Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/706 E. 2021/1020 K. 14.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/706
KARAR NO :2021/1020

DAVA: Çek İstirdatı
DAVA TARİHİ:28/06/2016
KARAR TARİHİ:14/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Çek İstirdatı davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş … Şubesine ait keşidecisi … Kom. San. ve Tic. Ltd. Şti olan 05.06.2016 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan … çek nolu, TR … iban numaralı, 12.200TL bedelli çek ile … Bankası A.Ş … Şubesine ait keşidecisi … olan 12.05.2016 keşide tarihli, keşide yeri … olan … çek nolu TR … iban numaralı 8.900TL bedelli çekin müvekkilinin iş yerinde olmadığı 17.01.2016 gecesinde işyerinin demir kapı ve çelik kasalarının kırılması neticesinde diğer bir çok çekle birlikte çalındığını, bu olayla ilgili … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …ve … soruşturma sayılı dosyalarında soruşturmaların devam ettiğini, ayrıca müvekkilinin dava konusu çeklerin iptali için … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … ve … Esas sayılı dosyalarında dava açıldığını, Mahkemesince çekler üzerinde tedbiren ödeme yasağı konulduğunu, davacı tarafça … A.Ş … Şubesine ait Keşidecisi … olan 12.05.2016 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan … çek nolu TR … iban numaralı 8.900TL bedelli çek ile ilgili …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında icra takibine başlanıldığını, icra takibi üzerine …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında imzaya ve sahte üretilmiş kaşeye karşı açtıkları itiraz davasının ise halen derderst olduğunu, davaya konu diğer … Bankası A.Ş … Şubesine ait çekin ise akibetinin henüz bilinmediğini, ancak … 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında çekin takas aracılığı ile … … şubesine ibraz edildiği çek için istirdat davası açılması için süre verildiğinin bildirildiğini, müvekkilinin çeklerin gerçek hamili ve çeklerin devri için çek üzerinde cirosu bulunmadığını, müvekkilinin çekleri ciro etmediği gibi zilyetliğini de devretmediğini, ciroların sahte olduğunu, ciro silsilesinin bozuk olduğunu, çeklerin müvekkilinden sadır olmadığını, müvekkilinin çekleri iş akdi sonrasında iktisap ettiğini ve bu iktisaptan sonraki iş yerleri ile ya da kişilerle herhangi bir akdi ilişkisi olmadığı gibi onlara herhangi bir sebepten dolayı borcu da bulunmadığını, takibe konu çeklerin nama yazılı çekler olması nedeni ile alacağın temliki hükümlerine tabi olduğu için TTK m.704’deki iyi niyetli iktisap , nama yazılı çeklerde korunmadığını, ayrıca davacının çeki iktisap ederken lehtarın hukuken mevcut olup olmadığının tespiti için gerekli dikkat ve özeni göstermemesi nedeniyle ağır kusuru bulunduğunu, dava konusu çeklerdeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olmayıp kaşelerinde de sahte üretildiğini, müvekkilinin çekleri haklı iktisabından sonra ciro etmediğini, kimseye devretmediğini, kendi iktisabından sonraki cirantalarla arasında ne ticari ne de hukuki hiçbir ilişki bulunmadığını, müvekkilinin … Kapı … isimli işyerinin sahibi olduğunu, davaya konu çekin arasında bulunan ciroda … … … yazdığını, bu hususun dilekçe ekinde sunakları müvekkiline ait kaşe örneğinde görüleceğini, yine müvekkilinin adresinin kaşede görüleceği üzere Merkez Mah. … Cad. No:10 … … …/… olduğunu, davaya konu çekin cirosunda adresin … Mah. … Cd. … Sok. No:3/A … olarak yazıldığını, bu nedenle çekin arka yüzünde bulunan cira kaşesinin müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait imza örneklerinin ilgili kurumlardan celbini talep ettiklerini, söz konusu imza örnekleri geldiğinde davaya konu çeklerdeki imza ile karşılaştırılarak bilirkişi incelemesi sonucunda da imzanın müvekkiline ait olmadığının çok net anlaşılacağını, davalı tarafından çekler ile ilgili olarak icra takibinde bulunulması ve çek bedellerinin tahsili durumunda müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararı söz konusu olacağından bu zarara sebebiyet vermemek açısından davanın devamı süresince icra takiplerinin tedbiren durdurulması ile dosyaya yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, söz konusu çeklerin müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkması ve çeki elinde bulunduran davacının haklı hamil olmaması sebebiyle çeklerin müvekkilinin lehine istirdatına karar verilmesini, yargılama giderinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çekin nama yazılı değil emre yazılı kıymetli evrak niteliğinde olduğunu ve devri alacağın temliki hükümlerine tabi olmadığını, nama yazılı kıymetli evrak kavramının, TTK m. 654’te ”Belli bir kişinin adına yazılı olup da onun emrine kaydını içermeyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmayan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır.” şeklinde tanımlandığını, bu hükme göre nama yazılı senetlerin belirli bir kişi adına yazılı olması, onun emrine kaydı içermemesi diğer bir ifade ile senet metninde emre kaydı veya aynı anlama gelecek başka bir ifade yer almamalı ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmaması gerektiğini, emre yazılı kıymetli evrak kavramının ise TTK m. 824’de ”Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.” şeklinde tanımlandığını, bu hükme göre emre yazılı senetlerde, senet metninde açıkça emre düzenlendiğinin yazılı olması ya da senet metninde açıkça emre kaydını içermese dahi kanunen emre yazılı senetlerden olması gerektiğini, dava ve takibe konu çekin metni incelendiğinde, çek metninin açıkça emre kaydını içerdiği görülmekle dava konusu çekin emre yazılı çek olarak kabulü gerektiğini, davacı vekilinin iddialarının aksine dava konusu çekin nama yazılı senetlerden olmadığından alacağın temliki hükümlerine tabi olmadığını, emre yazılı senetlerin, ciro ve teslim yolu ile devredildiğini, bu nedenle, davacı vekilinin dava konusu çekin nama yazılı olduğunu ve devrinin alacağının temliki hükümlerine tabi olduğu iddiasının isabetsiz olduğunu, soyutluk ilkesi gereğince kıymetli evrakın asıl ilişkiden bağımsız yeni bir hukuki ilişki meydana getirdiğini, kıymetli evrakın, kural olarak doğumuna neden olan olaydan veya hukuki ilişkiden bağımsız yeni bir hukuki ilişki meydana getirdiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde müvekkilinin kendinden sonraki iş yerleri ile ya da kişilerle herhangi bir akdi ilişkisinin olmadığını, müvekkilinin banka dava konusu çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, müvekkilinin banka dava konusu … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … olan, 12.05.2016 keşide tarihli, keşide yeri İstanbul olan, … çek numaralı, 8.900,00 TL miktarlı çeki dava dışı … ve Gıda Maddeleri San. Ve Tic. Ltd. Şti. ile arasında imza olunan Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırdığı kredilerin ödeme vasıtası olarak ciro ve teslim aldığını, çek metni incelendiğinde ciro silsilesinin bozuk olmadığı dikkate alınarak müvekkilinin banka dava konusu çeki tamamen yasal mevzuata uygun olarak iktisap etmiş olup dava konusu çekin iyi niyetli meşru hamili olduğunu, davacı vekilinin dava konusu çekin gerçek hamilinin müvekkili olduğunu iddia ettiğini, huzurdaki işbu davanın çekin istirdatına yönelik olup çek üzerindeki ciro silsilesinin tam olup davalı müvekkilinin bankanın yetkili hamil olduğunun anlaşıldığını, 6102 sayılı yasanın 792. Maddesinde ”Çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. Maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” şeklinde belirtildiğini, bu madde hükmüne göre davalı müvekkilinin bankanın çeki edinme nedenini kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığını, davalı müvekkilinin bankanın çekin rıza dışında elden çıktığını bilmesi ve bilebilecek durumda olması beklenemeyeceğinden çekin rıza dışı elden çıkması halinde ispat yükünün, çekin yetkili hamili olduğunu ve rızası hilafına elden çıktığını ileri süren davacıya ait olup davacının iddiasını kesin ve inandırıcı delillerle kanıtlaması gerektiğini, bu nedenlerle, davacının işbu haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının ve itirazlarının reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususların; davacının işyerinde bulunduğu iddia edilen keşidecisi … İnş.Ltd.Şti , 05/06/2016 keşide tarihli, … nolu çek ile keşidecisi …, 12/05/2016 keşide tarihli … nolu çeklerin çalındığı , çeklerle ilgili açılan davalarda ve çek iptali davasında çeklerden birinin … Bank … şubesine ibraz edildiği, istirdat davası açılması için süre verildiği, davacının çeklerin istirdadını talep edip edemeyeceği, haklı hamil olup olmadığından ibaret olduğu görülmüştür.
DELİLLER;
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde; dava konusu çek fotokopileri, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ait ödeme emri fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas … Karar sayılı dosya aslı celp edilmiştir.
…. İcra Dairesine müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosyanın fotokopisi celp edilmiştir.
İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak …Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya fotokopisi celp edilmiştir.
… CBS’ye müzekkere yazılarak … – … Soruşturma sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.
…. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından talimat yolu ile celp edilen …. Noterliği’nin 03/09/2014 tarih ve … numaralı vekaletname aslı Mahkememizin 6965 kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü tarafından gönderilen … Bankasına ait İstanbul keşide yerli 12/05/2016 keşide tarihli, … çek nolu, 8.900TL bedelli çek aslı Mahkememizin … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı yazılı ile gönderilen … 33. Noterliği’nin 13/01/2016 tarih … yevmiye sayılı vekaletname ve 28/06/2010 tarih … yevmiye sayılı vekaletname aslı ve …’ın Mahkeme huzurunda alınan 4 sayfa imza örnekleri Mahkememizin … kasa sırasına kayıt edilmiştir.
…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne müzekkere yazılarak … Esas sayılı dosya uyap üzerinden celp edilmiştir.

… Bank … Şubesine müzekkere yazılarak dava konusu … Bankası … Şubesine ait keşidecisi … İnşaat Ltd. Şti olan 05/06/2016 keşide tarihli … çek nolu 10.200,00TL bedelli çekin ibraz edilip edilmediği hususları ve dava dışı … ve Gıda Maddeleri San. Ve Tic. Ltd Şti ile imzalanan GKS’nin onaylı sureti celp edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi raporu alınmasına karar verilmiş olup; 15/03/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı … Kapı …’ın incelenen yasal ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK ve 213 sayılı VUK ile genel tebliğ ve muhasebe ilke prensiplerine uygun tutuldukları, açılış kapanış beratlarının kanuni süreleri içinde beyanlarının yapılmış olduğu, yasal ticari defterlerin sahipleri lehine delil olma nitelikilerinde olduklarının tespit edildiği söz konusu 3 adet çekin davacının yasal yevmiye defterindeki kayıt bilgilerinin; 1- çek tutarı 8.900,00TL, çek vadesi 12.05.2016, defter kayıt tarihi 04.01.2016 yev.madde no: 062, 2- çek tutarı 10.200,00TL, çek vadesi 05.06.2016, defter kayıt tarihi 08.01.2016 yev.madde no: 166, 3- çek tutarı 15.000,00TL, çek vadesi 31.05.2016, defter kayıt tarihi 13.01.2016 yev.madde no: 315 olduğu, davacının incelenen yasal ticari defterlerinde kayıtlı söz konusu 3 adet çekin keşideci lehtar ve banka bilgilerinin; 1- çek tutarı 8.900,00TL, çek vadesi 12.05.2016, keşidecisi …, lehtarı …, banka …. … No. 2- çek tutarı 10.200,00TL, çek vadesi 05.06.2016, keşidecisi … İnşaat Ltd. Şti., lehtarı …, banka …. … No. 3- çek tutarı 15.000,00TL, çek vadesi 31.05.2016, keşidecisi …, lehtarı …, banka … … No. olduğu, 1 sıra nodaki çekin lehdarı … olup diğer 2 çek lehdarının … olduğunun tespit edildiği, 1.sıradaki çek lehdarı … ticari ilişkide bulunduğu davacı …’a ciro ile çeki devrettiği, diğer 2 adet çek keşidecilerinin ise davacı …’la ticari ilişkileri bulunduğundan söz konusu çekleri cari hesaplarına mahsup olmak üzere … emrine düzenlediklerinin görüldüğü, incelenen dosya kapsamı bilgi ve belgeler ile davacının yerinde incelenen yasal ticari defterlerinde bahsi geçen cirantalara ait herhangi bir kayit bulunmadığı, adı geçen cirantalarla davacı …’ın herhangi bir ticari ilişkisi olmadığının tespit edildiği, nihai karar Sayın Mahkemeye ait olmak üzere söz konusu 3 adet çekin davacı … Kapı …’ın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, 1.sıradaki çekin ticari ilişkisi bulunan ciranta …’dan, 2 ve 3 sıradaki çekleri ise ticari ilişkisi bulunan keşideciler … İnşaat ve …’dan alındığı, sonraki cirantalarla davacı …’ın hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığı davacının incelenen ticari defter kayıtlarından tespit edildiği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının Mahkememiz … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmiş olduğu görüldü.
Mahkememizin 2016/706 Esas sayılı dosyasının 23/03/2021 tarihli celsenin 4 nolu ara kararı gereğince, Birleşen 12 Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyasının davalısının ve dava konusu çekin farklı olması ve çekin halen bulunamaması nedeniyle dosyanın daha fazla sürüncemede kalmaması için esas dosyadan tefrikine karar verilmiş olup, dosya tefrik edilerek Mahkememiz esasının … Esas sırasına kayıt edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davacı vekili, müvekkilinin uhdesinde bulunan dava konusu çeklerin de dahil olduğu pek çok çekin çalındığını, soruşturmanın devam ettiğini, çek iptali davası açıldığını, ödeme yasağı konulduğunu, ciroların ve kaşelerin sahte olduğunu beyan ederek çeklerin müvekkili lehine istirdatı ile haklı hamil sıfatı ile alacaklı olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise kambiyo senetlerininde soyutluk ilkesinin mevcut olduğunu, müvekkilinin iyiniyetli meşru hamil olduğunu, çekleri dava dışı … Ltd.Şti ile imzalanan genel kredi sözleşmesinin ödemesi olarak ciro ve teslim alındığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Dava konusu çeklerden birincisi, … Bankası … Şubesine ait … çek nunlaralı 05/06/2016 tarihli 10.200,00TL bedelli, keşidecisi Dedaş Ltd.Şti, lehdarı davacı …, 1. Cirantası … Kapı San.-…, 2. Cirantası … Ltd.Şti, 3. Cirantası davalı … Bank olan çek;
İkincisi; … Bankası … Şubesine ait … çek nunlaralı 12/05/2016 tarihli 8.900TL bedelli, keşidecisi …, lehdarı ve 1. Cirantası …, 2. Cirantası davacı … Kapı San.-…, 3. Ciranta … …- …, 4. Cirantası … Ltd.Şti, 5. Cirantası davalı … Bank olan çektir.
… 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas ve … Esas sayılı dosyaları getirtilmiş, yapılan incelemede; davacı tarafından davaya konu edilen zayi çeklerin iptalinin talep edildiği, çeklerin bulunması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında mevcut bilirkişi raporu ile; davacının, dava konusu çeklerin yetkili hamili olduğu, kendisinden önceki keşideci ve ciranta ile ticari ilişkişisi olduğu ve çeklerin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Davacı, dava konusu çeklerdeki ciranta imzalarının sahte olduğunu iddia etmektedir. Dava konusu 8.900TL’lik çek, davacın açtığı …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı dosyasında imzaya itiraz davasının konusu olmuştur. Bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göre, cirodaki imza davacıya ait olmadığından itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Dava konusu 10.200TL’lik çek ise davacının dava dışı … Bankası ve … Ltd.ştine karşı açtığı istirdat davasına konu olmuş ve bu dosya kapsamında alınan bilirkişi raporuna göe cirodaki imzanın davacıya ait olmadığı ispatlanmıştır.
TTK.nun 792 .maddesinde çek hangi suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa bulunsun, ister hamiline, ister ciro suretiyle nakledilebilen çek olsun, çeki eline geçiren yeni hamilin çeki kötü niyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusuru olduğu ispatlanırsa çeki geri vermekle mükellef olacağı düzenlemesi yapılmıştır.
Davacı, lehtarı ve hamili bulunduğu çeklerin çalındığını, bu sebeple çek iptali davası açıldığını, çeklerin yasal lehtarının kendisi olduğunu, sahte imza ile cirolandığını iddia etmiş, TTK.nun 792 maddesine dayalı olarak çekin istirdadı talebinde bulunmuştur. TTK.nun 792.maddesi, çek hamillerini koruyan bir kural olarak ortaya çıkmıştır. Herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış çek, kimin elinde yani zilyetliğinde ise bu kişiye karşı koşulları oluştuğunda çekin iadesi yönünde istirdat davası açılabilir. Dava açarak çekin geri verilmesini isteyen hamilin bu çekin kötü niyetle iktisap edildiğini veya çekin iktisabında ağır kusurun bulunduğunu iddia etmesi gerekmektedir. Hamilin kötü niyetli sayılabilmesi için de bu çekin iktisabında çekin rıza dışı elden çıktığını bilmesi veya bilecek durumda olması gerekmektedir. Cirantanın hukuken hak sahibi olmadığını veya kambiyo ehliyetine sahip bulunmadığını bilmesine karşın, bir çeki ciro ile alan hamil, kötü niyetli sayılır. Ağır kusur ise, hamilin çeki iktisap ederken ticari yaşamda kendisinden beklenen olağan özeni, ihtimamı göstermemesidir.
Kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ilkesi geçerlidir. TTK.nun 677 maddesinde bir poliçenin poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını sahte imzaları gerçek olmayan şahısların imzalarını veya namlarına imzalanmış olan şahısları, herhangi bir sebepten dolayı bağlamayan imzaları taşısa bile diğer imzaların geçerliliğinin etkilenmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Aynı esas TTK.nun 818. maddesinin 3.bendinin yollaması ile çekte de geçerlidir. Bu durumda cirolardaki davacı imzasının sahte olması diğer cirantaların imzalarının geçerliliğini etkileyemeyeceği gibi, davalı hamilin diğer cirantalara başvurma hakkını da etkilemez.
Davacı tarafından TTK.nun 792 ve 818 sayılı ve TTK.nun 687 maddesi gereğince davalı bankanın çeki kötü niyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğu ispat edilememiştir. TTK.nun 792.maddesi gereğince çekin iadesine ilişkin koşullar somut olayda gerçekleşmemiştir. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 16/02/1998 tarihli 20722 E., 919 K..sayılı ilamında “… davacı şirketin dava konusu 20/04/1996 keşide tarihli çekin rızası dışında elinden çıktığını ve çekteki ciro imzasının kendilerine ait olmadığını belirterek çekin istirdatı isteminde bulunduğunu, davacı şirketin dava konusu çekin ilk cirantası olduğunu, ancak imzanın ona ait olmadığının bilirkişi raporu ile saptandığını, davalı yanca da bu hususa itiraz edilmediğini, bu durumda davacı şirketin dava konusu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitini isteyebileceğini, ne var ki TTK 687 maddesindeki bir poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, menfum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmeyeceği yolundaki buyurucu hüküm karşısında ve dava konusu çekteki ciro silsilesi düzenli olduğuna göre TTK.nun 598 maddesi uyarınca davacının çekin istirdadı isteminde bulunmayacağı, dava dilekçesinde de açıkça çekten dolayı borçlu bulunmadığının tespitini talep etmemiş bulunduğu anlaşıldığına göre, davalının diğer çek borçlularına karşı talep hakkını ortadan kaldırır nitelikte çekin istirdadına karar verilmesinin doğru görülmediği…” bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda, dava konusu edilen çekler üzerindeki ciranta imzalarının davacı … ve San. Tic. A.Ş. Şirketinin yetkilisine ait olmadığı, TTK.nun 792 maddesine göre davalı bankanın çeki kötü niyetli iktisap ettiği veya iktisabında ağır kusurlu olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından; davalının diğer çek borçlularına karşı talep hakkını ortadan kaldırır nitelikte çekin istirdadına karar verilemeyeceğinden, çekin istirdatı ve alacaklı olduğunun tespiti talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 360,34TL harçtan mahsubu ile artan 301,04TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE;
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır