Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/520 E. 2021/13 K. 12.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/520
KARAR NO:2021/13

DAVA:Menfi Tespit-İstirdat
DAVA TARİHİ:11/05/2016
KARAR TARİHİ:12/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit-İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında malzeme satışı hususunda anlaşıldığını, davalı tarafından borca binaen alınan çek, borç yerine getirilmediği gibi , müvekkilinin geri istemesine rağmen kendisine iade edilmediğini, müvekkilinin tacir olup kendisi ile davalı arasında belirtilen bu alım satım ilişkisi haricinde borç doğurabilecek hiçbir hukuki veya ticari ilişki olmadığını, çekin günü geldiğinde veya gününden önce ilgili davalı veya ciro ettiği cirantaların çeki tahsil için bankaya ibraz etmesi ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bu durumda müvekkilin olmayan bir borcu ödemesi ve mağduriyeti anlamına geleceğini, bu nedenlerle çekin iptalini, borcun olmadığının tespitini ve dava sonuna kadar çekin ödenmemesi için çek üzerine İcra ve İflas kanunun 72/2. Maddesi gereğince ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı taraf usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır.
Taraflar arasında uyuşmazlık bulunan hususlar; taraflar arasında ticari ilişki kapsamında edimlerin yerine getirilip geterilmediği, bu ilişki içinde davalı tarafa verilen 12/05/2016 tarihli … nolu 20.000-TL bedelli çekten dolayı davacının borçlu olup olmadığından ibaret olduğu tespit edilmiştir.
DELİLLER;
… Genel Müdürlüğüne yazılan müzekkere gereği 20.000 TL bedelli çekin ibraz edilip edilmediği bilgisi celp edilmiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesinde belirtilen çek fotokopisi Mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmakla; 12/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu ve ibraz edilen ticari defterlerde dava konusu … Bankasına ait 12.05.2016 keşide tarihli … çek numaralı ve 20.000 TL tutarındaki çekin davalı tarafa verildiğine dair somut bir belge olmadığı gibi … Bankasına ait 12.05.2016 keşide tarihli … çek numaralı ve 20.000 TL tutarındaki çekin bedelinin bankadan davalı tarafından alındığına dair somut bir bilgi ve belge de ibraz edilmediği, dava konusu … Bankasına ait 12.05.2016 keşide tarihli … çek numaralı ve 20.000 TL tutarındaki çekin iptali ile bu çek tutarı kadar davacının davalıya borçlu olmadığının iddianın ispata muhtaç olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların beyanları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, çekten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olarak açılmış, İİK’nın 72/6 maddesi uyarınca istirdat istemine yani bedele dönüşmüştür
Davacı taraf; davalı ile malzeme alımı konusunda anlaştıklarını, dava konusu çekin borca binaen davalıya verildiğini ancak davalının yükümlülüğünü yerine getirmediğini, malzemeleri teslim etmediğini, bu sebeple davalıya borçlu olmadıklarını iddia etmiştir.
Davacı defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde; davacının 2015 yıl sonu itibari ile davalıdan fazla ödemelerden dolayı 140.000 TL avans alacağı olduğu, dava konusu çekin defterlerde kaydı olmadığı tespit edilmiştir.
Bilindiği gibi, kural olarak çek bir ödeme aracı olup, mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilmektedir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 207. Maddesi “ (1) Satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir. (2) Sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. (3) Durum ve koşullara göre belirlenmesi mümkün olan bedel, kararlaştırılmış bedel hükmündedir.” açıklamalarını içermektedir. Bu madde hükmüne göre; aksi kararlaştırılmadıkça alım-satım ilişkilerinde alıcı ile satıcının edimlerini aynı anda eda etmeleri esastır. O hâlde alım satım akdine konu malı teslim almadan satıcıya çeki verdiğini iddia eden menfi tespit davacısı, aslın hilafını iddia ettiğinden bu iddiasını ispat yükü altındadır (Muşul, T: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, İstanbul, 2016, s:323 vd).
TBK’nın 207. maddesinin 2. fıkrasında yer alan karinenin aksi davacı tarafından ispatlanamamıştır. Bu bağlamda ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 59,30 TL maktu karar harcının peşin alınan 341,55TL harçtan mahsubu ile artan 282,25TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE;
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayarak artan gider avansının hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/01/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır