Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/755 E. 2020/722 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/755
KARAR NO : 2020/722

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 05/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:
Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde davalı …’e … sayılı 33.250,00 TL bedelli ve … sayılı 31.000,00 TL bedelli iki tane çek verdiğini, söz konusu çekleri … Ltd. Şti.’nin keşide ettiğini, çeklerin karşılıksız olması nedeniyle davalının yetkilisi olduğu … Şti. tarafından arkasının yazdırıldığını, çek bedellerinin ödenmesi için dava dışı …’ten borç para talep ettiğini, 08.05.2015 tarihinde …bank … şubesinde dava dışı … ile buluştuklarını, bu kişinin ağabeyi … ya da eşinin hesabından 31.000,00 TL para tahsil ederek banka şubesi içinde davacıya verildiğini, davacının da bu parayı yine banka şubesi içinde hazır bulunan davalı …’e … sayılı 31.000,00 TL bedelli çekin karşılığı olarak verdiğini, bu durumu 31.000,00 TL tutarlı banka dekontu ile kanıtlamakta olduklarını, bu olaydan on beş gün sonra davalı …’in hesabına önce 25.000,00 TL daha sonra da 8.250,00 TL tutarlı iki tane EFT gönderdiğini böylece … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin bedelini de ödediğini, her iki çek yönünden de borcunun kalmadığını, ancak davalının kendisi aleyhine (… 8. İcra Dairesinin …) … 3. İcra Dairesinin … sayılı dosyasından icra takibi başlattığını ve her iki çeke dayalı olarak alacak talebinde bulunduğunu, her iki çek nedeniyle de borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALININ TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde davaya konu çeklerin bedelinin ödenmediğini, davacının yaptığı 33.250,00 TL tutarlı banka ödemesinde 30.05.2015 tarihinin yazılı olduğunu, bu ödemenin 30.05.2015 tarihli bir başka çeke ait olduğunu, bu nedenle davacının başka çeklere yaptığı ödemeleri göstererek dava konusu çeklere ilişkin ödeme yapmış gibi göstermeye çalıştığını, davaya konu çeklerin halen kendi ellerinde bulunmasının da çeklerin ödenmediğine karine oluşturduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, (… 8. İcra Dairesinin …) … 3. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, …bank … şubesi güvenlik kamerası görüntülerini delil olarak sunmuştur.
Davalı taraf, (… 8. İcra Dairesinin …) … 3. İcra Dairesinin … sayılı dosyasını, 30.05.2015 tarihli çek fotokopisini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Dava 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü sözleşmesinden kaynaklı alacak için başlatılmış icra takibi nedeniyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu m. 72’ye göre açılmış menfi tespit davasıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 386’ya göre; “Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir.” Tüketim ödüncü sözleşmeleri karşılıklı edimleri içeren nitelikte sözleşme olup tüketim ödüncünü alan taraf sözleşmede kararlaştırılan tarihte aldığı ödüncü iade etme yükümlülüğü altındadır. Dava konusu uyuşmazlık … sayılı 33.250,00 TL bedelli ve … sayılı 31.000,00 TL bedelli iki tane çekin bedelinin ödenip ödenmediği noktasındadır. Çek hukukumuzda ödeme aracı olup taraflar arasında yazılı bir tüketim ödüncü sözleşmesi bulunmasa da davacının davalıdan tüketim ödüncü aldığı ve bu ödüncü ödeme amacıyla davalı tarafa çek verdiği konusunda bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık konusu çek bedellerinin davacı tarafından ödenip ödenmediği noktasındadır.
Davacı taraf çek bedellerinin ödendiğini kanıtlamak için dosyaya üç tane banka dekontu sunmuştur.
Bunlardan birincisi 15.06.2015 tarihli ve 25.000,00 TL bedelli olup üzerinde ” … seri ödemesi” yazılıdır. … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin keşidecisi …Ltd. Şti. olup numarası da … olması nedeniyle bu ödemenin … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin kısmi ödemesi olduğu anlaşılmaktadır.
İkinci banka dekontu 15.06.2015 tarihli ve 8.250,00 TL bedelli olup üzerinde “… çek ödem” yazılıdır. … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin keşidecisi … Ltd. Şti. olup numarası da … olması nedeniyle bu ödemenin de … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin kısmi ödemesi olduğu anlaşılmaktadır.
Her iki dekontun toplamı 33.250,00 TL yapmakta olup bu rakam … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin miktarına da eşittir.
Davalı tarafın davacı tarafından sunulan bu banka dekontlarının 30.05.2015 tarihli bir başka çekin ödemesi olduğu itirazını kanıtlamak için dosyaya delil olarak sunduğu 30.05.2015 tarihli … Bankası A.Ş.’nin … Şubesi çeki incelendiğinde çek numarasının … olduğu, bedelinin ise 35.000,00 TL olduğu keşidecisinin ise … Ltd. Şti. olduğu görülmektedir. Davalının delil olarak sunduğu dava dışı çekin keşideci bilgisi dışındaki çek numarası bilgisi ile davacının ödeme dekontları üzerindeki “…30.05.2015 … seri ödemesi” bilgisi ve “30.05.2015 TRH … çek ödem” açıklama bilgisi ile uyuşmamaktadır. Bu gerekçelerle davacının … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin bedelini davalıya ödediği kabul edilerek bu çek yönünden davacının davasının kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının dosyaya sunduğu üçüncü dekont ise 08.05.2016 tarihli 31.000,00 TL bedelli dekont olup parayı havale eden kişi olarak davalı …, havale alıcısı ise … Ltd. Şti. olarak gözükmektedir.
Davacı taraf 08.05.2015 tarihinde …bank … şubesinde dava dışı … ile buluştuklarını, bu kişinin ağabeyi … ya da eşinin hesabından 31.000,00 TL para tahsil ederek banka şubesi içinde davacıya verildiğini, davacının da bu parayı yine banka şubesi içinde hazır bulunan davalı …’e … sayılı 31.000,00 TL bedelli çekin karşılığı olarak verdiğini, bu durumu 31.000,00 TL tutarlı banka dekontu ile kanıtlamakta olduklarını belirtmekte ise de söz konusu dekont üzerinde davaya konu çeklerle ya da icra takibi ile nedensellik bağı kurulmasını sağlayacak bir açıklama bulunmamaktadır. Davacı taraf …bank … şubesi güvenlik kamerası kayıtlarının getirtilmesini talep etmişse de 31.000,00 TL bedelli paranın davalıya elden verilip verilmediğinin ispatı ancak 6100 sayılı HMK m. 200 ve 201’e göre senetle olacağından güvenlik kamerası kayıtlarının getirtilmesi talebi ile tanık dinletme talebi kabul edilmemiştir. Bu gerekçelerle davalının … sayılı 31.000,00 TL bedelli çek yönünden talebinin reddine yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davaya konu icra takibinde her bir çek için ayrı ayrı avans faizi, binde on oranında çek tazminatı ve binde üç oranında komisyon ücreti hesaplanması gerektiğinden dosya hesap bilirkişisine verilmiş ve 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yapılması istenilmiştir.
Hazırlanan 11.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin işlemiş avans faiz miktarının 303,76 TL, çek tazminatının 3.325,00 TL çek komisyonu tutarının 99,75 TL toplam alacak miktarının ise 36.978,51 TL olduğu tespit edilmiş olup bu rakam üzerinden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davalının … sayılı 33.250,00 TL bedelli çekin bedelini takip öncesinde tahsil etmiş olmasına karşın davacı aleyhine icra takibi başlatmış olması iyiniyetli görülmeyerek davalı aleyhine bu miktar üzerinden kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
Hazırlanan 11.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda … sayılı 31.000,00 TL bedelli çekin işlemiş avans faiz miktarının 1.087,97 TL, çek tazminatının 3.100,00 TL çek komisyonu tutarının 93,00 TL toplam alacak miktarının ise 35.280,97 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı taraf icra takibinde … sayılı 31.000,00 TL bedelli çek yönünden toplam 33.779,83 TL alacak talebinde bulunmuştur. Hazırlanan 11.02.2020 tarihli bilirkişi raporunda ise bu çek yönünden alacağının 35.280,97 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu çek yönünden davacının menfi tespit talebinin reddine yönelik olarak yukarıdaki gerekçelerle hüküm kurulmuş olup davacının icra takibine kötüniyetle itiraz ettiği kanıtlanamadığından davalının bu çek yönünden kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Davalı tarafın banka havalesi yoluyla tahsil ettiği çek bedeli için davacıya karşı icra takibi başlatması iyiniyetli görülmediğinden davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
2-… 2. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına konu … sayılı ve 33.250,00-TL bedelli, 21/05/2015 tarihli çek yönünden davacının 36.978,51-TL borçlu olmadığının tespitine, davacının borçlu olmadığına karar verilen 36.978,51-TL üzerinden %20 kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-… 2. İcra Dairesi’nin … sayılı dosyasına konu … sayılı ve 31.000,00-TL bedelli, 21/04/2015 tarihli çek yönünden davacının menfi tespit talebinin reddine,
4-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesap olunan 2.526,00-TL nispi karar harcının peşin alınan 1.056,25-TL harçtan mahsubu ile eksik 1.469,75-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 14.023,50-TL ( 700,00-TL BK ücreti, 323,50-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 611,90-TL’nin davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 1.088,05-TL ( 27,70-TL BH, 1.056,25-TL PH, 4,10-TL VH ) harcın davalıdan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 5.546,78 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 20,00-TL tebliğler ve posta yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 8,00-TL’nin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.650,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALIYA VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/11/2020

Katip …
*e-imzalıdır

Hakim …
*e-imzalıdır