Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/575 E. 2018/802 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2016/575 Esas
KARAR NO : 2018/802
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkilinin davalı …Ş’ nin 1401178/270649 abone numaralı elektrik abonesi olduğunu, faaliyet dönemi boyunca davalı tarafın faturalarda haksız ve hukuki mesnetten yoksun olarak kayıp-kaçak bedeli vs adlar altında bedeller tahsil ettiğini, faturaya yansıtılan tüm bu bedellerin haksız ve mevzuata aykırr olduğunu, yine Yargıtay Genel Kurulu ve pek çok Yargıtay ilamında söz konusu bedellerin haksız olduğuna karar verildiğini belirterek, netice ve talep olarak; fazlaya ilişkin tüm haklan saklı kalmak kaydıyla kayıp-kaçak bedeli, iletim bedeli , dağıtım bedeli r perakende satış hizmet bedeli ,sayaç okuma bedeli ve tüm bu bedeller için ayrı ayrı tahsil edilen KDV tutarı için 1,000,00- TL’nin HMK 107. uyarınca dava tarihinden itibaren İşleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 16.06.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle;Dava konusu bedellerin tespitinin bilirkişi incelemesine muhtaç olduğundan bahisle söz konusu bedellerin belirsiz alacak davasına konu edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, elektrik faturalarında yer alacak gelir kalemlerine İlişkin düzenleme yapma yetkisinin EPDK’da olduğunu ve kararlarının düzenleyici işlem olması sebebiyle tedarikçi ve aboneleri bağladığını ve kayıp-kaçak bedelinin EPDK tarafından onaylanan tarifeler içerisinde yer aldığını , dava konusu diğer bedellerin de yasal mevzuata uygun olarak tahsil edildiğini, dava konusu bedellerin davacıdan tahsil edileceği müvekkil şirket ile davacı arasında akdedilmiş sözleşmede de belirlenmiş olduğundan davacının bu yükümlülükle bağlı olduğu, davacının TTK 21/2 maddesinde belirlenen süre içerisinde faturalara itiraz etmemesi sebebiyle faturaları kabul etmiş sayılması gerektiğini belirterek, netice ve talep olarak; davanın reddini talep etmiştir
Davalı cevap dilekçesinde (özetle):Dava konusu bedellerin tüketiciden tahsiline ilişkin yasa tasarısının TBMM onayından geçerek yasalaştığını ve 17.06 2016 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girdiğini ve bu sebeple huzurdaki davanın reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kayıp kaçak kullanımına ilişkin kesintilerin faturalara yansıtılıp yansıtılmadığı, bunun EPDK düzenlemelerine uygun olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve rapor alınmıştır.
Antalya ATM aracılığı ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda bilirkişi dosyaya sunduğu 07/07/2017 tarihli raporda ” Davacı tarafın sunduğu fatura örneklerinden ve bu faturaların işlendiği muavin defter kayıtlarından, 2011 yılı için 2 , 2012 yılı için 12 , 2013 yılı için 9 , 2014 yılı için 14, 2015 yılı için 12 ve toplamda 49 adet faturanın incelenmesi sonucu, dava konusu kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli, PSH bedeli ve bunların KDV ‘lerinin tahsil edildiği görülmüştür. Bedellerin toplamının 448.943,61-TL matraf ve + 80.809,85-TL ( % 18 ) KDV toplam 529.753,46-TL olduğu ” görüşü bildirilmiştir.
Yapılan itirazların değerlendirilmesi için mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş, alınan 05/06/2018 tarihli raporda ” davacı şirkete tahakkuk ettirilen 2011/10-2015/11 dönem faturaları ile davalı şirket tarafından davacı şirketten tahsil edilen KDV dahil dava konusu kayıp, kaçak, dağıtım sistemi kullanım, iletim sistemi kullanım,PSH ve sayaç okuma bedelleri toplam tutarının 523.753,42 TL olduğu,Dava konusu bedellerin elektrik faturaları ile abonelerden tahsil edilmesine ilişkin düzenlemenin… tarafından yapıldığı ve EPDK tarafından alınan kararları tüm elektrik dağıtım şirketlerinin ve tedarikçi şirketlerin uygulamakla yükümlü olduğu,konu ile ilgili olarak Yargıtay kararlarında tüketicilerden dava konusu kayıp kaçak, dağıtım, PSH vb, bedellerin alınamayacağına hükmedildiği ,akabinde TBMM’nde 04/06/2016 tarihinde kabul edilen ve 17/06/2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6719 Sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” ile Elektrik Piyasası Kanununda değişiklikler yapıldığı,17.06.2016 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı Kanunun 21. Maddesinin 10. bendi olan ‘Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve acılan davalarda: tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin. Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır.” hükmünün 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu nun tarifelerle ilgili 17. Maddesine 10. bend olarak eklendiği göz önüne alındığında; 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun tarifelerle ilgili 17. Maddesi gereğince; dava konusu faturalarda tahakkuk ettirilen kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, iletim bedeli ve perakende satış hizmet (PSH) bedeli birim fiyatlarının ve tutarlarının EPDK’nın onayladığı tarifelere ve düzenleyici işlemlere uygun olduğunun tespit edildiği, savac okuma bedeli tahsilatlarının bazı faturalarda EPDK tarifesinden farklı olduğu ancak toplamda aboneden 11,39 TL eksik sayaç okuma bedeli tahsilatı yapıldığının tespit edilmiş olması sebebiyle abone aleyhine haksız bir durumun oluşmadığı ” görüşü bildirilmiştir.
Dava, 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa 04/06/2016 tarihli ve 6719 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun yürürlük tarihinden önce açılmış ve geçmişten gelen alınmaması gerektiği halde haksız tahsil edilen bedellerin iadesi istemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun… ve … Karar sayılı 21/05/2014 tarihli kararında ” kayıp kaçak bedelinin kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmadığını, kayıp kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi, şeffaflık hukuk devletinin ayrılmaz parçası olduğu , gerekçeleri ile kayıp kaçak bedeli tahsilinin hukuka aykırı olduğu yönünde hüküm vermiştir. Buna karşın lisans sahibi şirketlerin kayıp kaçak bedeli talebi zorunluluğu olduğu yönünde Yargıtay dairelerinin farklı kararları da mevcuttur.
Kayıp kaçak bedellerinin haksızlığına ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararının 6719 sayılı kanun yürürlüğü öncesi verildiği ayrıca 6719 Sayılı kanunla yeni bir düzenleme yapılmadığı önceki uygulamanın gerekçeli ayrıntılı olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında yapılan elektrik satım sözleşmesi uyarınca davacının talep ettiği giderlerin faturalarda yer aldığı anlaşılmaktadır. Taraflar tacirdir. Davacı şirket uzunca bir süre kendilerine gönderilen elektrik bedellerini hiçbir itiraz olmadan ya da ihtirazi kayıt koymadan ödemiştir. Davacının basiretli bir tacir gibi sözleşme ile bağıtlanma yükümlülüğü bulunmaktadır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararından sonra 6719 sayılı kanunla yapılan değişiklikle elektrik iadesinin faturalara yansıttığı giderlerin oranlarının EPDK tarafından belirleneceği ve düzenleme yapılacağı belirtilmiştir.
6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanununda 17/06/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 sayılı kanunda yapılan değişiklikler kapsamında 6446 sayılı Kanunun 3 md’nin 1.fıkrasında eklenen bendde ” Teknik ve teknik olmayan kayıp ” dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ” ifade edeceği hükme bağlanmış yine aynı kanunun 17.md’nin 4.fıkrasında ” (4) ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer verilmiş, 17 md’ye eklenen 10.fıkrada da ” Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır ” düzenlemesine yer verilmiş, 6719 sayılı kanunla eklenen geçici 20.madde de ” Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma , perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17.mad. Hükümleri uygulanır ” hükmü getirilmiştir.
Somut davada, Anayasa Mahkemesi’nin … E – … K ve 28/12/2017 tarihli kararı ile 6719 sayılı yasanın 17/10 …iptal edilmiş diğer maddelerine ilişkin yapılan başvurular red edilmiştir. Mahkemelerin yetkisini sınırlayan hükmün iptal edilmesine rağmen 6719 sayılı yasanın 17/4 …gereği ” Kurul onaylı tarifelerin hüküm ve şartları, bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar ” hükmünü ihtiva edip iptal edilmediğinden somut davada 67/9 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, işbu davada davanın açıldığı tarih itibariyle mevzuata ve içtihat durumuna göre davacı dava açmakta hakkı olup davaya konu bedelleri tahsil eden davalı taraf dava açılmasına sebebiyet vermiştir.Buna göre davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın konusuz kaldığından HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 35,90 TL den peşin alınan 29,26 TL harcın mahsubu ile kalan 6,64, TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince 1.000,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 1.720,00 TL’nin ( 29,20 TL BVH, 4,30 TL VH, 29,20 TL Peşin Harç,157,50 TL tebliğler,400,00 TL Diğer.1.100,00 TL bilirkişi ücreti.) yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …