Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/55 E. 2018/1001 K. 09.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/55
KARAR NO : 2018/1001
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 19/01/2016
KARAR TARİHİ: 09/10/2018
Mahkememizde görülen itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı Vekili Dava Dilekçesinde Özetle; Müvekkili Banka ile Davalı şirket arasında Genel Kredi sözleşmesi imzalandığı ve kredi tesis edildiği, diğer Davalı …’ün bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, borçlu şirketin kredi borcunun ödenmemesi üzerine …Noterliğinin 20.03.2015 tarih …yevmiye nolu hesap kat ihtarı ile borçlulara gönderildiği ancak borcun ödenmediği, borç ödenmediğinden alacağın tahsili amacı ile İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/ 1727 D.İş sayılı dosyasından İhtiyati haciz kararı alındığı, borçlular hakkında İstanbul … İcra Md … E Sayılı dosyası üzerinden ilamsız icra takibine geçildiği, davalı Borçlular’m takip konusu borcun tamamına, faize ve ferilerine itiraz edildiğinden borçluların itirazlarının iptali ile huzurdaki davanın açılması zorunluluğu doğduğu, Davalı asıl borçlunun tacir olduğu ve ticaret sicilinde kaydı olduğu, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi gereği; bankaca tespit edilmiş en yüksek kredi faiz oranının yıllık % 50 fazlası olan % 48 temerrüt faizi istendiği ve sözleşmeye uygun istendiği, itirazların iptaline, takibin devamına, davalı borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesi talep edilmiştir.
Davalılar Cevap Dilekçelerinde Özetle; Davacı tarafından açılan davanın reddinin gerektiği, kendilerinin tacir olmadığı, dolayısı ile bu davada görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu, ihtarnamenin usulüne uygun gönderilmediği, asıl alacak miktarına reeskont faiz oranı ve temerrüt faizi uygulanmasının isabetsiz olduğu, bankaca alınan faizin TBK sebepsiz zenginleşme 77. Maddesine istinaden iadesinin gerektiği, ayrıca icra inkar tazminatı talep etme haklarının olmadığı, davanın reddine, mahkemenin yetkisizliğine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep edilmiştir.
Mahkememizce tüm deliller toplanmış, gerekli araştırmalar yapılmış ve 30/06/2016 tarihli ara karar ile davacının alacağının varlığının ve miktarının belirlenmesi amacıyla bilirkişi incelemesine karar verilmiş, 01/09/2016 tarihli raporunda bilirkişi özetle; Müteselsil kefaletle, asıl borçlu lehine kullandırılan kredi hesabının davacı banka tarafından 20.03.2015 tarihinde kat edildiği, kat ihtarının davalılara 30.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ihtarnamede verilen 24 saat mehil sonu davalı borçluların 01.04.2015 tarihinde temerrüde düştüğü, takip Tarihi olan 09.11.2015 tarihi itibariyle; yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın; 28.196,65 TL Asıl alacak, 8.970,29 TL Faiz (586,49 TL akdi faiz + 8.383,80 TL tem. Faizi), 448,51 TL Faizin % 5 BSMV, 300.00 TL Masraflar toplamı 37.915,45 TL alacaklı olduğu, buna karşılık davacı bankanın 09.11.2015 takip tarihi itibarı ile; 28.235,19 TL, 632-7819681 No’lu ticari Destek Kredisi anapara, 405,09 TL İhtarnameye kadar İşlemiş Akdi Faiz ve BSMV 9.084,15 TL İşlemiş Temerrüt Faizi ve BSMV, 300.00 TL İhtiyati Haciz Vekalet Ücreti 38.024,43 TL talep etmiş olmakla; toplamda 108,98 TL fazla talepte bulunduğu; davalının sorumluluğunun 13.06.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesindeki limit içinde kaldığı, kefilin de sorumluluğunun da kefalet limiti içinde kaldığı, davacı bankanın takip tarihi itibarı ile 28.196,65 TL asıl alacağın tahsiline kadar taksitli ticari kredi için % 48 temerrüt faiz talebinin yerinde olduğu, davalının yapmış olduğu itirazın asıl alacak tutarı yönünden uygun ve yerinde olduğu, temerrüt faizine yönelik itirazlarının yerinde olmadığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı … arasında düzenlenen, diğer davalının kefil olduğu 13.06.2013 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi ile kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Genel kredi sözleşmesi, ödeme taahhüt belgesi ve eşin kefalete rızasına ilişkin belgeler değerlendirildiğinde kullandırılan kredinin ticari kredi olduğu, bu sebeple mahkememizin görevli olduğu, Genel kredi sözleşmesinin imzalanması tarihinde davalı …’ün tacir olduğu, kredi sözleşmesinde yetkili mahkeme olarak İstanbul Mahkemelerinin belirlendiği, müteselsil kefiller açısından yetki şartı kabul edilmese dahi para alacaklarında, alacaklının kendi yerleşim yerinin de yetkili olduğu, bu sebeple mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmakla davalıların görev ve yetkiye ilişkin itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişli olup, davalıların kredi borcunun ödendiğine ilişkin herhangi bir belge sunmadıkları, sonuç olarak 28.196,65-TL Asıl alacak, 8.970,29-TL Faiz (586,49-TL akdi faiz + 8.383,80 TL Tem. Faizi), 448,51-TL BSMV, 300,00-TL Masraf olmak üzere toplamı 37.915,45-TL borçlu oldukları, TTK’nın 19/2 maddesi gereğince taraflar arasındaki kredi ilişkisinin ticari iş olması nedeniyle, kararlaştırılan faizin oranının ticari kredi sözleşmesine kefil sıfatı ile imza atmış olan müteveffa kefil içinde geçerli olduğu, tarafların tacir olması nedeniyle faizi serbestçe kararlaştırabilecekleri, bu sebeplerle faiz bakımından yapılan itirazların yerinde olmadığı kanaati hasıl olmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67/2 maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatının amacı alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız itirazları önlemektir. Eğer alacaklı itirazın iptali davasında haklı çıkar ve borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse istek halinde alacaklı yararına, eğer davalı borçlu haklı çıkar ve dava reddedilirse bu kez alacaklının takibinde haksız ve kötü niyetli olması koşulu ile yine istek halinde borçlu yararına tazminata hükmedilir. Ne var ki icra inkar tazminatı, niteliği gereği ancak itirazın iptali davası sonucunda davanın tamamen veya kısmen kabulüne karar verilmesi koşuluna bağlı olarak hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilebilecek bir tazminattır. Yasa ile güdülen amaç borçlu olduğu miktarı bilebilecek durumda olan borçlunun ödeme emri üzerine icra borcunu inkar etmesini önlemek, gerçekte alacaklı olmayan alacaklının da borçluya zarar vermesini engellemektir.
Somut olayda, davacı, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı tahsil için icra takibi yapmış, icra takiplerine itiraz edilmesi üzerine açılan işbu davada %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında yazılı kredi sözleşme mevcut olup, takip konusu edilen kredinin davalılarca kullanıldığı hususunda uyuşmazlık olmadığına göre borçlular yönünden borcun hesabedilebilirliği açık olup, alacağın likit olmadığından söz edilemez. İtirazın kısmen kabulüne karar verilmesi nedeniyle davacının icra inkar tazminatı isteğinin de kabul edilen asıl alacak üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
A-Davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile 28.196,65 TL asıl alacak, 8.970,29 TL işlemiş faiz, 448,51 TL BSMV, 300,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 37.915,45 TL üzerinden, takip talebindeki diğer koşullar ile devamına, fazlaya ilişkin talebinin reddine,
B-İtiraz edilen ve haksız çıkılan asıl alacağın %20’si oranında 5.639,33-TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
2-Alınması gereken 2.590,00-TL harçtan peşin alınan 459,25-TL’nin mahsubu ile eksik kalan 2.130,75-TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 492,75-TL (29,20-TL BH, 459,25-TL PH, 4,30-TL VH ) harcın davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı 492,75-TL Harç (29,20-TL BH, 459,25-TL PH, 4,30-TL VH), 650,00-TL Bilirkişi Ücreti, 166,50-TL Tebligat Gideri, 100,00-TL Diğer Giderler olmak üzere toplam 1.409,25-TL’nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.405,16-TL’sinin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE, hükmedilen bu bedel haricindeki yargılama giderinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına,
5-Mirasçı/Dahili Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL masraf ve 5,20-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 105,20-TL yargılama giderinin red ve kabul oranına göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 0,30-TL’sinin davacıdan alınarak Mirasçı/Dahili Davalı …’e VERİLMESİNE, hükmedilen bu bedel haricindeki yargılama giderinin dahili davalı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT hükümleri gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.520,70-TL ücreti vekaletin davalılardan alınarak DAVACIYA VERİLMESİNE,
7-Mirasçı/Dahili Davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT hükümleri gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 108,98-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak Mirasçı/Dahili Davalı …’e VERİLMESİNE,
8-Yatırılan gider/delil avansından bakiye kalan kısmın kararın kesinleşmesi sonrası ilgilisine iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …