Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/613 E. 2018/102 K. 20.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/576 Esas
KARAR NO : 2018/76 Karar
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2015
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalı bankadan kredi kullandığını ve bu kredi kullanımı sırasında davalı bankaca 6.930,00-TL kesinti yapıldığını, davalı bankaca yapılan bu kesintinin haksız olarak usul ve yasalara aykırı şekilde yapıldığını, bu nedenlerle kullanmış olduğu kredinen yapılan kesintilerin tarafına iadesine karar verilmisini istemiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya müvekkili bankaca tüketici kredisi değil ticari kredi kullandırıldığını, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, kullanılan kredi ticari olduğun için davanın reddine, vekalet ücreti hükmedilmesine, masrafların davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Dosyanın, İstanbul 10. Tüketici Mahkemesi’nin 2015/797 Esas 2016/228 Karar sayılı 03/03/2016 tarihli kararı ile dava konusu genel kredi sözleşmesinin ticari nitelikte olması nedeniyle İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli ve yetkili olduğuna karar vermesi sonucunda mahkememize tevzi olunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava, taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca alınan fon kullandırım komisyon tahakkuk masrafı ücretinin iadesi istemine ilişkindir.
İstanbul 10. Tüketici Mahkemesince davacının, davalı bankadan kullanmış olduğu krediye ilişkin bilgi ve belgelerin celp edildiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz 10/11/2016 tarihli ara kararıyla, davacı tarafın varsa hak ve alacaklarının varlığı ve miktarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, mahkememizce takdir edilen bilirkişi ücretinin depo edilmek üzere 2 hafta kesin süre verildiği, aksi halde bilirkişi incelemesinden vazgeçilmiş sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, verilen kesin sürede bilirkişi ücretinin depo edilmediği anlaşılmakla 26/05/2017 tarihli ara karar ile bilirkişi incelemesine yönelik ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacının kullandığı kredi sözleşmesinin tarihinin 2006 yılına ait olduğu anlaşılmaktadır. Bu açıdan somut olaya uygulanması gerekli yasanın 6098 Sayılı TBK hükümleri olmayıp, 818 Sayılı BK hükümleri olduğu sabittir. Olaya uygulanması gerekli 818 Sayılı BK hükümlerinde genel işlem koşulu kurumunun düzenlenmediği, tarafların tacir olup sözleşme serbestliği kuralı dahilinde yaptıkları anlaşmaların geçerli olduğu, bu nedenle ortada genel işlem koşuluna aykırı bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar harcı 35,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayarak artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/02/2018
Katip
Hakim