Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/805 E. 2018/410 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/805
KARAR NO : 2018/410
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 02/02/2016
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1.Davacı vekili İstanbul …Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalı tarafından müvekkil aleyhine 20/06/2014 tanzim tarihli, 21/12/2014 ödeme günlü 40.000,00TL’lik bir adet bono ile ilgili icra takibi başlatıldığını, bununla ilgili ödeme emrinin 10/04/2015 tarihinde muhtar kamanı ile müvekkile tebliğ olduğunu, takip müstenidi bono üzerindeki yan yana atılmış imzaların dosya borçlu müvekkil …’a ait olmadığı savı ile İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin… Esas sayılı dosyasında imza itirazında bulunduklarını, icra Mahkemesinin anılan dosyasnıda en son alınan Adli Tıp Raporunda senetteki imzanın kuvvetle muhtemel olarak müvekkil …’un eli ürünü olduğu kanaatine varıldığını, davacı müvekkilinin ise böyle bir bono vermediğini, böyle bir borcu bulunmadığında ısrar ettiğini, kuvvetle muhtemel ve kanaate dayalı olan Adli Tıp Raporuna göre imzanın müvekkil …’a aidiyetinin Şüpheli hale gelmiş olduğunun açık olduğunu, ayrıca Adli Tıp Raporunda incelemenin de eksik yapıldığını, raporun ayrıntılı incelemeyi içermediğini, ayrıca müvekkil ile davalının geçmişte … Şirketi ünvanlı şirkette 2009-2012 tarihleri arasında %50,%50 şirket ortaklığı yaptıklarını, sonra müvekkilinin 24 Ocak 2013 tarihinde adı geçen Ltd. Şirket hissesini davalıya devrettiğini, devir alan davalının da hisse bedelini nakten müvekkiline ödediğini devir belgesinde kabul ve beyan ettiğini, müvekkilinin davalıya asla böyle bir 40.000,00TL’lik bono imzalayıp vermediğini, böyle bir bonoya dayalı herhangi bir borcu olmadığını, bu nedenlerle müvekkil davacı …’un davalı …’a İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konmuş olan 20/06/2014 tanzim tarihli 31/12/2014 ödeme günlü 40.000,00TL’lik “bedeli nakten ahzolunmuştur” yazılı bonoya dayalı borcunun olmadığının tespitini, İcra Mahkemesince icra dosyasında alacağın %20’si oranında teminatla İhtiyati Tedbir Kararı bulunan alacağın tahsili halinde dava sonuna kadar borçluya ödenmemesi için İhtiyati Tedbir Kararı verilmesini, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, talep etmiştir.
2.İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibine başlanıldığı ve davacı tarafından senetteki imzaya itiraz edildiğinden, itiraz neticesinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde … Esas sayılı dosyası ile dava açılmış olup, dosyada alınan 05/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; ödeyecek …, alacaklı … adlarına düzenlenmiş 20/06/2014 tanzim, 31/12/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL değerli bir adet senetteki … adına atılı bulunan borçlu imzasının mevcut mukayese imzalarına atfen … isimli şahıs eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
3.İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesi tarafından davacının itirazlarının giderilmesi açısından aldırılan Adli Tıp Kurumu Raporunda özetle; inceleme konusu senette …’a atfen atılı basit tersimli, gramalardan ibaret borçlu imzalar ile …’un mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığından söz konusu imzaların kuvvetle muhtemel …’un eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
4.İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesince 29/04/2016 tarihinde Görevsizlik Kararı verilmiş olup, Görevsizlik Kararı gereğince Mahkememize tevdi edilen dosyanın yukarıdaki Esas numarasına kaydı yapılmıştır.
5.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davacı aleyhine kambiyo senetlerine özgü icra takibine başlanılmış ve davacı tarafın takibe mesnet senetteki imzaya itiraz ettiği, itiraz neticesinde İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinde… Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, İstanbul … İcra Mahkemesininde…Esas sayılı dosyasında görülen davada mahkemece 2 adet bilirkişi raporu alındığı, 05/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda borçlu imzasının mevcut mukayese imzalarına atfen … isimli şahıs eli ürünü olduğu kanaat ve görüşüne varıldığı, itiraz neticesinde 19/12/2015 tarihli adli tıp kurumunca düzenlenen raporda davacı …’un mukayese imzaları bakımından uygunluk ve benzerlikler saptandığı, iş bu mahkeme dosyasının 05/04/2016 tarihinde karara çıktığı ve davacının imza itirazının reddedildiği, davacı tarafın müvekkile böyle bir borcu bulunmadığını iddia etsede davacının borcu olmadığını, ya da borcunu ödediğini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiğini, ancak davacı tarafın beyan ve iddialarının dosyaya sunulan deliller davacını borçlu olmadığını ispat etmekten uzak ve sadece soyut iddialardan ibaret olduğunu, bu nedenlerle haksız davanın reddini, davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına, dava masraf ve vekalet ücretinin davcı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
6.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı dava konusu 31/12/2014 ödeme tarihli 40.000,00TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadığını, imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmekle davamızın konusunun, davacının bonodan kaynaklı borcunun olmadığının tespiti olduğu açıktır. İmzaya ilişkin itiraza esas olmak üzere, davacının tatbike elverişli imza örneklerinin İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesince istenilip, huzurda alınan imza örnekleri ve bono aslı ile birlikte dosya kapsamında hem ATK’dan hem de Grafoloji Uzmanı bilirkişiden rapor alındığı, her iki bilirkişi raporunda da imzanın davacıya ait olduğu yönünde görüş bildirildiği, her iki bilirkişi raporunun ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli olduğu anlaşılmış. Davacının yemin teklifi üzerine davalı bu teklifi kabul etmiş ve davacının dava konusu bonodan dolayı kendisine 40.000,00TL borcu olduğunu belirtmiştir. Yapılan imza incelemesi ve kabul edilen ve ifa edilen yemin doğrultusunda davacı dava konusu bonodan dolayı, davalıya borçlu olmadığını ispat edemediğinden davanın reddine, aynı zamanda davacının kötüniyet olduğuna dair dosyada yeterli delil bulunmadığından kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL maktu karar harcının peşin alınan 683,10TL harçtan mahsubu ile artan 647,20TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.750,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine;
Dair; tarafların yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Başkan …