Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/736 E. 2021/619 K. 05.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/736
KARAR NO:2021/619

DAVA :Tazminat
DAVA TARİHİ:13/07/2016
KARAR TARİHİ:05/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACININ TALEBİ:

Davacı … vekili verdiği dava dilekçesinde, 28.07.2014 tarihinde meydana gelen tek taraflı kaza nedeniyle sigortaladıkları dava dışı …’nın yaralandığını, sigortalılarına tedavi için 927,10 CHF, iş göremezlik tazminatı için ise 3.155,20 CHF sigorta tazminatı ödediklerini, davalılardan … A.Ş.’nin kazaya karışan aracın sigortalayanı olarak, …’nın tedavi giderlerinden sorumlu kurum olarak ve diğer iki davalı …ile …’nın da aracın işleteni ve sürücüsü olarak tazminattan sorumlu olduklarını, sigortalılarına ödedikleri toplam 4.082,30 CHF’nin ödeme günündeki TL kaşılığı olarak bütün davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALILARIN TALEBİ:
Davalı … vekili verdiği cevap dilekçesinde, davanın 5510 sayılı kanundan kaynaklı uyuşmazlık olması nedeniyle iş mahkemeleri görevli olduğu gererçesiyle görevsizlik itirazında bulunmuştur. İkinci olarak kendi kurumlarından sağlık hizmeti alanların bu haklarının halefiyet yoluyla sigorta şirketlerine geçmesi mümkün olmadığından husumet itirazında bulunmuştur. Üçüncü olarak tazminat davalarının iki yılda zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı definde bulunmuştur. Davanın esasına ilişkin olarak sağlık masraflarından SUT hükümlerine göre sorumlu olduklarını, kendilerince karşılanmayacak giderler için de sigorta şirketlerinin sorumluluklarının devam ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekil verdiği cevap dilekçesinde, tedavi giderleri ile ilgili olarak yasal sorumluluklarının bulunmadığını, diğer zararlardan kusur oranına ve poliçe limitine göre sorumluluklarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
Davalı …’nın davaya cevap dilekçesi vermeyerek 6100 sayılı HMK m.128’e göre dava konusu maddi vakıaları inkâr etmiştir.
DAVANIN HUKUKİ NİTELİĞİ:
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla zarar sorumlularına, …’ya ve zarar sorumlusu sigorta şirketine karşı tazminat davasıdır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı taraf, kaza tespit tutanağını, sigorta poliçesini, tedavi ve iş göremezlik tazminatı ile ilgili belgeleri ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalı … cevap dilekçesi sunmuş ancak delil sunmamıştır.
Davalı … A.Ş., poliçe örneğini ve bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur.
Davalılar …ve … 6100 sayılı HMK m. 126’ya göre cevap ve delil dilekçesi sunmamış, HMK m. 139’a göre ön inceleme ve HMK m. 144’e göre tahkikat duruşmasına usulüne uygun şekilde çağrıldığı halde katılmamıştır.
Dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla zarar sorumlularına, …’ya ve zarar sorumlusu sigorta şirketine karşı tazminat davasıdır.
Davalı …’nın iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik itirazının 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre halefiyet yoluyla açılacak davalarda sigortalının dava hakkını kullanırken uygulanacak görev kurallarına bağlı olması ve davalılardan birinin sigorta şirketi olması nedeniyle de ticaret mahkemeleri görevli olduğu için reddine karar verilmiştir.
Davalı …’nın husumet itirazının belgeli sağlık giderlerinden …’nın sorumlu olması nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı …’nın zamanaşımı definin kazanın meydana geldiği 28.07.2014 tarihi ile davanın açıldığı 13.07.2016 tarihi arasında 6098 sayılı TBK m. 72’ye göre iki yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla reddine karar verilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık davacı sigorta şirketinin sigortaladığı ve tazminat ödemesi yaptığı dava dışı …’nın yaralandığı kazada kaza esnasında içinde bulunduğu 34 NIK 49 plakalı aracın sigortalayanı davalı sigorta şirketine, bu aracın sürücüsü olan …’ya, bu aracın sahibi olan …’ya ve belgeli sağlık giderlerinden sorumluluğu bulunan …’ya 6102 sayılı TTK m. 1472’ye göre rücu etmesinden kaynaklanmaktadır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 1472’ye göre; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” Bu maddeye göre sigorta şirketinin halefiyet yoluyla kendi sigortalısına ödediği tazminat miktarını davalı sigorta şirketinden ve diğer davalılardan talep etmekte hukuki yararı bulunmakta olup davacı sigorta şirketi öncelikle yaptığı ödemeleri ispatlamalıdır. Davacı sigorta şirketi sigortalamış olduğu dava dışı …’nın meydana gelen trafik kazasında yaralanması üzerine kendi sigortalısına sigorta tazminatı ödediğini dosyaya sunduğu belgelerle kanıtlamaktadır.
Davacı sigorta şirketinin kendi sigortalısının haklarına halef olabilmesi için ikinci koşul gerçekleşen zarardan dolayı kendi sigortalısının sorumlulara karşı tazminat davası açma hakkına sahip olmasıdır. Meydana gelen trafik kazasında davacı sigorta şirketinin sigortaladığı dava dışı … yaralanmış, dolayısıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 54 ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 85 ve 91’e göre kazaya sebebiyet veren aracın sigortalayanına, aracın sürücüsüne ve işletenine karşı dava açma hakkı doğmuştur.
Davalıların meydana gelen olayda kusur miktarı ile sorumlu olmaları nedeniyle kusur oranının tespiti için 6100 sayılı HMK m. 266’ya göre bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosya kusur uzmanı bilirkişiye verilmiştir. Hazırlanan 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü davalı …’nın % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Davacının sigortaladığı dava dışı …’nın maluliyet raporu alınmadan hazırlanan 12.10.2018 ve 07.09.2019 tarihli bilirkişi raporları hükme esas alınmamıştır.
Davacının sigortaladığı dava dışı …’nın maluliyet durumunun tespiti için dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, hazırlanan 12.06.2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda dava dışı …’nın maluliyetinin bulunmadığı, iyileşme süresinin de iki hafta olduğu tespit edilmiştir.
Davacının sigortaladığı dava dışı …’nın geçici iş göremezlik tazminatının tespiti için dosya aktüerya bilirkişisine verilmiş ve rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 15.11.2020 tarihli bilirkişi raporunda dava dışı …’nın geçici iş göremezlik tazminatının 445,52 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacının sigortaladığı dava dışı …’nın tedavi giderleri masrafının tespiti için dosya doktor bilirkişiye verilmiş ve rapor hazırlanması istenilmiştir. Hazırlanan 03.02.2021 tarihli bilirkişi raporunda …’nın sorumlu olduğu tedavi giderinin 481,43 TL olduğu, davalıların hatır taşıması defi bulunmadığı halde % 20 hatır taşıması indirimi yapılarak tedavi giderinin 385,15 TL olduğu tespit edilmiştir. Diğer davalıların sorumlu olduğu tedavi giderinin de 2.332,27 TL olduğu, hatır taşıması indirimi yapıldığında 1.865,82 TL olduğu tespit edilmiştir.
Hazırlanan 15.11.2020 ve 03.02.2021 tarihli aktüerya ve doktor bilirkişi raporlarında davacının talebinin CHF bedeli üzerinden olmasına karşın TL olarak hazırlanmış olması, doktor raporunda da davalıların hiç birinin hatır taşıması indirimi defini ileri sürmemiş olmaları ve hatır taşıması indirimi yapılması ve oranının belirlenmesi münhasıran hakimin yetkisinde olması nedeniyle aynı bilirkişilere ek rapor hazırlanması için dosya tekrar verilmiştir.
Hazırlanan 18.03.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda 481,43 TL tedavi giderinin 172,14 CHF, 445,52 TL geçici iş göremezlik tazminatının 159,30 CHF olduğu tespit edilmiş ancak diğer davalıların sorumlu oldukları tedavi giderlerinin CHF bedeli üzerinden hesabı yapılmamıştır. 2.332,27 TL tedavi gideri 2,94 CHF karşılığı 793,28 CHF yapmaktadır. (Tedavi gideri 2.332,27 TL / 2,94 = 793,28 CHF) Bu hesaplama basit matematik işlemini gerektirdiğinden ve yapılan hesaplama tarafların 6100 sayılı HMK m. 107’ye göre bedel artırımında bulunmalarını ya da HMK m. 176’ya göre ıslah da bulunmalarını gerektirmeyeceğinden 6100 sayılı HMK m. 30 usul ekonomisi uyarınca ikinci kez bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 97’ye göre; “Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” Davalı … A.Ş., tarafından yapılmış olan zorunlu mali sorumluluk sigortasına göre davalı … A.Ş., davacının sigortaladığı dava dışı …’nın uğradığı zararlardan poliçe limiti dahilinde hukuken sorumlu durumdadır. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A.3. ve A.5/c maddesine göre de davalı sigorta şirketinin zararı karşılama sorumluluğu bulunmaktadır. Bu gerekçelerle davalı … A.Ş., yönünden davacının sigorta tazminatı rücu taleplerinin kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 90’a göre; “Maddi tazminatın biçimi ve kapsamı ile manevi tazminat konularında Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri ise m. 49’da düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile hazırlanan kusur bilirkişi raporu birlikte incelendiğinde davalı sigorta şirketinin sigortaladığı aracın sürücüsü davalı …’nın meydana gelen trafik kazasında % 100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Davacının sigortalısının 6098 sayılı TBK m. 54’e göre çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpları talep etme hakkına sahiptir. Hazırlanan 15.11.2020 tarihli aktüerya bilirkişisi raporunda davacının sigortalısının geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmıştır. Bu gerekçelerle davalı …yönünden davacının sigorta tazminatı rücu taleplerinin kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu m. 85’e göre; “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Meydana gelen kazada davalı …aracı kullanan kişi diğer davalı … ise aracın sahibi yani işleteni durumundadır. Bu nedenle davalı …’da meydana gelen zarardan davalı …ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu gerekçelerle davalı … yönünden davacının sigorta tazminatı rücu taleplerinin kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Tedavi giderleri yönünden ise …’nın sorumluluğunun yasa ve yönetmelik değişikliklerine göre incelenmesi gerekmektedir.
25.02.2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan ve yürürlüğe giren 6111 sayılı Kanunun 59’uncu maddesiyle, 2918 sayılı KTK m. 98 “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanır.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Bu maddenin uygulamasını göstermek için Hazine Müsteşarlığınca “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” çıkarılmış ve yönetmeliğin 4’üncü maddesinde; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmü getirilmiştir. Ancak Danıştay …. İdari Dairesi 14.11.2013 tarihli ve 2013 / … Esas sayılı dosyası üzerinden verdiği karar ile bu fıkrada yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesini önce durdurmuş sonrasında ise16.03.2016 tarihinde iptaline karar vermiştir. Danıştay’ın yürütmeyi durdurma kararıyla kurumun yapacağı ödemelerin sınırı kaldırılmış ve Kurum tarafından bir süre konuya ilişkin düzenleme yapılmamış, yasal boşluk bulunan bu dönemde … uygulamayı kendi düzenlemesi olan 2012 /… sayılı genelgesine göre yürütmüştür. …’nın konuya ilişkin … sayılı genelgesinin 1’inci maddesinde: “Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25.02.2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacaktır.” hükmü yer almaktadır.
Yasa boşluğu döneminden sonra 23.04.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6645 Sayılı Kanunun 60’ıncı maddesiyle 2918 sayılı KTK m. 98’e bir cümle eklenerek madde; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanır. Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” halini almıştır.
2918 sayılı KTK m. 98’de yapılan bu düzenlemeden sonra Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m. 4; “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde … tarafından karşılanır.” şeklinde değiştirilmiştir.
Dava konusu olayda davacının sigortalısının 28.07.2014 tarihinde kaza yaptığı, tedavi giderlerinin ise 10.03.2015 tarihinde kendi sigortalısına ödendiği, dolayısıyla hem kazanın meydana geldiği tarihte hem de davacının sigortalısına ödemede bulunduğu tarihte davalı …’nın trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerini ödeme ölçütleri ile ilgili …’nın kendi genelgesi dışında yasal düzenlemenin olmadığı yasal boşluk döneminde gerçekleştiği, bu dönemde ilgili yönetmelikteki “Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin yürütmesinin Danıştay 15. İdari Dairesince durdurulduğu, 23.04.2015 tarihindeki değişiklikle getirilen 2918 sayılı KTK m. 98/I’de ki “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresinin henüz yürürlükte olmadığı anlaşıldığından, davacının talebiyle ilgili talep tarihi gereği …’nın sorumluluğunun 2918 sayılı KTK m. 98’in ilk haline göre belirlenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı … trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmet bedellerinden tamamından sorumludur. Bu gerekçelerle hazırlanan bilirkişi raporu ile tespit edilen tedavi masraflarından …’nın diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-445,52 TL geçici iş göremezlik tazminatının 10.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalılar … A.Ş., …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-2.332,27 TL tedavi giderinin 10.03.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile bilikte davalılar …, … A.Ş., …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince 189,75-TLnispi harçtan peşin alınan 204,35-TL’nin mahsubu ile artan 14,60-TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve istek halinde DAVACIYA İADESİNE ,
5-Davacı tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 5.340,55-TL ( 4.200,00-TL BK ücreti, 1.140,55-TL tebliğler ve posta ) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren hesaplanan 1.239,55-TL’nin davalılar … A.Ş., …ve … tamamından, davalı … 1.040,88-TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla adı geçen davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
6-Ayrıca davacı tarafından yatırılan toplam 223,25-TL ( 29,20-TL BH, 189,75-TL Karar Harcı (iade edilen peşin harçtan kalan), 4,30-TL VH ) harcın davalı … harç giderlerinden muaf olduğundan, davalılar … A.Ş., …ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-2 numaralı kararda belirtilen karar yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 445,52-TL vekalet ücretinin davalılardan … A.Ş., …ve …’dan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
8-3 numaralı kararda belirtilen karar yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 2.332,27-TL vekalet ücretinin davalılardan …, … A.Ş., …ve …’dan alınarak, DAVACIYA VERİLMESİNE,
9-Davalı … tarafından yargılama esnasında yapılan toplam 55,00-TL ( tebliğler ve posta) yargılama giderinin davadaki kabul ve red oranına göre takdiren 44,28-TL’nin davacıdan alınarak, DAVALI …’YA VERİLMESİNE,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 4.080,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, DAVALILARA VERİLMESİNE,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2021

Katip …

Hakim …