Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/744 E. 2021/329 K. 12.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/744
KARAR NO:2021/329

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:15/07/2016
KARAR TARİHİ:12/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:

DAVACININ TALEBİ:

Davacı …A.Ş. vekili verdiği dava dilekçesinde, dava dışı …’e ait taşınmazı iş yeri … poliçesiyle sigortaladıklarını, sigortalanan iş yerinin davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. tarafından kiralandığını, kiralanan yerin bu davalının kiracı olarak kullanımında olduğu esnada yangın çıktığını, yangına elektrik tesisatına yapılan güç aktarımı sonucu meydana gelen aşırı ısınmanın neden olduğunun tespit edildiğini, hasara uğrayan iş yeri için kendi sigortalıları dava dışı …’e 162.284,00 TL zarar tazminatı ve 1.250,00 TL kira kaybı ödemesi yaptıklarını, böylelikle 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre kendi sigortalılarına halef olduklarını, ödedikleri … tazminatı ve kira parasının yangına sebebiyet veren kiracı davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile bu davalının sigortalısı diğer davalı … … A.Ş.’den ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.

DAVALILARIN TALEBİ:

Davalı … … A.Ş. vekili verdiği cevap dilekçesinde, yangına güç aktarımının değil binadaki elektrik panosunun neden olduğunu, bu nedenle de kiracı olan kendi müvekkilinin değil mal sahibi olan davacının sigortalısının neden olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.

DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:

Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre … şirketinin halefiyet yoluyla zarar sorumlularına ve zarar sorumlusu … şirketine karşı tazminat davasıdır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:

6100 sayılı HMK m. 1’e göre göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle mahkememizin görevli olup olmadığı öncelikle incelenmiştir.

Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre … şirketinin halefiyet yoluyla zarar sorumlularına ve zarar sorumlusu … şirketine karşı tazminat davasıdır. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi aşağıya alıntıladığımız kararında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla açılacak tazminat davalarında görevli mahkemenin tespitini aşağıdaki ölçütlere göre belirlemiştir. “Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, … poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen davalı arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir. Dava tarihi olan 16/12/2013 tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 16/1. maddesinde kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek ve ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin dahi tacir sayılacakları hükme bağlanmıştır. İSKİ’nin kuruluşu hakkındaki 2560 sayılı kanunun ek 5. maddesinde bu kanunun diğer Büyükşehir Belediyelerinde de uygulanacağı açıklanmış olup böylece … de 2560 sayılı kanuna tabi bir kuruluş haline gelmiştir. Bu durum karşısında somut olaya bakıldığında; davacının sigortalısı … Gıda San.Tic.Ltd.Şti.tüzel kişi tacir olduğu gibi, davalı … de TTK’nın 3, 11, 16/1. maddeleri ve 2560 sayılı Kanun hükümleri uyarınca faaliyetlerini özel hukuk hükümlerine göre sürdüren tacir tüzel kişidir. Davacının sigortalısı ile davalı arasındaki hukuki ilişki ise haksız fiilden doğmuştur. Bu durum karşısında, her iki taraf da tacir olduğundan, tacirler arasındaki haksız fiilden doğan davada özel görevli mahkeme olan Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu, davacının halefiyete dayalı olarak açtığı rücuen tazminat davasında da Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c. maddesine göre görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.” (Yargıtay 17. HD 2016 / 20369 Esas; 2019 / 8459 Karar; 24.09.2019 Tarih) Bu karara ve karar içerisinde yollama yapılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararına göre davacı … şirketinin kendi sigortalısı olan dava dışı … ile davalılar arasında meydana gelen yangın nedeniyle … tazminatı uyuşmazlığında yangının çıkış sebebinin dava dışı … ile davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişkiden doğan yükümlülüklerin ihlalinden mi kaynaklandığının yoksa kiracılık ilişkisinden doğan yükümlülüklerin ihlalinden mi kaynaklandığının tespiti gerekmektedir. Bu amaçla dava konusu yangının çıktığı yerde yangın uzmanı ve elektrik mühendisi bilirkişi eşliğinde keşif yapılarak bilirkişi heyetinden; dava konusu yangının çıkış nedeninin tespiti, dava konusu yangının çıkış nedeninin elektrik aletlerinin çalışması ve binanın elektrik tesisatından kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespiti ve dava konusu yangının çıkış nedeni hem elektrik aletlerinin çalışması hem de binanın elektrik tesisatından kaynaklanıyorsa davacı ile yangının çıktığı yerin mal sahibinin müterafik kusur oranlarının tespiti istenilmiştir.

Hazırlanan 11.01.2021 tarihli bilirkişi raporunda teknik ayrıntılar açıklandıktan sonra davacı … şirketinin sigortalısı dava dışı ve mal sahibi olan …’in % 25 oranında kusurlu olduğu, davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ise % 75 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Dava konusu yangının gerek davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının gerekse davalı kiracı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin 6098 sayılı TBK m. 49’a göre haksız fiil sorumluluğundan kaynaklı olarak meydana geldiği anlaşılmaktadır.

6100 sayılı HMK m. 4/I-a’ya göre; “Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,” sulh hukuk mahkemelerinde görülür. Davacı … şirketinin dava dışı sigortalısının tazminat isteme hakkını davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’ne karşı sulh hukuk mahkemesinde yöneltebileceği anlaşıldığından taraflar arasında ticari ilişki bulunmamaktadır.
Dava dışı kiralayan …’e 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre halef olan davacı … şirketi ile davalılar arasında bu nedenle ticari bir uyuşmazlık bulunduğu ileri sürülemeyecektir. Bu durumda açılan davanın 6102 sayılı TTK m. 4’e göre ticari dava olmadığı ve ticaret mahkemesinin görev alanına girmediği, sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşılmakla, mahkememizin görevsizliğine ve 6100 sayılı HMK m. 114/I-c ve 115 maddelerine göre davanın usulden reddine yönelik aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusunun Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevine girdiği anlaşılmakla, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın 6100 sayılı HMK madde 114/1-c ve 115’e göre usulden REDDİNE,
2-HMK 20 maddesi gereğince gerekçeli kararın taraflara tebliği ile kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık kesin süre içerisinde talep edilmesi halinde dava dosyanının görevli ve yetkili İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-Belirtilen 2 haftalık süre içerisinde talepde bulunulmaması ve süresinden sonra talepte bulunulması halinde mahkememize davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331 md gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekili ve davalı … … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/04/2021

Katip …

Hakim …