacısı olan …, davalı olarak … Şti.’ni göstererek şirketin tasfiyesini talep etmiştir.
Dosyamız, şirketin defter ve kayıtlarının incelenmesi için teknik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve bilirkişi heyetince tanzim edilem rapor mahkememize sunulmuştur. Mahkememize sunulan 23.10.2017 tarihli rapor ve dosyadaki belgeler heyetimizce değerlendirildiğinde, Davacı, asıl davada, davalı ortağın Ltd. Şti. hissedarlığından çıkartılmasını istemişse de TTK’nun 638/2 maddesine göre limited şirkette bir ortağın diğer ortağın ortaklıktan çıkartılmasını isteyemeyeceği ancak kendisinin limiteş şirketten ayrılmasına izin verilmesini isteyebileceğinden davacının bu talebinin reddine, yine asıl davada, şirketin tasfiyesi istenmişse de dava şirkete karşı değilde diğer ortağa karşı açıldığından bu talebinin de husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise; davacı, şirketin haklı sebeple tasfiyesini talep etmiş, husumetide şirkete yöneltmiştir. Ayrıca 2 ortak arasında hukuk ve ceza davalarına konu olan birçok ihtilaf olup, ortaklar arasında husumet olduğuda dikkate alındığında, haklı sebeplerin var olduğu kanaati mahkememizde hasıl olduğundan birleşen dava yönünden davanın kabulüne ve şirketin tasfiyesini temin için tasfiye memuru atanmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Birleşen davanın KABULÜ ile, … Şirketi’nin feshi ile tasfiyesine, Tasfiye Memuru olarak Ticaret Hukuku Nitelikli hesaplama bilirkişis…’in atanmasına, tasfiye işlemleri için 3.000 TL ücret takdirine,
3-Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 6,70 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcından peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Asıl davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Birleşen davada; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Asıl davada; davacı tarafından yapılan takdiren 100 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Asıl davada; davalı tarafından yapılan 75,90 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Birleşen davada; Davacı tarafından yapılan toplam 2.169,90 TL’nin ( 31,40 TL BVH, 4,60 TL VH, 31,40 TL Peşin Harç, 102,50 TL tebliğler, 2.000 TL bilirkişi ücreti ) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yargı yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …